-
1.
+7 -8kendilerini bilimden anlıyor sanarlar fakat hiç bir şey anlamazlar yere göğe koyamadıkları evrimde de dinozor gibi bir hayvanın 800 grlık kuşa dönüştüğüne inanırlar salak kere salaksınız
-
2.
0suda yürüme dediğin şeyler mucizedir
-
3.
0sölediğim sözde ne salaklık var acaba
-
4.
-1insanın topraktan geldiğine inanırken maymundan geldiğine inanmıyon. sen git hz süleymanın uçtuğuna. hz muhafazidin ayı ikiye ayırmasına inan
-
-
1.
0bana maymundan geldiğini kanıtlayacaak veri göster
-
- 1.
-
2.
0adem'in yaşadığına dair çok küçük de olsa bir kanıt göster bana
-
3.
0bana dnanın yapısını açıklasana bana tesadüf desene
-
4.
0ruh hastası mısın cahil geri zekalı. sorularını google amcaya sor bilim sitelerinde, bilim dergilerinde ara cevaplarını, gibik bi sosyal medya sitesinde değil.
-
5.
0Yakaldim seni cakal hani maymun gelmiyoduk ulan varya ne yanar dönersin
-
6.
0Ayrıca bircok peygamberin eşşyalarina kadar var tarihi kayitlar fln hani yok diyonuzya o denizi yaridlgi yerde buzagi vs cesitli kalintilarda bulunmuş misir hiyerogliflerinde misirin başina gelen belalar fln var hoş ben kime laf anlatiyom daha dun en eski kuran metni 850-900 yillarinda diyodun Hz.Osmanin kanli kurani muzedeyken
-
7.
0ajax, nick6'na yazdığım şey harbiden doğru gibi. adam fosil kanıtları istemiş, attım. iki saat "maymundan değil, ortak primattan geliyoruz" diye açıklama mı yapayım?
hz. musa, hz. isa, hz. nuh vs. gibi peygamberlerin yaşadığına dair somut bir kanıt göster, "şunlar varmış, yazılar varmış" vs gibi sıçmıklarla gelme. mısır tarihinde ordusuyla birlikte boğularak ölen bir firavun yok. -
8.
0Olm manyakmisin nette gez yiginla delil var o tapinilan buzagiyi fln bulmuslar cesitli seyler cikmis hiyerogliflerde o misira musa zamanknda gelen belalar fln var
-
9.
0Hz ibrahimin kullandigi esyalar bile var lan mekke sehrini kuran adam hatta yanlis hatirlamiyosam valla arayana delil cok
-
10.
0Birde canlilarin özunun toprak oldugunu kavrayamayanlar biyolojide ahkam kesiyo ben daha ne diyim xD
diğerleri 8 -
2.
0merak ediyosan evrim belgeselleri izle. adamlar her şeyi açıklıyor
-
-
1.
0Herşeyi acikliyomu taşşakmi geciyon hicbir delilleri yok kendilerince animasyon modelleme yapmislar şu şöyle olabilirse bu böyle olabilir birkaç sene sonra birsey cikiyo animasyonlar ellerinde kaliyo fln yeminle cahilsin
-
1.
-
1.
-
5.
-1cahil müslümanlarımız gelmiş, cahile laf anlatmak duvara konuşmakla aynı olduğu için ben gidiyorum
-
-
1.
+1 -1Bir ateis mantigi:Bana tarihten delil goster
Musluman:Al delil
Ateist:Ordan kopya cekip yazmislar
Beyin terksiniz yeminle ben ne diyim -
2.
0pardon hatırlayamadım da, delil mi göstermiştin ? bir daha atar mısın
-
3.
0Misir hiyerogliflerine bak musa olayi var
-
-
1.
-1kardeşim, sen beyin özürlüsün. gerçekten beyin özürlüsün. dindar insanlar bile musa'nın çatıştığı firavunun hangisi olduğu konusunda bir mutabakata varamazken sen çıkıp mısır hiyerogliflerinde musa var diyorsun. tak var. mısır'da bırak allah'la konuşan musa'yı, yahudilerin orada köle olduğuna dair bile bir belge yok.
-
2.
0Musa var demiyorum misirin basina gelen musa zamaninda olan o alametler varya onlar var diyorum nerenle okuyosun
-
3.
0Oha amk oha yahudilerin kole olduguna dair belge yokmu ben artik sana birsey anlatmayi resmen birakiyorum adam olan acar bakar okur yani cidden bukadarda seviyesizlik olmaz daha alfabeyi bilmeyen adama din tarih anlatiyoruz
-
4.
0zamanında mısır'ın başına çeşitli doğal afetler gelmiş olabilir. bunu hiçbir şekilde musa peygamber'e, yahudilere ya da allah'a bağlayamazsın.
-
5.
