-
76.
+2Sonraki günler biraz zordu benim için. Arada sırada görüşebiliyorduk. Genellikle telefonla ya da internetle iletişim kuruyorduk. 4 gün sonra görüşme imkânımız oldu. Sanki yıllardır görmemiş gibi heyecanlıydım. Durağa gidip beklemeye başladım. Sonunda geldi indi servisten sarıldım. Ama hemen bırakmadım. Aylardır görmediğiniz biriyle hasret giderirsiniz ya öyle sarıldım işte. “ ooo çok özlenmişim galiba “ dedi gülerek. “hiçbir fikrin yok” dedim bende. “eh işte biraz tahmin edebiliyorum.” Dedi. Cevaben öptüm yanağından. Beraber pastaneye gittik, konuştuk dolaştık tekrar kendime geldim diyebilirim. Akşamında ayrılmak zor oldu. Birkaç gün sonra yine görüşecektik ama zor geliyordu yine ayrı kalmak. Servise bindi döndü tekrar evine. Biraz durakta oturdum tek başıma. Sonra gerisin geri döndüm eve, o gece çok şiir yazdım.
-
77.
+2Ertesi gün telefonun sesine uyandım. Arayan oydu. Açtım telefonu. “günaydın uykucu, sevgili uyandırma servisinden arıyorum.” Dedi. Gel de âşık olma. “ sana da günaydın sevgilim” dedim. Biraz konuştuktan sonra çıkardı ağzında ki baklayı. “dayımlar geliyor hayatım, ailecek geliyorlar ve bizde kalacaklarmış.” Dedi. Anlamıştım da anlamazlıktan gelip “e yani?” dedim. “ yanisi onlar gidene kadar gelebileceğimi pek sanmıyorum. Bir de dayım biraz geri kafalıdır telefonla falan fazla uğraştığımı görürse kurcalamadan durmaz. Çok fazla görüşemeyeceğiz onlar gidene kadar.” Dedi. Sesinden isteksiz olduğu belliydi yani o da hoşnut değildi bu durumdan. Benim durum tahmin edileceği gibi sinirli. Ama yine de ona belli etmemeye çalışarak “olsun hayatım sorun değil.” dedim. “seviyorum seniiii” dedi. Sonra biraz daha konuşup kapattık telefonu. Akşama doğru mesaj atıp misafirlerinin geldiğini söyledi. Gece yatarken mesaj atacak o zaman biraz konuşacaktık.
-
78.
+2Gece mesaj attı. Yatağın içine girip mesajlaştık. Kuzenleri varmış bir kız bir erkek. Erkek bizle yaşıt kız birkaç yaş küçük. Ona çaktırmadım ama kıskandım biraz. Ne yapayım paylaşımcı değildim konu o olunca. E bu durumda plan yapmaya başladım. Sonra aklıma Selçuk geldi. Gidip Selçuklarda kalabilirdim eğer kabul ederlerse. Ertesi sabah Selçuk’u arayıp anlattım durumu. “ tabi kardeş gel kal, zaten bugün ordayım beraber döneriz akşam” dedi. Anlaştık. Kıskanmak ayrı güvensizlik ayrı… Ben güveniyordum sevgilime ama kıskanıyordum. Hem görüşmeme sorunu da ortan kalkardı arada sırada görüşebilirdik, tabi kızmazsa bana. Kızacağını biliyordum aslında ama yine de gidecektim. Akşam Selçuk ile buluşup çıktık yola. Haberi yoktu tabi sevgilimin. Evleri birbirine uzak değildi. O gece eğer dışarı çıkarlarsa - site içinde dolaşmaya falan - görme ihtimali olurdu beni. O yüzden siteye ulaştığımızda direkt eve gittik.
-
79.
