aşk nedir diye sordular

https://www.youtube.com/watch?v=K7z3590-Mt0

düşmek sorun değil be hayat , düştükten sonra yürürken sıcağıyla hissetmediğimiz yerlerin sonradan acıması... dün en sevdiğim arkadaşlarımdan birinin karşısına geçip bana yaptığı kahpeliği izledim. bir de sigara yaktım napacaktım ki başka?
eve gelip çalışma masama oturdum 10 dakika düşündüm. sinirlenmem , sabırlıyımdır ama bu kadar kazık midemi bulandırdı.
bu arada ankara hala güvenli merak etme olur mu?

https://www.youtube.com/watch?v=AY002EbA9DI

uzun zamandır ağlamıyorum. bir tane biram olsaydı iyi gitmez miydi şimdi? sen içerde ders çalışırken bir bira açar saatlerce proje yazdığım günlerim geldi aklıma. öyle acınası haldeyiz ki arkadaş bile olamıyoruz. sen bana baktıkça ağlıyorsun, ben sana baktıkça kahroluyorum.
aklıma geldiğin her saniyeyi gibeyim!

ben bu başlığı yeni gördüm, iyi demişsin @1 , iyi demişsin...

yeni insanlara alışkın değilim. kapılarım kapalı , zamanın hayal kırıklıklarını onlardan çıkarmayı bende istemezdim ama ruhum böyle bir savunma mekanizması geliştirdi engel olamıyorum. üzülüyorum ve üzüldüğüm halde yıllar önce birşeyler paylaşıp gibtirip gidenler bugün yine geliyorlar. gittiysen gelme be kardeşim ne gerek var? sadece aşk acısı mı çekilir bu hayatta ? dost acısı da çekilir hatta burnunun direğini sızlatır.
demem o ki gittiysen bir daha bu kapıyı açık bulman imkansız. sen sen olarak kalsan bile ben ben değilim bu saatten sonra...

hayır telefonda beni neden suçluyorsa? ne gerek var ağzından salyalar çıkarak bağırmaya? ulan sen değil miydin köpek gibi yalvaran? eski sevgilisine dönüp 'ehe ehe ben seni aslında sevmemiştim ki' diyen? intikam almıyorum paçamdan nasıl çektiğinizi unutmuyorum unutmayacağım ve asla bana yaşattığınızı yaşamadan ölmeyeceksiniz.
vurdumduymaz gibi görünüp içten içe hırslandığımı düşünüyormuş. ulan ben senin ağababanı bitirdim senin için uğraşmam o bitince sende bittin diyip kahkaha attım adi şerefsiz dedi şok oldum. iyi insanım lan ben beni kendine düşman eden sensin bu neyin tribi dedim yine gülerek telefonu suratıma kapattı.
insanların sabrını çok sınamaya başladım bu aralar hadi hayırlısı.

https://www.youtube.com/watch?v=bIZ3uYD8oI4

devrim ateşini bugün yaktım.birilerinin omzuna basıp değil birilerinin ellerinde yükseliyorum ve buna vesile olan , beni bu denli hırslandıran kim varsa ağzına bir bir sıçmazsam şerefsizim.

https://www.youtube.com/watch?v=djK3cTYQkkE

yaptığım güzel şeyleri hata gibi görenler yüzünden 'acaba hata mıydı?' diye sorgulayacak kadar aptal olmadım ama bu aralar bunu çok sık yaşıyorum... hayır hayat ben seninle yaşadığım hiçbirşeyden pişman olmadım olmayacağım bedelleri ne kadar ağır olursa olsun...
eller günahkar ben değilim...

https://www.youtube.com/watch?v=t-vxE_kYayY

bugün sadece bunu atıp gideceğim. bekle..

tekrar çizim yapmaya başladım. yeteneğimi hiç kaybetmeme özelliğimle övünürdün ya artık yaşlanmışım yetenek falan kalmamış. bir menekşe kokusunda hala seni aramam dışında herşey değişiyor gözüm...

bu başlığa baktım da hep güzel şeylerden bahsetmişim senin hakkında. hala içimde senin gerçek yüzünle yüzleşemeyecek bir taraf kalması çok garip.
mesela ben senin bana ilk tokat attığın günü hiç unutmuyorum. düşmanın gibi vurduğun karşılık verdiğim zaman bıçakla saldırdığını da. gözüm dönüp o bıçağı alıp , kolunu kırıp sonra seni öldürmediğim için de şükrediyorum. kolunu kırdığım için neden üzüldüğümü anlayamıyorum ama.
ölmemek için öldürmeye programlanmış birine saldırma salaklığını yüzüne vurduğumda aslında istediğim, özlediğim, beklediğim bir adam olmadığını farkettiğimde yaşadığım hayal kırıklığını da şimdi anlıyorum.
babasının BiLE vurmadığı amy'ye bunu ne cesaretle yaptığınla ilgilenmiyorum , neden yaptığın kısmı zaten çok saçma ama o gözünün döndüğü dakikalarda içinde neler olduğunu bilmeyi çok isterdim...
işte hayatım böyle saçma şeyleri sorgulamayla geçiyor ve 27 yaşında hala aynı kadınım değişemiyorum.

