1. 49.
    0
    bi giben olmadı ya kaşıntın ondan dimi?
    ···
  2. 48.
    0
    (bkz: suzan hemen bunu oku çok önemli)
    ···
  3. 47.
    0
    @1 cift kisilikli beyler
    ···
  4. 46.
    0
    @1 senden bu kadar çok nefret eden varken nasıl burda takılmaya devam ediosun anlamıorum. burası yüzyüze takılınan bi ortam olsaydı inan bana bu topluluk kovardı seni bu ortamdan.(hala kovmak istio ama yetki olayı vs).

    gibtimin hikayesinde özet geçmemişsin ama okuduk yine. taşşağa vurmayı geçip ciddi ciddi söylüyorum. o hayali olduğunu idda ettiin karakterden diil senden nefret ediyoruz. halen muhteşemim harikayım die yazıosun bide. kaybettiğini anlamak için daha ne kadar tepki bekliosun.

    bikaç tane popüler dediğin yazarı kukunu kullanarak ayartmışsın. başka bi gibte yapamazdın zaten çünkü kukundan başka bi nanen yok.

    amk yani yok böyle bi mallık yemin ederim yok

    edit:ulan ciddi ciddi bişi yazdık arada kaynamasın. başlık mı açsam amk
    ···
  5. 45.
    0
    bu fakeyi yiyen mallarda oldu ya helal size aq
    ···
  6. 44.
    0
    alın bunu burdan.
    ···
  7. 43.
    0
    opeth, 1990 yılında stokholm'de david isberg tarafından kuruldu. isberg'in mikael åkerfeldt'i gruba çağırmasıyla beraber, başta bas gitar çalması düşünülen åkerfeldt, gitarist olarak katıldı. grup, üye sayısı açısından ekgib olduğundan sürekli yeni katılımlar alıyordu fakat çoğu kalıcı olmadı. david isberg, 1992'de "yaratıcılık anlamında farklılıkları" öne sürerek gruptan ayrılınca, vokallere mikael åkerfeldt geçti. peter lindgren gitar, anders nordin davul görevlerini üstlendi. johan defarfalla geçici olarak bass gitar çalmak için gruba katıldı, fakat kısa süre sonra daimi üye oldu.
    candlelight records tarafından kontrat önerilen opeth, teklifi kabul ederek ilk albüm çalışmalarına başladı. 1995 yılında grubun ilk albümü orchid piyasaya sürüldü. albümün prodüksiyonu i̇sveçli ünlü müzisyen dan swanö'ya aitti. grubun death metal temelli müziği, jazz ve folk etkileri içeriyor, sürekli ilerici bir yapıda ilerleyen riffler albümü sıradan bir albüm olmaktan öteye taşıyordu.
    grup, ilk albümden hemen sonra 1996 nisan ve mayıs aylarında ikinci albümü üzerine çalışmalara başladı. prodüksiyonu yine dan swanö üstlenmişti. 1996 içinde çıkan ikinci albüm morningrise, beş şarkı içeriyordu ve şarkı süreleri on dakikanın üzerindeydi. grup, orchid'de kullandığı death metal, progressive metal, jazz ve folk etkilerini şarkılara daha iyi oturtmuştu. birçok hayrana göre, grubun en iyi eseri olan morningrise, riff zenginliği açısından metal müzik tarihinde önemli bir albümdür. ayrıca, opeth'in en uzun parçası olan black rose immortal bu albümde yer alır. söz konusu şarkı 20 dakikayı aşkın(20.11) uzunluktadır.
    opeth, morningrise yayınlandıktan sonra uzun bir turneye çıkmıştır. turne sonrası johan defarfalla gruptan atılır, anders nordin ise brezilya'ya taşınarak, grupla bağlarını koparır.
    1997'de üçüncü albüm my arms, your hearse yayımlanır. gruba baterist martin lopez (amon amarth'tan ayrılmıştır.) katılır. bass gitarist olarak, lopez'in arkadaşı martin mendez katılır. fakat my arms, your hearse kayıtlarında bass gitarları, martin mendez'in eski çalışmaları hemen öğrenememesi nedeniyle, mikael åkerfeldt çalmıştır. my arms, your hearse'de grubun şarkı sözleri değişmiştir. şarkıların uzunlukları daha kısadır ve albüm, daha sert ve karanlık atmosferi ve değişik elementlerin daha seyrek kullanımı nedeniyle opeth'in en brutal albümü kabul edilir. my arms, your hearse, öldükten sonra dünyaya sevgilisini görmek için ruh olarak dönen bir adamın yaşadıklarını anlatmaktadır.
