ağlamaklı gerçek capsli hikaye

sinan gitti bende ağaça çıkytım ağaçın tepesindeyken sinana seslenip
-lan sedaya dikkat et okulda kesen falan var mı kızı dedim
-tamam kanka sen merak etme
sinan gitmişti bende agacın en kalın dalına uzanmış okulu izliyordum
zil çaldı kalabalık okuldan çıkmaya başladı o kalabalığın içinde sedayı gördüm
amk çok güzeldi lan, böyle bi güzellik yoktu lan bu kız dünyalı olamazdı amk ya cennetten gelmişti ya da uzaylılar erkeklerin anatomisini çözmesi için bunu görevlendirmişti

ağacın üstünden sinanıda görüyordum sonra sedanın arkasından gülsüm göründü
sinan okulun tamamen boşalmasını bekledi ve içeri girdi
hademeler daha okulda olduğundan gülsümü alıp dışarı çıktı sedada etrafına bakıyordu
amk koyun gibi bakıyordu ama sinanın hatrı olmasa ağaçtan atlayıp geldim kız geldim diyerek giderdim yanına
sinan gülsümle yürüdü ve gözden kayboldu
sedaya hiç bişey söylemedi ammın oğlu
kız kaldı öyle okulda tek başına
ve bu bana çok çok ağır bi trip geliceğinin habercisiydi

sinan gülsümle benim çıktığım ağaçın altına geldi.
ammın oğlunun üstüne atlama planları yapıyordum ama o gülsüme bende sedaya bu durumu açıklayamıycağım için gülsüme görünmemeye çalışmaya karar verdim.
sinan kızı ağacın altında öptü
ammın oğlu kullanmıştı beni
seda hala okulda bekliyordu
belliki gülsümle beraber gideceklerdi
sinan kızı son kez öptü ve ayrıldılar gülsüm mutlu şekilde sedanın yanına giderken bende sinanı gibme planları yapıyordum

çocuğu biraz soruşturdum.
cananın yakın arkadaşıymış muhtemelen benim cananı bi gibmediğim kaldığı için bu kadar atar yapmıştı
işin daha kötüsü sedanında çok yakın arkadaşıymış bu çocuk
gibtiğimin dünyasında tüm aksilikler beni bulur zaten
bu çocukla arayı düzeltmezsem sedayı büyük ihtimalle unutmak zorunda kalıcaktım
öte yandan sinan ve gülsüm ayrılmıştı
sinan eski abazalıklarına devam ediyordu
seda ve benim aram çok çok iyiydi
tek sorun benim onun gülüşüne deliler gibi aşık olmuşken
onun beni hiç görmememiş olmasıydı

sedayla konuşmaya devam ederken
-telefonun var mı
evet o korktuğum soru sorulmuştu
amk o zamanlarda ne arasın bende telefon
annemin 3310 u vardı ondan oyun oynuyordum sadece
-var evet ama serviste şuan dedim
-tamam numaramı veriyorum ben bi yere yaz telefonun gelince ordan bütün gün konuşuruz artık dedi
bütün gün demişti amk
hayallerim gerçek olmuştu
bütün gün konuşmak istiyordu ve bu bana değer verdiğini gösterirdi
sedanın kalbinde level atlamıştım

telefonu almış.
operatör değiştirmiş.
bütün gün sedayla konuşmaya başlamıştık.
okuldan gelir gelmez konuşmaya başlıyor gece 12 1 e kadar konuşuyorduk
o hemen uyuyordu ama ben sabaha kadar onu düşünüyordum
amk yoktu öyle bi gülüş
3 ay önce görmeme rağmen aklımdan çıkmamıştı.

bizim buralarda baharın gelişiyle festival yapılır ünlü sanatcılar gelir halk konseri verirlerdi
sedayla konuşmuştuk
festivalde ilk kez buluşucaktık.
beyler yeter bu kadar ekrana bakmaktan iflahım gibildi yazarsam güzel anlatamıycam tak yoluna sapıcak hikaye bugün tekrar yazıcam takipte kalın

