ayşe tatile çıksın 1974

Saat 5.50'yi gösteriyordu. Atlayış bölgesine 10 dakika kalmıştı. Sadece dua ediyordum. Bir an ellerimin titrediğini farkettim. O sırada Metin sırtımı sıvazladı. inşallah sağ salim döneceğiz devrem dedi. Belli etmiyordu ama gözlerinde korkuyu görüyordum. inşallah devrem dedim. Bu sırada pilot ilk ikazı verdi. Yavuz yüzbaşı bağırarak konuşmaya başladı. Bizim bölük öncü olacak. Önce güvenli iniş ardından çevre güvenliği. Sonrasında Beşparmak dağlarına gideceğiz. Eğitimde ogrettiklerimizi hatırlayın. Allah yardımcınız olsun aslanlarım dedi ve kanca tak emri verdi. Derince bir nefes alarak kelime-i şehadet getirdim. Çünkü aşağıda ne var ne yok bilmiyorduk. Tek isteğim atlayış yapamadan vurulmamaktı. Bu düşüncelere dalmışken Malzeme kontrolü emri geldi. Kontrol ardından ardından Metin ile helalleştik. Pilot işaretini verince bir bir atlamaya başladık. Öne doğru ilerliyordum. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Sıra bana geldiğinde besmele çekip kendimi gökyüzüne bıraktım.

Basınç yüzünden migferimin ceneligi kopmuştu. Biraz korkmuştum ama hemen toparladım. Gökyüzü rahmet gibi yağan Türk komandosu ile dolmuş Kıbrıs seması paraşütlerden beyaza bürünmüştü. Bu görüntü bana ayrı bir cesaret verdi. Yere yaklaşınca aşağı iyice baktım. Bomboştu. Yere inince hemen bölüğü bulmaya gittim. Yolda Metin'i buldum. Birbirimizi görünce sarıldık. Metin ayağım yere basıyor ya artık bir şey olmaz dedi. Hemen Yavuz yüzbaşıyı aramaya başladık. Bizim bölük toplanmıştı. Yanlarına vardık. Yüzbaşı haritaya bakıyordu. Birkaç dakika sonra toplan emri verdi. Arkadaşlar 3 time ayrılıyoruz. ilk tim benim, ikinci onur üsteğmenin, üçüncü ilker teğmenin olacak. Sahil çıkarması yapan birlikleri rahatlatip onlarla buluşacağız. Gözünüzü dört açın Allah yardımcınız olsun. Dedi. Ardından rıza çavuş hemen timleri tertipledi. Metinle aynı timdeydik. Bu beni az da olsa rahatlatiyordu. Beşparmak dağlarına doğru harekete başladık.

Biz ilker teğmenin timindeydik. Önde bizim tim arkada yüzbaşının en arkada üsteğmenin timi vardı. Önde olduğumuz için tedirgindim. Sürekli dua ediyordum. Ellerime baktığımda titrediklerini gördüm. Titrediğini hissetmiyordum ama titriyorlardi. Derince bir soluk aldım ve etrafı suzmeye başladım. Beşparmak'a 3 km mesafemiz vardı. Hızlı şekilde intikal yapıyorduk. Geçen her dakika sahil birliklerinin aleyhine işliyordu. Çantalar da vakit geçtikçe agirlasiyordu. Tam yüzbaşıdan mola emri geldiğinde bir patlama sesiyle sicradik. ilker tegmen hemen bağırdı yaaat yaaat mevzi al demeye kalmadan ustumuze mermi boşaldı. Allah allah diyordum kendime sürekli. Yüzbaşının timiyle aramızda 500 metreye yakın mesafe vardı. ilker tegmen hemen destek istedi ancak onur üsteğmen de pusu yemişti. Teğmen ateş edin ateş diye bağırıyordu ama mümkün değil kafayı cikaramiyorduk. Teğmen bagirip ateş ediyordu. Onu görünce bize cesaret geldi. Ya Allah deyip çıkardım kafayı. Vızır vızır mermi akiyordu. Nereden geliyor belli olmuyordu. Yüzbaşıya sürekli telsizden pusu yedik yardım edin diyorduk. O da ateş edin destek yolda diyordu. Ateş üstünlüğü dusmandaydi. Teğmen telsizdeydi ve haritayı açmıştı. Bir şeyler söylüyordu. Takribi 1 saat catistiktan sonra gökten sanki yıldırım sesi geldi. Karsimizdaki tepeye bombalar yağdı. Türk jetiydi bu.