+2Ertesi gün sabahtan denize gittik Selçukla beraber. Sonra sahilde otururken sevgilim “ denize gidiyoruz :/“ diye mesaj attı. Eh işte tam sırasıydı. Cevap vermedim. Bekledim. Biraz sonra ileride gördüm onu. Yanında kuzenleri. Geldiler kuzenleri daldı anında denize. Sevgilim oturdu kıyı da eline telefonu aldı birine mesaj attı. O biri de bendim. Bana geldi mesaj “ özledim ben seni” yazıyordu. “emin misin?” diye mesaj attım. “eminim tabi salak” diye cevap geldi. “keşke görüşebilsek” yazdı ardından. Cevap vermedim. Kalktım ona doğru yürümeye başladım. Beni görünce ağzı açık kaldı tabi. Kalkmadı oturduğu yerden. Yanına gidip “saatiniz kaç acaba?” dedim yılışık bir ifadeyle. “ sen çok pisliksin” dedi gülerek. “sana layık olmaya çalışıyorum sevgilim” dedim. Tam ayağa kalkıyordu arkamdan bir ses “ sorun mu var.” Dedi. Döndüm kuzeni kasıla kasıla gelmiş duruyor. Yakışıklıydı şimdi yalan yok. Ama bu samimiyet nerden geliyor amk? 5 yıldır tanıyorum özgeyi ama ilk defa görüyorum bunu.
-
80.
+2Özge “sorun yok Ozan” dedi. “ tanışıyor musunuz?” dedi kuzeni. Sana ne amk diyecektim demedim tabi. Bilmiyorum ama ayar oldum çocuğa. Tam okuldan arkadaşıyım diyecektim ki özge “sevgilim olur kendisi” dedi. Ozanın yüz ifadesi müthişti ama eminim benimki de müthiştir. Bende şaşırdım çünkü. Dayısı öğrenmesin diye telefonla konuşmuyorduk ama dayısının oğluna söylüyordu. ilk şaşkınlığı ben attım üstümden “memnun oldum Ozan bende x” dedim. “Bende memnun oldum” deyip elimi sıktı, yüzü düşmüştü şerefsizin çaktım o an bir şey olduğunu. Sonra o gidip denize girdi. Özge’ye döndüm” Ne oldu şimdi buna” dedim.“ hiç sorma galiba benden hoşlanıyor. Zaten sevmezdim iyice gıcık aldım. Ama sen burada olduğuna göre sorun yok. “ deyip öptü beni yanağımdan. Beraber oturduk. Sonra kuzenleri de geldi, Selçuk da geldi beraber oturduk sohbet falan ettik. Sonra eve gittiler akşam buluşmak için sözleştik.
-
81.
+3Akşam yine çıktık dışarı. Ozan ters ters bana bakıyor. içimden keşke bir şey dese diye dua ediyorum. Sevgilim yanımda oturup başını omzuma koyuyor, Selçuk Cansu ile konuşuyor (diğer kuzeni) ortamdan memnun olmayan tek kişi Ozan. Hatta daha sonra Nazan diye bir kız geldi. Aynı sitede oturan bir kız, Selçuk da Özge de tanıyorlar. Oda geldi bize katıldı. Ozanla konuşmaya çalışıyor ama nafile. Gece saat 1 gibi çıktık ilk onların evinin önünden geçtik Nazan ayrıldı. Sonra sevgilimin evinin önünden geçerken onlarda ayrıldılar. iyi geceler dedik birbirimize, sonra dudağından öptüm sevgilimi. Kimselerde görmedi. Bizim dışımızda. Evlerine girerken Ozan muallakmsi bir şekilde güldü. Bir pislik yapacak bu diye geçirdim içimden. Yapsa direkt kavga çıkarırdım, öyle planlıyorum. Aynı durumda olsanız nefret ederdiniz çocuktan. Bende ediyordum işte. ilk defa kendimi bu kadar şiddet yanlısı hissediyordum.
-
82.
+4Akşam yine çıktık dışarı. Ozan ters ters bana bakıyor. içimden keşke bir şey dese diye dua ediyorum. Sevgilim yanımda oturup başını omzuma koyuyor, Selçuk Cansu ile konuşuyor (diğer kuzeni) ortamdan memnun olmayan tek kişi Ozan. Hatta daha sonra Nazan diye bir kız geldi. Aynı sitede oturan bir kız, Selçuk da Özge de tanıyorlar. Oda geldi bize katıldı. Ozanla konuşmaya çalışıyor ama nafile. Gece saat 1 gibi çıktık ilk onların evinin önünden geçtik Nazan ayrıldı. Sonra sevgilimin evinin önünden geçerken onlarda ayrıldılar. iyi geceler dedik birbirimize, sonra dudağından öptüm sevgilimi. Kimselerde görmedi. Bizim dışımızda. Evlerine girerken Ozan muallakmsi bir şekilde güldü. Bir pislik yapacak bu diye geçirdim içimden. Yapsa direkt kavga çıkarırdım, öyle planlıyorum. Aynı durumda olsanız nefret ederdiniz çocuktan. Bende ediyordum işte. ilk defa kendimi bu kadar şiddet yanlısı hissediyordum.