0Nehirler kana bulanda başımıza bela yağdı diger alametler vs var kivirma boşa
-
6.
0kıvırma mı boşa ? kendini zeki sanan aptal da ayrı oluyor."ayy tartışmayı kazanıyorum izlenimi vermek 'kıvırma' gibi kelimeler kullanmalıyım" tarzı ucuz düşüncelerle bir yere varamazsın. biz burada MUSA'dan bahsediyoruz, mısır'da gerçekleşip gerçekleşmediği bile kesin olmayan bir doğal afetten değil. yahudilerin o doğal afeti kendi kitaplarına uyarlamamaları için hiçbir sebep yok, (sargon'u hayatını aynen kopyalamış bir milletten bahsediyoruz) zira musa diye birinin yaşadığına dair bir kanıt yok. doğal afetleri en ince ayrıntısına kadar kaydeden bir toplum varsa mısır'daki yahudi köleliğinden ve musa'dan da bahsederlerdi. zekanı daha fazla ifşa etmene gerek yok bence.
-
7.
0Gerizekalı yazitta yahudi kölelerin oldugundan misirın basina bela yagid iste o alametlerden bahsediyo yahudilerin topluca kolelikten ciktigindan fln bunuda kiviriyosan zaten git kafana sık ugrastirma beni git gör tanri varmi yokmu
-
8.
0şimdi napıyorsun biliyor musun ? bana mısırdaki yahudilerden ve hz. musa'dan bahseden yazıtların linklerini atıyorsun. hadi canım, bekliyorum.
-
9.
0Lan hz.musa degil o olaylardan bahsediyor ayrica nette degil kutuphanede bir kitapta gormustum uzun zaman önce ama nette bulursam birseyler atarim
-
10.
0Haman ve eski mısır yazıtlarıTümünü Göster
Firavun dedi ki: “Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Hâman, çamurun üstünde bir ateş yak da bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa’nın ilahına çıkarım. Çünkü gerçekten ben onu yalancılardan biri sanıyorum.” (Kasas Suresi:38)
Hâman ismi, bu ayet-i kerime ile birlikte Kur’an’da 6 yerde geçmektedir: Kasas suresi 6. ve 8. ayetlerde; Ankebut suresi 39. ayette; Mümin suresi 24. ve 26. ayetlerde yine Hâman’dan bahsedilmekte ve Hâman’ın Firavun’un veziri olduğu haber verilmektedir.
Acaba Hâman isminde birisi yaşamış mıdır? Ve bu kişinin Firavun ile bir ilgisi var mıdır? Bu konuda tarih kitapları ne diyor?
Eski Mısırlıların kelimeleri yazmak için kullandıkları işaretlere “hiyeroglif” denir. Eski Mısırlılar, Hititler, Maya ve Aztekler hiyeroglif yazısını kullanırlardı. Hiyeroglif yazısı çeşitli yaratık ve eşyalarla ilgili düşünceleri temsil eden ilkel resim ve işaretlerden meydana gelen bir yazıdır. Resimlere uygun manalar verilmeye çalışılmasına rağmen, hiyeroglifi çok karmaşık bir yazıdır.
Mısırın tarihi ve dili Roma imparatorluğunun işgali esnasında tümüyle değişmiştir. Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul eden Roma, putperest olduğunu düşündükleri Eski Mısır dinine karşı yasaklayıcı bir tavır aldı. Mısır tapınaklarını yıkıp, kitabeleri söktüler. Hiyeroglif yazısının kullanılmasını yasakladılar. M.S 300’lerden sonra Hiyeroglif yazısı unutuldu ve yeryüzünde bu yazıyı okuyabilen kimse kalmadı. 18. yüzyıla kadar bu böyle sürdü. Bu dili bilen olmadığı için Mısır papirüslerinde ve yazıtlarında neler yazdığı hiç kimse tarafından bilinemiyordu. Bu durum 1799’da Mısır’ı işgal eden Fransız ordusundaki bir askerin, kendine siper kazarken bulduğu Rosetta Stone isimli bir yazıtla değişti. Bu yazıtı diğer yazıtlardan ayıran özellik, aynı metnin hem Hiyeroglif, hem demotik hem de Yunanca olarak yazılmış olmasıydı. Yunanca bilinen bir dil olduğu için buna bakılarak Hiyeroglif yazısı Jean Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından çözüldü. Bu şekilde Eski Mısır dolayısıyla Firavun hakkında birçok şey öğrenilebildi.
Hiyeroglif yazısının çözümüyle konumuzu ilgilendiren çok önemli bir bilgiye ulaşılmış oldu. “Haman” ismi gerçekten de Mısır yazıtlarında geçiyordu. Viyana’daki Hof Müzesi’nde bulunan bir anıt üzerinde bu isimden söz ediliyordu. Aynı yazıtta Haman’ın Firavun’a olan yakınlığı da vurgulanıyordu.
