atmlerde kürtçe dil seçeneği konsa

çok güzel olur bence. hem böylece en azından bir kültürü ve dili de yaşatmış oluruz böylece. avrupada bir çok yerde bunun örneği var. abd'de de hakeza. biz de niye olmuyor anlamıyorum. yer yurt köy isimlerini bile değiştirmişler zamanında. bu asimilasyondur arkadaşlar. bir kültürü yok etmek soykırım yapmak gibi tehlikeli ve gayrı insanidir.

bazı güzel kürtçe yer isimleri var mesela. o kadar anlamsız şekilde türkçeleştirimiş ki, tüm tınısı kaybolmuş. mesela kerboran adındaki mardin ilçesini dargeçit yapmışlar. peyanis diye bir köy var hakaride, onu da geçitli yapmışlar. buna arapça yer isimleri de dahil. hatay'ın süveydiye ilçesini samandağı yapmışlar. kuseyr ilçesini de altınözü. daha böyle milyon tane isim sırf türkleştirmek adına değiştirilmiş. halbuki kürtçe gelişmesine izin verilseydi şu an edebiyatta sanatta türkçe kadar etkili olabilirdi. maalesef asimilasyon yolu tercih edilerek şu anki saçma kavga ortamı yaratıldı. ve hala akıllanmadı kimse.

doğuda bir süre görev yapan polis ve askerlerle yaptığım görüşmelerde, hemen hepsi kürtleri de anlamak gerektiğini, onları insan yerine koymadıkça bu sorunun kavganın bitmeyeceğini söylüyorlar. burdaki arkadaşların böylesi empatiler yapması zor tabiki. ama kürtlerin gerek ekonomik gerekse kültürel olarak çektikleri dışlanma asimilasyon ve zorlukları anlamaları gerekiyor. diğer türlü küfür etmekten başka bir şey yapılmaz ve bu bir kısır döngü yaratır.

kürtçe devletin farklı kademelerinde, kürtlerin yaşadığı bölgelerde kullanımda olmalı. bu bir insani haktır. okul ortamı zaten kürtçe eğitimi kaçınılmaz kılıyor. dünyada ise ortadoğu çalışmalarında kürtçenin ne kadar revaçta olduğu inkar edilemez. zaten arapça farsça kürtçe ve türkçe bilmek orta doğu çalışmaları alanında uzmanlığın önünü açar. dünya tarihi boyunca devlet kuramamış olmak da yadırganacak bir aşağılanacak bir olay değil. şu an filistinlilerin de devleti yok. bu onları iğrenç yaratıklar haline getirmez.

devletin imkanları dediğiniz şeyler zaten halkın emeklerinden vergilendirilmek yoluyla elde edilen gelirlerle oluşur. şu an en çok emeği sömürülen halk olarak kürtlerin devletin okulunu kullanması kadar doğal ne olabilir? o zaten onun dışında, uzaydan gelmiş de kurulmuş değil ki? tarım arazilerinde, enformal sektörlerde, taşeronların insafına terkedilmiş yığınla kürt işçi var. türkler de aynı koşullara maruz kalsa da kürtler kadar şiddetli maruz değiller. üstelik kürtler etnik dışlanma da yaşıyorlar. kimse memleketini 3 kuruş için terkedip sıcağın altında soğan toplamaya güle oynaya gitmez. üstelik gittiğin yerde seni terörist diye dışlıyorlar. biraz empati yapın.

ayrıca ben kürt değilim arkadaşlar. boşuna "benim de kürt arkadaşlarım var" diye martavallar okumayın. türkiye dediğimiz coğrafya farklı kültürleri etnik unsurları içinde barındırır. bunları yaşatırsak biz de yaşarız. yaşatmazsak bu günahlar döner hepimizi vurur. kendimizi düşünmüyorsak çocuklarımızı düşünelim. onlara anlatacak onurlu anılarımız olsun.

devlet halkın vergileriyle kurumlar yaratıyorsa, o halkın kültürünü yaşatacak önlemleri de almak zorundadır. asimile edilenler ses çıkarmadı diye bu kürtleri haksız çıkarmaz. önemli olan herkesin kendi dilini kültürünü muhafaza edebilmesidir. şu an kendine türk diyenlerin çoğu zaten asimile olma yoluyla türk olmuştur. böylesi bir tek tipleştirmenin övünülecek tarafı yok. zaten çerkeslerle birlikte alevi arapları da yavaş yavaş hak taleplerinde bulunmaya başladılar. bu biraz da kürtlerin uzun mücadeleleri sonucunda devletin aklını başına devşirmesiyle gerçekleşti. ama tabiki devlet eski söylemini bir gecede terk etmek istemediğinden ve milliyetçi ağızla kalabalık kitleleri duygusal olarak kendine bağlı kılmak istediğinden bu ortamdaki gibi bir çok saldırgan ve anlayışsız tipler türemeye devam ediyor. halbuki sorunun çözümü çok basit. ben varsam sen de varsın. ben yoksam sen de yoksun.