festival 1 hafta sürüyor 1 hafta boyunca hergün başka bi ünlü isim konser veriyordu
ben yine serseri arkadaşlarımla takılıryordum festivalin birinci günüydü
her serserinin yaptığı gibi kendimizi olduğumuzdan büyük göstermek için hepimizin elinde birer bira ağzımızda sigara arka sokaklarda bağıra bağıra şarkı söylüyorduk
kafamız güzel olmuş kendimizi uzakta ki konser alanından gelen müziğe kaptırmıştık
birden sokak çok tanıdık geldi
3 katlı apartman
apartmanın aldında bizim cananla oturduğumuz merdiven
amk cananların eviydi lan burası
nerden gelmiştik bu gibtiğimin yerine
tam kızı unutmuş
sedanın kollarına doğru yelkenleri tamamen açmış son hızla ilerlerken eski anıları nerden hatırlamıştım amk

sedayla bir üst levele daha atlamış artık ilişkimiz şekillenmeye başlamıştı
beni görmüş ve beğenmiş olması benim kendime olan özgüvenimi artırdığı için sedayı kendime bağlama çalışmalarında daha rahat olabilicektim
artık herşey çok kolay olucaktı
sedayla bir kaç hafta daha konuşup
tekrar buluşucaktım
sonrada basıcaktım teklifi
ve aşık olduğum kız kollarıma doğru koşucaktı
tak böyle olacaktı
boşuna hayal kuruyordum
herşey çok güzel gidiyorken
arkama döndüğümde zütüme girecek yağlı kazığı görmüştüm

düz lisenin önünde bana atar yapan canan ve sedanın ortak kankisi gibici bakışlarla bana bakıyordu
yanımda hiç arkadaşımda yoktu amk
üstelik beni sedayla görmüş olması büyük bi ihtimaldi bu onun eline beni dövmesi için bahane ve koz veriyordu
yanıma yaklaşıp elini uzattı
-selamın aleyküm bilader
-aleyküm selam
-sedayla ne ayak
sol ayak amk sana hesap mı verecem ben
-ne ne ayak
-niye görüşüyon olum kızla
sana ne amk sen kimsin
-aklında sedayla çıkmak gibi bi düşünce olmasın seni giberim yinede çıkartmam sizi
ammın evladına bak sanki aşık kıza amk altarafı kankin lan huur çocuğu sana ne oluyor sen ne karışıyon
-hayırdır ya sen ne karışıyorsun
-kes lan dümbük karışırım karışmam sana mı sorucam
-ya bilader gibtir git
daha lafım bitmeden sol yanağımda bi karartı hissettim
amın oğlu tokat atmıştı
-ne vuruyon lan
çak
bi tane daha
-gibtim olum seni bekle burda sen
bi tokat daha
şimdi siz diyceksiniz ki niye karşılık vermedin huur çocuğuna
karşılık versem yiyeceğim dayak artıcağından bi kaç tokat yiyip salıverir zaten diye düşündüm
öyle de oldu
-bi daha o kızın yanında görmiycem lan seni
ben laf dinler miydim amk
-vur amk vur bi daha vur o kızla çıkmazsam adam değilim
-bende sizi çıkartırsam adam değilim her gördüğümde tokatlarım oğlum seni gezdirmem bu şehirde
-aga mı kesildin lan başıma
-agayım amk
başımı kaldırmıştım ki uzaktan caneri gördüm
kardeşim kankam en sevdiğim arkadaşım kendini tartışmanın önüne atıp ortalığı sakinleştirmeye çalışıyordu

teklif etsem o an çıkardık biliyordum ama bide sercan faktörü vardı
dünyada benim kadar şansız birisi yok sevgi koyim
ne zaman mutlu olucaktım lan ben

-teklif ediyim mi sana
nerden çıkmıştı lan bu şimdi ne takuna böyle demiştim amk
-etme
al sana yarak işte konuşulur mu öyle
ama yediğim tokatlardan olsa gerek beynim donmuştu
utanmadan
-niye
-teklif edersen kabul etmek zorunda kalırım
-ee ne güzel işte
-abdullah hayır
-seda nedini söyle sadece sercan mı
-evet ama tek o değil
-ne o zaman
-şimdi anlatamam buluşamamız lazım

of kader offf
benim gibi bi kaderiniz olsa ne yapardınız panpalar soruyorum size
ben ne yapardım sizce
ya da ne yapabilirdim
aklıma ilk gelen
en yakındaki köprüden kendimi atmak oldu
çok gencim daha yaşıycağım şeyler vardır diye vazgeçtim
ikincisi sercanı bulup kendimi iyice bi dövdürücektim
böylece kaderin sillelerine karşı sizden güçlü vuranlarda var demiş olucaktım
belki kızın geçerli bi sebebi vardır diye bu plandan da vazgeçtim

üçünsüsü sedayı gelene kadar beklemekti
en acısızı ve risksizi bu olduğu için bu planı seçtim.

