-
1.
0o gün gene bütün liseliler gibi okula gidecektim. saat 6:30 a dayandığında füze gibi yataktan kalkardım her seferinde. notlarımı düzgün tutan, okulda kavga çıkartmayan, notları iyi olan aynı zamandada bütün sınıfla arkadaş olan. herkesin sevdiği biri liseliydim. ta ki beni değiştiren o gerçekliğe ulaşasıya kadar. ve daha sonrası bir birini kovalayan olaylar..
bir evde dört kişi kalırdık. annem babam boşanmış annem ile annanemlerin yanında kalıyorduk. annanem dayım annem ve ben..
dayım esrarkeşin tekiydi bir gram çalışmaz bir tak yapmaz. ota taka kapıları vurur, huzuru kaçırırdı.
edit:beyler birde hikayeyle ilgili anket yapalım
http://anket.uludagsozluk.com/s/10425/
beyler o kadar emek veriyoruz daha öncede bu sözlüğe hikayeler verdim örnek olarak;
(bkz: kürt adamlık yıllarımı anlatıyorum) (komedi hikayesi)
(bkz: warband daki adamın ibret dolu hayat hikayesi) (komedi hikayesi)
(bkz: bedensiz varlıklar ve insanların savaşı bu)(macera, drama, aşk) (gerçek korkunç olaylardan ibret alınmıştır bunun böyle bir özelliği var)(efsanedir)
(bkz: beyler satanizm deki anılarımı anlatıyorum)(pgiboloji ağırlıklı)
merhaba beyler hikayelerimi sevenler bu twitter adresinde buluşuyor. eski ve yeni okurlarımı birleştirmeye çalışıyorum merkezi otoratiye kuracağım :D
https://twitter.com/hizmet724
hikayelerle ilgili çok güzel etkinlikler yapacağız beyler tabi destek gelmesi lazım -
2.
0ben ise çocukluğumdan beridir içimdeki öfkeyi hiç kimseye boşaltamaz her seferinde içime atar dururdum. daha sonradan içime attığım öfke benden başka bir ben yaratasıya kadar onu fark etmemiştim. fakat bir şeyi fark etmemen onun olmadığı anldıbına gelmiyormuş bir gün görmezden geldiğiniz herşey sizi görmezden gelmeye başlayacaktır.
lise 1 e gidiyordum. o akşam eve döndüm anahtarım ile evin kapısını açtım. yine kavga vardı. dayım eline bıçağı almış etrafına deli gibi bağırıyordu. gözlerinin içindeki öfkeyi resmen dış kapının ordan hissedebiliyordum. hızla evin içine girdim annaneme ne oluyor burada ? dedim. kadın ağlayarak odasına kaçtı annem ile ortak kaldığımız odaya gittim. annem ağlayarak eşyalarını hazırlıyor. "artık bu evde kalmayacağız. nurgül teyzenlere gidiyoruz. diyordu." ben ne diyeceğimi şaşırmıştım ne yapabilirdim ki ? annem bavulu hazırladı dış kapının önüne koydu. dayım annemin kolundan tuttu "hiç biryere gidemezsin. izin vermiyorum " gibi saçma kelimeler etmeye başladı. o anda kulağımda bir cızırtı duydum kendimden geçmiştim adeta o anki ben ben değildim.. dayımın tam burnunun ortasına hızlı bir şekilde yumruk attım. galiba burnu kırılmıştı.. feryat içinde bağırıyordu. annemin bavulunu sırtlandım. hadi gidiyoruz dedim. nurgül teyzelere gittik. -
3.
