1. 27.
    0
    aynı şeyler sizin içinde geçerli.din hakkında bi tak bilmeden kendi bildiklerini doğru olarak varsayıp
    ···
  2. 26.
    +1
    konuyla alakası yok ama ben buna hâlâ arada açıp gülerim

    http://inciswf.com/1318368374.swf
    ···
  3. 25.
    0
    @23 soluklandım din kardeşim allah razı olsun.
    ···
  4. 24.
    0
    @17 tabiki de sen gerizekalısın. Okuduğunu anlamazsan böyle özenti olur çıkarsın işte.
    ···
  5. 23.
    0
    @18 kuranı okudum eğer bu kadar merak ediyorsan. üstelik gülerek okudum. galiba kuran okudun diye kendini araştırmacı gazeteci falan sanıyorsun. ayın ikiye bölünmesi saçmalığını da yeterince araştırdım. burda ateistler kuran okumuyor diye söyleneceğine müslümanlara söyle kuran okusunlar. belki okurlarsa (eğer ki sende olmayan azıcık beyin onlarda varsa) ne kadar saçma ve çelişkilerle dolu olduğunun görürler kuranın.
    ···
  6. 22.
    -1
    @22 kelimeyi şahadet ile olmaz sdc aslan parçası. Sen git bi soluklan gel.
    ···
  7. 21.
    0
    @20 الله أكبر panpa. اشهد ان لا اله الا اللهاشهد ان محمدا رسول الله
    ···
  8. 20.
    0
    @16 aciz okumamış ki yazılanı. dıbına kodumun acizleri
    ···
  9. 19.
    +1
    @3 @8 zaten adam size kuran okuyun demiyor ki sadece kuran-ı kerim'in içeriğini bilmeden sağdan soldan duyduklarıyla millete faça atan huur çocukları olduklarınızı söylüyor. zaten birşeyi duyup onunla ilgili araştırma yapmadan yannan kürek yorum yaparsanız işte böyle gerizekalı durumuna düşersiniz. inanmıyor olabilirsiniz ama bu sizin araştırma yapmadan konuşmanız hakkını gerektirmez. geçen ünide arkadaşa kulak misafiri oldum. hani doğuda 3-5 huur çocuğu 12 yaşındaki kızlarını satıyorlar ya. bu da diyo ki zaten müslümanlıkta bu var müslümanlar bunu yapıyor zaten müslümanlıkta var bu falan diyo. yakaladım çocuğu zütürdüm eve açtım kuran'ı önüne cenabet huur çocuğuna da dokundurtmadım uzaktan tuttum çevirdim bütün sayfalarına. sonra hani lan huur çocuğu nerde o dediğin şey nerde dedim ? döveceğimi anladı cevap veremedi gibtir git dedim ananı giberim şimdi kovdum evden. bu da böyle bi anımdır bunları yakalayıp gibecen yaa
    ···
  10. 18.
    +1
    @12 bu konu hakkında ne kadar araştırma yaptın, kuran okudun mu? Ben bunu açıklamaktan bıktım maymunlar sormaktan bıkmadı
    ···
  11. 17.
    0
    @1 kardesim ben kuran okudumda deist oldum ama sen kuran okumadan teist olmussun hangimiz gerizekalı
    ···
  12. 16.
    -1
    @14 aydınlandım panpa sağol artık ateyiz değilim allaha şükürler olsun.
    ···
  13. 15.
    -1
    bu dıbına koyduğumun üçüküncülerini kim aldı sözlüğe
    ···
  14. 14.
    +1
    @3
    @4
    @9

    Bu entryleri okuyarak gerizekalılığı çok rahat anlayabilirsiniz.

    @3 @9 okuduğunu anlamama olayına direk örneksiniz beyler. Zaten kurana inanmayacak tabi ateist , ama ikide bir saçma sapan başlıklar açıp, ayetler yazmıyacak. Bunu açıklayın, bug buldum... vs gibi.
    Zaten bir müslüman ateyisti müslüman yapmak için ayet ortaya atmaz. Ama bir ateist müslümanı ateist yapmak için ayet yazar.