-tamam seda ama sana bişey söylemek istiyorum
-özür dilerim bu arada söyle
-ben seni ilk gördüğümden beri çok aşığım sana amk hala da aşığım hepte aşık olarak kalıcam bin senede geçse bu böyle kalıcak bunu ne zamandır söylemek istiyordum sonunda söyledim oh rahatıma amk
-delisin sen ya
-aşkından
tam da beklediğim tepkiyi vermişti beyler
oda seviyordu ama naza çekiyordu
şimdi aklımda sadece iki soru kalmıştı
yarram ne olucaktı
bana söylemesi gereken şey neydi

buluşucağımız yere gittim
ordaydı gülüşüne kurban olduğum
yanıma yaklaştı
-nasılsın
-otur ayakta kalma
-nasılsın
-bişey içer misin
-abdullah sakin ol bi nasılsın
-ha pardon ya iyiyim sen nasılsın
-iyiyim bende
-ne bu benimle konuşucağın çok önemli şey
-dur konuşuruz onu muhabbet edelim biraz
-yok şimdi konuşalım bütün gece onu düşündüm uyuyamadım zaten
-tamam bana doğru döner misin
çok kurnazdı amk amacı gözlerime kilitlenip duygularımı gibertmek beni anlatıcağı şeye inandırmaktı
-tamam gözlerinede kilitlendim söylemene gerek yok
utanmıştı amk
-bak şimdi bunu birine yüz yüze ilk kez söyliycem bende seni seviyorum
(gibtir lan bende inandım buna)
uzun süredir konuşmamıza rağmen ben seni çözemedim henüz ve seni çözememiş olmam bana ayrı bi çekici geldi itiraf ediyorum. yanlış anlama iyi bi insan olduğunu biliyorum. hatta tanıdığım çoğu insandan daha iyisin. ama vericeğin tepkileri önceden kestiremiyorum. neyse konumuz bu değil şimdi. dediğim gibi seni seviyorum. ama biz olamayız. en azından şuan olamayız.
-neden
-sus konuşma anlatıyorum. ben sana güvenemiyorum. sercan(yarram) geçen gün bişeyler anlattı. ve ben bunları bilerek yapamam seninle bana biraz daha zaman ver.
sizede açıklıyorum beyler sercan cananla çok yakın olduğu için canan ona benimle yaşadığı herşeyi anlatmış. bin yarramda bunları abartarak sedaya anlatmış aklınca kızı benden soğutmaya çalışmış beynine zıpladığım.
ama bi çelişki vardı. seda benim sercanla(yarramla) karşılaştığımı daha dün öğrenmişti. sercanın o kadar kısa süre içerisinde sedayla bunları konuşması çok zordu.
emindim başka bişey vardı. ve ben bunuda az sonra öğrenicektim

seda sevgilimdi.
ve benim artık kendime bi çekidüzen vermem gerekiyordu.
ona ayak uydurmalıydım yani
işe dinlediğim müzik tarzından başladım
serseriliğin verdiği depresiflikle müslüm gürses ve selahattin özdemir gibi arabesk sanatçılarını dinlerdim hep
sedaya ayak uydurmak için onları dinlemeyi kestim
bilgisayarımdaki tüm şarkılarını sildim
onların yerine yabancı rap
türkçe slow şarkıları dinlemeye başladım
(yıldız tilbeden hiç bi zaman vazgeçmedim)

ikinci olarak giyim tarzımı değiştirmem lazımdı
deri çeket ve tesbih sedayı rahatsız ediyordu
defalarca söylemişti bunu
onlardan da kurtuldum
evden para alıp lc mağazasına gittim
düzgünce bi tişört ve kot pantolon çektim üstüme
(serserilkten kalma alışkanlığımla muştam hep arka cebimde kaldı ama seda bunu hiç bilmedi)

yürüşüyüşüme değiştirmem gerekiyordu
kızın yanında kollar iki yana açık omuzun biri üstte biri altta yürünmezdi amk
bu konu için annemden yardım aldım
(seda beni hep adanalı serserim diye severdi o yüzden bu şekilde yürümeye devam ettim sadece bi kaç düzeltme yaptım)