0nurgül teyze tek yaşıyordu babası ve annesi ölmüştü. bizimlede bir kan bağı yoktu. annem ile çocukluk arkadaşıydılar. oraya yerleştik. nurgül teyze bana sen açmısın falan dedi. bende tokum dedim . erkenden bana ayrıltılan eskiden nurgül teyzenin babasının kaldığı küçük odada kalmaya başlamıştım. bir yandan seviniyor gibiydim diğer yandan üzülüyor.
o anda bana ne olduğunu düşünmeye başlamıştım. dayıma yumruk attığım anda ?
bir öfke birikimimiydi ? bir tür sinir krizi ? ne olduğunu bilemiyordum.. annemin anlattığına göre o anda sesim bile bir acayip çıkmıştı. nurgül teyzelerde bir haftayı geçirdik. annanemde arkadaşında kalmaya başlamıştı. o huur çocuğunun ise ne tak yediğini bilmiyordum..
yeni küçük odamda kendimi çok tuhaf hissettim her zaman. sanki burada benden başka bir ruh varmış bana ev sahipliği yapıyormuş gibiydi. bir hafta sonunda. geceleyin rüyamda kendi vücudum ayakta sim siyah bir boşlukta süzülürken gördüm ve arkamda sim siyah bir varlık hafifçe gülerek bedenimi kendisini doğru geri çekti. ve bedenim karanlık içinde yok olurken çığlık atmaya çalışıyor, gözlerinden yaş akıyordu. o sırada kulağımda derin bir cızırtı sesi ile uyandım. terlemiştim. yatağımdan fırladım odanın ışığına doğru koştum ışığa bastım. nafile. yanmadı. bende korktuğumdan doğru salona doğru koştum orada annem veya nurgül teyze olmalıydı salona gittim. zifiri bir karanlık.. hiç kimseler yok. etrafı süzerken salonun balkonunda bir şey bana göz kırptı. bedeni sim siyah gözleri mavi ile kırmızımsı karışımı muhteşem bir varlıktı. ürkütücü bir güzelliği vardı. vücudum istem dışı ona doğru gidiyordu. balkona çıktım. gitmek istemiyordum içimden direnmeye çalışıyordum fakat ben çalışdıkça o bunu anlıyordu. anlamasından korktugum için daha direnmedim ve ona doğru gittim. o siyah varlık o muhteşem gözleri ile gözlerime baktı. -
4.
0ve "seni buraya sürüklemeyi başardım" dedi. neden bahsediyordu ? hiç bir fikrim yoktu? siyahımsı ellerini yüzüme sürtmeye başladı elleri yüzüme sürterken adeta kayboluyordu. ve bana muhteşemsin. ve artık yanımdasın. dedi ellerini geri çekti. ve "daha ne kadar savaşa karşı tepkisiz kalacaksın seninle geri konuşacağız" dedi ve karanlığın içinde kayboldu. bende ani bir düşüş hissi yaşayarak yatağımdan sıçradım. meğersem buda rüyaymış. yüzüm sıvazladım etrafıma baktım o siyah varlık odanın karanlığında bir kaç saniyede görünür gibi oldu ama yine kayboldu. göz yanılması da olabilirdi.
-
5.
0hiç mi okuyan yok ? hazı hazır yazmıştım
-
6.
+1@7 senin için devamı geliyor panpa moral verdin
-
7.
0geri yatmaya çalıştım zorda olsa uyudum. sabah 6:30 gibi annem yine benden erken kalkmış.
kahvaltıyı hazırlamıştı. bende zar zor olsa oturdum yemek yedim. okul yine sıradandı akşam küçük odama laptopumu kurdum ve bu yaşadığım olay ile ilgili internette araştırma yapmaya çalıştım. annem ile nurgül teyze de salonda konuşuyorlardı.
bir çok siteye girdim bir çok saçma sapan şeyler okudum. ama tam olarak yaşadığımın karşılığını bulamamıştım.. laptobu kapattım. kendime "ben bir salağım dün kötü şeyler yaşadım ve bu yüzden duygularım bu şekilde açağa çıktı" dedim kendi kendime. laptobu kapattıktan sonra arkamı döndüm yatağa uzanacaktım ki. yine o siyahımsı varlığı gördüm çığlık atacaktım. kendimi zor tuttum. -
8.
