aşk nedir diye sordular

bahar alerjisi çok kötü bir şey gerçekten. tüm hayatımı sekteye uğrattı. geldiğimden beri baygın yatıyorum tüm aile başımda kendime gelmemi bekliyor. astım hastasına verilen pıst yapan ilaçtan verdi doktor , iğnelerimi aksatırsam ciğerlerimin söneceğini bile söyledi. kalp hastası ve alerjenik bir insan olarak polenler benim için ölümcül olabilirmiş. napalım evden çıkmayacağız mecbur. iyi de olacak belki biraz dinlenirim diyorum ama bu aralar kendimle başbaşa kalmak bana iyi gelmeyecek onu da biliyorum. neyse...
sağlık olsun , annem iyi olsun geriye kalan her şey düzelir. düzelecek yani eminim.

bugün bir çok şeyin bittiğini anladım. unuttum sözlük inanır mısın? artık gram bir his yok içimde. yarın karşıma çıksa yanından yürür giderim. neden oldu dersek? affettim onu. her aklıma geldiğinde bana bunları neden yaptı diye sorgulamak kalbimi hep acıttı. hep yaraladı. hep daha çok üzdü. bugün saat 7 de çıkıp sahile gittim. affediyorum onu dedim. yapacağı vardı yaptı benim de yaşayacağım vardı yaşadım dedim. affettim sözlük.
sesi , suratı, kokusu bile aklımda değil onu farkettim sonra. lan zaten bana yaşattıklarına aşıkmışım onun da yalan olduğu ortaya çıktı dedim güldüm sonra. eee geriye ne kaldı ki zaten?
güzel olacak herşey sözlük. annem iyi , ben iyiyim ve hayatım onun hayatıma girmediği zamanlara geri döndü nerdeyse.
can ı özledim çok. aradım bugün onunla dertleştik biraz. mutlu oluyorum sesini duyunca. galiba bir tek ona aşık olmuşum ben , diğerleri bir şekilde gitti aklımdan kalbimden ama o hep kaldı. kalacak...
iyiyim sözlük. çok huzurluyum. bitti sonunda ve bunu kendim başardım çok mutluyum.

Rez aliim

https://youtu.be/BRhpkCdzCq4

https://youtu.be/BFy1bYUjwVY

kara kışlarım bahara dönüyor. benim için bahar neydi? bilmem ama güzel bir şeydi sanırım (:
olmam gerektiği gibi bir insan olmaya başladığım için kendimle gurur duyuyorum sözlük.

3 gündür ayaklarımda derman , vücudumda hal kalmadı. çünkü ;KUZENiM EVLENiYOR.
evlenmesin mi? evlensin ama çilesini neden ben çekiyorum uleyn! neyse. mutlu olacaklar inanıyorum. bu düğün badiresinden sonra 35 e kadar evlenmemeye kesin kararımı verdim. evlenirken de adamın nüfusuna kayıtlı kaç bebe , kaç kadın var görmem lazım ailem bu konuda çok titiz artık agagsgafahtsg
neyse. ne taktan şeyleri ne kolay atlatıyorum amk. kendime gülüyorum bazen. ulan diyorum zeki görünen süzme salaksın sen. sonra geçiyor ama. tercih edilmediğim için şükrettiğim çok insan var hayatımda. bu kadar düşmeseydim dediğim oluyor tabi ama kısmet işte bi boşluk anı sonrası zaten minnak aşk acısı ve kapanış.
gidenlere gittikleri için binlerce kez teşekkür ederim. gelecek olana da şimdiden hoşgeldin.
ben buyum işte (:
romantik , sevecek , biraz da arsız...
(bkz: acilay)

gelin ve damadın çok eğlendiği , ailelerin kavga kıyamet eşliğinde eğlenemediği bir düğün oldu ne yazık ki. o kadar huzursuzduk ki kendimi rakıya verip gün sonunda eve gelmek için ağlayacak duruma geldim artık. üzüldüm kuzenim adına belli etmemek için elimden geleni yaptım tabi ama ne bileyim anladı çünkü kardeş yarım kendisi. sarıldık bol bol veda eder gibi.
ayrıca düğünün en nazar değen görümcesi olarak tarihe geçtim. gözlerim şu an kapalı çünkü makyaj alerji yaptı iltihap kaptı , zaten ağlamaklı da olunca kıpkırmızı gözlerle dolaştım.
neyse ki atlattık bu günü. yakın zamanda 1 düğün daha var ve bir bahaneyle o gün antalya da olmamayı düşünüyorum. ailemi seviyorum ama herkesin nazının bana geçmesi artık beni fazla yoruyor bunu anladım.