bunlar kolay şeylerdi sırada zor şeyler vardı

ben onların beni unutmasını ümit ederken beklediğim tepki canerden gelmişti
-okula gel konuşacaz
-bekle orda
hemen üstümü giyip çıkmıştım
amk son zamanlarda çok iyi davranıyordu zaten
kesin yumruğun intikdıbını alıcaktı
okulun içine girdim
yanında buraların belalı mahallelerinden iki çocuk vardı
şimdi gibi tuttun abdullah kaç sevgi koyim

dur durduğun yerde lan yakışır mı sana kaçmak yiyeceğin en fazla 10 yumruk 15 tekme bide sülalene yönelik çok ağır küfürlerdi
-nasılsın kardeşim
kardeşim diyordum belki ortam yumuşar diye ama boşunaydı amk
-kardeşim deme lan bana gibtim olum seni nasıl yumruk atarsın lan sen bana
-lan kapatmadık mı biz o konuyu
-yoook kapatmadık sen kapattığımızı sandın
-e amk sercanın elinden niye aldın beni o zaman
-derin hasar görmesin benden başkası iz bırakmasın diye
harbi harbi gibi tutmuştum
3 karartı üstüme geldi sağlam bi dayak yemiştim
her tarafım ağırıyordu amk
sanırım dudağım ve kaşım kanıyordu
akan şerbetimin sıcaklığını hissediyordum

açıkça söyliyim beyler o an hiç bişeyi takmıyordum
sedaya olan aşkım aklımı başımdan almıştı.
amk bi insan bi insanı bu kadar sevemezdi.
cidden sevemezdi.
sevmiyor tapıyordum amk kızına.

serseri arkadaşlarımla aram bozulunca dışarı çıkmaz olmuş bu sayede sigarayı ve otuda bırakmıştım
konuşmamdan giyim tarzıma kadarda herşeyim değişmişti.
hayatım değişmişti.
bu hayatı daha çok sevmiştim.
sevdiğim kız yanımdaydı.
serseri arkadaşlarım yoktu.
evdekilerle aram düzelmişti.
ama tabi her zaman ki gibi bu iyi durumda çok kısa sürmüştü

-ne içicez
-ot
caner beni en zayıf olduğum yerden vurmuştu beyler otun sadece adı bile beni kendimden geçirmeye yetiyor kahverengi olan göz bebeklerimi yeşile çeviriyordu.
hemen cebimdeki bütün parayı çıkartıp koydum ortaya.
bu ot dedikleri böyle illet bişey işte.
adını anmazsanız akınıza bile gelmez ama birisi içelim dediği anda durduramazsınız kendinizi
ne kadar paranız varsa ortaya döker aileniz dahil hiç kimseyi takmazsınız.

konuşmayla dalga geçmeyin giberim. kafam güzeldi amk.
ve ben o kafayla olayın ciddiyetini anlamamış telefon kapandıktan sonra canerin telefonundan müzik açıp oynamaya başlamıştım.
seda ayrıldığında böyle oynadığımı bilseydi o telefonu zütüme sokardı ama evinde ders çalışmakla meşguldü ya da belkide ağlıyordur amk bilmiyorum

üstümü sıkıca giyinip dışarı çıktım
çıkarken anneme beni merak etmemesini arkadaşımda kalıcağımı söyledim
evden çıktım otobüs durağına yürüdüm
daha yürürken zütüm donmuştu sevgi koyim
kendimi ısıtmak için olduğum yerde zıplayıp arada bir de telefonumu kontor edip sedadan mesaj gelmesini umut ederken minibüs geldi
hay amk seda hadi be affettim diye ya da ona benzer bi mesaj atta bekletme beni bu soğukta.

muvain son durak diye bağırınca
o gün kıçımın buz kesiceğini anlamıştım.

ikinci minibüs ve yine son durak diye bağırdı muavin
otobüsten indiğimde çoktan hapşırmaya başlamıştım
akan sümüğümün burnumda donmasını engellemek için marketin birine girip selpak aldım ve yola koyuldum
hapşıra hapşıra yürüdüm amk
karanlık çökmeye yakınken sedaların evinin altındaydım.
evleri apartman dairesiydi ve gülsümden öğrendiğim kadarıyla 4. katta sol tarafta oturuyorlardı. sedanın odasının penceresinde mor perde vardı ve yola bakıyordu.
bu tarife uyan pencereyi bulduğumda kaldırıma oturp beklemeye başladım

