/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 226.
    0
    Hadi sene dıbına kodumun primcisi yüz verdik zütün kalktı
    ···
  2. 227.
    +12
    Kardeşlerim işim çıktı neden böyle yapıyorsunuz
    ···
  3. 228.
    +21
    Hemen odama geçip mayomu giydim. Aşağı indimki manzara beni öldürüyordu.

    Eylül kırmızı bir takım bikini giymişti. Üstüne de krem rengi bir tül kıyafet almıştı. Güneş gözlüğü takılıydı. Çoğu zaman toplu olan saçları açmıştı.

    Nefes kesiciydi.

    "Çok beğendin bakıyorum."

    Suratım kıpkırmızı olacak olmuş ki o benim içimi tereyağı gibi eriten kahkahasını attı.

    "e hadi çıkalım Josef."

    Bayanlar önden dedim ve kapıyı açtım. Dışarı çıktık çıkmasına ama hava yanıyordu. Eylül koluma dolandı direkt. Bende nasıl uzaklaştırırım derken buz gibi olduğunu fark ettim.

    "Maşallah buz gibisin."
    "Soğuk kanlı mı diyorsun sen bana?"
    "Yoo... buz küpüm benim."

    Yine o kahkaha
    ···
  4. 229.
    0
    Devam bin
    ···
  5. 230.
    +13
    Kısa geçiyorum, güldük eğlendik. Birbirimize su attık. En sonunda ben sıkıldım.

    "Haydi kuru üzüme dönmeden çıkalım."
    "iyi bari. Bende güneşleneyim biraz."

    Eylül'e kendi havlumu verdim. Bende ıslak ıslak banyodan çıkınca sırtına yel vurmuş gibi duruyordum.

    Pek umursamadı.

    Ama bunu telafi edecek bir şey istedi.

    "Ben her tarafımı kremledim de sırtıma ulaşamıyorum Josef. Yardımcı olur musun?"
    "Hı hı."

    Sırtını yavaş yavaş zevkini çıkara çıkara kremledikten sonra. Kuma oturdum. O da kendi kendine güneşlendi. Sıkıntıdan kum yemek üzereyken az ötede 6 kişi gördüm.
    ···
  6. 231.
    +8
    Bizim tayfa suda oynuyordu. işte o anda içimdeki çocuk parladı.

    "Eylül ben iki dak-"

    Bir baktım ki sızıp kalmış. Bende fırsattan istifade diyerek koştum bizimkilerin yanına. Selam verip kuma oturdum. Bizim Cengiz fırladı lafa tabi.

    "Ooo sen bizi bilir miydin be?"

    Diğerleri onaylar biçimde kafa salladı.

    "Ulan altı üstü bir gün oldu. Ne bu afra tafra."
    "Lan buldun turisti emdin tabi dimi."
    "Düzgün konuş Cengiz."

    Cengizin suratı asıldı.

    "Aşık oldum deme bana."

    Kendime de itiraf etmesem de deliler gibi aşıktım. O yüzden sesimi çıkarmadım. Gerekirse ölürdüm ama tayfama yalan söylemezdim. Sır saklamazdım.

    "iyi tak yedin Josef. Kız gidici olum. Neyin aşkı."
    "Sen karışma."
    "Demedi deme birader. Dikkat et kendine. Uzaklaştır kızı kendinden."

    Diğer çocuklar da arka çıktı. Suratımı asıp hepsine selam verdim. Arkamı döndüğümde Yusuf seslendi.
    ···
  7. 232.
    0
    Devam rezz
    ···
  8. 233.
    +13
    Sudan Musa ile beraber fırlayıp yanıma geldiler. Kolumdan tutup biraz uzaklaştırdılar tayfadan. iyice uzaklaşınca ikiside sokuldu bana.

    "Josef derdin ne lan senin!"
    "Aynen."
    "Noluyor b-"
    "Dün akşam ne oldu öyle? Kavga ne sen ne olum. Bu adada kavga mı olur lan! Naci abi görmüş, sen kızla kaçtıktan sonra sıçtı bizim ağzımıza."
    "Kusura -"

    Enseme hafif bir şaplak yedim Yusuf tarafından.

    "Dinle Musa'yı."
    "Sağol Yusuf... Josef, biz seni düşünüyoruz. Bakma öyle çocuk çocuk dolaştığımıza hareket ettiğimize. Hepimiz uyanığız. Şoparlar ile meseleyi en kısa zamanda çöz... "
    "Tamam kardeşim."
    "Heh şöyle. Bi de Cengiz'e kulak asma. Kendi geçenki turisti kendine yapamadı diye dargın."