0siyahımsı varlık yorgun bir şekilde "senle her görüşmeden sonra senle irtibata geçmek daha kolay oluyor" dedi. korkmuştum zar zor cesaretimi toplayıp "benden ne istiyorsun ?" diyebildim.
bana o muhteşem gözlerini dikerek "asıl sen kendinden ne istiyorsun" diye sordu.
ben sadece korkunun yerini heycana bıraktığı bir duygu ile "ne ?" diyebildim. gözlerini bana dikkatli bir şekilde dikerek şunları söyledi ;
sen aptalsın sen küstahsın sen basit bir insansın. tıpkı diğer insanlar gibi ! insanların dünyasından haberi olmayan insanlarsınız ! birilerinin istediği gibi yaşıyorsunuz. siz insanlar yönetilmeyi seviyorsunuz. bizden korkuyorsunuz çünkü size korkmanız öğretilmiş ama korkunç olan asıl sizlersiniz ! asıl sizin dünyanız korkunç!
ben anlamsız bir şekilde yüzüne bakıyordum.
bana geri baktı "yıllar içinde kendi türünüzden milyonlarca daha kurban vereceksiniz" dedi ben şaşkınlık ve heycan içinde sözünü keserek "niyeeee" diyebildim. -
9.
0yarın akşam 7,8 gibi tekrar yazarım reserved sayısına göre olaylar başlasın bir daha olaya tam girmedim
-
10.
0@20 alt tarafı 3 tane başlığa entry girdim amk abartıya bak
-
11.
0"senden çok uzun daha zamandır insanları izliyorum insan ırkı bir kez bile iyiye gittiğine şahit olmadım teknoloji gelişiyor evet doğru ama asıl tehlikede bu ! teknoloji geliştikçe insan ırkı dahada pasifleşti sorgulama yeteneğini kaybetti. kafasının hafifçe sallayarak "hiç umut yok hiç umut yok insanlar için hiç umut yok ben bütün insanlığa el uzatamam ama sadece sana yardım edeceğim çünkü senide uzun zamandır izliyorum sende kendi ruhunu öldüreceksin bir hiç uğruna kendini yavaşca zehirleyip kendini imha edeceksin!"
-
12.
0eğer benim yardımımı istiyorsan araştır ve kendini güçlendir. ne kadar bilirsen o kadar şans senden yana olur. güçlü olmak istiyorsan bil ! insan sadece hayalgücü ile dünyasını değiştirebilir.
şaşırmış bir şekilde "nasıl" dedim. "araştırcaksın "siz insanlar kendi kendinizi yok ediyorsunuz öylece bu dünyaya geliyor hayat amacınızın ne olduğunu bilmeden öylece bu savaşa katılıyor ve kaybedip gidiyorsunuz artık dayanamıyorum buna müdahale etmek istiyorum.
sende bundan önceki insanlar gibi aynı kaderi yaşama artık bıktım. aynı hayatlardan. dedi ve gözlerini büyüterek bana bakmaya başladı ve bana katılıyormusun ? dedi. -
13.
0ben afallar brir şekilde gözlerine baktım ve içimde muhteşem bir duygu uyandı ve "seninleyim" dedim. onu dedikten sonra teminki duygunun yaklaşık on katı kadar daha muhteşem bir duygu içimde uyandı ve o varlık gülümseyerek bana fısıldadı "buda hoşgeldin ödülü" dedi ve karanlığın içinde kayboldu!
bu güzel ruh hali sarhoşluk gibiydi yaklaşık yarım saat bu duygunun hissi ile yaşadım.
. daha sonradan ders programımı hazırlayıp yattım. bir yandan mutlu bir yandan korkuyordum.
dostum musun? benimi kandırıyorsun ? kimsin sen ?
bilmiyordum ki yıllarca sürecek bir dostluğa o akşam imza atmışım. ben en güzel dostuda en büyük düşmanımıda o gece kazanmıştım ! o gün yine tarih 3 kasımdı hiç unutamam. bundan tam 4 sene geçmiş... -
14.
