-
1.
+3 -1çarşaf giymek de özgürlüktür.
Şu an bu cümlem yüzünden arap düşkünü gözüyle bakabilirsiniz. Ama hiç de öyle biri değilim. Sadece toplumdaki bu algıyı anlayamıyorum. Şöyle anlatayım;
Nasıl ki her kadın açık giyinmekte özgürse, bu hakkını elinden almaya çalışanlar toplumca dışlanıp hor görülüyorsa (olması gerektiği gibi), aynı şekilde isteyen her kadın çarşaf giymekte özgürdür. Ama nedense bir kadın çarşaf giydiği zaman çoğunluk onu dışlıyor. Halbuki asıl dışlanması gereken onlar. E hani herkes istediği şeyi giymekte özgürdü?
Tabi bir de açık giyindi diye darp edilen kadınlarımız var. insanlar bunların ceza almadığını görünce diyor ki bunlara niye ceza verilmiyor mahkemeler de bu geri kafalıları savunuyor yavaş yavaş arabistana dönüşüyoruz. Onu da anlatayım;
Haberlerde hep görüyoruz adam öldürüp serbest kalanları, katliam yapıp binbir türlü iyi halden yararlanıp 5-10 yıl ceza alanları. Yani bu araplaşmayla alakalı değil, ülkemizdeki yargıyla alakalı.
Çarşafa "araplar giyiyor" diye karşı çıkanları zaten anlamıyorum. Aynı şey modern ülkeler olarak tabir ettiğimiz ülkelerin açık saçık olarak nitelendirilen kıyafetleri söz konusu olunca normal karşılanıyor. Ne yani şort giyince modernlik, çarşaf giyince geri kafalılık.
(şort giymeye karşı değilim yanlış anlaşılmasın herkes istediğini giyebilir sonuna kadar saygım var)
Şunu da söyleyeyim; islam çarşaf giymeyi değil örtünmeyi emreder. Çarşaf kadınların kendi kararıyla kullandığı bir kıyafettir. Yani "islam kadınları kara bir gölge gibi hapsediyor" gibi manipülasyonlar tamamen yalandır.
Son olarak şunu söyleyeyim; kızlarını küçük yaşta zorla örtenler tamamen haksızdır. Yaptıkları kesinlikle doğru değildir. Ama şu var ki, internette gördüğüm bir video vardı ki izlerken ben utandım. Daha 8 yaşındaki bir kız yaşıtı bir erkek çocuğuna kucak dansı yapıyordu. Özetle ne zorla kapatmak korur namusu, ne de namussuzluk kapatır yanlışı.
Yani diyeceğim o ki;
HERKES iSTEDiĞiNi GiYMEKTE ÖZGÜRDÜR.
NOT: Yazımdaki yanlışları, eklemek istediklerinizi veya unuttuğum noktaları yorum atarak belirtirseniz sevinirim. Sonuçta hepimiz insanız. Daha öğreneceğimiz çok şey var. Bildiklerinizle beni de bilgilendirirseniz memnun olurum.
-
2.
0Çok uzun lan ben en fazla 2 harf okuya biliyorum
-
-
1.
0Sadece ilk cümle bile durumu özetliyor zaten kardeşim (yarısı başlıkta yarısı ilk satırda olan cümle)
-
1.
-
3.
0Ya şuraya beş paragraf cevap yazardım da çok üşendim be
-
-
1.
0Kardeşim böyle yorum atmak kimseye hiçbir şey kazandırmaz. Notta yazdığım gibi yanlışım varsa düzelt ki ben de doğrusunu öğreneyim.
-
2.
0Kimseye bir şey kazandırmak gibi bir derdim yok aslında, ama olsun, tamam, düşüncelerimi yazmadan önce şunu sormak istiyorum, dindar mısın? Dindarsan tasavvuf ve tarikatlara bakışın nasıl?
-
3.
0Dindar değilim tarikatlarla uğraşmam. Zaten konu dinle alakalı değil. insanların giymeyi özgür iradesiyle seçtiği şeyler yüzünden yargılanması. Açık giyinenler 'herkes özgürdür istediğini giyer' diye savunulurken aynı şeyin çarşaf giymeyi seçenler için geçerli olmaması.
-
4.
0Heh, şöyle bir şey var, çarşaf herhangi bir yerde yasaklanmış değil zaten. Çarşaf giydi diye dışlanan insan da görmedim, zaten çarşaflı bir kadın gidip barlarda takılan kadınlarla dolaşmaz değil mi? Çarşaflı kadının çevresi de çarşaflı, en azından kapalıdır.
Çarşaf giyen insanı küçük gören, aşağılayan insana, bunu eyleme dökmedikten, yahut sözlü saldırıda bulunmadıktan sonra bir şey diyemezsin, yani düşüncesini yargılayamazsın, zira ben de çarşaf gidenlerden nefret ederim.
