0
fenerbahçeli bir avukat tarafından yazıldı. okuyun bilgilenin renktaşlar.
3 Temmuz 2011 gününden bu yana tüm mesaimizi alan sürecin ilk etabı sona erdi...
istanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK md. 250 ile Görevli), yerel mahkeme sıfatıyla kararını açıkladı...
Buna göre;
Başkanımız Aziz YILDIRIM hakında,
- Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek suçundan, arttırım ve indirim hükümleri uygulandıktan sonra neticeten, 2 yıl 6 ay hapis cezasına,
- Şike ve teşvik vermek suçlarından, arttırım ve indirim hükümleri ile paraya çevirme hükümleri uygulandıktan sonra neticeten, 3 yıl 9 ay hapis ve 1.312.500 TL para cezasına,
- Ayrıca 6259 sayılı Kanun ile eklenen 6222 sayılı Kanun'un 11/11. maddesi uyarınca spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyet icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan YASAKLANMASINA,
- Hakkında 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını SEYiRDEN YASAKLANMASINA, karar kesinleştiğinde gereği için bir örneğinin EMNiYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'ne gönderilmesine,
- 6222 sayılı yasadan öncesine ilişkin maçlarla ilgili Nitelikli Dolandırıcılık suçlamasından ise 6222 sayılı Kanun öncesinde şike ve teşvik primi fiilleri suç olarak tanımlanmadığı gibi ceza kanunlarında da bu fiiller özel olarak düzenlenmediğinden ve özetle yüklenen fiil kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğundan CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca BERAATiNE,
karar verildi.
Bununla birlikte Başkanımız ve asbaşkanımız ilhan EKŞiOĞLU ve diğer tutuklularla birlikte tahliye edildi...
Şimdi ne olacak?
Herkesin kafasındaki soru şu; şimdi ne olacak?
En çok merak edilenlerin başında, Aziz YILDIRIM'a konan 'Başkanlık ve Seyir Yasağı' geliyor...
Yukarıda yazıldığı üzere, şike ve teşvik suçlarından hüküm giymenin yasal sonucu olarak spor kulüplerinde yöneticilik yapması ve spor müsabakalarını seyretmesi yasaklandı...
Fakat bu yasak, hemen başlamıyor... Tüm ceza yargılaması kararları gibi, hükmün bir parçası olan bu kararlar da, hükmün kesinleşmesi ile yürürlük kazanacak...
Hükmün kesinleşmesi ne demek?
Bu karara karşı CMK'da yazılı kanun yollarına gidilebir...
Hem Savcılık hem sanıklar bu kanun yoluna, yani temyize başvuracaklardır...
Temyiz başvurusundan sonra dosya inceleme için Yargıtay'ın ilgili Ceza Dairesi'ne gidecek...
Bu daire 8. Ceza Dairesi'dir... (Eğer ayrı bir görevlendirme yapılmamışsa böyle hatırlıyorum)
Yerel Mahkemenin gerekçeli kararını açıklaması, bu kararın herkese tebliği, temyiz başvurularının alınması ve yine bu başvuruların tebliği ve yasal sürenin sona ermesiyle dosya Yargıtay'a gider...
Yargıtay C. Başsavcılığı, temyiz itirazı ile ilgili görüşünü hazırlayarak dosyayı görevli daireye gönderir...
Daire bu dosya için bir ya da daha fazla tetkik hakimi atayarak ilk incelemesini yapar...
ilk inceleme usul incelemesidir... Yargıtay usul kuralı ihlali görürse dosyayı, esasa girmeden, mahkemeye geri gönderir... Bu bozma ilamında gösterilen nedenler yönünden yargılama devam eder ve temyiz aşaması baştan başlar...
Usul yönü geçilip esasa girildikten sonra;
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması kuvvetle muhtemel...
Daha sonra Yargıtay Dairesi kararı olduğu gibi onarsa, karar kesinleşmiş olur...
Fakat daire kararı herhangi bir nedenle bozarsa, dosya yine aynı mahkemeye geri gelir...
Mahkeme bu bozma ildıbına uyabileceği gibi kararında direnedebilir...
Uyarsa, bozma sebepleri yönünden yeniden yargılama yapılır ve temyiz aşaması tekrar başlar...
Direnirse bu kez dosya Ceza Genel Kurulu'na gider...
Velhasıl oldukça uzun bir süreç...
Diğer bir soru ise Yargıtay kararı onar mı? Yargıtay safhası ne kadar sürer?
Bana göre bu dosyanın Yargıtay'dan olduğu gibi onanarak dönmesi mümkün değil... Çok esaslı bozmalar olacaktır... Fakat tabi bu fikrim hukuk dahilinde... Başka neler olur bilemem...
Keza bu kararın bozulmasını sağlayacak yüzlerce yerleşlik içtihat var...
işte bu cezalar, yasaklar vs ancak bu aşamlar tamamalanıp karar kesinleşince hüküm ifade edecektir...
Yargıtay'daki iş yoğunluğu, dosyanın birden fazla kez gidip gelme ihtimali vs dikkate alınırsa bu süreç uzun yıllar alacak gibi duruyor...
Fakat işin en önemli kısmı TAHLiYE idi...
Ağzımıza almaktan korkuyorduk ama tahliye temmek gibi bir ihtimalleri de vardı...
Hükmü verir ve tutuklu bırakırlardı... Bu da bizi dibi görünmeyen bir kuyuya atmak olurdu...
Açık söyleyeyim; cesaret edemediler...
Bu tahliye Fenerbahçelilerin, Başkanımızın ve avukatlarının büyük başarısıdır...
Bundan sonra hiçbirşey artık dünden daha kötü olmayacaktır...
Direnişimiz devam edecek şüphesiz...
Fakat artık daha etkin, daha güçlüyüz... Artık Başkanımız var...
Birilerinin size çıkıp 'ceza aldınız' ya da 'Şikeniz tescillendi' gibi mavra atmasına aldırmayın...
Çok yakın zamanda sesleri kesilir...
STAGE 1 COMPLETED; GAME OVER !
STAGE 2! BEGiN!
Tümünü Göster