-
83.
+4Tavırları o kadar artist ki konuşmak yerine direkt giresim geldi. Ters bir hareket yapsa dalmayı planlıyorum. “ ne var?” dedi ağzını yamultarak. Zaten ayar olmuştum iyice sinir oldum “ derdin ne lan senin, tanıştığımızdan beri bir tavırlar, artistlikler. Dünde görüşmeyin falan demişsin. Derdin ne yüzüme karşı söylesene” dedim. Elleri cebinde suratıma bakıyor. “derdim falan yok, öyle istedim öyle dedim napacaksın” dedi. Eğer tek bir yumruk atamadan bu çocuk giderse intihar ederdim. “ ağzımı bozmak istemiyorum da, sen ne gibime karışıyorsun ki bize? Sana noluyor?” dedim. Yav işte kuzenimi görmüyorum falan derken bir adım attım burun buruna geldik. “ bak. Özgenin kuzenisin bir şey diyemiyorum. Ben…” derken lafımı kesip “ desen ne olacak lan yavşak” dedi gülerek. Arkaya baktım sevgilimin sırtı bize dönük, Ozan’a baktım karşımda gülüyor. Dayanamadım. Yumruğu karnına geçirdim. O orada iki büklüm olurken sevgilimin yanına gittim. Kalırsam fazlası gelecekti.
-
84.
+2“nerdesiniz ya kaç dakikadır, Ozan nerde?” dedi. “karnına kramp girdi galiba” dedim arkaya bakarak sonra oturdum yanına. “yapmadın değil mi?” dedi sert bir ifadeyle. Olanları anlattım bende aynı şekilde ne bir ekgib ne bir fazla. “ ya hayatım dayıma dese işler karışacak. Zor durumda kalacağız ikimizde az sakin olsan nolurdu?” dedi. Ben daha bir şey demeden ozan karşımda belirip “kalk lan ayağa” dedi. “ Ozan uzatma” dedi özge ama nafile illa uzatacak, illa sınırlarımı zorlayacak. Kalktım ayağa. “bak Ozan sınırı..” yine lafımı tamamlayamadım amk. Suratıma yumruk attı. Sinirli olursam kolay sakinleşemem. Elim ayağım titrer. Sinirlenince hemen kavgaya sarılmam ama sınırım zorlanırsa bütün sinirim boşalana kadar duramam. Ya kavga ederim ya küfrederim. Sınırı geçmiş miydik? Bence evet.
-
85.
+2Acıdı tabi attığı yumruk ama çaktırmadım. Derin bir nefes alıp çullandım üstüne. iki kız çığlığı Selçuk’un “ bir durun amk lan!” nidaları arasında birbirimize vurmaya çalışıyoruz. Sonra o ana kadar duyduğum en kalın sesi duydum. “ noluyor lan burada!” diye biri bağırdı, istemsizce dönüp baktım. Ufak tefek bir adam… meğerse özge’nin dayısı çocuğun babası. Özge “ dayı Ozan baş..” derken dayısı aynı ses tonuyla “ sen sus onlar anlatsın” dedi bize bakarak. Kalktım ayağa Ozan yattığı yerden ötmeye başladı “ bu çocuk özgenin sevgilisi, her gün burada. Ben rahat durmasını söyleyince kavga ettik.” Bu neydi şimdi. Ne yaptım da rahat dur dedi bana? Zaten böyle deyince hepimiz birbirimize baktın şaşkın şaşkın. Adam bana baktı “ konuşsana oğlum dilini mi yuttun” dedi. Bende anlattım her şeyi. Otoriteye karşı çıkmak olmaz. Özgenin sevgilisi olduğumu, Selçuk’un evinde kaldığımı, hep birlikte takıldığımızı, Ozan’ın bana dediklerini falan anlattım. Selçuk rahat, Cansu rahat, özge dokunsan ağlayacak, ben stresliyim, Ozan’ın amk.
-
86.
