başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    http://inciswf.com/beyinamciklamssli.swf
    ···
  2. 2.
    +1
    iDDiA 1. Aya iniş fotoğraflarındaki ışıklandırmanın yapay olduğu savı. NASA'nın Ay yüzeyinde kullandıkları tek ışık kaynağını güneş olarak belirtmesine karşın fotoğraflarda bu tezi çürüten gölgeler olduğu iddiası.

    CEVAP 1. Ay yüzeyindeki tek ışık kaynağı güneş değildir. Güneş ışığı, ay yüzeyinden yansıyarak farklı açılardan gelen bir ışık kaynağı oluşturur. Tüm Apollo inişlerinde gökyüzünde bulunan Dünya da Ay yüzeyini aydınlatan kuvvetli bir ışık kaynağıdır. Dünya, Ay yüzeyini Ay'ın Dünyada görünen ışığından daha kuvvetle aydınlatır.

    iDDiA 2. Ay yüzeyinde sıcaklığın -170° ila +150°C civarında olması nedeniyle aya gerçekten inmiş olmaları durumunda Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in fotoğraf makinelerinin vesaire erimiş veya donmuş olmaları savı

    CEVAP 2. "Donma" suyla ilgili bir olayı kast ediyorsa, ay yüzeyinde nem yapabilecek su bulunmadığı için mümkün değildir. Makinelerin kendileri kast ediliyorsa, zaten katı hâlde, yani "donmuş" durumda olan metal, elyaf ve camın tekrar donması riskinden bahsetmenin anlamı kalmamaktadır. Ay yüzeyindeki sıcaklık yüksek olmakla birlikte, fotoğraf makinelerinin aksdıbını eritecek denli yüksek değildir. Isının fotoğraf filmlerine ulaşması, ısı önleyici optik kaplama ve boyalarla sağlanmıştır.

    Uzayda, uçarken veya Ay ve diğer uzay cisimlerinin yüzeyinde fotoğraf çeken insanlı ve insansız çok sayıda başka uzay aracı vardır. Bunların bir kısmı Uzay Yarışı'nda ABD'nin rakibi olan Sovyetler veya başka ulusların araçları tarafından çekilmiştir. Mesela Sovyetlerin Venera araçları Ay'dan çok daha sıcak (457 °C) olan Venüs yüzeyinde fotoğraf makineleriyle çekim yapmıştır. Yine Sovyetlere ait Luna serisi araçlar, Ay yüzeyinde fotoğraf makinesi kullanmış, görüntüleri dünyaya iletmişlerdir.

    iDDiA 3. Bazı video görüntüleri: Mesela A-15 filminde bir astronotun omuz hizasından cisimleri bırakış sahnesinde cisimlerin hızı ve katettikleri mesafe analiz edildiğinde bu görüntünün ya Dünya'da çekilip yarı hızda oynatıldığı ya da ayda olduğu iddia edilen astronotun sadece 115 santimetre boyunda olması gerektiği iddia edilmiştir. Atmosfersiz ve dolayısıyla rüzgarsız ve oksijensiz ay yüzeyinde Amerikan bayrağının dalgalanması ve LEM örümceklerin Ay yüzeyinden kalkarken ateş ve duman çıkarmalarının imkânsızlığı öne sürülmüştür.

    CEVAP 3. Bayraklar astronotların bayrağı dikmesi sırasında titreşimden ve yanından geçerken statik elektriklenme nedeniyle kıpırdamıştır. Bunun dışındaki "dalgalanma" hissi, bayrakların buruşuk gözükmesinden kaynaklanmaktadır. Filmlerde bayrağın (dikilme sırasındaki titreşim bittikten sonra) hareket etmediği görülmektedir.

    iDDiA 4. 1969-1972 yılları arasında devam eden Apollo projesinden sonra NASA'nın bir daha aya gitmekteki isteksizliği .