Ben çocukluğumu ve ilk gençliğimi tasavvufun, tarikatın Menzilcilerin arasında geçirdim, bir süre öylece bana söylenene inandım, bana ne derlerdi biliyor musun? Karşıt görüşlü kitapları, yazıları okuma derlerdi. Bunun neye yol açacağını görüyorsun herhalde. Ben okudum, önce tarikattan, sonra mezheplerden, sonra da dinin kendisinden uzaklaştım.
Ateist olmadan önce uzun bir süre, "kurancı müslüman" inancına sahiptim. insanların dini özgürlüğü olmasına, toplumsal hayatlarını da buna göre şekillendirmelerinin hakları olduğuna inanırım. Ama tasavvuf ve tarikatlar çok daha farklı bir konu, şimdi;
Öncelikle tasavvuf ve tarikatlar islam dini ile alakasız başka dinlerdir. islam, Kuran'dan ibarettir, her Müslüman'ın tek rehberi Allah'ın kendi sözleri olan Kuran olmalıdır. Tasavvuf, çeşitli pagan inanışlarının yoğurulup öylece islam'ın üzerine dökülmesidir.
Bunları yazıyorum ki çarşaf giymenin "din özgürlüğü" yasaklanmasının da bunun ihlali olduğunu düşünme.
Mantıklı bir insan bu noktada şunu sorar, islam'la alakası olmasa da, tasavvufu ayrı bir din olarak kabul etsek de, sonuçta onlar da inanışları gibi yaşamakta özgür değil midir? -
5.
0Din, başlı başına kitleleri kontrol etmek için harika bir araçtır. Zira baktığında dünya tarihindeki savaşların çoğunluğu doğrudan ya da dolaylı olarak dine bağlı sebeplerden çıkmıştır. Zeki bir insan dini kullanarak insanları öylesine manipüle edebilir ki, o insanların bu kadar aptal olamayacağını düşünürsün. Örnekler çok, gayet de bariz, hem tarihten, hem bugünden, hem bizim ülkemizden, hem başka ülkelerden sayısız örnek görebilirsin.
Tasavvuf ve tarikatlarlar gibi, dine sonradan dahil olmuş, ama dinin kendisinden daha komplike olan ek inanışlar ise, ki bunlar sadece islam'a mahsus değildir, manipülasyonun karesini yapar. Toplumlar üzerindeki kontrolü akıl almaz derecede güçlüdür, Night King'in, ordusu üzerindeki gücüne benzer, şeyh ne derse asla sorgulanmaz, şeyh her zaman doğruyu bilir, şeyhin bir hatası görülürse hatayı kendinde aramak gerekir. Vesaire vesaire...
Tarikatlar, kitleler üzerinde "tehlikeli" seviyede hakimiyet kurar. Yakın zamanda her birimizin öğrendiği gibi başlarındaki şahsın iki kelimesi üzerine onlarca yıllık siyasi görüşlerinin 180 derece tersine dönebilirler. Ki inan bana, Fetullahçılar, Menzilciler ya da diğer tarikatlar kadar bağlı değillerdi başlarına.
Sadece Kuran'ı baz alan islam'ın varlığını sürdürmesine bir süre daha izin verilebilir, ama tasavvuf ve tarikatlar dediğim gibi, kendi taraftarları da dahil olmak üzere hem ülkenin halkı, hem de devleti, dolayısıyla ülkenin bizzat kendisi için tehlikelidir. Sağolsun mevcut hükümetinimiz durumun pek farkında... -
6.
0Bu yazdıklarım bizzat Atatürk'ün sözleri ve icraatleri ile paraleldir, Atatürk düşmanı kitleler tarafından "... gökten indiği sanılan kitaplar ... " sözü Kuran'a mal edilir, halbuki Atatürk'ün bu sözü açıkça tarikatlarların kutsallık affettiği kitaplara ithafendir. Tekke ve zaviyelerin kapatılması zaten herkesin bildiği bir konu. Atatürk de tasavvufun ve tarikatların ülkenin geleceği için ne denli büyük bir potansiyel tehlike olduğunu görmüş ve bunu ortadan kaldırmaya çalışmıştır, başaramamış olması çok kötü...
Çarşaf, sarık, yahut buna benzer diğer kıyafetler, eşyalar, Arapların, Farsların 600-1300 lü yıllar arasındaki giyim tarzıdır. Onların kültürüdür. islamla herhangi bir alakası yoktur. islamın Arap coğrafyasına gelmiş olması sonucu akılsız müslümanların kutsallık affettiği anlamsız şeylerdir. Bugün namazın Arapça kılınması, Kuran'ın Arapça okunması, duaların Arapça edilmesi; Arapça'nın da tıpkı diğer Arap kültür öğeleri gibi kutsal sayılmasının sonucudur.