Antik Mısır kültürü ve tarihini incelemiş ve yazdığı eserler Atlas başyapıtı olarak kabul edilmiş Alman bilim adamı Walter Wreszinski, Hof müzesinde sergilenen bir anıt üzerinde Haman isminin geçtiğinden ve aynı yazıtta Haman’ın Firavun’a olan yakınlığından bahsedildiğini eserinde haber vermektedir.
(207. Walter Wreszinski, Aegyptische Inschriften aus dem K.K. Hof Museum in Wien, 1906, J. C. Hinrichs’ sche Buchhandlung.)
Yine bir antik Mısır tarihçisi olan Hermann Ranke tüm bu yazıtlara dayanarak hazırladığı “Yeni Krallıktaki Kişiler” sözlüğünde Haman’dan “Taş ocaklarında çalışanların başı” olarak bahsetmektedir.
(Hermann Ranke, Die Ägyptischen Personennamen, Verzeichnis der Namen, Verlag Von J. J. Augustin in Glückstadt, Band I, 1935, Band II, 1952.) -
11.
0Burdada bir papirustan bahsetmiş arastir biraz
http://www.mucizeler.com/...9un-cesedindeki-deliller/ -
12.
01922 yılında ingiliz arkeolog Leonard Woolley (1880–1960) Mezopotamya'da Dicle ve Fırat nehirleri arasında (bugünkü Irak topraklarında) dünyanın bilinen en eski şehirlerinden birinin kalıntıları üzerinde kazı yapmaya başladı.1 Woolley, Kitab-ı Mukaddes'te bahsedilen eski bir Sümer şehri, Ur'un sit alanında büyük keşif umutları taşıyordu. Birçok şehrin kurulduğu ve ortadan kalktığı bu bölgede altı bin yıl önce Babil kralları yaşamış, kil tabletlere yazı yazılmıştı.2 Ur'un ünü diğer birçok Sümer şehrinden daha kalıcı olmuştu, çünkü Kitab-ı Mukaddes burayı Hz. ibrahim Peygamber'in (as) atalarının doğum yeri olarak veriyordu (Keldanîlerin Ur'u). Şehrin yeri, geçmişte Akad dilinde yazılmış kil tabletler sayesinde 19. yüzyılın sonunda belirlenmişti. Bu mevki bugün Tell el-Mukayyer (Kara Höyük) olarak isimlendirilmektedir.Tümünü Göster
Woolley, Sümer ovasındaki diğer siteler gibi devasa bir taş yığınından ibaret olan Ur'da kümbetin üzerinden aşağıya doğru dik hendekler açarak, şehrin tarihçesi, insanları ve yapıları hakkında bir kesit çıkarmayı plânladı. Nihayet, Sümer öncesi devre ait olan ve kendisinin "el-Ubeyd" periyodu olarak isimlendirdiği uzak antikite döneminden kalma malzemeler bulundu. Daha derine doğru ilerlendiğinde, birçok işçinin kazının sonu olarak gördüğü kalın bir kil ve silt tabakasıyla karşılaşıldı. Ekip, kalın bir su ve tortul tabakasını da geçti ve bir çömlek imalâthanesini de içine alan çok daha eski bir yerleşik hayatın kalıntılarıyla karşılaştı.
Bütün bu kazı kesiti şu mânâya geliyordu: El-Ubeyd bölgesinin belki de ilk halkını sel altında bırakan büyük bir tûfanın kalıntıları sözkonusuydu. Woolley, "Bunu başka bir sebep izah edemez." diye yazıyor ve şöyle devam ediyordu: "Su taşkınları, Aşağı Mezopotamya'da karşılaşılan normal bir hâdisedir. Fakat nehirlerin su seviyesinin olağan yükselişi, arkasında bu kadar hacimli bir kil tabakası bırakmaz. iki buçuk metre kalınlıktaki bir tortul tabakası suyun çok derin olduğunu ve bu birikintiler Tûfan'ın, karşılaşılmamış bir büyüklükte olduğunu göstermektedir." Woolley, Tevrat'ta bakıyor ve burada tarif edilen Büyük Tûfan'ın açık bir delilini bulduğuna inanıyor. Yaş tayini neticeleri doğruysa, keşfettiği birikintiler (günümüzden yaklaşık) 5000 yıldan daha öncesine, bu bölgede kurulan ilk yerleşik hayatın başlangıç dönemine karşılık geliyordu. Saha çalışmalarından, taşkının oldukça geniş bir sahaya yayıldığı anlaşılıyordu: yaklaşık 640 kilometre uzunluğunda, 160 kilometre eninde bir alanı kaplayan 2,5 metre kalınlıkta bir tortul tabaka, bu da milyarlarca ton malzeme demekti.