    Güldüm. Şezlonga doğru ilerlerken Yusuf seslendi.

    "Josef."
    "He canım."
    "Yengenin adı ne?"
    "Yengen değil... ama yinede söyleyeyim. Eylül."

    Kafasını sallayıp güldü ve koşarak ikisi de geri döndü. Bende mevkime geri konuşlandım.

    "Yenge değil ha."
    ···
  9. 234.
    +10
    Beyler yol yorgunuyum yarın için yemin ediyorum Hikayenin avşa kısmı bitecek. Kısa olucak zannetmeyin. Spoiler da vermiş olduk :D
    ···
  10. 235.
    0
    Rezz burdayız bekliyoruz
    ···
  11. 236.
    +3 -1
    Cümleten iyi geceler
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan ne yazdın aq iki gündür
      ···
    2. 2.
      0
      Salak salak uzatmalar falan içini dökmekmi niyetin ? Yoksa trend çabasımı?
      ···
    3. 3.
      0
      Kardeş bune bekliyorum kaç saattir amk ta
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 237.
    +9
    Beyler neden trende çıkmak isteyeyim?
    ···
  13. 238.
    +12
    Anlamıyorsunuz ben çalışıyorum arkadaşlar işlerim var anne baba ziyaretine gittim geçenlerde. Meşguldüm. Sözümü verdim. Hayatımın Avşa kısmı bugün bitecek
    ···
  14. 239.
    +13
    Eylül'ü uyuyor bildiğim için irkildim. Arkamı döndüğümde gayet ciddi bir ifade ile gözlüğünü çıkarmış bana bakıyordu.

    "Yanlış bir şey mi dedim?"
    "Yengen değil dedin."
    "iyide -"
    "Neyse tamam konuşmak istemiyorum. Rahat bırak beni."

    Zaten kızları yeni yeni anlamaya başlayan beynim infilak etmişti. Avel avel bakıyordum suratına. Sonra aklıma bir fikir geldi.

    Kalkıp koşarak uzaklaştım.

    "Josef nereye?"

    Cevap vermeden devam ettim. En sonunda hedefime ulaşınca içeri attım kendimi.

    Bilen bilir, Avşa'nın çok iyi bir pastanesi vardır. incik boncuk pazarının arka tarafında. Sahibinin ismini vermeyeceğim.

    "*** abi dondurma lazım."
    "Lazımsa lazım olum söyle neli istersin."
    "Abi benimki limon vişne... kızlar neli sever?"
    "Nerden bileyim olum kızlar ne sever... çikolata herhalde."
    "Tamam abi iki top çikolata bir top vanilya."
    "Al bakalım. Parasını istemem. Babanın hatrı var."

    Teşekkür edip dondurmalar erimeden geri döndüm. Hemen şezlonguma doğru koştum.

    Donup kaldım.

    Cengiz benden önce gitmiş ve dondurma almıştı Eylül'e.

    Beraber yiyorlardı.

    Kaşlarım çatıldı.

    Ses edemedim.

    Cengiz elini Eylül'ün bacağında gezdirdi.

    Beni rüya aleminden Musa çekti.

    "Gel kardeşim hadi olay çıkarma. Kardeşin o se-"

    Musa'ya sert bir dirsek attım. Dondurmaları yere fırlattım. Cengizin dibinde bittim. Boğazından tuttuğum gibi havaya kaldırdım. Yere fırlatıp üstüne çıktım. O kadar sert vurmuşumdur ki Cengizin her tarafından kan fışkırdı.

    Kurtulmaya çalıştı ama nafile. Ayağa kaldırıp denize itekledim. Sırtına tüm gücümle tekme atıp düşürdüm.
    ···
  15. 240.
    +11
    Ensesine yapışıp derine sürükledim.

    Adada benden daha iyi kimse yüzemezdi. Babam hariç. Cengiz bağırıyordu, küfür ediyordu. Arada bir suratına vuruyordum. Kolaysa kurtulsun. En sonunda ayaklarımız kesildi. Cengiz'i suya gömdüm. Bir kaç saniye sonra çıkarıp kafa atıp geri gömdüm. Arkamdan bir sürü cumbur cumbur ses geliyordu.

    Cengiz'i biraz daha tuttuktan sonra çıkardım. Suya biraz daha itip ordan uzaklaştım. Bizimkiler Cengiz'i sudan çıkarmaya çalıştı.