evet an itibariyle bana düğünden 3 görücü çıktı. çıkmasa olmazdı. 2 si über zengin 1 tanesi de yakuşuklu bir bey. 2 saattir tanış biriyle diye dil döküyorlar. kuzenimin arkadaşları olmasına rağmen kuzenim de tam 1 gavat gibi görüşmemi istiyor. deliriciğiiim.
düğünün en iyi yanı bana görücü çıkmasıymış aile bireylerimin düşüncesi bu yönde. evde kalmış muamelesi görmeye tüm hızımla devam ediyorum (:

şimdi ankarada olmayı öyle istiyorum ki. evimden çıkıp o yokuştan pijamamla inip köfteci recep abiden köfte yemeyi. yazın bile hafif titreten soğuğunda üşümeyi. öyle özledim ki ankaram. gençliğim, anılarım. balkonumdan atakuleyi izlemeyi özledim. özlüyorum işte. bir daha ankarayı bu kadar sevemeyeceğim biliyorum.
neyse...
olmayan maviliğine selam olsun ankara'm. sana mavi vereceğim sözüm var.

Rez alım

https://youtu.be/X5CnmSk3eVg

Sen mavi düşlerinin beyaz yoldaşı ile boş bardağına sıcacık bir çay ararken gecede, ben senden ötesine muhabbetsiz kalan bir grilikde bekleştim öylece..
Sen sonbahar yağmurlarının yıldızları sakladığı o üryan karanlıkta yolunu aydınlatacak bir mum yakarken geceye, ben senden ötesine ışıksız kalan bir karanlıktım sadece..
Sen yamaçlardan sesini dalga dalga salarken semaya,ben yine senden ötesine suskun kalan bir çığlıktım senlice..
Başlıyordum işte en deli köşemde susarak özlemeye, bir kegib izi gibi kalbimin çöllerinde seninle esmeye ve sana ulaşmayan rüzgarımla kendi etrafımda dönmeye..
Şiirlere bir sultanın ağır ağır inişiyle, şarkılara belirsiz bir bestenin söz kesişiyle ve geceninin gündüze söz geçiremeyişiyle susarak özlüyorum..
Gerek sözcüklerin yetmeyişiyle gerekse kelimelerin bir bir tükenişiyle denize düşen bir damladan farksızca susarak özlüyorum..
Adın paslı bir demir gibi batsada canıma ben tüm sürgünlerimi sana varan bir yol gibi tutuyorum aklımda..
Gülüşün tarifi bilinmeyen mevsimleri barındırırken şuramda ben tüm anılarımızı bir kartpostal gibi yaşatıyorum hatrımda..
Sırf sen seviyorsun diye ben uvucumda eriyen mumlarını söndürmüyorum canım yansada..
Karanlık bir temasın bu loş yalnızlığında ben, ben susarak özlüyorum senii..
Varsın sen gibi adın da uzak kalsın
Varsın eteklerimde tutuşan bu yalnızlık kavrulsun yansın
Varsın üzerime doğacak bir güneşde olmasın
Yeter ki sen karanlıklar gibi sar bedenimi
Yeter ki sen sen öldür beni, benim seni yaşattığım ve b/ağrıma b/astığım gibi..
Ben ben susarak özlerim seni.

Ateşin ateşi pişirdiği, suyun sudan sırılsıklam su kesildiği ve sevdanın aşktan medet dilediği;bir taksirdeyim şimdi...
Odamda yalın yürek şem gölgeleri ve penceremin uzak gözlerinde;canımı yalayan ölüm badireleri..
Bir şair olsaydım etlerimi tırtıklayan karanlık için, ışık bezerdim aminlerden avuçlarıma..
Arazlar doğramazdım hem, marazlara gebe üryan rüyaların rahminde ki uykuma..
Ah etsem suret-i efkâr,figân eylesem siret-i ebrâr kan ağlar benden belde-i âşkta..
Öyleyse azad et beni ey hak,c/an tarlasından sonsuza..
Salık ver ellerimin mor yanlızlıklara toplaştığı bu firâka..
Ben öyküsünü yazamadım bu şiirin..
Güvercin oluklardan uçuramadım, talihini zührenin..
Bana çöller leyla kesilmedi aşkın mecnuni vâadi için..
Bana ferhatça dağlar şirin olmadı, hikayem aslı gibi kereminden fazıl buyurmadı ve aşkım cafere tayyar isminin verilişi gibi ten kafesinden huzur{un}a uçmadı..
Ben ki kaderimi Ayn'a,kederimi Şın'a ve hüznümü Kef'e tarik edemedim..
Ben ki mim gibi,
Ben ki nun gibi,
Ben ki vav gibi kendiyle başlayıp kendiyle bitenden baskasi olamadım..!
Ben ki aşk'a otağ,
Ben ki gam'a karargâh,
Ben ki yâr'a girizgah olamadım..!

