aşk ölüm intikam ve şeytanlarla dolu hikaye

@63 yazık lan sana o beyinle nasıl yaşayıp ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsun ?

up up up

ya gibtir git amk salağaı sallada dengeli salla okuyanı gibsinler takunu çıakrdınız iyice amk herkez hasan kaçan

rezerved bakalım

rizörvıd

olum bu nasıl bir anlatım tarzı lan gerçekten yaşadın mı bunları

o siyahlığın içinde ruh belirginleşti. anlaşma tamamlandı. dedi ve anlaşılan oda üzülmüştü.
ona bakarak bağırmaya başladım bir yandanda arzunun başını omuzuma yaslıyordum. huur çocuğu böyle mi olmalıydı !!! diye bağırıyordum ve gözyaşlarım arzunun altın rengi saçlarında buluşuyordu.
o andan sonra ne yaptım hiç hatırlamıyorum ambulansı aradım. siren sesleri. polisler. hastaneler. bende şok içerisindeydim. en son hastanede gözlerimi açtım.
ne işim vardı benim burda benim ? başımda emre seyit annem ve liseden benim için gelen öğretmenlerim vardı.

neyin var arzu diyip yüzün gözünü her tarafını öpüyordum lan bu kızı gerçekten seviyordum.
arzu sen ne yaptın ? dedim.
madem ölmemi istiyordun ! bende ölüyorum işte ! dedi.
ayağa kalktım ağlayarak yalnızca hayır hayır diyebildim. hayırr diye bağırdım ve arzuya sarıldım. arzu ben hayatımda en çok seni seviyorum ne olur diren hastaneye zütürcem seni dedim.
fakat göz kapakları kapalıydı. arzuya baktım yalnızca ağlayarak "arzu kendine gel ben yanındayım ve hep yanında kalacağım ne olur beni bırakma başka kim beni rahatsız edecek ? başka kim beni böyle senin gibi kusursuzca sevebilecek arzum bırakma beni.. ne olur bırakma beni..

arzu aynen şöyle konuşuyordu.
"yaşamam için hiç bir neden yok. bir seni sevdim sende beni bir umursamadın yıllarca senin peşinde dolaştım ? peki ? bana ne verdin ! kimse sevmiyor beni yeter bıktım artık. ne olur yanıma gel(ağlayarak) ne olur her zaman buluştuğumuz parktayım." akşamın bir vakti orada ne işi vardı ? koşarak arzunun yanına gittim evdekilere bile ben çıkıyorum demeyi unutmuştum.
parka doğru koşuyorum kalbim öyle bir şekilde çarpıyor ki nerdeyse ayak seslerimi duymayacağım. her zaman ki buluştuğumuz parka gittim.
arzu orada her zaman oturduğumuz banktaydı. ve gözlerimin içine derin derin bakarak geç kaldın diyerek hafif gülümsedi. bende ölmediğine sevinerek ellerini tuttum elleri som soğuktu. tutarak ısıttım.
şaşkın bir şekilde arzu nasılsın ? dedim. gözlerini zor zor açarak gözlerime bakıyordu. neyi vardı ?. ve arzu söze girdi: bu akşam bir ruh yanıma geldi. ve senin yaşadıklarını bana anlattı. sende ölmem için beni yazmışsın ! hiç mi sevmedin beni ? neden bir başkası değilde ben ? neden şu sokakta geçen adam değilde ben !. dedi dur arzu dedim yanlış biliyorsun o kadar kolay değildi dedim göz kapakları kapanıyordu.

arzu aynen şöyle konuşuyordu.
"yaşamam için hiç bir neden yok. bir seni sevdim sende beni bir umursamadın yıllarca senin peşinde dolaştım ? peki ? bana ne verdin ! kimse sevmiyor beni yeter bıktım artık. ne olur yanıma gel(ağlayarak) ne olur her zaman buluştuğumuz parktayım." akşamın bir vakti orada ne işi vardı ? koşarak arzunun yanına gittim evdekilere bile ben çıkıyorum demeyi unutmuştum.
parka doğru koşuyorum kalbim öyle bir şekilde çarpıyor ki nerdeyse ayak seslerimi duymayacağım. her zaman ki buluştuğumuz parka gittim.
arzu orada her zaman oturduğumuz banktaydı. ve gözlerimin içine derin derin bakarak geç kaldın diyerek hafif gülümsedi. bende ölmediğine sevinerek ellerini tuttum elleri som soğuktu. tutarak ısıttım.
şaşkın bir şekilde arzu nasılsın ? dedim. gözlerini zor zor açarak gözlerime bakıyordu. neyi vardı ?. ve arzu söze girdi: bu akşam bir ruh yanıma geldi. ve senin yaşadıklarını bana anlattı. sende ölmem için beni yazmışsın ! hiç mi sevmedin beni ? neden bir başkası değilde ben ? neden şu sokakta geçen adam değilde ben !. dedi dur arzu dedim yanlış biliyorsun o kadar kolay değildi dedim göz kapakları kapanıyordu.

ekranda Arzu yazıyordu! arzu beni arıyordu. ruh tekrardan o sesi ile kulağıma fısıldadı 30 saniye veriyorum sana! hadi karar ver ! dedi. bende o anki his ile Arzuyu diğer kağıda yazdım. ve o ruh bana bakarak "artık sende iyi biri değilsin sende bizim gibi dünyanın geri kalanı gibi kirlisin deyip gülerek arzu ve dayımın ismi yazan kağıt adamları eline alarak karanlıkta yok oldu.
yere çömeldim titremeye başlamıştım .. ne olacaktı peki şimdi ? bu yaptığım gerçek birşeymiydi ? gerçekten dayım ve arzu ölecekmiydi ama arada bir fark vardı. daha önceden ruhun bana dediğine göre dayım acı içinde. ölmeliydi. bu duruma göre arzu acısız ölecekti. yerde titrerken dayanamadım arzuyu aradım. onu seçmemin tek nedeni o an onun aramasaydı. arzuyu aradım. telefonu açtı arzu nasılsın iyimisin ? dedim.

birde akşam uzun uzun partlar atacağım

beyler beni okuyanlardan nick6 istiyorum

Devam panpaaa

Devam et lan merak ettim

bi restaurant açalım sonra bakarız

devam panpa merak ettim gerçek olmasa bile devam sonu nereye gidecek bakalım

beyler bu şuana kadar yazdığım hikayelerden en az ilgi gören. neden böyle oldu ki acaba lan o kadar özenmiştim buna. yanda sex hikayelerini anlatıyorlar diye mi böyle. neyse gibtir edin bu hikayeyi tamamlıycam

rez

ruh ama dedii bir şeyi feda etmelisin ! bende şaşırdım ? ama bir yandanda duaları okumaya devam etmeye çalışıyordum. ruh kulağıma fısıldadı "arzu seyit veya emre" birini feda edeceksin ! seni herşeyine rağmen seven arzu yumu ? senin için ölecek kadar bile dayak yiyebilecek emreyi mi ? yoksa küçüklüğünden beridir senin en yakın dostun seyiti mi öldüreceksin ? birini seç diyordu. bunu dedikten sonra öyle bir şeytani kahkaha patlattı ki içim korkudan tuhaf oldu. bir yandan terliyordum bir yandan seçim yapmak zorundaydım.
dayım ölecek bütün ömrümün intikdıbını alacağım fakat karşılığında ki mi ?feda edecektim ? o anda telefon çaldı.