Rez alin yarin erken kalkmicak gece falan 2 3 part atip yeter dicek

Üzdün panoa

Yazz sayfa 30 haftalardir okuyom aq

8. Sayfa 156

hadi be abicim

Kardeşim bak buranın belli bir kitlesi var insanlar bekliyor az ve yavaş atıyosun partları lütfen biraz seri olur musun

En sonunda herkes avluya toplandı. Gözüm tanıdık simalar arıyordu fakat beni tanımayan insanlar bana daha çok bakıyordu.

Genel olarak kızlar.

Gözlerimi o taraflardan uzaklaştırıp rektöre baktım.

Klagib konuşmasını yaptı, kampüslerimize dağıldık. Sevgi'yi görmemiştim, fakat illa orada bir yerde olduğunu biliyordum. O yüzden içim rahat bir biçimde

içim rahat bir biçimde kampüse girdim. Kampüs dil kampüsü olduğu için ortada olması gerekirdi, ama değildi. Üniversite'nin en köşesinde, kule gibi bir yerdi. Etrafı sarmaşıklarla kaplıydı ve eski bir binaydı. Ayrıca kütüphanenin hemen yanındaydı. Boş vaktimin çoğunu orada geçireceğime emin oldum. Birde dekantın konuşmasını dinledikten sonra temsilci öğrenciler bizi sınıflarımıza yönlendirdi.

Yavaş yazıyooooor

Sınıfa girdim, en önün 6 arkasına köşeye oturdum. Kafamı duvara dayayıp gelen geçenlere baktım. O anlığına kızlar ağırlıklıydı. Allahıma şükür ettim, çünkü lisede 37 kişi 2 kızdık.

Siz düşünün.

Getirdiğim dil kitaplarından birini açıp biraz tekrar yaptım. iki sayfa da metin çevirdim. En sonunda hoca geldi. içeri girdi ve bizi süzdü bir süre. En sonunda konuştu.

Arkadaşlar adını veremem, çünkü hala hocamla konuşuyorum ve ismini vermeme izin vermedi.

Beyler aşırı derecede Walter White'a benziyor, Heisenberg diyeceğim.

Rezz cidden cok yavasin

"Arkadaşlar benim adım Heisenberg, Mütercim Tercümanlık hocanızım. Hmmm... baştan birbirimizi tanıyalım. Parmak şıklatıp en başta oturan çocuğu gösterdi.

Benim önümdekiler konuştu, en sonunda sıra bana geldi.

"Vay, oğlum senin burda ne işin var? Ajansa git seni manken yapsınlar."
"Estağfurullah hocam."
"Eee tanıt kendini."
"Anıl ***. Avşa adasında doğup büyüdüm."
"Hmm... kaç dil biliyorsun?"
"Hocam ingilizce, Almanca. Biraz biraz Fransızca ve Rusça konuşuyorum."
"Bu yaşta bu kadar nasıl öğrendin?"
"Hocam, adaya giden gelen turistler fazla oluyor, ayrıca her türlü dile telafuz yatkınlığım var."

Kafasını sallayıp yanımdaki çocuğa söz verdi.

Rezerve

gibtirin gidin başlığımdan lan beğenmiyorsanız.

Rezz devam

O gün öyle tanışma ile geçti, herkes birbirini tanıdı. Sınıfta güzel kız ndıbına az kişi vardı. Ki zaten Sevgi olduğu için bakmak gibi bir lüksüm yoktu. Günün sonuna doğru bende bir kaç kişiyi tanımaya karar verdim.

işe yanımdaki çocuktan başladım.

"Merhaba."
"Merhaba."
"Arif'ti dimi?"
"Aynen, sende Anılsın."
"Aynen."
"Nerde oturuyorsun Arif."
"Yurtta kalıyorum ya ev bakamadım. Sen evde misin?"
"Aynen."

Kafasını sallayıp önüne döndü. Bende çıkışta beraber çıkalım diyip omzuna pat pat vurdum. O da gülümseyip. Tamam dedi. iki üç çocuk ile daha tanıştım, fakat hiçbiri kaliteli adam durmuyordu.

Sınıfta bir tane kızlı erkekli grup vardı, belliydi ki gevşek olacaklardı. Bir tane asosyal grup vardı, ful erkek. Bir sürü incin kişi ile de bir kız grubu vardı. Kız grubuna baktığım anda hepsi benden kafasını çevirdi.

Sinirlerim bozulmuştu.

Sırama dönüp Arif ile sohbet ettim. Anne babası bankacıymış, babası müdürmüş. Annesi ise müdür yardımcısı. Bende kendimden bahsettim. Ortak noktalarımız vardı. Belli bir süre geyik yaptık ve piyasadan ve filmlerden konuştuk.

En sonunda son ders bitti ve dağıldık. Ben direkt Sevgi'yi aradım.

"Alo Sevgi."
"Hı?"
"Çıkışa gel tamam mı otobüs durağının oraya."
"Tamammm."

Telefonu kapattı. Biraz tavrı değişik gelmişti ama pek iplemedim. Arif yurda yürüyeceğini söyleyip ayrıldı. Bende otobüs durağında Sevgi'yi bekledim. En sonunda koluna girmiş iki kız ile geldi.

Daha 1 gün olmadan nasıl böyle sıkı fıkı oldular anlamamıştım. Sevgi kızlar ile yanıma geldi ve beni tanıştırdı.

"Anıl, bu Nazlı."
"Memnun oldum Nazlı."
"Bende."

Nazlı sarışın, açık kahverengi gözlü bir kızdı. Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam kemik gözlük takıyordu.

Hakkını vermiştim, güzel kızdı.

"Bu da ***."
"Memnun oldum."
"Bende Anıl."

Beyler kızın adını hatırlamıyorum, kusura bakmayın.

"Yurdta kalıyorlarmış."
"Hmm iyi. Hadi otobüs geldi gidelim."
"Ha tamam. Görüşürüz kızlar! Numaramı aldınız dimi?"
"Aldık aldık!"

Kısa geçiyorum, eve geçtik. Sevgi direkt boynuma

Bir sigara molasına çıkayım beyler. iki saattir lavabodan yazıyorum ayaklarım uyuştu.

Pardon konferans vardı

Direkt boynuma sarılıp öptü. Bende gülüp öptüm.

"Anıl ben çok mutluyum!"
"Dersler başlasın görürüm ben seni."
"Olsun, ben çok mutluyum."
"Tamam o zaman. Sen ne çabuk arkadaş yaptın öyle ya."
"Evet ya çok iyi kızlar. Sen yapmadın mı?"
"Yaptım, bir tane. Diğerleri hep boş geldi. Şimdilik tabi."

devam baba devam