avengers a nasıl katıldım anlatıyorum

rezerve

hastaneden çıktık... camları siyah filmli, beyaz faça bi doğana bindik... ulan dedim hata mı ediyorum...

"doğn ney lan, ne tırt örgütmüşsünüz, doğanlı örgüt mü olur lan" dedim...

"dikkat çekmemek için" dedi "üssümüz tınaztepede, ciks arabayla gidince apaçilerin dikkatini çekiyo, doğan olunca pek göze batmıyo, ordaçok var" dedi...

vaay amk adamlar neyi hesab ediyo diye düşündüm... tınaztepede dokuz eylül kampüsünün arka tarafında tepede küçük mağra gibi bi şeyin önünde durduk... şehirden uzaklaşmıştık, arabadan inip mağraya girdik... zenci mağranın içinde bi taşı yerinden oynatıncakocaman birkapı açıldı... içerisi insan , silah elektornik ıvır zıvır falan dolu koca bi dünya sanki... oha amk nere geldik lan dedim içimden...

"işte" dedi zenci "üssümüz burası... bu arada sana hala kendimi tanıtmadım... ben komutan nick fury... "

komutan diyince esas duruşa geçtim gayri ihtiyari, sonra askerde olmadığımı farkedip rahatladım... "memnun oldum komutanım" dedim...

o sırada kızıl saçlı, yeşil gözlü, deri pantolonlu deri ceketli ilik gibi bi hatun yaklaştı... süt gibi bembeyaz memeleri monttan fışkırcak gibi duruyodu... bana doğru yaklaşıyordu... gelme kızım, gelme... bak başına iş alırsın, gelmeee...

komedi panpa gayet güzel, beklemedeyiz

Reserved

güzele benziyor panpa anlat dinliyoz

Reserved

gözümü açtığımda yine zenci başımdaydı...

"gördün mü" dedi "içinde kontrol edemediğin muhteşem bir güç var... sana bu gücü kontrol etmeyi öğreticez, sen debizimle birlikte dünyada barış için çalışacaksın... "

sihirli cümleyi söylemişti "çalışacaksın" ulan zaten kaç aydır işsizim amk...

"sigorta var mı?" dedim... "yemek, yatacak yer,6 ayda bir prim bile var" dedi... vay amk, canıma minnet... "varım lan dedim...

"çözün arkadaşı, üsse gidiyoruz" dedi zenci...

okuyum mu

oo hikaye alırım bi dal

"sen evlat" dedi "sen çok özel bi gençsin... yıllardır seni izliyoruz, her hareketini, her özelliğini kaydediyoruz... sen bir süper kahramansın" dedi...

"gibtir lan yarraam ne kahramanı, taşak mı geçiyonuz benle, çözün beni de gibtir oliyim gidiyim" dedim...

"bırakmazsak ne olur" dedi "yanılmışız galiba sen bi sokak serseriymişsin, ağzın bozuk, konuşmaktan iletişim kurmaktan aciz... bizim oralarda senin gibilerden pek haz etmeyiz, zütürün bu pisliği, kafasına sıkıp bi çöplüğe atın... "

lan... lan elim ayağım kelepçeli... bu zenci bin aşağılıyo... bi şey yapmam lazım... sedyeyi sürüyolar , elemanların beyaz önlüklerinin içinde silahlar belli oluyor... bişey yapmam lazım... birden o sinirlendiğim zaman gelen deli kuvvetini hissettim... sağ elimle sedyenin demirini kavramamla koparmam bir oldu... direkt solumdakinin kafaya indirdim.. o esnada sağımdaki geri kaçtı, silahını çıkardı, piyuf diye bi ses geldi... zabıtalarla kavga ederken hissettiğim acının aynısı... piyuf piyuf piyuf... 3 el daha... yine bayılmışım...

Hayal kurma gibtir git yat

başındayken bırak bence

gözümü bi açtım hastanedeyim... doktorum majör depresif sinir bozukluğu teşhisi koymuştu... sinirlenmezdim normalde ama en ufak sinirlenişimde birden canavara dönüşüyordum ve beni durdurmak imkansız oluyordu...

hastanede kolumda serum, ellerim ve ayaklarımdan yatağa kelepçeli buldum kendimi... başımda matriks montlu bi zenci...

"noluyo lan zenciler, kelepçeler falan... gibicek misiniz lan... aklınızdan bile geçirmeyin 7 ceddinizi giberim" dedim...

"sakin ol" evlat dedi zenci... bi gözünde bant vardı korsan gibi... "seninle erkek erkeğe konuşucaz" dedi...

nooluyo lan diye düşündüm bi an.. somali korsanı kılıklı bu herifle ben ne konuşabilirdim ki...

"adam naptı lan size, ekmeğinin peşinde garibana hangi hakla tokat atıyosun lan ibibik" dedim "zütün yiyosa bana da vursana... "

"sen ne diyon lan" diyerek benim üstüme yürümeye başladılar, bi tanesi ittirdi "gibtir git burdan ananı gibmiyim" dedi... bana, panzere... adamın zütünden kan alırım lan...

dükkanlardan birinin önünde bi park yapılmaz levhası gördüm, hani şu peynir tenekesine beton döküp üstüne inşaat demiri dikerler ya, öyle kıytırık ama ağır bişey... gözüm dönmüş amklevhayı kaptığım gibi yer misin yemezmisin, vurduğumu deviriyorum... zabıtalar dait sürüsü mübarek... 20- 30 kişi varlar...

birden polis de geldi, azilerde lojmanda nöbet tutan askerler de gelmişler takviyeye... o esnada boynumda bi acı hissettim, sonra kolumda, kalçamda ve sırtımda... nooluyo lan demeye kalmadan bayılmışım...

her şey 5 sene önce başladı beyler... taksu bırakalı 5 askerden geleli 4 sene falan olmuş... bornovada takılıyoruz arkadaşlarla küçük parkta... karnımız acıktı üniversite 2 den boyoz aldık kemiriyoruz... metro sokağında gariban , işportacı bi abimiz var, gece gece zabıtalar sarmışlar etrafını... gideyim bakayım bi dedim... ulan bi baktım zabıtatokat attı bizim işportacıya...

"şşş noluyo lan orda" dedim...

zabıta "yürü git delikanlı işine bak" dedi...