aşk acısı çekenler gelin

birazcık evrelere devam edeyim.

bu bahsettiğim nefret devresi, duruma göre ondan nefrete de dönebilir. o da sakıncalıdır ancak daha kabullenilebilirdir kendine nefrete göre. çok kaptırmamak lazım bu intikam olaylarına. ama her koşulda bunu hissedersiniz beyler, böyle olmasaydı dersiniz yani. hani çevreniz size onun ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışırken, onun hatalarını söylerken; siz ucundan da olsa onun size yaptığı iyilikleri söyleyip kendinizde hatayı görüyor olursunuz çoğunlukla. bu durumlarda onun yaptığı iyi bir şey, tüm kötülükleri bir kenara atmanızı bile sağlayabilir.

bu kadar duygularınıza yenilmeyin beyler. tamam duygular var. ama bilin ki duygular ayakkabının içine kaçan taşlar gibidir. rahatsız ederler sizi sürekli. dürtüklerler. onlara karşı durmayı, onların farkında olup mantığınızla hareket etmeyi bilin.

@18 doğru diyorsun aslında panpa:) beklentiler sadece üzer*
@19 yazdıklarımı okumadığın belli panpa, orhan baba dinleyip acı çekiyorsun çünkü acı çekmeye de aşıksın aynı zamanda
@20 sağolasın panpa

bu kendinizi suçladığınız, onun her hareketini göklere çıkardığınız dönemde muhtemelen çevrenize bıkkınlık vermeye başlayacaksınız. çünkü insanların teselli cümleri belli ve basmakalıptır. çok yapacak bir şey olmadığından önce "boşver olm, seni hak etmiyodu zaten." "şöyle şöyle yapıyodu zaten boşver lan" tarzı şeyler söylerler. bu daha da kötüdür.

ters pgibolojiden bihaberdir insanların çoğu ve bu denli uğraşmak da gelmez açıkçası içlerinden. çünkü karşılarında sürekli hayalinde kurduğu bir kızı anlatan ve onlara göre mantıksız şeyler söyleyen birisi duruyordur. onlar öyle dedikçe, siz daha da çok sarılırsınız ona. "o da böyle böyle yapmıştı ama." diye başlarsınız. bir yandan da kızarsınız, "herkes boşver diyor, boşvermek bu kadar kolay olsa anlatmayız zaten" diye. haklısınız.

bu durumda eğer gerçekten sizin yakınınız, olayları bilen ve sizden bezmeyecek birisi varsa güzel bir yöntem anlatacağım.

burda mıyız beyler?

ölü takliti yapın gider belki

muhtemelen o en yakınınız gördüğünüz kişiye bu olayları detaylarıyla anlatmışsınızdır defalarca. o da size bir şeyler söylemiştir. şimdi bu durumda yapacağınız şey şu;

o sizin yerinize geçecek, siz onun yerine geçeceksiniz. yani o sizin savunduklarınızı sizmişçesine söyleyecek, siz onun verdiği cevapların mantığında cevaplayacaksınız. mesela siz kızı eleştireceksiniz, o da sizin gibi savunacak. saçma geliyor diyen binler olabilir ama deneyin görün.

bunun iki faydası vardır, hem kendi verdiğiniz cevapları duyacak; onlardaki mantıksızlığın biraz da olsa farkına varabileceksiniz
ikincisi tam inanmasanız da arkadaşınızın dediklerini söylecek, orada mantıklı şeyler ararken bir şeyler kapacaksınız.

bunun yanında arkadaşınızın da sizi anlaması yanınıza ekstra kalacak.

eğlenceli ve hareketli şarkılar dinlemeye devam

http://fizy.com/#s/1malqr

evet beyler sahur zamanı geldi. ara. devam ederiz istek olursa. sizi üzen kızın amk, size bir şey olmasın.

reserved

adam geri dönmüş devam panpa.