    opeth'in dördüncü albümü still life, 1999 yılında yayımlanır. still life, my arms, your hearse gibi bir albümdür. morningrise'taki müzikal yapının daha dengeli bir biçimde şarkılara yedirilmesi ve åkerfeldt'in temiz vokallerde kendini iyice geliştirmesi, albümü önemli opeth albümleri arasına sokmuştur. albüm, köyünden dini görüşler nedeniyle sürülen bir adamın, sevdiği kız melinda'yı almak için geri dönmesi fakat sonunda iki karakterinde hayatlarının son bulmasını anlatır. hikayesinin anti-hristiyan görüşler içerdiği iddiaları, mikael åkerfeldt tarafından kısmen doğrulanmıştır. albümde yer alan face of melinda adlı şarkı, daha sonra åkerfeldt'in 2003'te doğan kızına isim kaynağı olmuştur. fakat şarkının, melinda åkerfeldt için yazıldığı görüşü tamamen yanlıştır.
    grup, 2001 yılında, music for nations altında blackwater park adlı beşinci albümünü yayımlamıştır. opeth'in kariyerinde dönüm noktası olarak anılan albüm, grubun müziğine tamamen progresif öğeleri yedirmeye başladığı ilk albümdür. prodüktörlüğünü porcupine tree'den steven wilson'ın yaptığı albüm, büyük başarı yakalamıştır. blackwater park'ı, 2002'de deliverance, 2003'te ise damnation izlemiştir. deliverance, blackwater park ve still life albümlerini etkileri yansıtırken, damnation, åkerfeldt'in çok sevdiği '70ler progressive rock gruplarına bir nevi saygı albümü olarak görülmektedir. katatonia'dan jonas renkse'nin fikri üzerine kardeş albümler olarak kısa süre aralarla yayınlanan deliverance ve damnation'da grubun başarısını devam ettirdiği albümlerdir. özellikle damnation, içerdiği dinlendirici ve yoğun blues ve progressive rock etkili şarkılarıyla opeth'in sert yüzünü dinleyemeyen dinleyiciler tarafından da beğeniyle karşılanmıştır.
    opeth, 2005 yılında, music for nations'un kapanmasıyla roadrunner records'a geçmiştir. damnation turnesinde gruba klavyelerde yardımcı olan per wiberg, gruba dahil olmuştur. ağustos 2005'te çıkan ghost reveries grubun extreme progressive metal türünde başarısını devam ettirdiğini göstermiştir. grubun şarkı sözleri açısından ilk defa okultizm işlediği albümdür.
    30 ekim 2006'da ghost reveries'in özel baskısı piyasaya sürülecektir. şu an gelen bilgilere göre, yeni basım deep purple grubunun soldier of fortune şarkısının opeth yorumunu içerecektir.
    opeth, türkiye'yi 2003 yılında i̇stanbul/rock the nations festivalinde kreator ve dio'nun alt grubu olarak ziyaret etti. 2006 yılında ise 29 mart'ta i̇stanbul yeni melek konser salonu'nda, 30 mart'ta ise ankara saklıkent'te olmak üzere iki konserlik mini bir turne yaparak hayranlarıyla buluşmuştur.
    2005 sonları ve 2006 yılı içerisinde yapılan turnelerde, ender rastlanan bir kan hastalığı bulunan baterist martin lopez yerine gruba amerika turnesinde gene hoglan, avrupa ve diğer turnelerde ise martin axenrot eşlik etmektedir. lopez, 12 mayıs 2006 itibariyle kan hastalığı nedeniyle gruptan ayrılmıştır. yerine turnelerde gruba eşlik eden martin axenrot geçmiştir.
    17 mayıs 2007 tarihinde, uzun süredir grupla beraber olan gitarist peter lindgren gruptan ayrılmış, yerine eski arch enemy gitaristi fredrik åkesson geçmiştir.
    2008 yılında watershed albümünü yayınlayan opeth, geçtiğimiz sene içerisinde üçüncü defa ülkemize gelip, turne düzenlemiş ve dinleyicileriyle buluşmuştur. bu sene yirminci senesini kutlayan grup, özel bir turne yapacak ve yeni albüm çalışmalarına başlayacaktır
    Tümünü Göster
    ···
  8. 42.
    0
    harun abi çok güzel salladın lan bizde inandık falan aferin sana başarılarının devdıbını diliyorum asdsadsafsadsad