Jeolojik ve arkeolojik verilerin yanısıra, bu bölgede Tûfan sonrası devirlerden kalan yazılı kaynaklarda da dikkat çeken ifadeler yeralıyordu. Ur şehrinde bulunan, günümüzden yaklaşık 4000 yıl öncesine ait Sümer kil tabletlerinde kayıtlı Gılgamış Destanı'nda, Tûfan, Sümerler'in inandığı Tanrı'nın (Ea), bazı insanları ve kara hayvanlarını büyük bir taşkınla ortadan kaldırmak suretiyle verdiği ilâhî bir ceza olarak tarif edilir.3 Bu destan ile ibranî kaynaklarını karşılaştıran bazı araştırmacılar, yirmi ana noktada ortak hususiyet ve bir o kadar da fark tespit ettiler. Tabletlere göre Tanrı, Uta-Napiştim ismindeki bir adama acımış, ona bir gemi inşa etmesini ve zift kullanarak gemiyi su geçirmez hâle getirmesini söylemişti.4 Uta-Napiştim gemiye aldığı ailesinin ve birçok hayvanın yedi gün devam eden yağmur sonrasında kurtulmasına vesile olmuştu. Haftanın sonunda, Uta-Napiştim dışarıya bir güvercin ve kırlangıç göndermiş ve bunlar gemiye dönmüştü. Daha sonra bir kuzgun göndermiş, bu hayvan kuru bir toprak parçası bulduğu için geri gelmemiş, gemi de bir dağın tepesine gelip oturmuştu." (Milton, 1992)
Arkeologlar ve jeologlar, Mezopotamya'nın güneyinde Tûfan-sonrası dönemde görülen insan yerleşimleri henüz köy büyüklüğündeyken Ur'un mevcut olduğunu, fakat daha sonra terkedildiğini, günümüzden yaklaşık 5 bin yıl kadar önce iklimin değişmesi ve bölgede kuraklığın hâkim olmasıyla, çiftçilikle uğraşan buradaki küçük köylerin kuraklığa karşı büyük ölçekli, merkezî bir sulama sistemi geliştirdiğini, günümüzden yaklaşık 4600 yıl önce şehrin tekrar büyüyüp gelişmeye başladığını tahmin ediyor. Konumu itibariyle Ur'un bilhassa Arap Yarımadası'ndaki şehirlerle deniz ve kara ticareti kurması kolay olmuştu. Yapılan bir hesaplamaya göre, şehrin nüfusu (günümüzden 4030 ile 3980 yıl önce) yaklaşık 65,000 civarındaydı ve mevcut bilgilere göre, burası o gün için dünyanın en büyük şehriydi. -
13.
0Ur şehrinin kralları aynı zamanda Sümer devletinin yöneticisiydi. Tûfan-sonrası dönemin ilk belirgin kalıntı ve kayıtlarına göre, günümüzden 4112 yıl önce Ur'da Ur-Nammu isimli bir kralın hâkimiyeti altında Üçüncü Hanedanlık dönemi başlamış ve 4094 yıl öncesine kadar yaklaşık 18 yıl devam etmişti. istanbul'daki Eski Doğu Müzesi'nde 1952'de bulunan bir belgeye göre, Kral Ur-Nammu, Kral Hamurabi'den üç asır önce kanunları kayda geçirmişti. Saha verileri ise, Ur şehrinin o zamanlar, Fırat'ın Basra Körfezi'ne döküldüğü ağza çok yakın, tıpkı Nil deltası gibi verimli topraklara sahip, sulu ziraat yapılan zengin bir bölge olduğunu gösteriyordu. Şehirde iktidarı elinde tutan, yazılı kanunlar vâzeden, bölgedeki birçok şehirde büyük tapınaklar ve yollar inşa ettiren Kral Ur-Nammu, kendisinde ilâhlık vehmeden ve Hz. ibrahim'i (as) ateşe attıran Nemrut olabilir mi? Kil tabletlerdeki yazılar tamamen çözülebilirse belki daha fazla bilgi bulunabilir. Bu konunun uzmanlarından Amélie Kuhrt, Ur-Nammu ile oğlu ve aynı zamanda halefi olan Şulgi'nin daha hayattayken tanrılaştırılmış olduklarını belirtiyor (Kuhrt, 1995). Uruk şehrindeki eski efendilerini bile öldürten Ur-Nammu, bir savaşta ordusunun kendisini terketmesi sonucunda öldürülmüştür.Tümünü Göster
Bulunan jeolojik, arkeolojik ve yazılı kayıtlara göre, iklim değişikliğine ve bazı taşkınlara bağlı olarak Fırat nehrinin yatağının değişmesi, ardından maddî refahın ortadan kalkması sonucunda Ur yıkılmış ve zaman içinde toprak altında kalmıştır. Bu mevki bugün denizden oldukça içeridedir. Ur'un kalıntıları bugünkü Irak'ın Nasıriye şehrine 16 kilometre mesafede, Fırat'ın Basra Körfezi'ne akış istikametine göre sağındadır.
