1. 26.
    0
    @3 dıbına kodum bini sanki top kaleye gidiyoduda direk ona çarptı
    ···
  2. 27.
    0
    @4 stoch cıkınca aha dedim yarrra yedik
    ···
  3. 28.
    0
    takımın top oynamadığını ve sow ve alex in gollerininde bir organizasyon sonucu olmadığını görünce daha önce bala züte cim bom a gol atmış kim varsa oyuna almak istedi panpa, naapsaydı adam?
    ···
  4. 29.
    0
    @9 panpa fenerbahçe gibi bi takım skora yatmamalı amk ya maçı tek kaleye düşürmemeli
    ···
  5. 30.
    0
    Çanakkale Şehitlerine

    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkâm.

    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
    işte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, islam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    aykutun her maç yaptığı yannantazi işler farka gidecek maçı sidik zoruyla berabare bıtırdık
    ···
  7. 32.
    0
    adam inanmış
    ···
  8. 33.
    0
    ben şahsım adına aykut hocaya hırslanan ve 2-0'ı bulan kadroyu bozduğu için kızdım. tamam stcoh'u çıkardın, anladık ama yerine selçuk şahini değil de dia'yı alman gerekirdi. orta sahayı kalabalık tutayım derken elindeki maçı verdi.2 sene önce tt arenadaki 2-1'lik derbide hagi'nin yaptığının aynısını yaptı, saçma sapan değişikliklerle takımı bozdu. grup ck'nın internet sitesinde bi yazı var.o yazıyı mutlaka okuyun derim.her ne kadar kızgın olsak da hala o bizim kocaman umudumuz.
    ···
  9. 34.
    0
    lan canı sağolsun diyorsunuzda yapılacak iş değildi binler. efsane maç olacakken 70 dakika bu bereberliğe sevinen ezik ipnelere mahkum oynadık.
    ···
  10. 35.
    0
    abi şu bir gerçek ki değişiklikler falan hikaye. Stadtaydım maçı daha iyi analiz etme şansım oldu. Bir kere galatasaray kondisyon olarak 3 gömlek üstümüzde. Elmander, Necati alayı it gibi koşuyor. ilk 20 dk kora kor mücadele ettik, sonrasında galatasaray presi bir koydu pir koydu. Resmen sindirdiler. Ne pas yapabildik, ne savunma yapabildik. Her bulduğumuz topu dan dun vurmaktan başka hiç bir şey yapmadık.

    Ama aykut hocaya gelirsek lan nedir bu cristian sevdası çözemedim gitti adam yannan gibi oynadı her aldığı topu rakibe verdi ve 90 dk sahada kaldı nasıl oluyor anlamıyorum *
    ···