+3Adam sen gelsene dedi bana gittim. Kolumdan çekiştirerek zütürmeye çalıştı beni. Karşı gelsem zütüremezdi de bıraktım kendimi ilerledik biraz. Güzelce fırça çekti bana. Bu yaşta ne sevgilisi, yaşınız kaç başınız kaç, ne biliyorsunuz da böyle şeylere kalkışıyorsunuz. Sen kimsin benim oğluma vuruyorsun. Öldürürüm seni keserim seni vs. saydı bayağı. Özge dayım geri kafalıdır dediğinde ne kadar olabilir ki demiştim. Bayağı olabiliyormuş. Benle işini bitirince hepsini alıp eve gitti. En istemediğim şey olmuş sevdiğim zor duruma girmişti. Kendimi en berbat hissettiğim andı. Birkaç mesaj attım ama cevap vermedi. Denize gidiyorlar adam yanlarında, yemek yemeye gidiyorlar yengesi yanlarında. Gidip bir konuşamadım. O olay üstünden iki gün geçtikten sonra sabah kalktığımda mesaj atmıştı sevgilim “gittiler” diye. Hemen aradım. Telefonu açıldı ama başkası açtı. Annesi. Kadın alo dedi cevap veremedim. Sonra “sen xsin değil mi?” dedi. “e.. evet” dedim kekeleyerek. “bizim evi biliyorsundur, gel de seninle bir konuşalım.” Dedi.
-
87.
+1Gittim. Ama deli gibi heyecanlıyım. Elim ayağım titriyor resmen. Kapıyı özge açtı. Gözleri biraz kızarmış. Dayısı giderken atar yapmış anlaşılan o’da ağlamış. içim acıdı. Benim yüzümden ağlamıştı. Kendime kızmam bir işe yaramıyordu ama kızdım. O bana kızmış mıydı? Büyük ihtimalle evet ama konuşamadık ki hiç bilmiyorum durumunu. Girdim içeri. Burada geçirdiğim gece aklıma geldi. Tabi annesi bilmiyordu. Girdik salona annesi oradaydı zaten. “hoş geldin oğlum” dedi. “hoş buldum” teyze mi desem efendim mi desem bilemedim o yüzden bir şey demedim. Hem titriyorum hem terliyorum. “iyi misin evladım, hasta mısın?” dedi. “yok bir şeyim iyiyim” dedim. Oturdum koltuğa, sevgilim ve annesi karşımda. Nasılsın falan hal hatır sorduktan sonra “abim yani özgenin dayısı serttir, geri kafalıdır biraz. Özge seni anlatmıştı liseden arkadaşıydın ilk zamandan beri değil mi?” dedi. “evet “ dedim. “bak oğlum gençsiniz daha yanlışı doğruyu ilerde öğreneceksiniz. Yanlış bir şey yapmanızı istemiyorum. Daha yolun başındasınız her anlamda, birbirinizi kırmanızı, üzmenizi istemem. Önünüzde üniversite var. Bu sene olmadı, diğer sene. Birbirinize mani olmayın. Bak kızımı benden iyi tanıyamazsın. Sana çok değer veriyor. Eğer sende değer veriyorsan bir şey diyemem. Ama vermiyorsan kızımın üzülmesini istemem daha çok gençsiniz. Ben biliyordum sevgili olduğunuzu kızım mutlu olduğu için bir şey diyemedim. Ama bu konuşmayı hep yapmak istedim seninle. Çünkü yanlış bir şey yapmanı istemiyorum. Anladın mı?” dedi.
-
88.
+2Biraz rahatlamıştım nedenini bilmiyorum ama öyle. “ anladım. Çok haklısınız ama bende onu kırmayı, üzmeyi kesinlikle istemem. Verdiğim değeri ben biliyorum özgede biliyor. Lisenin ilk yıllarından beri arkadaşım ve o kadar yıl hiç üzmedim ya da kırmadım. istesem de yapamam. Dediğiniz gibi yaşımız daha genç ama bazı şeyleri biliyoruz ikimizde. ” dedim ve sözüm yine yarım kaldı. “ tamam evladım. Anlıyorum seni. Ama sende beni anla. Özge anlatmıştır birkaç şey biliyorsundur hakkımızda. O yüzden kızımın üzülmesini istemiyorum. O yüzden bu konuşmayı onun yanında yapıyorum.” Dedi. Sonra biraz daha nasihat verdikten sonra kalktım. Annesi geldi kapıya kadar. “ inanmam lazım sana yoksa görüşmenize izin vermem.” Dedi. Derler ya kalbim sıkışıyor diye öyle oldu işte. Bir şey diyemedim kapı suratıma kapandı. Gidene kadar düşündüm; insan sevdiğini nasıl kanıtlayabilir?
