1. 1.
    0
    kopyala - yapıştır değil, alın teri. özetsiz.

    aşk ve sevgi gibi yoğun duygular bir insana karşı duyulduğunda illaki beraberinde cinsel arzu isteğini de beraberinde getirmek zorunda değil. iki kadın arasında yada iki erkek arasında bu denli büyük duygular yaşanabilir ancak çoğu zaman kişi kendisini yaşadığı bu duygudan dolayı suçlu hisseder.

    suçlu hissetmesinin sorumlusu, bireyin hayat içerisinde nasıl hareket etmesi gerektiğini, nasıl düşünmesi gerektiğini, nasıl duygular beslemesi gerektiğini ve bu duyguların kimlere hangi sırayla olması gerektiğini söyleyen toplumdur.

    toplum erkeğin erkeğe, kadının kadına bu denli büyük duygular beslemesine izin vermez. beslenilmesi durumunda bireylere kötü olarak kabul edilen sıfatlar ekler. bu sıfatlar en basit örneği ile erkek için muallak kadın için lezbiyendir. yanlış hatırlamıyorsam sokratez'e aşık bir öğrencisi vardı (büyük ihtimalle yanlış hatırlıyorum. sokrates olmayabilir ama bir yunan filozofuna aşık bir öğrencisi vardı). bu öğrenci sokrates'in yanından hiç ayrılmazdı ve ona büyük bir sevgiyle bağlıydı. bu bağlılık halkın dikkatini çekmiş ve bu öğrenciye muallak denmiş, filozofla yattıkları dedikoluları dolaşmış. ama işin aslında bu öğrenci sokrates'e hiçbir cinsel arzu beslememişti ama ondan daha çok sevdiği kimsede olmamıştı.

    bazılarınız bana ''o sevginin dostluk diye bir ismi var zaten. niye bu ismi değiştirip 'aşk' diyorsundiyerek karşı çıkabilir. ama benim bahsettiğim şey dostluktan başka bir şeydir. bir düşünün insanların hayatlarında ön planda tuttuğu kişiler ilk önce çocuklarından başlamak üzere sırasıyla karısı, annesi, babası, kardeşleri ve bunlardan sonra dostlarıdır (kişiden kişiye sıralama farklılık gösterir ama son sırada dostları vardır). bu sıralama toplum tarafından belirlenmiş ve bireye öğretilmiştir. bu sıralamaya uymadığı taktirde ailesinden, karısından, çocuklarından hatta komşularından tepki alır.

    yani demek istediğim bir erkek bir erkeği veya bir kadın bir kadını hayattaki her şeyden daha çok sevebilir. bu sevgi beraberinde cinsel arzuyu getirmek zorunda değildir. kişi karşı cinsine ilgi duymaya devam edebilir.

    şimdiiiii..

    sevebilir.. evet sevebilir ancak tüm bu baskı altında bu duygunun kontrolünü nasıl sağlayacak?

    bunun cevabı bende yok ancak ismini bilmediği bu duygu onu felakete sürükleyebilir.

    + beslediği bu duyguyu fark ettiğinde toplumun ona öğretmiş olduğu
    böyle hissediyorsan muallaksingörüşüne kapılırsa pgibolojisi bozulur. çünkü muallak olmak istememektedir.
    + toplumun ona öğretmiş olduğu
    böyle hissediyorsan muallaksingörüşüne kapılırsa veevet.. o zaman ben muallakyim. erkeklerden hoşlanıyorum'' derse geri dönüşü olmayan hatalar yapabilir üstelik erkekleri arzulamamasına rağmen.

    hislerinin ismini ve şeklini iyi düşünmeli ve ona göre davranmalıdır. üstelik bu davranış şekline birde topluma karşı takınacağı tavrı da eklemelidir çünkü toplum buna alışık değildir. her iki tarafı da idare etmek mecburiyetinde kalacaktır. kendisini toplumdan soyutlayıp hislerine yönelmesi mümkün değildir çünkü insan, yapısı itibari ile sosyal bir hayvandır.
    ···
  1. 2.
    0
    özet geç bin, okuyanı gibsinler.
    ···
  2. 3.
    0
    @2 özetsiz panpa. uzun yazı sevenler için.
    ···
  3. 4.
    0
    k'den sonrasını okumadım
    ···
  4. 5.
    0
    @4 kim bilir kaç tane k var amk.
    ···
  5. 6.
    0
    Lan valla okumadım ama arzulamadigin zaman o iş yürümez
    ···
  6. 7.
    0
    @6 oku panpa. söylediğinin olayla alakası yok.
    ···
  7. 8.
    0
    birisi okumuş lan.. şuku aldım amk. neredesin bin?
    ···
  8. 9.
    0
    haklısın panpa 2 senedir bir amlıyı seviyorum ama yüz vermiyor. üstelik çok da güzel ama bir kere bile onu düşünüp 31 çekmişliğim yok şukunu verdim
    ···
  9. 10.
    0
    ouvvvvvvv muazzam bir yazı
    ···
  10. 11.
    0
    okumadım ama cinsellik olmadan olmaz. meşru dairede gayet insani bir fiiliyattır sevgili kardeşim.
    ···
  11. 12.
    0
    @11 ben başka bir şey anlatıyorum panpa.
    ···
  12. 13.
    0
    aşk= sex olm bizim fakültede konferansa katıldım oiç prof anlattı