Daha sonra Ur şehrinin kurulduğu el-Ubeyd bölgesi, Hz. Nuh (as) kavminin yerleşim bölgesi miydi? Bugün için kesin birşey söylemek mümkün değildir. Fakat burası o dönemde denize çok yakın bir yerdi. Hz. Nuh'un (as) kavmindeki inkârcılar eğer denize yakın bir yerde yaşıyorlar ve bir gemi inşasıyla alay ediyorlarsa, bu ancak, gemi denilen yapıyı ilk defa görmeleri ve garipsemeleriyle (tabii ki Hz. Nuh'un her icraatına karşı çıkmalarıyla) izah edilebilir. Eğer durum böyleyse, Tûfan denize yakın bir bölgeyi de içine alan büyük bir sel ve taşkın şeklinde meydana gelmiştir. Fakat Hz. Nuh'un (as) yaşadığı yer el-Ubeyd değil de denize uzak bir yer de olabilir. Neticede, burada meydana gelen taşkın, kollara ayrıldıysa, en azından geminin bulunduğu kol eğim aşağı olarak Basra Körfezi'ne veya güneye yönelmiş olabilir. Dolayısıyla geminin kalıntısı sadece Irak'ın kuzeyinde veya Türkiye'de değil, daha güneyde de aranabilir. Gemi, bu büyük ve dalgalı su kütlesinde ilerleyip, su seviyesi üstünde kalmış bir kara yükseltisiyle karşılaşmış ve hasar görmeden durmuş olabilir. Bunun aksi, yani geminin, meydana gelen büyük göl sahası içinde, su çekildikten sonra tabana saplanıp kalması sebepler itibariyle uzak bir ihtimâldir. Zâten, jeomorfolojik sebepler açısından, bu bölgede büyük bir göl oluşması için gereken çanak yapısına uygun dâirevî sıradağların mevcut olmadığı düşünülmektedir.
Netice itibariyle denebilir ki, Sümer kayıtları ile arkeolojik ve jeolojik veriler, Tevrat'ta ve Kur'ân'da yer verilen Nuh Tûfanı hâdisesinin Mezopotamya topraklarında meydana geldiğine dair bir delil teşkil ediyor. Hz. Nuh'un (as) soyundan gelen ve onun gibi Ul'ul-Azm bir Nebi olan Hz. ibrahim'in (as) aynı topraklarda doğmuş ve tebliğde bulunmuş olması, bir başka Nebi Hz. Yunus bin Metta'nın memleketi Ninova'nın (Resim-1) bu bölgede olması bu hususu destekliyor. Ümit edilir ki, Kur'ân'dan ilham alan mütehassıs araştırmacılar, bu hâdisenin farklı yönlerini ciddi projelerle ortaya koyarlar.
Kaynaklar
- Milton, R., Shattering the Myths of Darwinism. Fourth Estate Ltd., London, 1992.
- Woolley, C.L., Ur of the Chaldees (1930, repr. 1965), Excavations at Ur (1954, repr. 1965), and The Buildings of the Third Dynasty (1974).
- Kuhrt, A., The Ancient Near East: C.3000-330 B.C. Routledge, 1995.
Dipnotlar
1. Woolley'in keşif gezisi ve ekibi şehrin kalıntılarını incelemek ve rapor etmek üzere British Museum tarafından Birinci Dünya Savaşı sonrasında organize edilmişti.
2. Tarih kitapları her ne kadar yazının burada icat edildiğini ileri sürse de, Hz. Âdem'e (as) sahife indirilmiş olması, aslında yazma ve okumanın ilk insana verildiğinin delilidir. Efendimiz'e (sas) nâzil olan ilk beş âyette iki defa "oku!" emrinin, bir defa kalem kelimesinin buyrulması, Nûn sûresinin başında Cenab-ı Hakk'ın kaleme ve kalem ehlinin yazdığı satırlara yemin etmesi, bu iki mühim imtiyazın insanlık tarihinin sadece belli bir devrinden değil, Hz. Âdem'den (as) itibâren bütün insanlara verildiğine işaret etmektedir.
3. Gılgamış Destanı, Eski Mezopotamya dönemine ait, Babil dilinin sadece edebî eserlerde kullanılan Akad lehçesinde yazılmış destan şeklinde bir şiirdir. ilk çıkışı, MÖ 2700 yıllarında Babil'de yaşamış Uruk Kralı Gılgamış hakkında yazılan Sümer efsanesidir. Daha sonra Akad döneminde daha uzun bir şiir hâlini almıştır. Bugüne ulaşan tam hâli, günümüzden yaklaşık 2700 yıl önce Ninova'da yaşamış Asur Kralı Asurbanipal'ın koleksiyonunda (MÖ 612'deki Pers istilasına rağmen) 12 kil tablet şeklinde korunmuş ve 1849'da Austen Henry Layard tarafından keşfedilmiştir.
