-
51.
+2Ulan bekliyoruz hadi
-
-
1.
0Knk elimde hiç part yok anca yarına
-
1.
-
52.
+2Beyler hikayeyi yarın bitirecem bu akşamda bir kaç part atarım ama yarın hikaye bitecek
-
53.
+2ambulans çağırdım en
yakın hastaneden eylül öylece kollarımda uyanmasını istiyordum sarsıyordum ayılmadı korktum çok
korktum elim ayağım titriyordu ne oluyordu eylüle ne olmuştu. ambulans geldi hastaneye kaldırdılar
ailesine haber verdim ben hastanenin bir köşesinde çökmüş bir duvara yaslanmış merak endişe korku
kapanımda hapis olmuştum hiç bir şey yapamazdım beklemekten başka eylülün ailesi geldi onlarda
benim kadar korkmuştu eylülün kontrolleri yapıldı doktor geldi ailesinin yanına konuştu uzun uzun
gitmedim yanlarına korkuyordum öğrenmek istemiyordum ya kötü bir şey olduysa... oldu en kötüsü
en acısı dayanılmayacak kadar acı ağlamakla dinmeyecek bir acı beni bitiren ... doktor bir yandan
konuşuyor annesi çığlıklar içinde babası gözleri kızardı ağlamaktan en kırmızı ne olduğunu daha
bilmiyordum beynim durmuş gibiydi öylece yere bakıyordum kulağımda yankılanan feryatlar
gözyaşlarım ayaklarımı ıslatmışı dayanamadım gittim yanlarına doktor kanserden bahsediyordu
dünyanın dıbına koyayım ne kanseri ulan ne kanseri -
54.
+2denge merkezim
kaybolmuştu sanki ellerim titriyordu aşk gerçekten var mıydı yoktu ne yazık ki yoktu o zamanlar tüm
dünyaya lanet etmiştim anlamıştım bazı anlamsızlıklarımı günler geçtikçe ne kadar kendimi bitirsem
de bir çıkış yolu olmadığını hayata devam etmem gerektiğini görmüştüm eski benliğimde .ayık
gezmesem de yinede düşünebiliyordum hayat bana bir tokat atmıştı hayatımın en büyük şerefsizliği
ile karşılaşmıştım kendi canıma bile kıyacaktım bu durumumdan dolayı ailem bana daha yakın olmaya
başladı kendimi toparlamanda uzun zamandır tatmadığım anne sevgisinin çok katkısı oldu bana
nasihat veren kucaklayan bir anne hayatımı toparladı azda olsa artık eylülü düşünmemeye başladım
alkolü azalttım günler geçtikçe anladım eylülsüzde yaşayabiliyormuşum artık eski bene dönmüştüm
rahat hiç bir şey takmayan -
55.
+2ayağa
kalktı oturma odasına gitti peşinden gittim o oturdu elleri alnında ben ayakta bitkin. gitmem gerekti
dedi seni üzmemek için daha ne kadar üzülebilirdim ki.. her şeyi anlattı bilmediğim geçmişini bana hiç
anlatmadıklarını eski aşkını... çok iyi tanıdığım eylül geçmişin çok iyi bildiğimi sandığım o kusursuz kız
sanki bir yabancıyı anlatıyormuş gibi anlatıyordu eskileri . hatalarını... eylül geçmişte birini sevmiş her
şeyini ona adamış. belki benden çok sevmiştir . ismi muratmış bana mesajları atanda murat tüm bu
yaşadıklarımın sebebi de murat geçmişte iki sevgili murat ve eylül benim hayatımı karartan.. büyük
bir aşk aldatılma ile son bulmuş eylül affetmiş benim dokunmaya kıyamadığım eylüle şiddet bile
uygulamış eylülün o sevdiği adam hayatını cehenneme çevirmiş eylül vazgeçmiş murat vazgeçmemiş
aradan yıllar geçmiş hala eylülün peşinde. ve anlatmaya gözyaşlarımın yetmediği bir sürü acı yaşamış
eylül peki evden neden beni bırakıp gitti -
56.
+24 5 reze devam ederim
-
57.
+2eylül beni değiştirmişti daha çok
sosyalleşiyordum konuşma tarzım bile değişmişti dört bir yanım eylül kendimi unutmuşum... kendime
soruyordum ya sıkılırsam sonra kızıyordum kendime saçma sapan şeyler düşünme diye ... en güzel
rüyam eylüldü hiç uyanmak istemediğim. ama bu aşk başımı döndürüyordu gözümün önünde bir
perde misali gerçek dünyaya bakmamı engelliyordu bunu fark ettim -
58.
+2cenk i de buldum
konuşturdum ama yok. . tam bir haftam onu aramakla geçti. uykusuz bir gecenin yarısında kapı çaldı..
yalın ayaklarımın mecali kalmamıştı yürümeye, saçım sakala karışmış.. ufak ve yorgun adımlarla
kapıya yöneldim. kapı kolunu çevirdim karşımdaydı eylül gelmişti yüzü düşkün gözleri şişmiş o sarı
saçları dağılmış ağlamaktan harap olmuş ben bin beteri... hiç konuşmadan baktık öylece birbirimize
saniyeler dakikalarla kavga etmiş sanki durmuştu zaman o bir dakika bana bir ömür oldu mimiklerim
sevinmek istiyordu bedenim sarılmak ruhum hiç birini dinlemedi ayaklarım boşaldı çöktüm kapının
yanına ellerim başımda ağladım çocuklar gibi. eylül karşıma oturdu kafasını duvara yaslamış derin
düşünceleri göz yaşlarında boğulmuş ikimizde ağlıyorduk benim aklımda tek soru vardı neden gittin ?
seller akmış elmacık kemiklerimden dudaklarımı ıslatmış dilim tutulmuş o soruyu yöneltmeye
çalışıyordum hıçkırıklar ardında yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz neden gittin eylül dedim neden? -
59.
+2o mesajları görünce muratla tekrar konuşmak istemiş
aramış buluşmuşlar bana söylemeden eylül murat a her şeyi anlatmış bizi anlatmış arık peşini
bırakmasını istemiş sert bir dille uyarmış murat dinlememiş tek dediği benim olacaksınmış eylülün
anlattıklarına göre... insanlar neden cinayet işler anlayabiliyordum o an tek isteğim murat ı bulmaktı
eylülden öğrendim başka bir şehirde yaşıyormuş eylüle gitmem gerektiğini söyledim eylül çaresiz beni
tutamayacak kadar güçsüz kalmış bana sadece dikkat et dedi o akşam hiç gülmeden sarılmadan
öpüşmeden her şeyin düzeleceğini eylüle anlatarak ağlayarak geçirdim . sabah oldu muratın yanına
gidiyordum ne yapacağımı bilmeden yabancı bir şehir e akşam üzeri muratın oturduğu semti buldum
evini buldum evde tek kalıyormuş karanlık bir köşeye çektim arabayı muratı bekledim her evin
önünden geçen birini gördüğümde muratı aradım zaten telefonu açmıyordu hiç -
60.
+2eylül ölmüş kanseri atlatamamış oysa ki iyi
gidiyordu ayrılmadan önce iyi diyordu bana.. haberi ilk aldığımda sonbaharda ölmek üzere olan bir
ağacın dallarında kalmış son bir yaprak düşmek üzere gibiydim ben... eylülün ölümü beni düşürdü
artık ne bir ağacım vardı tutunduğum ne bir canım. dizlerimin üstüne çöktüm ellerim ensemi kavradı
kafam önde bir ileri bir geri... bir hayat daha solmuştu habersiz gitti ben onun yanında olamadım
daha çok gençti. furkan da duymuş haberi beni buldu hemen kaldırdı yerden, oturttu bir kenara hiç
konuşmuyordum furkanda konuşmuyordu cenaze ne zaman dedim furkana sadece cenaze ne zaman diye sorabildim ikindi namazından sonra dedi sabah sularında hayata gözlerini yummuş ben bir saat
sonra öğrendim. öğlene doğru cenaze evine gitmeye kara verdim nasıl gidecektim nasıl dayanacaktım
sokaklar artık boş birer dünyaydı benim için sesim boğuk sersefil ruhum adaletini gibeyim dünya
adaletini gibeyim... -
61.
+2Guzeldi ellerine saglik
-
62.
+2Rez aldım gidemiyorum
-
63.
+2iki part daha atabilirsem gece atarım iftardan sonra yarın devam
-
-
1.
0Keske herkes senin gibi hizli atsa
-
1.
-
64.
+2peder bey sordu kızıma kötü davranmıyorsun değil mi espirili
güler yüzlü... demek isterdim onsuz olamam aşkı ürkek bir ahu korkutamam kıramam
üzülmesin isterim gözyaşlarına kıyamam değiştim ben umursamaz rahat insan kimseye değer
vermeyen değiştim canımdan çok sevdim bazen elini omzuma atar sıkar kaslarımı rahatlamam
için bilir hep kafasını koyabileceği bir omuz var kendini güvende hissettiği kokusunu içime
çektiğim... onsuz yerim yurdum yokmuş gibi... diyemedim hiç birini sadece yutkundum çok
iyi bir kız yetiştirdiğini ona hiç bir zaman kötü davranmayacağımı dillendirdim peder beye.
güzel bir gündü düşündüğümden daha iyiydi beni çok hoş karşıladılar eylülün annesi de hoş
bir kadındı eylülün -
65.
+2iki katlı
hoş müstakil bir ev kapıyı çaldık elimde çiçekler annesi açtı kapıyı eylül sarıldı annesine
annesi bir yandan beni süzüyor bir yandan halimizi hatırımızı soruyordu. kalbim hızlanmıştı
adrenalin pompalıyordum devamlı stres ve derin düşüncelerimin etkisiyle. içeri davet edildik
çiçekler hediyeler verildi yemek masası çoktan kurulmuş bizler bekleniyorduk. ve geldik en
büyük olaya peder beyle tanışmaya hiç oturma odasına geçmeden yemek masasına geçmiştik
peder bey bizi karşılamamıştı içimde bir ürperti beklenen büyük an geldi peder beyler
masaya oturdu siyah pantolon açık mavi hoş bir polo tişört fit göbeği olmayan geniş omuzlu
beyaz saçlı güler yüzlü ama iğneleyici lafları olan mükemmel bir baba aq. benim babam kısa
boylu göbekli Türk erkeği. yemek başladı tanışma faslı da eylül beni zaten annesine anlatmış
uzun bir ilişkimiz olduğunu -
66.
+2düştüğüm derin bir kuyu ben çıkmak için çabalasam da ellerim kanıyordu artık
canım hiç acımadığı kadar acıyordu kıymetin ne değeri var ölüm en soğuk içini titreten hayat bir oyun
oynaya bildiğin kadar oyna sonu hep ölüm dünya hep yabancı hep farklı dersler imtihanlar yıllar
öğretmenim olsa da bilmediğim tatmadığım acılar .. cenaze evine gittik furkan beni hiç yalnız
bırakmadı ağlayan gözler en son eylülün akrabasının cenazesine gitmiştim ya ağlamıştım eylül ağlıyor
diye şimdi de ağlıyordum eylülün annesini buldum ayakta durmaya mecali yok gittim yanına sarıldık
gözyaşları omuzumu ıslattı en acı duygu evladını kaybeden bir annenin sana sarılması seni evladı gibi
görmesi o boşluğu doldurmaya çalışması sıkı sıkı sarılması işte insanın kalbinde hissettiği bir acı içini
yakan nefesini zorlayan dayanamadım çıktım cenaze evinden çıkarken annesi ayaklandı bekle dedi
bekledim elinde siyah bir kitapla geldi verdi bana eylülün dedi sadece, neydi bu peki neydi çıktım
uzaklara gittim biraz, ağlama seslerinin duyulmadığı uzaklara oturdum bir kaldırımın kenarına kitabı
açtım ilk sayfasında eylül ve ufuk yazıyor küçük küçük kalpler bu ikimiz günlüğüydü yazmış her anımızı
tüm sevgi cümlelerimi yazmış hiç birine tarih koymamış ama sonsuza dek sürsün diye... -
67.
+1ellerinden seni bırakınca aşk ölmek istersin ama hayat devam eder unutmayı denersin...
günlüğün en son sayfasında sadece bir cümle yazıyordu seni üzmemek için... beni üzmemek için terk
etmiş onun her saniye öldüğün görmemem için beni terk etmiş ama sevgisi hiç bitmemiş . furkan beni
buldu cenaze namazı için camiye gittik orda muratı gördüm oda ağlamış oda seviyordu eylülü
anlaşılan ne o bana bir şey dedi ne ben ona cenaze namazını kıldım ayaklarım bedenimi zor tutuyordu
hayatım boyunca en çok ağladım o zamana geldik eylül gömülüyordu toprağa beyazlar içinde biz
evlenecektik ulan o beyaz gelinliğini giyecekti şimdi üstünde bir kefen çöktüm mezarının başına
ellerimle attım toprağını göz yaşlarımla ıslanmış gömüldükten sonra bir saat mezarının başında
bekledim ağlamam durmuştu sadece baktım mezarına en son furkan aldı beni zütürdü uzaklara
unutmaya çalışıyorum ama o günlük hep yatağımın yanında nasıl unutulur ki hayata bir ucundan
tutunmaya çalıştım hep o öldükten sonra annem için ailem için hayatı bırakmadım bir köşesine hep
kalbimin bir köşesinde ona olan aşkım hep hayallerimi süslüyor ondan başka birini de sevmedim
sevgili yapamadım ilerde nasıl olur bilmiyorum ama hayata döndüm daha çok sosyalleşiyorum şunu
anladım aşk gerçekten varmış.
SON... -
68.
+1yok amk aşk filan diye bi şey yok olduğunu sanmıştım ama yokmuş.
-
69.
+1Okuyan varmı pnplar
-
-
1.
0Var panpa
-
-
1.
0Knk yani partları attım iyi okumalar
-
2.
0var Okuyan
-
1.
-
1.
-
70.
+1her sayfasını
okudum orada ağladım gözyaşlarım yaprakları ıslatıyordu bazı sayfalarına resimlerimizi yapıştırmış.
son sayfalarına yaklaştım ve artık sayfaların üstünde tarihler vardı ayrıldıktan sonra tarih atmış hep
tüm sorularımın cevabını almıştım o günlükte ayrıldıktan sonra hep beni ne kadar çok sevdiğini
yazmış madem seviyordun neden bıraktın beni eylül okumaya devam ettim okudukça içim
parçalanıyordu kör bıçak saplanıyordu her cümlede beni bırakmış üzülmemem için onu unutmam için
o öleceğini biliyormuş bana hep iyi bahsedilen hastalık aslında çok kötüymüş kötü huylu bir
tümörmüş temizlesen de tekrar büyüyormuş doktorlar hep yaşdıbını 1 saatte olsa uzatmak için
çabalamış hep .eylül öleceğini biliyormuş son sayfalarına hep gözyaşları ile ıslanmış mürekkepler
akmış bana öyle cümleler kurmuş ki okuduğumda benim ona sevgim çok küçükmüş gibi oluyordu
onun sevgi cümleleri o kadar güzel ki benimkiler onun yanında sadece iltifatmış gibi her kelimesine
beni aşık eden harfleri boğazımda düğümleyen hani demiştim ya aşk yok diye yanılmışım arkadaşlar
yanılmışım aşk var sonsuza dek olacak ama aşk bir kişiyle doğru kişiyle bir defa yaşanır bazen acı
sonlarla biter bazen ayrılıklarla işte hayat bazen en güzel şeylerden bile vazgeçmeyi gerektirir aşk var
bence en güzel duygudur aşk hiç bitmesin istersin seni hapseder kölesi olursun ama kurtulmak
istemezsin...
başlık yok! burası bom boş!