0öteki sabah yatağımdan yine 6:30 da doğruldum. hiç bir şey hissetmiyor ve hiç birşey düşünmüyordum zifiri sessizlik içinde çoraplarımı giyiyor esniyor ve mutfakta hazır olan yemeğime gidiyor yemeği yiyor dişlerimi fırçalıyor ve okula gidiyordum..
okulda tepkiler şöyleydi "bugün çok daha sakinsin" "yanında huzur buluyorum"
dünya çok değişik bir yerdi.
akşam eve gittim evdekilere bir kaç selam verdim hemen odama gittim kapıyı kapattım.
o siyahımsı şeyi bekliyordum. fakat gelmedi. evde vakit geçirdim odama gittim uyucaktım yatağın yorganını açtım. birden yerimden sıçradım. ve çığlık attım. -
15.
0aktif okuyan 2-3 kişi varsa önceki partları şimdiden yollayım beyler yoksa yarın akşama
-
16.
03 okuyan panpamın hatrına 3 part daha ! yarın yine 5-6 part yayımlarım
-
17.
0annem odama geldi "oğlum ne oldu ?" "birden yatağın içinde böcek gördüm ondan" diyebildim sadece. yatağın içinde o siyahımsı varlık vardı. oda bana bakıp "böceğe mi benziyorum ? " dedi alaylı bir sesle. annem onu görmüyor duymuyor hissetmiyordu. bende içimden korku ile eyvah bu siyah şeyin ne olduğunu nasıl açıklayacağım diyordum.
annem geri gittiğinde. oturdum onunla konuştum.
ne yaptığını sanıyorsun ? dedim. "yatağı sevdim" dedi ve o muhteşem gözleri güler bir ifadeye büründü. -
18.
0en sonunda onunla konuşurken dünya ne kadar acayip bir yer değil mi ? dedim.
oda "dünya bir insan için en büyük ceza ve en büyük ödüldür bir insan için hem erkenden kaçmak istediği bir mekan hemde sonsuza kadar yaşamak istediği bir mekandır. dedi. her kelimesinde bir anlam vardı..
daha sonradan dayından intikam almak istiyormusun ? dedi bana.. yıllar içinde ona karşı içimde o kadar kin birikmişti ki.resmen o anda eminim gözlerim parlamıştır. evet dedim evet istiyorum onu cehennemin en dibine yollamak istiyorum ! -
19.
0oda bu savaşa katılacağız fakat seni eğitmem gerekecek. belli ritüeller belli öğretiler öğreneceksin. bazısı karanlık bazısı tamamen aydınlık. bazısı seni çıkmaza çıkaracak. bazısı çıkmaz sandığın yolların aslında diğer yollardan yüzlerce kat daha fazla yola çıktığını anlayacaksın. dedi.
iki yılımız böyle geçti. bir çok öğretiyi öğrendim bir çok dini. ve ibraniceye benzeyen bir çok duayı öğrendim. gerçekten bu duaları ezberlemek pek zordu. bunları niye öğrendiğimi bilmiyordum. daha sonradan öğrendim beni savaşa hazırlıyordu..
iki yıl içinde o ruh ile konuşmanın dengesizliğinden çok değiştim kendimi dağıtmam gerekiyordu. sigaraya başladım. dengesizleştim dersleri düzgün takip edemiyordum. kavga çıkarmaktan çekinmez bir hale gelmiştim. o ruh her yanımda olduğunda beni değiştiriyor gibiydi.. yada ben bunu kaldıramıyordum.
çocukluk arkadaşım seyit ile bol bol görüşüyordum yediğimiz içtiğimiz ayrı geçmezdi. çok seviyordum be bu bini. onla sanki ayrı dilden konuşurduk bambaşkaydık biz. -
20.
0beyler birde hikayeyle ilgili anket yapalım
http://anket.uludagsozluk.com/s/10425/