4. Babillilerin, petrolün yeraltından yeryüzüne tabiî yollarla çıkan bir türevi durumundaki katranı, gemileri kalafatlamak için kullandıkları bilinmektedir. -
14.
0http://www.rutherfordpres...ception%20of%20Ipuwer.pdf
ipuwer papirüsünün çözümlenmiş hali yukarda. mısır'daki 1 veya 2 felaketle uyuştuğunu söyleyenler var. ama çatıştığı yerler de var. papirüste bahsedilen şey kölelerin serbest bırakılması değil ( ki papirüste israiloğulları ile ilgili hiçbirşey yok), mısır'ın işgali ve toplumsal düzenin bozulması.
attığın link de gayet tarafsız bir linkmiş gerçekten araştırmacı kişiliğini ortaya koymuşsun. -
15.
0Sana araştır dedim farkindaysan kesindir demedim benim sana dedigim. kitpata papirus degil farkli yazitlar vardi hiyeroglif fln ama suan hangi kitap hatirlayamadim bulursam yazarim özelden
diğerleri 13 -
1.
diğerleri 1 -
1.
-
6.
+1 -1beyler allah yoktur termodinamik vardır. konu kilit
-
-
1.
0Termodinamik varsa Allah zaten kesin var cahil entroyp ye gore coktan yok olmamiz lazimdi dis etken olmadan ezelden gelemeyiz
-
-
1.
0bigbangin gerçekleştiren karşı madde nerede onu söyle tek dış etken o
-
2.
0Dostum istedigin kadar geriye gidelim entropy yasasi elimize vericek ezelden gelemezsin imkansiz olay mecbursun bu boyuttan bagimsiz distaki zekasal yapiya (tanriya)
-
3.
0amk bu dini otoriteler dini dogmalar hep engel oldu amk tarih boyunca hep yanıldılar dıbına koyum hala dini otoriteler yorulmadı amk. ulan gib kafaları sizin yüzünüzden ilerleme olmuyor ne olur bir teoriyede karşı çıkmayın ya. bigbangin ötesinde zaman oolmayabilir ama farklı bir evren olduğu kesin ve paralel bir evrenin yerçekiminin etkisi bizim evrenimizin çoğu yerinde var amk .
-
4.
0amk bu dini otoriteler dini dogmalar hep engel oldu amk tarih boyunca hep yanıldılar dıbına koyum hala dini otoriteler yorulmadı amk. ulan gib kafaları sizin yüzünüzden ilerleme olmuyor ne olur bir teoriyede karşı çıkmayın ya. bigbangin ötesinde zaman oolmayabilir ama farklı bir evren olduğu kesin ve paralel bir evrenin yerçekiminin etkisi bizim evrenimizin çoğu yerinde var amk .
-
5.
0amk bu dini otoriteler dini dogmalar hep engel oldu amk tarih boyunca hep yanıldılar dıbına koyum hala dini otoriteler yorulmadı amk. ulan gib kafaları sizin yüzünüzden ilerleme olmuyor ne olur bir teoriyede karşı çıkmayın ya. bigbangin ötesinde zaman oolmayabilir ama farklı bir evren olduğu kesin ve paralel bir evrenin yerçekiminin etkisi bizim evrenimizin çoğu yerinde var amk .
-
6.
0Olm malmisin entropy dedinmi akan sular durur fizige aykiri senin dedigin bosunami bilim adamlari fantastik seyler kurguluyolar elleri bagli tıkanıyolar
diğerleri 4 -
1.
-
2.
0açılıp kapanan evrenler var sonsuz evrenler var hangi birini sayıyım gibim
-
-
1.
0Olm malmisin sen sonsuz zamaninda olsa sonsuza kadar say yaklasamazsin bile varlik senin sacma soyut kavrmalarindaki gibi olmaz somut sayilsa veriler icerir yani onca delil var Allah var diyemiyosun hicbir dayanak yok tamamen fantezi sonsuz evren var ki mantiga aykiri sonsuzluk bizim fizik sartlarimizda
-
1.
-
3.
0Onlarin hepsi fantezi hicbir dayanaklari yok olamazda zaten isteselerde kanitlayamazlar yok enflasyon teorsi sonsuz evren fln yani boşa kulaç atmankn anlami yok
-
-
1.
0yarram açıklasana karşı madde nereye gitti bigbangi oluşturan karşı madde nerede amekeeeew
-
2.