    CEVAP 4. Apollo Projesi, Uzay Yarışı'nı kazanmak için yapılmıştı. Yarış bir kez kazanıldıktan sonra pahalı Ay uçuşlarını sürdürmek için gerek kalmadı. Nitekim Sovyetler de yenildikleri ortaya çıkınca kendi Ay projelerini iptal ettiler.

    iDDiA 5. Astronotları 6 kere aya gotürüp getiren LEM araçlarının bu olaylardan önce veya sonra tarafsız otoritelerce test veya tetkik edilmediği savı.

    CEVAP 5. Ay'a inişte kullanılan LM modülü Dünya'ya dönmek üzere tasarlanmamıştır. Başarıyla Ay'a inilen uçuşların LM modüllerinin iniş kademeleri Ay yüzeyinde indikleri noktadadır. Dönüş kademeleri ise görevini tamamladıktan sonra yine Ay yüzeyine düşmüştür. Ay'a iniş yapamayan Apollo 13'ün LM modülü Dünya atmosferine girerken yanarak yok olmuştur. Dolayısıyla bu modüllerin iniş sonrasında kimse tarafından test veya tetkik edilmesi imkânsızdır. Uçuş öncesinde ise tüm modüller pek çok teste tabi tutulmuştur (titreşim, yalıtım, iletişim, vs.)

    LM modüllerinin son derece iyi test edildiği, hiçbir uçuşta önemli bir sorun çıkarmamasından da anlaşılmaktadır. Apollo 13 görevi sırasında LM, tasarlandığı başlıca amaç olan Ay'a yumuşak iniş yapmak ve geri dönmek dışında bir amaçla, astronotlar için bir tür cankurtaran sandalı olarak kullanılmış, diğer Apollo modüllerini başarılı olarak Dünya'ya kadar taşımıştır.

    iDDiA 6. 1969'ların teknolojisiyle aya canlı yayın yapabilecek TV ekipmanı zütürüp çalıştırmanın imkânsız olduğu savı.

    CEVAP 6. Apollo projesinin kameraları Westinghouse firması tarafından 1964'te kazanılan bir ihaleyle uzay koşullarında çalışabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bu konudaki bir sahtekârlık yapılsaydı, sadece NASA değil Westinghouse firmasını da kapsaması gerekirdi. Dahası, Apollo - Soyuz Test Projesi'nde Sovyet uzayadamlarının gözleri önünde aynı kameralardan çekim yapılmış ve dünyaya iletilmiştir.

    1960'ların teknolojisiyle uzayda çekim yapabilecek TV cihazları ve elektronik devreler üretmek mümkündür. Nitekim 1961'de Yuri Gagarin ilk insanlı uzay uçuşu sırasında Sovyetler tarafından üretilen bir TV cihazından kaydedilen görüntüleri dünyaya iletmiştir. Yine Apollo Projesi'nden önce Ay'a iniş yapan insansız Surveyor araçlarının üzerinde de TV kameraları bulunuyordu, o kameralardan yapılan yayınlar da Dünya'ya iletilmiştir. Hatta Surveyor 3 adlı insansız ay aracının kamerası, yayın yaptıktan iki buçuk yıl sonra aynı bölgeye inen Apollo 12 astronotları tarafından sökülerek dünyaya geri getirilmiştir.

    Öte yandan Sovyet Luna programındaki uzay araçları da ay üzerinden televizyon yayını yapmışlardır. Bu, o dönemde Ay yüzeyinden TV yayını yapabilecek teknolojiye sahip tek ülkenin ABD olmadığnı göstermektedir.

    iDDiA 7. Dünya ile Ay arasındaki Van Allen radyasyon kuşaklarının astronotları öldürmüş olması gerektiği.