@1 evvallah panpa, gelecek var sende

rezerved panpa

geldim beyler

evet beyler, sonuçta aşk acısı çekiyorsanız ve çevrenizin de yavaş yavaş uzaklaştığını fark ediyorsanız bazı şeyleri kendi kendinize çözmeyi de öğrenmelisiniz artık. paylaşmak güzeldir. @26'da dediğim terapiyi yaparsanız büyük faydası olur ancak her şeyi tadında bırakmak iyidir. bırakın, birazcık kendinize izin verin olayları atlatabilmesi için. ilk başlarda çok acı çekersiniz belki, nefes alamıyormuş gibi hissettiğiniz olur ancak zaman tanıyın. tüm bunların geçeceğini bilin hepsinden önce.

bu "aşk" denilen bir şey beyler. bir duygu neticede. bir ölüm değil. birini kaybetmek elbette, birinin hayatından çıkması ama bu onu bir daha görmeyeceğiniz anldıbına gelmiyor. ileride bunu hatırladığınızda gülümsediğiniz zamanlar olacak. eğer o tekrar hayatınızda olursa bunu onla yaparsınız, eğer olmazsa başkalarıyla. "o an" gelecek. ama bir ölümü hiçbir zaman gülerek hatırlayamayacaksınız. böyle düşünün, kendinizi harap etmeden, içinizin bir şeyleri çözmesine inanın. ve hepsinin geçeceğine.

"eğer şöyle davransaydım ne olurdu?" mu diyorsunuz? açın kelebek etkisini izleyin. ciddiyim. hiçbir şey o kadar basit değil hayatta. bir ufak değişikliğin bile neleri etkilediğine, etkileyebileceğine inanamazsınız. bu bir depremse, belki çok daha hazırlıksız yakalanabilirdiniz panpalar. hadi diyelim öyle yaptınız oldu, peki ya öbür sefer? peki ya tam nişanlandıktan sonra olsaydı tüm bunlar? fazla irdelemeyin o yüzden, bir şeyin olacağı varsa olur. durdurmak imkansız. tıpkı zaman gibi. tıpkı ayaklarınızın altından akıp giden o yol gibi. daha sağlam olsun artık adımlarınız, daha çok kendiniz olun. bu gece yazdıklarıma nazım baba'yla son vereyim, hepinize iyi sabahlar panpalar:)

"ne ben sezar'ım, ne de sen brütüs'sün
ne ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık seninle biz,
düşman bile değiliz"

herkese tünaydın beyler:) gündüzler iyidir aslında, genelde insan kendiyle kaldığında çıkar böyle dertler yeryüzüne. o yüzden 1 post atıp kaçayım. gece görüşmek üzere.

gelen mesajlar üzerine bir ekleme daha yapayım. tüm bu yazdıklarım kolay değil elbette. insan beyni farklı çalışır. başta demiştim ya unutkanlar şanslıdır diye. aslında unutmak diye bir şey yoktur sağlıklı bir insanın zihninde. yalnızca daha az hatırlarsın. gitgide daha az hatırlamak vardır. bir süre sonra unuttum dersin. ama aslında çok derinlere gömmüşsündür onu.

mesela o sevip unutmaya çalıştığınızla tam unuttum derken tekrar karşılaşınca içiniz hepsinden kötü olur ya, onun nedeni budur işte. yukarı çıkar tüm o üstündekileri delik deşik ederek. bu yüzden sağlam atmalısınız kendinizin temellerini. "gelecek"ten şu an bir şey ummuyorsunuz belki. öyle olur çünkü. ummayın zaten. beklentiler sadece üzer. umutlar bazen sadece bağlar insanı, zincirler. zaten tüm bu hale gelmenizin nedeni o beklentiler. tek şunu unutmayın, tüm bunlar geçecek. geçerken bıraktığınız hasarlar düzeltilebilir olsun en azından.

reserved

nerdesin amk gelicem diyon yoksun

@39 bu akşama devam panpa.