0Olm malmisin sen karşı madde miktari maddeden az olustu bu yuzden birbirlerini yok ettiler maddenkn bu kadari kaldi
-
3.
0Evrenin oluşumu ve antimadde
Antimadde ile sadece deneylerde, saniyeler kadar kısa zaman zarfında karşılaşmak mümkün. Buna rağmen antimadde, Big Bang’e varacak kadar köklü bir tarihe sahip. Astrofizikçilere göre Big Bang’den hemen. sonra evrende yaratılmış her 10 milyar antiproton için 10 milyar + 1 proton vardı. Böylece antiprotonun karşısında proton zafere ulaşmış oldu. Geri kalan madde-antimadde çiftleri ise birbirlerini yok ederek büyük enerjilerin çıkmasına neden oldular. Çıkan bu yoğun enerji, tekrar madde ve antimaddenin oluşumuna vesile olsa da ortamın sıcaklığının kısa sürede düşmesi ile madde-antimadde çiftlerinin birbirini yok etme hızı, oluşma hızını geride bıraktı. Bu ise geride protonların ve gama ışınlarının kalmasına neden oldu. Protonların antiprotonlar karşısındaki bu durumu dünyayı şekillendiren maddenin de zaferi oldu. Kosmos maddenin, antimaddeye tercih edilmesi şeklinde gelişti Bu zafer gerçekleşmemiş olsaydı belki de dünyada dolaşan antiinsanlarla, ya da antikalem, antikitap gibi antimaddelerle karşılaşıp temas ettiğimizde, gama ışınlarına dönüşerek yok olma riski ile yaşayacaktık.
Evrenin oluşumu ile ilgili yukarıda belirtilen görüş birçok bilim adamı tarafından kabul görse de, bir kaç astrofizikçi bu düşünceleri kabul etmekle birlikte farklı bir sonuca ulaştılar. Bu görüşe göre evren, her tarafı aynı olmayan bir dantel örgüsü gibidir. Antimadde evren içinde dağılmıştır. Bizim bu antımaddeleri tespit edemememizin nedeni, dünyadan teleskopla gözlenemeyecek kadar uzakta bulunmalarıdır. Buna göre evrende antidünyaların olma ihtimali yüksek. Kim bilir belki de bu antidünyalarda bizlerin de karşlığı olan antiinsanlar, varlığımız hakkında meraklarını tatmin etmek için.
Al yarram oku yeminle sifirsiniz aç wikipedi fln oku bari amk -
4.
0antimaddenin yok oluşunu anlatıyor gibim nereden geldi o anti madde. fizikte çarpma sonucu bir maddenin daha fazla enerjisi olduğunu diğerinin daha az olduğunu nenem de biliyor . anti madde kıçımdan mı çıktı
-
5.
0antimaddenin yok oluşunu anlatıyor gibim nereden geldi o anti madde. fizikte çarpma sonucu bir maddenin daha fazla enerjisi olduğunu diğerinin daha az olduğunu nenem de biliyor . anti madde kıçımdan mı çıktı
-
6.
0oğlum çok güldüm lan. onların hepsi fantezi kanıtlayamazsınız gibi şeyler söylemişsin ama senin varolduğunu savunduğun şeyin de hiçbir kanıtı yok. daha kötüsü, senin varolmasından fantezi olarak bahsettiğin şeylerin matematiksel temelleri var, senin savunduğun şeyde öyle bir şey yok.
-
7.
0Matematiksel temelimi var sıkıştığı noktaya daya sonsuzu cunku kaynak yok elinde bu evren icin sinirisiz guce muhtac ust boyuttan tanriyida kabul edemez daya sonsuz maddeyi evreni acikla
-
8.
0amk yıllar önce yerçekimini reddediyorlardı ne oldu amk yerçekimimi yok oldu hayır. bu binler her bi taka engel
-
9.
0Lan kim neyi reddediyo nerenden ne uyduruyon
-
10.
0o matematiksel sabitler ekliyor, sen herşeye gücü yeten bir varlık ekliyorsun. seninki daha mantıksız tabi ki.
-
11.
0işte gerizekalı istesigin kadar geriye git felsefi olarak gerisi olmayan bir ilk neden tanriya muhtacsin matematiksel olarakta muhtacsin yani anti madde nerden geldi inun geldigi yer nerden geldi... Diye sonsuza kadar devam eder hicbirzamanda bu mantikla ilk materyala ulasamazsin yani tanriya bilimsel olarakta felsefi olarakta muhtacsin
-
12.
0Lan ne matemtiksel sabitler ekliyo herseye daya sonsuzu felsefi ve matemtiksel dayanagi yok tek yapabildikleri olan varlik arasindaki iliski olusumlarini aciklayamiyolar
-
13.