    not:tıp okuyorum hava da atarım binler bari bi kız okusa da yazsa amk
    ···
  13. 14.
    0
    @1 öyle dersen sana güler ve libido der geçerim balım. tamam aşk sex değildir ama aşkın üzerinde durduğu tek sütun sextir. sexin olmadığı beraberlik aşk değil hayat arkadaşlığıdır. belden aşağısı felçli olan kocaya, karısı aşık maşık değildir, binbir gece masalı değil hayat az gerçekçi olun.
    ···
  14. 15.
    0
    @14 yazıyı okuduğuna emin değilim panpa.. bizim büyük çaresizliğimiz filmini izle derim.
    ···
  15. 16.
    0
    @15 komple baştan aşağı bi pgiboloji oku o zaman sen de. az da felsefeye bak. aşk kadar şiddet içeren çok az motif vardır. birini karşılıksız sevemezsin, tüm diğer objelerin içerisinde onu diğerlerinden bin kat daha fazla nesne edinirsin bu da o kişinin etrafındaki narrativ'i baştan aşağı yerle bir eder. tüm insan ilişkilerinde dayatılmış edilgenlik vardır. burada yatan tiranlığın miktarı sevgi arttıkça artar. seni seven adamın herkesten daha fazla suyuna gitmeye çalışırsın, bu da bireyin eylem hacmini sınırlar. bi yerden sonra da sevgi takasının (takas, değiş tokuş hani... ) gelip dayanacağı nokta pompadır. hiç bi halt olmasa en yakın hemcins arkadaşından falanca hatunu ayarlamasını istersin. çünkü insan denen kütlenin varoluş mayası pompadır zaten.

    (sokrat ta meşhur bir oğlancıdır ayrıca, az batı edebiyatı tarihi okursan, malum onlar köklerini aritotle'a dayandırırlar, görürsün ne biçim sübyancılık oğlancılık dönmüş o dönemde. sheakespeare mesela alakasız örnek ama, evli ve çocuklu olmasına rağmen süt gibi bir oğlana vurgundu, toplumun normlarını aşamadı, vuslata eremedi. ama antik çağın cinsel ahlakı falan... yok abicim, fena gibiş dönmüş, ne yazık ki bu böyle... )
    ···
  16. 17.
    0
    @16 lan ben pompadan falan bahsetmiyorum ki amk.. benim söylediğim şey kısaca; bir erkek arkadaşını karısından daha çok seven, karısından daha çok önem veren erkektir. bir erkeğin başka bir erkeği, bir arkadaşını karısından, ailesinden daha çok sevmesi mümkün müdür? mümkündür.. ama karısını gibmeye devam edebilir, karısını aldata bilir yada ona ömür boyu sadık kalabilir.
    ···
  17. 18.
    0
    @17 ben de sana bu mümkün değildir diyorum. karısından bıkmış olabilir ama daha düzgün karı için dost satılır. elbet satılır (satmak da nasıl bi kavramsa, sanki sırtından bıçaklıyor). satamadıysan da bu zorakidir, arkadaşının senin üzerinde kurduğu tahakkümdür. bunu bilinçdışına iter bununla bir ömür yaşarsın ama bu durumda rahatsız olmadım bi travma yaşamadım diyemezsin.
    ···
  18. 19.
    0
    @18 bende sana gözlemlediğim bin bir türlü adam projili çıkartabilirim..

    1. karısından sıkılan ancak onu çeşitli sebepler dolayısıyla bırakamayan ve tüm güzel zamanlarını dostuyla geçiren adam.
    2. karısını seven, onu giben, ona sadık ama dostuyla iken daha mutlu olan adam.
    3. dostuyla yaşayan onunla aynı evi paylaşan bir evliliğe ihtiyaç duymayan ama karı giben adam.
    4. dostuyla yaşayan, ailesini gibine hiç takmayan, evliliğe ihtiyaç duymayan, dostuyla yaşayan adam.

    bunlardan herhangi birisinin çevrende olmadığını söyleyebilir misin?
    ···
  19. 20.
    0
    reserved
    ···