    Bunu anladınız inşallah.
    ···
  15. 13.
    0
    merhaba iman edenler ben imamım soruları alayım. domuz eti yiyip zina yapabilirsiniz bunlar hep yanlış anlaşılan din kuralları.
    ···
  16. 12.
    +1
    oysa ki ayın ikiye yarılması çok mantıklı değil mi? adamın atla göğe çıkması falan. üstelik ne hikmetse ay ikiye yarılmış ama bu kurandan başka bir kitapta geçmiyor bile. koskoca ay ikiye yarılıyor kimse de görmüyor. düşünmeden dinine körü körüne bağlanmış yaratıklar da burda tantana yapıyor işte.
    ···
  17. 11.
    -1
    @1 in bahsettiği beyinsiz ateist benim beyler. aşağıdaki ayet de en sevdiğim kopy paste ettiğim ayet. bence bu bir insan sözü. kuzen evliliklerinde sakat çocuk riski var hepimizi biliyoruz. allah böyle bir ayet göndermez beyler evrensel bir kitapta. saygılar.

    Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (ahzab suresi 50. ayet)
    ···
  18. 10.
    +1
    "Doğaya yenik düşen ilk insanların tanrılara, şeytanlara, mucizelere ve benzeri şeylere inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların sömürenlere karşı mücadeledeki yetersizliği de kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir yaşamın varlığına inanmalarına yol açar.
    Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir.

    Oysa yine din, başkalarının emeğinin sırtından geçinenlere bu dünyada hayırseverlik yapmayı öğreterek, sömürücü varlıklarının ceremesini pek ucuza ödemek kolaylığını gösterir ve cennette de rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet satmaya bakar.
    Böylelikle din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir. Din, sermaye kölelerinin insancıl düşlerini, insana daha yaraşan bir yaşam isteklerini içinde boğdukları bir çeşit ruhsal içkidir."
    ···
  19. 9.
    +1
    Hayatın amacı için allaha ihtiyaç var mı? Dindar olmayan birinin hayatının amacı olabilir mi? Öncelikle “Hayatın Amacı” derken kastetmek istediğimizi anlamalıyız. Amaç, kelime anlamıyla ‘ulaşmak istenen sonuç’ demektir. O halde ‘hayatın amacı’ derken bir Müslümana göre hayatın amacı cennete ulaşmak olabilir, bir Budist’e göre nirvanaya ulaşmak hayatın amacı sayılabilir, bir Mevlevi hayatın amacını tasavvuf olarak görebilir ve ona göre hayatın amacı ‘Allah ile bütünleşmek’ olabilir. Bir Hristiyan isa’ya ulaşmayı hayatının amacı olarak görebilir. Bunların hepsi kişisel sebeplerdir. Buraya kadar saydığım hayatın amacına yönelik inançlar mutlak amaçlardı. Hayatın amacı derken iki şeyden kastediyor olabiliriz:

    1.Mutlak Amaç
    2.Değişken Amaç

    Mutlak amaca inanan ve mutlak amacın olduğunu savunan kişilere göre hayatın amacı herkes için ortaktır. Örneğin yukarıdaki örnekleri düşünecek olursak, bir Müslüman tüm insanların amacının cennete gitmek olduğunu düşünür. Bu herkesin nihai amacı olmalıdır ve değişmezdir. Bir kişi “benim amacım cennete gitmek değil” dese bile yine de kendi hayatının amacı cennete gitmek ve cehennem azabından kurtulmak olacaktır. Bu amaç değişmez. Aynı şey bir Hristiyan için “isa’ya ulaşmak ”olarak sunulabilir. Mutlak amaç, insanlık için değişmeyen, herkes için aynı olan amaçlardır. insanlığın amacıdır.

