0
Bir gün Hz. Ali Efendimiz, namazdan çıkmış giderken müşriklerden biriyle karşılaşır.
Müşrik Hz. Ali Efendimize şöyle der:
Ya Ali! Şu sizin halinize bakıyorum da düşünüyorum. Ahiret var, insan bu dünyada yaptıklarından bir bir hesab verecek diye, namaz kılıyorsunuz, oruç tutuyorsunuz; Cennet var, Cehennem var diyorsunuz... Ben bunların hiç birine inanmıyorum. Hem aramızda ne fark var, sen de yaşıyorsun, ben de yaşıyorum. Sizin bu kadar çabanız nedir? Her gün vaktinde namaz kılacağım, oruç tutacağım diye bu kadar çaba niye?
Hz. Ali Efendimiz bütün bunları sükûnetle dinledikten sonra şu cevabı verir:
?Ey kâfir! Farz et ki, öldükten sonra dirilmek yok. (Var ya!) Bizim imanımız var. Farz et ki senin dediğin gibi dirilmek yok. Senin dediğin çıkarsa, o zaman ben bu yaptıklarımdan ne kaybederim. Namaz kılıyorum, dinimin emrini yerine getiriyorum, oruç tutuyorum. Bunlar benim kulluk vazifemdir. Bundan dünyada hiçbir zarar görmüyorum.
"Evet, ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, cennete veya cehenneme girmek, ya senin dediğin gibi yoktur; (biz iman ediyoruz vardır). Önce senin dediğinin doğru olduğunu düşünelim. Ölümden sonra ahiret hayatı yoksa seninle biz aynı durumdayız. Sana da mükâfat ve ceza yok bize de mükâfat ve ceza yok. Bu arada bizim Yüce ALLAH için kıldığımız namazların, yaptığımız ibadetlerin, hayır ve iyiliklerin, güzel ahlakın, verdiğimiz zekât ve sadakaların bize bir zararı olmaz. Tam aksine dünyada da huzurlu, mutlu bir yaşam sürmemizi sağlıyor.
Ahirette bir zararım olur mu, ne dersin?
... Adam biraz düşündükten sonra, olmaz, dedi.
Oruç tutuyorum. Burada senin gözünde bir zarar görüyor musun? Hayır der. Zekât veriyorum, hem dinimin emrini yerine getiriyorum, hem de fakir, muhtaç insanlara yardım etmiş oluyorum. Bundan benim kaybım olur mu? Ne dersin? Kâfir hayır, olmaz, der.
Ya ahiret varsa! Burada yaptıklarından hesab varsa, imandan, namazdan, oruçtan, zekâttan haktan, hukuktan, insan yaptığı işlediği her davranıştan hesaba çekilirse, ya bütün bunlar varsa! (Ki var.)
O zaman ey kafir, o zaman senin halin nice olur?
Ömrünü puta tapmakla geçiren ihtiyar müşrik, uzun uzun, derin derin düşünmeye başlar...
Adam, biraz durdu, düşündü ve sonra: "Vallahi, her iki durumda da siz kârdasınız, gerçekten ahiret varsa vay bizim hâlimize! Diyerek Hz. Ali (Radiyallahü Anh) dizlerine kapanarak.
Ve Hz. Ali?nin önüne diz çökerek:
Ya Ali! Evet, varsa der! Sizin dediğiniz gibiyse!...
Öldükten sonra yeniden dirilir, ALLAH'ın huzuruna çıkarsam o vakit benim halim nice olur? Der ve derhal iman eder
Tümünü Göster