"açık saçık giyinmek" batı kültürü değildir, belki takım elbise batı kültürü olarak görülebilir, ama sokağa çıkıp baktığında dar tişört kot pantolonla dolaşan bir kız "batı kültürü" ile giyinmiş diyemezsin. Dünya standartlarına göre giyinmiştir. insanlar Çinde de böyle giyinir, Rusya da da, Japonya da da... Kaldı ki mesela Türklerin binlerce yıllık giyim kuşamı "batı giyimine" çok daha fazla benzer. Dünya bu giyimi seçmiştir çünkü pratiktir, rahattır. Moderndir. -
7.
0Dünya'da "iğrenç" cinsel suçlar Arap ülkelerinde, Müslüman ülkelerinde daha yaygındır. Çünkü bir kere Araplar pislik bir millettir. ikincisi ise dinin kısıtlamalarının toplumlarında zaten var olan "pislik fantezileri" kamçılanmasıdır, aynen yavaş yavaş akan bir hortumun ucuna parmağını tıkladığında bir süre sonra çok daha şiddetli olarak patlaması gibi. Kara çarşaf, kadınlarla erkeklerin evlilik olmadan neredeyse konuşmalarının bile yasak olması, daha çocukluktan itibaren başlayan "ayrı sınıflar" gibi kısıtlamalar 65iq üzeri herkesin kolaylıkla anlayabileceği gibi insanların güzel ahlak kazanmasını ya da, ne bileyim dıbına koyum, kazandırdığını iddia ettiği hiçbir şeyi kazandırmazken tamamen aksine hizmet ediyor.
Bebeklikten itibaren don sutyen karı kız içinde büyüyen, pipisi kalkmaya başladıktan sonra kız ayartıp gibebilitesi olan Avrupalı bir veledin mi, yoksa sanal ortam haricinde kadınların gözlerinden başka bir yerini görememiş olan doğduğu ortamın kurbanı bir Arap gencinin mi fırsatını bulduğu gibi tecavüze kalkışması daha olasıdır?
Bi arkadaş n6ımda bana Arap zütü yalıyor demişti, şukuladım, eheheh.
Baya dağıttım, umarım ne demek istediğimi anlamışsındır, kısaca özet geçmek gerekirse, - sonundan başladıysan git en baştan oku giberim - çarşaf, hem Arap kültürünün bir öğesidir, hem de tasavvufun bir parçasıdır, ülkemde görmek isteyeceğim son kültürlerden biri Arap kültürüdür, tasavvuf ise kökünden kazınması gereken bir kanserdir.
Sokakta bir çarşaflı görsem tekmelemem belki, ama ilerde elime bir şekilde fırsat geçerse tasavvufa bağlı her şeyin yok edilmesi ve toplumun bu pislikten kurtulması için gerekeni yaparım. -
8.
0Yazını baştan sona okudum ama galiba sen benim yazımı okumamışsın. Ben de senin söylediğinden farklı bir şey söylemedim. Benim de yazımda zaten çarşaf arap kültürüdür, islam kadınları kara bir gölge gibi hapsediyor gibisinden iddialar manipülasyondur yazıyor. Ben sadece çarşaf giydiği için ona binbir türlü hakaret eden, dışlayan, onları bir koyun olarak gören, salak zanneden kesime seslendim. Evet çarşafı kutsal olarak gören var ama herkes böyle değil o yüzden genelleme yapmak haksızlık olur. Yoksa seninle benim düşüncemiz ve tarafımız aynı. Galiba sen beni yanlış anlamışsın. Ama her şerde bir hayır vardır diye boşuna dememişler. Senin yazdıklarından da insanlar 3-5 bi'şey kapmıştır.
Ayrıca türkçe ibadet edilmemesinin nedenini de birazdan başlık olarak açıcam buraya bkz bırakırım. -
9.
0( :
Demeye çalıştığım da o, çarşaf giyen koyundur, salaktır, beynini kullanmaz, kendine öğretileni yapar, sorgulamaz. Aklını kullanan hiçbir insan çarşaf giymez, çevremde çok çarşaflı tanıdığım oldu, daha doğrusu nasıl desem, annemin arkadaşları ya da babamın arkadaşlarının tanıdıklarıydılar, benim daha yeni yeni ergenliğe girdiğim zamanlardan bahsediyorum, bunlar doğrudan bir başka erkeğe bakmazlar, zorunda olmadıkça konuşmazlar, asla temas etmezler, aynı ortamda asla bulunmazlar, bu "erkekler" içinde daha pipisi kalmamış ben de vardım. Böylesi hastalıklı bir zihniyetti... inanç minanç değil bu, maymunluk, koyunluk, aptallık... Din kisvesi altında, alim kabul edilen bir iki hastalıklı huur çocuğunun zütünden salladığı gibtir taktan kurallar, insanın hayatını zehir eden pislikler, işin acısı, inananlar bunun farkında bile değil. Ellerinde olan tek hayatı, bir başkasının hayaliyle kendi kendilerine zindan ediyorlar... Acınası, bir o kadar da nefret edilesi...
Türkçe ibadet başlığını bekliyorum.
diğerleri 7 -
1.