aşka inanan siktirsin gitsin

aşk yoktur beyler. merak eden okusun

isterim ki bunu freud okuyarak öğreneseniz ancak biliyorum ki gibsem okumayacaksınız. o yüzden anlatıyorum.

bakın beyler. bu aşkı siz nereden öğrendiniz? en ufak bir şarkıdan filmden resimden oyundan ne bileyim artık o kadar şey de işleniyor ki bunlar. bu düzen bize durmadan bunu aşılıyor. aşk aşk aşk. başka bir şey den bahseden şarkı film kitap o kadar az ki sistem bize tek emir veriyor artık. veya bunlara kanan bir insanlar tarafından öğrenmiş de olabilirsiniz.

siz şimdi diyeceksiniz ki sırf bundan mı aşık oluyoruz diye. ben de size şöyle bir örnek vereceğim.

kuzey koreyi bilirsiniz kendi komünist sanan şizofren bir aile tarafından bayadır yönetiliyor. bu ülke de ilginç kurallardan bir tanesi ne biliyor musunuz, her evde 1 radyonun 24 saat her vakit açık olması kanunu. nasıl denetler bu adamlar bilemem. eve mi girerler sinyal mi takip ederler bilemem. ancak hiç şüphe yok ki yasağı delen kurşuna dizilir. daha yeni duymuşsunuzdur adam eski manitasını kurşuna dizdirdi.

bu radyolarda envai çeşit propoganda yayınlanıyor. mesela 2 sene önce bunların lideri öldü, herkeste de dedi ki bunlar zorla ağlıyor. yarrramın başı zorla ağlıyorlar. bir kere o radyodaki propogandaların içeriği şu. biliyorsunuz ülke inanılmaz kapalı halkın bi tak bildiği yok. programlarda çeşitli teknolojileri devlet başkanlarının bulduğu söyleniyor. mesela atıyorum radyo, bunu kim jong il babanız yaptı diye 7/24 adamların kafasına işliyorlar. daha neler. kuzey koreliye sorsan dünyayı o adam yarattı amk. yani kağıda kadar adam buldu sanıyorlar. doğal olarak adam ölünce de peygamber kıvamında bir adam öldü sanıyorlar ve yırtınıyorlar. o ağlamaların hepsi gerçek yırtılanların. neden çünkü beyin haşat.

aynı şeyin bir değişiğini şu an tüm dünya halkı yaşıyor. 100lerce yıldır hatta.

şöyle düşün. ben sana 7/24 hüzünlü kitap okutsam hüzünlü film izletsem ondan sonra hüzünlü müzik dinletsem. nasıl hissedersiniz? mutsuzluk tabi. size verileni bilinç altı sizin düşünceniz sanır.

ama benim hissettidiğim ne ozaman yeak yeahhhhhhhh diyorsanız da:

sen abazasın, abaza olduğun için hormonlar artık karşı cinse saldırmanı istiyor ancak abazanlıkla bir yere varılmayacağını anlıyor ve bu hormonlar daha güçlü daha fena bir duyguyu ortaya çıkartıyor. buna ister bağlılık diyin ister sevgi deyin ne derseniz. cinselliğin sansürlü bir şeklini daha kuvvetli bir şekilde size yolluyor. bunu da insanlar çözülmez bir şey amansız bir hastalık gibi görüp aşk diyor. halbuki insanların kafasındaki o kalıp kırılsa ufak bir bağlantı hissedeceksiniz. ama öyle bir bakılıyor ki olaya. ben şimdi meyhaneye gidicim ağlıcam hep onu düşüncem. neden çünkü öyle gördünüz herkesden.

durum bu