    Duymuşsunuzdur belki. O sene o kavga çok konuşuldu. Her neyse.
    ···
  16. 241.
    +16
    Eylül ağlıyordu sahile çıktığımda. Dibinde durup ona baktım. Kafasını kaldırıp bana baktı. Konuşmasına izin vermeden söze girdim.

    "Sen, ben, Cengiz, Musa. Bu gece sahilde, tam burada akşam yemeği yiyeceğiz. Ben yemek hazırlarım. Sen git yıkan şimdi. Bende birazdan gelirim.

    Eylül kafasını sallayıp tıpış tıpış eve gitti.
    Bende incik boncuk pazarına gittim. Eylül'e kolye ve bileklik aldım. Kendime de birkaç parça bir şey aldıktan sonra arka taraflardan dolanıp eve döndüm.

    Eylül hala yıkanıyordu. Kendisine ait olan odasına girdim ve giyeceği temiz kıyafetlerin üzerine kolyesi ile bilekliğini bıraktım. Kirli iç çamaşırına baktım. Köşede duruyordu.

    Geri odama döndüm. Soyundum. Evde ikinci bir banyo olmadığı için kapıyı tıklattım. Eylül efendim dedi.

    "Girebilir miyim?"
    "Ne münasebet?"
    "Banyo yapıcam."
    "... "
    "... "
    "iyi... "

    Kapıyı açıp içeri girdim. Gözlerim kapalı olarak. Kaçtığı tarafı duyunca aksi tarafa gittim. Duvara dönüp yıkanmaya başladım. Gözlerini üzerinde hissediyordum ama ses etmedim. Kafamı şampuanladım. Felan.

    işim bitince kurulanıp dışarı çıktım.

    Onca yıldan sonra bile, belki de ölene dek, gözlerim kapalı yaptığım o banyoyu unutmayacağım. Şimdi size Eylül'ün yaptıkları huurluk, benimki de gavatlık gibi gelebilir.

    Ama o anda hiç öyle düşüncelerim yoktu.
    ···
  17. 242.
    +9
    Beyler neredesiniz.
    ···
    1. 1.
      +1
      yaz panpa sen tribündeyiz adamlar pusuda durmuyor ki gelince okurlar
      ···
  18. 243.
    +17
    Aşağı inip zaman geçirdim Eylül bilekliğini giyip geldi. Kolye harika durmuştu üstünde. Öyle olduğunu söyledim. Teşekkür etti.

    "Hazır mısın?"
    "Neye?"
    "Adanın arka tarafına gidiyoruz."
    "Orda ne varki?"
    "iki üç tane ev. Ama hepsinden önemlisi orman ve patika. Mayo da al."
    "Tamam."

    Kısa geçiyorum hazırlıklar oldu arka taraftan dolaştık ve ormana girdik.

    Orman dediğim ağaçlık bir alan beyler. Şimdi yok. Çok güzel bir yerdi. En sonunda Eylül konuştu.

    "Burası çok güzelmiş."
    "Öyle."
    "... beni neden buraya getirdin."
    "... "
    "Bak özür dilerim. Arkadaşın ile öyle bir şey yapmamalıydım."
    "Daha ismini bile bilmiyorsun."
    "Söyledi. Cengiz miş."
    "(Bıyık altından) huur çocuğu."
    "He?"
    "Bir şey demedim. Bak Cengiz ve diğerleri çocukluk arkadaşım. Cengiz çapkındır tamam. Bide elimde dondurma ile gelmiştim. Baktım Cengiz sana dokunuyor-"
    "Bana dokundu mu? Hissetmedim. Hissetseydim kırardım ellerini."

    O böyle diyince kendimi biraz daha iyi hissettim.

    "Tamam, ama davranışlarına biraz dikkat tamam mı? Çok çabuk sinirlenip küsüyorsun. En azından şeye kadar böyle kal."
    "Neye?"
    "Gidene... "

    Tatilciye aşık olmak kötüdür beyler. Çok kötü. Gideceğini bile bile seversin. Neyse ki patika bitti. Eylül koluma girdi. Bende onu boynundan öptüm.

    Aramızdaki ilişki garipti. Birlikte banyo yapıyorduk ama gözü kapalı. Birbirimize sarılıp öpüyorduk ama dudaktan değil, sevgili demiyorduk.

    Ayrı dünyaların insanı olmak budur beyler.
    ···
  19. 244.
    +13
    Şaşırdınız mı lan ben uzun part atınca
    ···
  20. 245.
    +7
    indirmelerim bitsin geliyorum
    ···