    bi an gerçekten salak taklidi yaptığını sanmıştım :d
    ···
  9. 41.
    0
    üff sıktın aq
    ···
  10. 40.
    0
    ayrıcaa
    http://fizy.com/#s/1aiw0y
    ···
  11. 39.
    0
    @1 bunu niye yapıyosun?
    ···
  12. 38.
    0
    @33 senin ananı atanı gibeyim artık ben
    ···
  13. 37.
    0
    @1 ayy ne güzel saldım cicişler okudum amk
    ···
  14. 36.
    0
    öğretmen çocuklardan dünyanın yedi harikasını yazmalarını ister.

    gelen cevaplar şöyledir:

    1- artemis tapınağı,

    2- i̇skenderiye feneri,

    3- helyos heykeli-rodos,

    4- babil'in asma bahçeleri,

    5- mausoleum-bodrum,

    6- zeus heykeli-olimpia,

    7- piramitler-mısır...

    öğrencilerden birisi kağıdını vermekte tereddüt eder ve öğretmene; "bence dünyanın 7 harikası bunlar değil!" der.

    diğer öğrenciler gülüşür. öğretmen son derece anlayışlı bir şekilde;

    - "peki, söyle bakalım senin listende neler var?"

    önce duraksar ve sonra okumaya başlar çocuk:

    - "bence dünyanın 7 harikası:

    1- görmek,

    2- duymak,

    3- dokunmak,

    4- tatmak,

    5- hissetmek,

    6- gülmek,

    7- ve sevmek...
    ···
  15. 35.
    0
    @1 seni gibleyenin gibindeki döl tanesi kadar aklı yoktur *
    ···
  16. 34.
    0
    öğretmen çocuklardan dünyanın yedi harikasını yazmalarını ister.

    gelen cevaplar şöyledir:

    1- artemis tapınağı,

    2- i̇skenderiye feneri,

    3- helyos heykeli-rodos,

    4- babil'in asma bahçeleri,

    5- mausoleum-bodrum,

    6- zeus heykeli-olimpia,

    7- piramitler-mısır...

    öğrencilerden birisi kağıdını vermekte tereddüt eder ve öğretmene; "bence dünyanın 7 harikası bunlar değil!" der.

    diğer öğrenciler gülüşür. öğretmen son derece anlayışlı bir şekilde;

    - "peki, söyle bakalım senin listende neler var?"

    önce duraksar ve sonra okumaya başlar çocuk:

    - "bence dünyanın 7 harikası:

    1- görmek,

    2- duymak,

    3- dokunmak,

    4- tatmak,

    5- hissetmek,

    6- gülmek,

    7- ve sevmek...
    ···
  17. 33.
    0
    tüm sözlügü kitleyen? suzaaaaaaaaaaaaan
    öyle bir yazip herkesi inandiran? suzaaaaaaaaaan
    feci zeki olan? suzaaaaaaaaaaaaan
    sizi umursamayan? suzaaaaaaan
    olay olay olayyyyyyyyyyyy? suzan
    efsaneeeeeeeeeee? suzan
    tüm sözlük kizlarinin cakmasi oldugu? suzaaaaaaaaaan

    ay var da var.
    süperm ben.
    ···
  18. 32.
    0
    huursun.
    ···
  19. 31.
    0
    olsun ben boşaldım yinede
    ···
  20. 30.
    0
    biri bana anlatsın nooldu lan
    ···