-1olum bilimin gelişmesinde din engelini anlaman için bilim tarihini okuman gerek. çoğu şeyin varsayıldığını dini dogmalar yüzünden bu varsayımların reddedildiğini tarih yazdı. bunu aç kendin araştır. bilimin ilerlemesini durduramazsın. he şu an bazı şeylerin ispatı tam değildir. ama bu yok manasına gelmez einstein göreleliği söyleyince herkes kıçından uydurma lan dedi. sonra ne oldu ispatlandı. zamanı gelince elbet ispatlanır. bizim şakirtlerde fizikçi yetiştirip bu yarışa katılacağına evrim teorisini reddeder onu reddeder bunu rereddeder. ulan amcıklar bari evrimi kabul edin. içestten doğmamış olursunuz
-
14.
-1ya geri zekalı, big bang dediğimiz olaydan sadece 10 üzeri -35 saniye sonrasını hesaplayabiliyoruz, öncesinde ne olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok. sen bilmediğin bir şey hakkında nasıl bu kadar sabit yorumlar yapabiliyorsun ? olasılıklar sınırsız, sen gelmiş bilim adamlarına tak atıyorsun, bunu yaparken savunduğun şey de cennet, cehennem, melek, allah vs. deist olsan bi nebze anlayacağım.
-
15.
0Olm malmisin bilimim gelismesine engelmk oluylrum ben varligi anlayalim ama partizan amaclar icin hicbir temeli olmayan sonsuzulugu bizim evrenimkz ickn tabk sacma yoksa tasarimi tabi anlicaksin kurani oku surekli bkryere bakmaya tesvik eder sen bunu ön plana cikarmazsan kuran ne yapsin yani aşın şunu ithamlarini bile ithal avrulada hristiyanlik engel olmjs sebebi yaradilisa bak tanrinonce canliyi yaratiyo sonra topragi sonra isigi fln bilime bakiyksan sureci curutuyo sizde gelip mal mal islam bilime karsi deyin biz sacmaliga karsiyiz yoksa incele tanrinin ilmini kavrayamaya calis sonucga hersey biryerde bizim kavrayamadigimiz fizik yasasina bagli tanrinin olayi bu anlamda bizle mukayese edilemeyecek kadar ustun olusu yoksa oda yuce ilmiyle yapiyo sonucta
-
16.
0Olm felsefi acidan olamaz sonsuz evren zaman kavramina fizikteki entropy yasasina aykiri sacma mantiklarla sonsuz enerji sonsuz evren daya bol zütten sizde inanin sonsuz silsiliyle varlik olusamaz zaman kavramk disinda bir varliga mubtacsin bu cercevede incele dedigim sey bilime aykiri degilki hatta bilimin tüm yasalari destekler bu sözümü kimsede fizikle çürütemez
-
17.
0ortaya attığın şeyin hiçbir fiziki kanıtı yok ki fiziken çökertilmesi için herhangi bir kanıta ihtiyaç duyulsun. orda şu anda içinde bulunduğumuz evren sonsuzdur demedim, değildir de demedim, evren sonsuz bir döngünün içindedir falan da demedim, değildir de demedim. big bang sırasında ve öncesinde ne olduğunu bilmiyoruz. olasılıklar sınırsız, dinlerdeki tanrı fikri de bir o kadar saçma.
-
18.
0Valla yazilacak yazildi söylenecek söylendi arayana çok şey var aramayanida Allah ıslah etsin ne diyim ben başka
-
19.
+1konuyla alakasız yanlış biliyorsam düzeltin
büyük patlama bir teoridir değil mi? yani kanun değil o yüzden yalanlanabilir
bir kaç yıl önce bilim adamları andromeda ile samanyolunun bundan milyonlarca yıl sonra çarpışacaklarını hesapladılar çünkü birbirlerine yüksek hızlarda yaklaşıyorlar doğru mu?
o zaman bu olay fiziğin pek çok kanununa ters değil mi?
patlayan bir maddeden ayrılan iki madde herhangi bir etki altında kalmadan (ki yakınlıkları etkisiz çünkü birbirine daha yakın olup uzaklaşan galaksiler var) birbirleriyle çarpışamazlar
bu demek oluyor ki ya büyük patlama (tekillik) hatalı ya da galaksilerin durumu yanlış hesaplanmış
pek çok farklı kaynakta yakınlaşmayı doğruladığına göre büyük patlama mümkün olamaz bu doğru mu?
eğer doğruysa galaksilerin evrenin merkezini merkez alarak bir yörünge etrafında döndüğünü ve bu yörüngeler arasında ki farklılıklar yüzünden evrenin genişlediğinin sanıldığını oysa ki sadece döndüğümüzü söyleyebiliriz
tabi bunların nasıl başladığı hala bir sorun olarak kalır
diğerleri 17 -
1.
diğerleri 1 -
1.