gülüşün aklıma geldi yine. sabahları ne kadar sinirli gibi uyansam da aslında hiç sinirlenmediğimi anladığın o gün geldi sonra. uyurken neden yatağın sadece bir kenarını kullanıyorum hala çözemedim ama yaklaştım bir gün anlatacağım sana söz.
şimdi sana 1 defa sarılabilmek vardı. sadece 1 defa. bir daha kimseyi aldatmadığına inanıyorum. aldatma sevdiğim. çok ağır, çok acı... her aklıma geldiğinde daha da öldürücü oluyor. seni hala çok seviyorum. seni hep çok seviyor olacağım. sen hep olacaksın.
mavi'miz olmasa da mavi olacak herşey, herkes...
https://www.youtube.com/watch?v=ERLUH3y6nGo

belki tanrı, bizi de görürdü. Ya beni başka gezegene alsındı ya da çaresine baksındı. Gökyüzüne baktım. Dedim tanrım bizi güncelle...
https://www.youtube.com/watch?v=zvWLHvDOF_M
ananemin meşhur ninnisi...

bu sözlükte öyle bir zırhla kaplanıyorum ki reel hayatımdan tamamen arınıyorum ama ne zaman bu başlığa girsem paaat diye reel hayatıma düşüyorum yüksekten.
en çok sana veda etmek koyacak güzel başlık, en çok sana yazamamak koyacak.
şimdilik hoşçakal...

https://www.youtube.com/watch?v=F9u-O9a3u6A
çocukluğum, gençliğim, geleceğim...
kokun hayat kokunu öyle çok özlüyorum ki. durup durup gözlerimi kapatıp hayal ediyorum bunu.
bazen sol kolum titriyor öleceğimi düşünüp balkona çıkıp bir nefes çekiyorum seni kokluyormuşum gibi.
hasretten kimse ölmez ama ben sensiz kaldıktan sonra her gün ölüyorum be hayat.
bak sol gamzeme o bile özlüyor seni...
ankara kadar seviyorum seni, tutkuyla...

ne zaman kendimle ilgili bir şey anlatsam , bir parça daha bırakıyorum ona kendimden. en büyük parçamı bıraktım az önce...
kimse acıyarak bakmasın diye çabaladığım onca şeye rağmen artık bana öyle bakacağını bile bile bıraktım...
saklamaya gerek yoktu, ben oydum o bendi...

https://www.youtube.com/watch?v=eglGN7W4ukU
nefes almanın zor olduğu zamanlar. elimi kapıya sıkıştırıp canım acıdığında yaşadığımı anlıyorum artık. ve öyle ağlıyorum ki annem koşarak geliyor yanıma. öpüyor parmağımı. sicim gibi ağlıyorum bağıra bağıra. parmağım acıdığı için değil, bağıra bağıra ağlamaya bahanem olsun diye bunlar ve annem bunu farkediyor...
ah hayat, güzel günler görmek adına vazgeçtiğim ne varsa hepsinden vazgeçiyorum tekrar tekrar.

(: hissetmiş gibi odama geldi az önce. 'annecim uyumalısın artık' dedi... uyuyacağım anne uyuyacağım yanına geleyim mi? dedim. 'hadi bekliyorum (: ' dedi... 60 yaşına da gelsem ben bu kadına doyamam , benden ayrılacağı için çok üzülüyor ve ben artık bir daha onu üzmemek için ne gerekiyorsa yapacağım...
bellissima kokulu kadın, annem...

banker aradı bugün yine. çok farklı bir dostluğumuz var be hayat. kardeşim gibi. canımdan bir parça gibi. 20 sene olacak onu tanıyalı. hiç unutmuyorum kuş tepesine çıktığımız günü.
https://www.youtube.com/watch?v=XDSGEx6ZPXY
bu şarkıyı bağıra bağıra söyleyip sarılmıştık birbirimize (: hint müziğinin girdiği yerde gerdan kırdığım anda kahkahalarımız kulaklarımda çınlıyor (:
lise eteğimi hiç beğenmezdim sofra bezi gibiydi beyaz gömleğime tahta kalemiyle yusufçuk çizmiştim.
yurdun bahçesinde ölen kediyi toprağa gömerken gece 11 de pencereden sarkıp 'derdime çare baytarım yoooookkkk' diye bağıran dişleğimi de özledim.
melankolik takılıp pencere kenarında benim basketbol antrenmanımı izlerken ona 'ama nerde bende o yüzsüz yüreeek biz de varsa yoksa gururdan yeleeek' diye bağırdığım gün yüzümde saçma bir tebessüm oluyor. (:
halkoyunları çalışmasında elimde ki topu hızlıca onlara fırlatıp 'dağılın lan burdan' diye çemkirmelerim geliyor sonra aklıma (: servisçi şükrü abiye ankaralı namığın 'kırmızı motor aldın mı' şarkısı çaldırıp 'halkoyunu dediğin böyle oynanır' diye trollediğim günler ahahahah (:
lise arkadaşlarım dostluklarım en mutlu günlerim (((:

saat 23:00 de beni arayıp hep bir ağızdan 'seni çok özlediiiiiiiiiiik' diye bağıran arkadaşlarım var benim (: az kaldı son 1 gün dedim hasretle bekliyorlar beni (:
hepsi burnumda tütüyor hepsini ayrı seviyorum ve hepsinde ayrı emeğim var. annemin imrendiği arkadaşlarım... 'senin en çok bu huyunu seviyorum amy az ama öz arkadaşların var hepsinde bir emek var' dediği gün çok gurur duydum onlarla. halilimiz nişanlanıyor , tubamız evlendi, haticemiz ceydamız mutlumuz ...
kavuşmaya çok az kaldı (:

Bakın bu kız gerizekalı