    CEVAP 7.Apollo uzayaraçları'nın Van Allen kuşağından geçme süresi 4 saatti. Bu süre içinde uzaygemilerinin aluminyum alaşımlı gövdesi, uzayadamlarını korudu. Apollo araçlarının rotası da uzayadamlarının radyasyona asgari miktarda maruz kalmasını sağlayacak şekilde hesaplandı. Bunların sonucu olarak Apollo progrdıbına katılan bir kişinin aldığı ortalama radyasyon miktarı, 1 rem'in (10 mSv) altında kaldı. Bu doz, deniz seviyesinde yaşayan birinin üç yılda aldığı radyasyona eşittir.[6]

    Dünyadaki tüm fizikçilerin (ABD'nin rakibi Sovyet fizikçiler dahil) gerçekten böyle bir tehlike olsaydı bunu görmemeleri mümkün olamazdı. Apollo uçuşları sırasında radyasyon kuşaklarını bulan fizikçi James Van Allen hayattaydı. Eğer o da varlığı iddia edilen komplonun bir parçası değilse, kendi bulduğu kuşakların uzayadamlarını öldüreceğini açıklaması gerekirdi. Tam aksine, Profesör Van Allen, kuşakların astronotları öldüreceği iddialarını "saçmalık" olarak nitelemiştir.[7]

    iDDiA 8. Apollo araçlarda bulunan ve 2 kb RAM, 36 kb ROM kapasitede çalıştığı belirtilen ilkel analog bilgisayarın [Apollo Guidance Computer] modern bir elektronik kol saatinden daha az işlem gücüne sahip olması bakımından aya gidişte yetersiz kalacağı.

    CEVAP 8. Apollo uzayaraçlarında kullanılan ana bilgisayar, Apollo Guidance Computer (AGC), analog değil dijital bir bilgisayardı. Bu, 1960'lar için ilkel değil gelişmiş bir bilgisayardı. Görevi, Apollo uzayaracının seyir ve komuta kontrol sistemini (PINGS) yönetmekti. AGC'nin işlem gücü, PINGS'i idare etmek için yeterliydi, ancak uzayaracının rotası ve konumu yerdeki ölçüm tesisleri tarafından daha yüksek kesinlikle saptandığından, belli aralıklarla konum ve rota bilgileri yerden güncelleniyordu. Yani Apollo tamamen kendi içindeki bilgisayara bağımlı değildi. Nitekim Ay'a ilk iniş yapan uzayaracı olan Apollo 11, AGC'nin hata modunda olduğu sırada iniş yapmıştır.

    Sovyetler'in bilgisayar teknolojisi ABD'ninki kadar iyi olmadığı için, kendi Ay projelerindeki uzayaracı LK'ya seyrüsefer için programlanabilir dijital bir sistem yerleştiremediler. Onların bulduğu çözüm daha basitti, analog bir hesap makinesi, oluşabileceği düşünülen tüm acil durumları belirlenen sırayla dikkate alıyordu. Ancak bu daha basit çözüm dahi Ay uçuşu için yeterliydi.[8]

    iDDiA 9. Fotoğraflarda hiçbir yıldızın görünmemesi, yeryüzünde bile yıldızların görüldüğü halde atmosfersiz ortamda yıldızların daha net görünmesi gerektiği iddiası.

    CEVAP 9. Tüm ay inişleri gündüz, güneş gökteyken yapıldı. Son derece çiğ bir ışıkla parlayan ay yüzeyi ve diğer cisimleri net olarak fotoğaflayabilmek için fotoğraf makineleri yüksek enstantaneyle çekim yaptılar. Bunun sonucu olarak parlak ışık altındaki nesneler fotoğraflarda net göründü, ancak nispeten soluk yıldızlar görünmedi. Bu durum, gece aydınlık sokak lambalarının altında yıldızların gözükmemesine benzer. Ay'a yapılanlar dışındaki uzay uçuşlarında da, mesela Uluslararası Uzay istasyonu'nda çeşitli milletlerden uzayadamlarının çektiği fotoğraflarda da aynı durum görülür. Apollo uzayadamlarının çektiği parlak zemine bakmayan az sayıda fotoğrafta yıldızlar gözükmektedir.

    not: kopyala yapıştırın anasını gibtim
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    bune la
    ···
  4. 4.
    0
    yarısını okumadım ammmmmmaaaaa haklısın
    ···
  5. 5.
    0
    sabah sabah seni deli mi gibti huur çocuğu da bunu açıklama kararı aldın
    ···
  6. 6.
    0
    helal panpa
    ···
  7. 7.
    0
    Okumadım ama amerika aya çıkmadı onu biliyorum
    ···