Semayla yerin arasında bir yerlerde...
Bir dağın tepesinde, belki bir kuyunun dipsizliğinde. !
Belki bir düşün içinde, belkide düşlerin en gerçek yerinde..
Bağ bozumu yada gül vurgunu mevsimlerin titreyen nefeslerinde..
Belki bahara gülümseyen çiçeklerin göbeğinde, belki toprağı çatlatan tohumların heveskâr nöbetinde..
Bir ağacın dibinde, belki toprağın beden çürüten çukurluk gölgesinde..
... ama hep hüznümde,hep sevincimde, yalnızlıkta hep, kimileyin tam da kalabalıkların içinde bağdaç haliyle...
Meyvenin kabuğu şeklinde bazen, bazen bir yaranın kanamakta olan betimsiz renginde..
... ama çokça göklerin tevessül edişinde ki görkemde, çoğunlukla bulutların beyazına boyanan hüzzamların ağır aksak ilerleyen ritminde...
Zaman zaman dizlerime inen ağrı da,bir zaman ellerime kanayan nasırda, başka zaman gözlerimden boşalan yaşlarda..
... ama hep sinemde, kaburgamın boşluk yerinde, en korunaklı yerde..!
Bazen secde yerinde, göğe yükselen duaların dilinde, bazen mushafın girişinde ki besmele-i isimle ve dahi hatimisindeki istem-i muhabbetle..
..ama hep başlangıçdaki ilk cümlenin ardında ve bitişlere düğme düğme iliklenen niyazların şavkında..
Çok zaman sessizlikte, olmadığın yerde, olmanın lütuf olduğu muhtemel her şehirde, yani cennette..!
Gelişlerde, gidişlerde ,terk edişler ve terk edilişlerde..
Belki bir damla yaşın süzülüşünde, belki bir yolun hiç bitmeyen düz çizgilerinde, belki börtüde, böcekte, belki varlığın ziynetinde, belkide eşyanın ne kadar çoksa o kadar çok renginde..
Dilimde, zihnimde, kalemimde, en çokda gönlümde,hep olduğun yerde,hep olman gereken yerde, kalbim de..
Yaradılmış olan her şeyde, yaradılan her yerde, benim olduğum her nefeste, SEN VARSIN..
SEN V{Y}ARSIN sadece..

Yangınım har lakin ateşim başka..!
Yanar gibiyim amma kor olduğum başka..!
Tüter burnumda hasretyar duman, öte yanımda özlemden umman..!
Ruhumda gibisin amma kuş olup uçmaklığın başka..!
Var gibisin amma yokluğunla çoğalmak başka..
Kanar mı hiç bıçaksız yara, uçar mı hiç kuş kanatsız ya da..?
Akar mı su yatağında iz sürmeden, verir mi meyve ağaç çiçeklere bürünmeden..?
Varır mı yol nereye gideceğini bilmeden, bilinir mi hiç alçaklar yükseklerden düşmeden..!
Ahh yâr âhhh..
Mezalim mi desem cefâ mı yoksa belâ mı bu hale..
Bilemedim şerden doğacak hayrı, sezemedim hayırdan nenemem belalara maruz kalacağımızı...
imtihan mı desem bu sahursuz oruca, dayanabilir miyim (iftarsız) sen susuz vuslata..
Âh yâr,âh yâr,âh yâr...
Şiirler acıtır oldu, nazenin güller senin adınla okunmayalı sararıp soldu..
Sabahlar zından geceler keş,
uykular zehir görmeler katran..
Ne olur du günaydınlarıma gülümseyenim olsaydın...
Ne olurdu gecelerimin koluna girip beni sana kadar taşısaydın..!
Ne olur du rüyalarıma talip olup beni kuşlar gibi sana doğru uçursaydın..!
Ne olur du gözlerime dolup yollarıma ışık s'açsaydın..!
Ne olur du ne olur du yâr..!

https://youtu.be/z3PX5FYntUo

klip benim sonumu anlatıyor.

belki de artık gitmeliyim buradan ha? herkesten gitmeliyim belki de.
2 hafta şeker takibi yapılacak. şekerim çok yüksek çıktı. bu yaşta insülin kullanmaya başlamak istemiyorum. anneme söyleyemiyorum çok üzülecek biliyorum.
yine de şükretmek istiyorum ama artık boğazıma kadar battım. yeter diye çığlık çığlığa bağıran bir ben var içerde susturamıyorum. iyi olmalıyım , güçlü kalmalıyım. annem için yapmalıyım. kendimin amk ben biteli çok olmuş zaten.

your eyes are swallowing me

ne güzel , ne acı , ne çileli günlerim geçti bu başlıkta. okumaya yüreğim dayanmaz. 4 sene olmuş başlığı açalı. ilk gün çektiğim acı son gün girdiğim bu entry ile son bulacak.
bana aşk fazla geldi hep. yapamadım , beceremedim. seviyorum seviliyorum acı da çekiyorum ne garip. hoşçakal güzel başlık. yaşadıklarım. umutsuzluklarım. acılarım. hep kal ama en güzel tecrübelersiniz bana çünkü. ben buysam sizin sayenizde.
hoşçakal mavi başlık (: