35 dakika sonra eve ulaşmıştık beyler, sedata selam çaktım sonra yine kızın yanına giderek ufaktan bir doğruldum. Sedat bana kaş göz hareketi yaparak bu kim dedi sonra sedatın gözlerinin içine bakarak birden usulca 3 saniye gözlerimi kapatıp açtım. Sedat ayısı ilk defa birşeyi anlamış gibiydi. Verdi anahtarı kız yarı baygın gibiydi zaten, hemen aşağı inip bir taksi çevirerek sedatın anneannesinin evine doğru gitmek için yola koyulduk. Antrikoyum omzumda yaslanıp neyin ne olduğunu gözlemlemeye çalışıyordu, elimle saçını kulak arkasına yerleştirip yanağına ufak bir buse kondurdum, hiç konuşmadan yolu bitirip taksiciye parasını ödedikten sonra indik aşağıya. istanbula yeni gelmiş ve zengin olacağını sanan adam gibi tebessüm ederek göz gezdirdim baştan aşağıya eve. Demode,antika tarzı bir evdi tamda istediğim gibi cadde kenarında, arabalar ses çıkarsada biraz bütün olarak güzeldi ev.Hemen anahtarı kapıdan geçirip eve girdik, tüm koltuk ve eşyaların üzerlerinde beyaz çarşam bir örtü vardı biz merakla evi gözetlerken benim kızın kafası iyice gitmişti hemen çarşaflardan birisi kaldırıp koltuğa yatırdım 2 dakikada daldı uykuya. Bende gidip yiyecek birşeyler almak için dışarıya çıktım çevreyi biraz gezdim çok güzel yerdi. Hemen bir tekel gördüm 100 metre ileride hızlı adımlarla karşıdan karşıya geçip girdim tekele. birkaç bira ve abur cubur alıp parayı ödedikten sonra torbalarla çıktım oradan,eve doğru giderken dizlerime çarpan poşetlerle yine bir düşünceye kapıldım acaba kız ayık değil diye mi bana böyle davranıyordu?

Bu negatif düşüncelerle açtım kapıyı girdim eve antrikotum hala uyuyordu güzeller güzelim benim. Tebessüm ederek öptüm alnından ve içeriye geçip torbaları bıraktım mutfağa.Bir türlü mutlu olamıyordum, gülerken bile kahkaham yarıda kalırdı her zaman.Hep istediğim kız yanımdaydı şuan ama hamdi abinin gidişi beni derinden etkilemişti. Mutfakta sandalyeyi ters çevirip otururken içeride sesler geldi hemen koştum oraya doğru bir baktım benim ki koltuktan yere düşmüş amk işin ilginç yanı hâla uyuyor amk. Aldım kucağıma koltuğa oturur pozisyonda koyarak mutafağa gittim bir bardak su doldurup geldikten sonra boşalttım bunun yüzüne doğru boğulma hissi kötü tabi çığlıkla uyanmıştı...
+Noluyo yaaa diyerek kelimeyi yuta yuta konuşmaya çalıştı.
-Birşey yok uyanmıyordun suyla ayılttım seni kusura bakma, daha iyi misin?
+Şu suyu fırlatmayıp insan gibi uyandırsan daha iyi olacaktım dedi bir antrikot edası tebessümüyle.
-Tamam, özür dilerim ama acıkmıştım yemek yememiz lazım seni izleyerek yemek istediğim için uyandırmak zorunda kaldımdedim. Suratı hafif kızarmıştı utandığını anladım tuttum kolundan zütürdüm mutfağa sofrayı hazırladık beraber.

Ben onu izleyerek yerken oda gözlerini benden kaçırıp ben bakmayınca bakıyordu.
+Dün gece noldu vivavov? hatırlamıyorumda fazla.
-Birşey olmadı sadece bana sırılsıklam aşık olduğunu artık daha fazla gizleyeceğini itiraf ettindedim hınzır yanımı konuşturmuştum o an.
+Ya,ben niye hatırlamıyorum.
-Bilemem çok içtin heralde bende sana aşık olduğumu söyledim sonrasını bende hatırlamıyorumdiyerek baktım gözlerine antrikotumun güzel yemyeşil gözlerine...
Birşeyler atıştırdıktan sonra hemen sofrayı kaldırdık ve içeriye geçtik. Televizyon vardı tamda antrikotumun uyuduğu kanepenin karşısında. Tüplü antenli bir televizyondu çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için açtım televizyonu, tüplüydü müplüydü ama güzel çekiyordu izleniyordu yani.
Oturdum hemen ben kanepeye oda geldi yanıma oturdu hafif çekingen bir şekilde kolumla boynunu kavrayıp arkaya doğru yaslandım.Oda artık bana güvendiği için yasladı omzuma kafasını. Dakika başı kanal değiştirip en sonunda tv8 de yayınlanan bir film gördük filmin adını tam hatırlamıyorum ama çok iyiydi yer çekimi ile alakalı bir filmdi...

okuyan var mı lan boş duvara anlatmıyoruz amk. Evde kendi kendimede anlatabilirim bunları

Sozluk canlanmaua basliyo sanki

devam et panpa burdayız

Yaz sen aq aldik basligi takibe merak etme

anlat panpa

rezerved

Rez bende bi vefasıza vuruldum o beni seviyomu acaba

Rez bende bi vefasıza vuruldum o beni seviyomu acaba

Daha sonra bir müddet böyle yaşadık ben birikmiş paramdan eve birşeyler alır oda birikmiş sevgisini bana yansıtırdı. Arada sedat gelir evin durumunu kontrol eder tekrar giderdi evine.Çok iyi kaynamıştık sedatta bizimle kalmaya karar vermişti bu yüzden, hamdi abinin dükkanına gidip bakardım arada satılmış orası, sahibi ise bıyıklı köse ayakkabılı saçlarını yeni ektirmiş itici bir tipti. Giremedim anılarım depreşir bir daha unutamam diye...
Ailemde onlara yük olmayıp kendi ayaklarım üstünde duruyorum diye sevinmişti bilmiyorlardı ki olayları...
Günün birinde birikmiş paramın bittiğini farkedip haftalar öncesinden tedbir almak için bir ofiste iş mülakatına katıldım işe girmek için, iyide geçti 1 hafta içinde aramışlardı...
(okuyan kişi sayısı olduğu için uzatmak istemiyorum)

Artık çalışan bir bireydim sabah 8de iş başı yapıp 8de evde olurdum antrikotumla mutlu bir ömür geçirir giderdik, sedat ben antrikotum. Sedata o kadar çok güvenirdim ki o yüzden antrikotum sana emanet yokluğumda derdim. Birgün yine işten çıkıp eve döndüğümde cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım, tabi artık kolye şeklinde asılı değildi büyümüştüm. Kapıdan içeri daldığımda ikimiz için birşeyler almıştım özel bir gece olmasını istiyordum taa ki salona girene kadar...

Antirkotum dediğim kız ve kardeşlerin hası dediğim herif en güzelinden yiyişiyorlardı geldiğimi hala farketmemişlerdi. Elimde ki torbaların yere düştüğünü bir eriğin hızla televizyon sehpasının altına yuvarlandığını görene kadar.
+Iıı kardeşim ne zaman geldin ya tarzında sesi içine kaçmış oruspu çocuğu gibi söylendi güvendiğim dostum.
-Yeni geldim ya siz napıyodunuzdiye sordum geniş biri olduğumdan değil sadece güçsüz biri olmadığımı göstermek için dayanmalıydım.
+Hiç kardeşim ya antrikotla oturuyorduk öyle eheh dedi yüzsüz bir şekilde bu muallaklerin hası.
-Anladım,ben biraz yorgunum uyuyucam yiyişirken fazla ses çıkartmayın diye çekildim odama.
Sedat kapımı onlarca kez çaldı ama ses etmeyip uyuyor numarası yapıyordum, yorgan altında ağladığımı göremezdi o muallak tanesi...

Uzun süre çaldıktan sonra artık bırakmıştı sedat muallaksi kapıyı çalmayı bende uykuya dalmışım. Sedat utancından olsa gerek çıkıp gitmişti uyanınca gördüm elimi yüzümü yıkamaya giderken. Antrikotda uykudaydı telefonunu sehpadan alıp kurcaladım biraz birde ne göreyim mesajda.

Mesaj sedattandı biraz konuşmaları okumak istedim. Okurken yaslandığım krem tonu yağlı duvardan aşağıya ayağım kayarak ufak ufak süzüldüm, yerde bulmuştum kendimi.
Mesajlarda sedatın antirkotu tehdit ettiğini gördüm, antrikota onunla birlikte olmazsa şuan ki sevgilisinin olduğunu söyleyerek tehdit etmiş. Antrikotda ondan ayrılırsa kötü şeyler başına geleceğini bildiği için hep saklamış benden. Deli gibi seviyormuş oda beni,ama sedatın şartlarını kabul etmiş tabi ister istemez...

Seviyordum ama yapıcak hiçbir şeyim yoktu o an,benim için onlara katlandığını görünce yıkılmıştım resmen. hemen bavulumu hazırlayıp gitmek istedim buralardan. Ailemden,sevdiklerimden, düşmanlarımdan uzak bir yere...
Bavulumu hazırlayıp işten çıkışımı vermiştim, yine bir batı şehrine ilk otobüsle gittim yolda tüm olan biten beynimi kemirsede, bugünlerin geçeceğini biliyordum fazla aldırış etmedim.
Yolda yarı uykulu haldeyken bir mesaj gelmişti telefonuma bir mi dedim? yüzlece...
Hepsi antrikot kızdandı yüzlerce mesajına cevap vermeyince en son ses kaydı göndermiş,lütfen geri dön hatalarımı yüzüme vurma,sen yoksan bende olmam diye...

Hiçbir mesajına geri dönmeyip hattımı kırıp attım içtiğim yarı doldurulmuş çay bardağının içine. Daha fazla üzülmek istemiyordum...
Birgün sonra batı şehrine vardım, hepiniz az çok tahmin edebiliyorsunuzdur neresi olduğunu gavur şehir karşıladı beni güneşin ilk ışıklarında.
Gözlerimi hafif kısarak bavulumu almaya gittim, bavulumu alıp hemen bir otel ayarlamak için çevreyi keşfe çıkmıştım. Ardı ardına sigara yakıp kaçıncıyı içtiğimi bilmiyordum bile taa ki sigaram bitene kadar. Dertlerim sanki daha çok gün yüzüne çıkmıştı, hatamı yaptım acaba düşüncesi kemirmişti beynimi...

krdş Türkiye bura ne beklion

ilk başlarda otellerde kalarak yaşadığım hayatıma özel şöförlük yaparak devam ettim, geçimimi sağlamaya başlamıştım yeni yeni. Hayatım düzene giriyordu ve aslında doğrusunu söylemek gerekirse girdide.1.5 yıl içerisinde ev ve arabamı altıma çekmiştim, herşeyi yaşayarak hayatıma devam ettiğim izmirde ruh bulamadığım için. istanbula döndüm ilk başta ailemin yanına gittim kızmaları gereken yerde sarıldılar bana, hiç bu kadar sıkı sarıldıklarını görmemiştim, hatta sarıldıklarınıda...