yarım saat bekledim
belki içine doğarda pencereden aşağıya bakar diye
yok sevgi koyim
bu arada yarım saat hareketsiz kaldığımdan bacaklarımın soğunda etkisiyle uyuştuğunu fark ettim
biraz daha beklersem soğuktan donucağımı anladım ve sedaya mesaj attım
-evinizin altındayım
sedayı tanıdığım için en kötü ihtimalle mesaja cevap vericeğini biliyordum
-çocukça işler yapma bu soğukta ne yapıyorsun dışarıda
-üşümüyorum merak etme
-merak etmiyorum
-aşkın ısıtıyor üşümüyorum
-iyi
bak amk bak kezbana bak
-nasılsın
konuşmaya çalışıyordum bu şekilde bana ne kadar kızgın olduğunu öğrenicektim
cevap vermedi.
ikinci mesajı attım
-cevap verene kadar burda bekliycem haberin olsun soğuktan donarsamda senin yüzünden
-evine git
-affedicek misin
-hayır
-hiç ihtimal yok mu
-affedemem
affedemem demişti yani affetme ihtimali vardı sırada benim binliklerim vardı
-affetme ihtimalin varmış o zaman beklerim
-affetmiycem
-o zamanda soğuktan donana kadar beklemeye devam ederim
o sırada odasının perdesi aralandı ve dünyanın en güzel iki gözü bana baktı
muhtemelen gerçekten bekliyor muyum diye kontrol etmek için bakmıştı
ikinci mesaj attım.
-çok özlemişim
-abdullah böyle yaparak hiç bişey elde edemezsin bitti bu iş
bense onu hiç takmıyor binliğimi konuşturmaya devam ediyordum
-seni çoook seviyorum
ve birden yağmur başladı
kısa sürede sırıksıklam olmuştum
ve seda cevap vermeyi kesmişti
10 15 dakikada bir perdeyi aralıyor ve hala aşağıdamıyım diye kontrol ediyordu sadece
ama benim yukarı bakmaktan boynum tutulmuştu amk

muştamı kontrol ettim ve telefonumu çıkartıp son kontörümle aşkımı aradım
-aşkım nerdesin
-geliyorum sevgilim sen otur bekle beni
bizim gibi gençlerin takıldığı lokanta tarzı cafenin birine oturdum
mekanın adını sedaya mesaj attım
-geliyorum aşkım
diye cevap verdi
hemen bi menü isteyip cebimdeki paraya göre bi hesap yaptım
seda aşırıya kaçmazsa ikimizde yemek yiyebilicektik
daha da iyisi ben bulaşıkları yıkamaya kalmıycaktım

5 dakika sonra seda geldi
kaşına gözüne kurban olduğum ne güzel bakıyordu lan öyle
sarılmak için kollarımı sonuna kadar açtım
-bize bakıyorlar kalk içeriye oturalım
-hoşgeldin aşkımmm
-abdullah ne diyorum ben
ne bu atar amk
bari sarılsaydın huur rezil oldum millete
-tamam tamam pardon
içeriye girdik sedaya yaklaşarak ikinci kata çıkalım aşkım dedim
oda başıyla onaylama işareti yaptı.

bu sedayla ilk ciddi buluşmamızdı ve ben onun bu ağır hallerinden rahatsız olmuştum
kendimi onun yanında yetersiz hissediyordum.

bende buna karşılık olarak seni çoooooook seviyorum demiştim hafifçe
-oturalım mı
-oturalım
oturucağımız sandalyelerin sert olması beni endişelendiriyordu
züt cebimde muşta vardı ve oturunca ses çıkarır+ kıçıma batardı
o an kıçıma batması umrumda olmazdı ama sedanın muştayı fark etmesi
benim kalbimi muştanın kıçıma girmesi kadar acıtıcak sağlam bi trip getirirdi.
ama yüce zeus dualarımı duymuştu
sandalye yerine 3 kişinin rahatça sığabiliceği koltuklar vardı
koltuğa iyice yayıldım
seda yanıma oturdu
onu kolumun altına alıp sohpet etmeye başlamıştık ki olan oldu
ne güzel dudakları vardı lan öyle
gözlerim tamamen dudaklarına kitlenmişti
ne diyorsa evet hıhı deyip geçiştiriyor dudaklarını nasıl öpebiliceğimi düşünüyordum

derken kendimden geçtim, şeytana uyup sedanın dudaklarına yapıştım.
2 saniye olmuştu ki masanın altından ışık hızında çıkan
rocky balboa sağ kroşesi sol yanağımda patladı

ne olduğunu şaşırmıştım amk
-daha erken abdullah..