0
Kaderimde bir ayı ile güreşmek de mi vardı? Ölümcül hastalıklı insanların tedavisi için yapılan bir yardımlaşma eğlencesiydi bu. Ayı ölümcül hastalığı temsil ediyor, ben de hayata tutunmaya çalışan hasta olarak karşısına çıkıyordum. Güçleri eşitlemek için güreşten önce ayıya sakinleştirici bana da doping veriliyordu, yine de kıran kırana geçiyordu müsabakamız. Normalde böyle yardımlaşma organizsayonlara çok insan gelmez ama “insanla ayı dövüştürüyorlar” diye dev kalabalıklar geliyordu. Bir gün organizasyon elemanlarından birinin nişanı varmış, arkadaşını bırakmış yerine. Ayının sakinleştiricisi ile benim dopingi karıştırmış manyak. Gösteride doping yemiş ayı, baygın bedenimi yerden yere vurmuş, hastanede uyanmıştım. Televizyonda bir yetkili o hatayı yapan elemanın işine son verildiğini söylüyordu. Aradım, ayının da kovulmasını istedim, mahkemeyle tehdit ettim, kovdurttum. Kovmuşlar ayıyı, şehirde bi süre panik oluşmuş. Şehir meydanında kendime doping vurup çıktım karşısına. “Kavgayı kaybeden bu şehri terk eder” dedim, kabul etmişçesine üzerime koştu. Şehrin ortasında biz bununla dövüştük. Tüm televizyonlar canlı yayındayken, canhıraş bir kavga sonucunda ben kazandım. Fakat tüm bunlar ayı ile tasarladığımız bir oyundu, o elemanın nişanlanacağı kıza kadar biz ayarlamıştık her şeyi. Ayı, sirklerde, hayvanat bahçelerindeki diğer hayvanlar gibi şehirden gitmek istiyordu. Planın ayrıntılarını anlatırken “insanlık, belki döverse, bırakır” demişti. Şimdi Taksim meydanında o yerde dayak yemiş yatıyor ben de Arap turistlerin omuzlarındaydım. Ayı, dövüşü kaybettiği için şehri terk ediyodu ki, firma “Ayı bizim, salmayız. Bundan sonra bu dövüşü her gece yapalım, ayı hep yenilsin, daha iyi yenilsin” dediler. Biz ayı ile bi gece maçı sattık, tüm paramızı ayının üzerine oynadık, ben dayak yedim. Maçtan sonra soyunma odasında ben dramatik can verirken bu yanıma geldi, “gerçekten dövüştün mü” diye sordu. “Ne fark eder ki sen ayısın, yenmek istediğinde yenersin” dedim. “Gerçekten dövüştün mü” dedi, “evet” dedim. Gülümseyip, çıktı. Şehri terk etmiş, ormana gitmiş. Payıyla bi sürü sahte bal sipariş etmiş ormana, dolandırılmış.
Özet: ayıyı gibtim