-
89.
+2Döndüm Selçuk’un yanına. Anlattım. “gel sahile gidelim” dedi. Gittik oturduk. Arkadaki evlerden birinde içiyorlar belli; gülme sesleri, zeki müren, birbirine çarpan bardak sesi. zaten evle aramızda pek mesafe yok. Önde deniz kapkaranlık, tahta iskele ışıklandırılmış, aksi denizden yansıyor. Deniz durgun aklımın aksine… ne yapacam diye düşündüm. Bir insanı neden seversin ki? Seversin olur biter nedeni yok. Nasıl anlatabilirim ki. Selçuk “gelene bak” dedi. Döndüm baktım geliyor sevgilim. Selçuk gitti zaten bizi yalnız bırakmak için. Geldi sarıldım. Oturduk konuşmadık bir süre. Sonra “özür dilerim” dedim. Elimi tutup “dilemene gerek yok hayatım, suçun yok ki” dedi. “eğer ozanla takışmasaydım olmazdı bunlar” dedim. “ iyi oldu o şerefsize boşver” dedi. Başını omzuma koydu yine. iyice sokuldu, koluma girdi oturduğu yerde. Burnunu çekti, burnundan öptüm. “annen görüşmemizi pek istemiyor. “ dedim. “biliyorum” dedi derin bir nefes alarak. “ne yapacağız peki” dedim. “kapı da bir şey dedi değil mi sana” dedi. “inanması lazımmış.” Dedim. Sustuk yine. “boş verelim bunları şimdi.” Dedi. Boş verdik.
-
90.
+2Biraz oturup kalktık. Konuşmadık pek oturduğumuz süre boyunca. Sadece arkadan gelen zeki müren şarkılarını dinledik. Eve giderken uzun yoldan gittik bu sefer. Selçukların evinin önünden geçerken aklıma geldi. “ bekle hayatım geliyorum hemen” deyip koştum içeri. Şiir yazdığım ajandayı aldım. Geri dönüp “ şu ana kadar sana yazdıklarım” deyip verdim ona. “şiirler mi?” diye sordu alırken ajandayı. “ her şey var” dedim. Gerçekten de her şey vardı, tüm hissettiklerim o ajanda da idi. Ne kadar düzgün yazdığım önemli değildi. “hatta kabul ederse annene de okut” dedim. Bir şey demedi, sessizce yürüdük evin önüne geldik. Yanağından öpüp iyi geceler dedikten sonra girdi içeri, bende bir tur daha attım sitenin etrafında. Hep zaten bir şeyler ters giderdi ve ben pes ederdim. Ama bu sefer etmeyecektim. Yarın dönecektim eve dönmeden önce konuşurduk büyük ihtimal.
-
91.
+2Ertesi gün öğlene kadar ses çıkmadı. Günaydın mesajı attım ama cevap yok. Mesaj atıp Selçuk ile beraber döneceğimi söyledim ama yine cevap yok. Biz servise bindik çıktık yola. Birkaç mesaj attım ama yine cevap yok. Arasam mı diye düşündüm ama annesi açar telefonu diye aramadım. Eve gidip duş aldım sonra uzandım yatağıma, oğuz atay okurken mesaj geldi. Annesiyle beraber geliyorlarmış, annesi çarşıya gidecekmiş bizde buluşalım mı diyor. Tamam dedim ama içimde kötü bir his vardı. Nerede buluşacağımızı kararlaştırmaya gerek yoktu. Evden çıkıp her zaman buluştuğumuz parka gittim. Bankımıza oturup bekledim. Ben geldikten yarım saat sonra onu gördüm gelirken. Her zaman ki gibi çok güzeldi. Yanıma geldi. Belinden tutup alnından öptüm. Utandığı zaman başını eğer bakardı gözlerime. Yüzü kızarırdı. Yine öyle baktı.
-
92.
+2“ ne oldu?” dedim. “hiçç” dedi, oturduk banka. “hayatım?” dedim. “yazdıklarını okudum da meğerse odun olan benmişim.” Dedi. Devam etti sonra “ okudum, hepsini ve çok beğendim. Bilmiyorum çok seviyorum seni. Anneme de okuttum.” Dedi. Asıl olay şimdi başlıyordu işte. “ ne dedi peki?” diye sordum. “ sorun yok o da beğendi, hatta çok beğendi. Annem zaten gençken edebiyata çok meraklıymış her neyse işte bir sorun yok yani.” Dedi. Bir şey diyemedim daha doğrusu diyemedim. Suratına baktım öyle. “o zaman…” diyebildim sadece. O’da “evet o zaman beni öpebilirsin” dedi. Öptüm dudaklarından, aşkı en iyi gözler anlatır belki ama dudakların ayrı bir tarzı vardır.
-
93.
+3Yaz sonuna kadar ara sıra o geldi ara sıra ben gittim. Üniversite bu sene olmamıştı, gelecek sene tekrar deneyecektik. Dershane senesiydi bu sene. Daha da önemlisi 18 gün sonra yıl dönümümüz olacaktı. Geldiğinde çarşıya gider mağazaları gezerdik, beğendiği bir şey varsa hediye olarak almak için. Ne yapmaya çalıştığımı anladığı için bilerek söylemiyordu bir şey kendi başıma karar vermemi istiyordu. Şiir yazıyordum ama bu konu da odundum işte. Bizimkiler bu sefer buradaydı evde sürpriz hazırlayamazdım. Başka şeyler düşündüm. En mantıklısı sadece gündüz takılmaktı. Konu özge olunca ben mantıklı düşünemezdim ki. Oturdukları sitede bir şey yapmayı düşündüm. Selçuk vardı ama o da müsait değildi onda kalamazdım. Umurumda değildi zaten. O gün orada, sahilde ona güzel bir sürpriz yapabilirdim ve yapacaktım
-
94.
+4Gerekli hazırları yaptım. Hediye bile aldım. Sarı saçlı, ela gözlü bir sevgilim var. Ben ona beyazı yakıştırıyorum. Beyaz bir elbise aldım bu yüzden. Sürpriz için geri kalan şeyleri de ayarladıktan sonra yıldönümümüzde öğle vakti oraya gittim. Tabi haberi yoktu, Selçuk’un bile haberi yoktu. Her şeyi tek başıma yapacaktım. Sitenin sahilinin en sonunda korunaklı diyebileceğimiz bir yer vardı. Sahilden ancak sazlıkların arasından geçip ulaşılabiliyordu, sazlıkla deniz arasında ince bir yol vardı oradan geçilirdi. Şimdi temizlemişlerdir kesin. Diğer tarafı zaten kayalıktı. Sazlık, kayalık, deniz arasında kalmış bir yer arka tarafında yüksekte piknik alanı vardı ama pek kimse kullanmıyordu. Sazlığı geçtikten sonra ufak bir sahil çıkıyor karşına. Oraya kamp kuracaktım bir bakıma. ileride ters dönmüş eski bir kayık vardı. Hemen yanı başına çadır kurdum. Halim abi vardı mahallede kamp malzemeleri, avcılıkla ilgili şeyler satardı ondan almıştım. Bayağı uğraştım çadır için ama başardım sonunda almayı. Şimdide kurmak için çabalıyordum.
-
95.
+1Kayık ve çadırın arasına bir örtü serdim kenarlarına taş koydum. Öyle ki denizden biri baksa kayığı ve arkasında ki çadırın üst kısmını görürdü. Özel bir yer olsun istedim. Tekrar dönüp arabadan termosu ve çantaları aldım. Taşıyana kadar terden öldüm. Termosun içinde bir bölmede içecekler diğer bölümünde soğuk sandviç vardı. Onları da koydum çadırın içine, diğer çantada birkaç kıyafet vardı. ilk önce deniz şortumu giyip denizden çıkanların duş aldığı yere gidip duş aldım. Sonra üzerimi değişip sevgilimin evine gitmedim tabi. Selçukların orada bekledim. Biraz çok bekledim ama geldi sonunda. Sarıldık, öptük birbirimizi. Sonra kıyıda ki lokal denilen yere gidip yemek yedik güzelce. “ al bakalım zamansız sürprizlerinden vazgeçersin belki” diyerek hediyesini uzattı. Açarken pakete zarar vermemeye çalıştım. Saat almıştı. Gri, metal çok güzel bir saat… “zamanın sensiz geçmediğini anlamama yardımcı olur bu” dedim. Güldü. Ben uzattım hediye mi “artık melek takımını tamamlama zamanı” dedim verirken. Biliyordum zaten beyaz bir elbisesi vardı ama ben yine de almak istemiştim