    Değişken amaç ise bireysel amaçlardır ve hayat içinde kurulan amaçlardır. Özneldir. Kişiden kişiye değişen amaçlardır bunlar. Örneğin bir kişi doktor olmayı amaçlayabilir. Mutlu bir aile kurmak, sıradan bir insan için güzel bir amaç olarak görülebilir. Hayatını insanlık için adayıp iyi “unutulmaz” bir insan olmak kişinin göreli amacı olabilir. Bu tür amaçlar kişiden kişiye değişir, mutlaklığı yoktur ve bireysel amaçlardır.

    Mutlak amaç konusuna iyice girmeden önce, herkesin değişken amaçlara sahip olabileceğini vurgulamak isterim. Bir kişi “mutlu bir yuva kurmak” amacına sahip olmak için ateist olmasına, solcu olmasına, Yahudi olmasına vs. gerek yoktur. Her insan bu gibi değişken amaçlara sahip olabilir. Bu değişken amaçlara, bir tanrıya atıf yapmadan sahip olunabilir.

    inançlı kişiler tarafından iddia edilen “mutlak amaç yoksa hayat anlamsızdır, mutlak amaç yoksa intihar etmemem için hiçbir sebep yoktur” önermesini garip buluyorum. Nitekim bir insanı yaşamda tutan tek şey tanrı inancı veya mutlak bir amaç değildir. Değişken amaçlar da “intihar etmemek” için yeterli sebepleri oluşturabilir. Mesela kimi sevgilisi için yaşamaya devam eder, kimi yarına olan umutlarına tutunur, kimi ailesine bağlılığından intihara direnir, kimi yaşamaktan zevk alır, kimi içmeyi sever ve bu onu mutlu eder bunun için yaşar, kimi geleceği değiştirmek için her gün gözlerini tekrar açar dünyaya. Bunlar da intihar etmemek için yeterli sebep oluşturmaz mı?

    insanların mutlak bir amacı olduğuna inanılabilir. Fakat bu amaca duyulan inanç, amacı doğru kılmaz. Hayatta mutlak bir amacın olduğunu düşünelim. Bu amaç nedir? Cennete ulaşmak mı? Nirvanaya ulaşmak mı? isa ile birleşmek mi? Allah’ın katına ulaşmak mı? Bunlardan hangisini doğru kabul edebiliriz? Görüldüğü gibi bir ateiste “Senin hayatının amacı yok” diyen inançlıya “Neden senin inancını kabul edeyim ki? Senin hayatının amacını özel kılan nedir? Belki de Budist’in amacı doğrudur, o kişiye göre de senin hayatının amacı yanlış değil mi? Nereden bileyim hayatın amacının senin inandığın görüş olduğunu? ” diyebiliriz.

    Her kişi değişken amaçları, mutlak amaç olarak görüyor olabilir. Örneğin bir kişi ”Hayatın mutlak bir amacı vardır ve bu mutlak amaç mutlu bir yuva kurmaktır!” diyebilir. Bu görüş, mutlak amacı cennet olarak gören kişiden daha rasyonel değildir. Hayatın amacını mutlu bir yuva kurmak olarak gören bir kişinin bu inancını yanlışlayamayız. Mutlak amaç yalnızca din ile temellenince mi anlam kazanır? Hayır! Bu sebeple mutlak amacın temellendirmesini din ile yapmak zorunda olmadığımızı anlıyoruz. O halde mutlak amaçların değişken amaçlardan hiçbir farkı kalmamış olur. isteyen kişi değişken amacı mutlak amaç olarak gösterebilir, bunda herhangi bir problem gözükmüyor.

    Buraya kadar neyi gördük?
    1- Hayatın amacından bahsederken “mutlak ve değişken” amaç olmak üzere iki tür amaç sayabiliriz.
    2- “Mutlak amacın” değişmez olduğunu anlayabilmemiz için bu amacı mantıksal bir temele oturtmamız gerekir.
    3- Bu mantıksal temellendirme kişinin düşüncesine göre değişebilir. (Kişi değişken amacını, mutlak amaç olarak görebilir)
    4- Mantıksal temellendirme sadece din ile yapılmak zorunda değildir. (Örneğin siyasi bir temellendirme yapılabilir, felsefi bir temellendirme yapılabilir)
    5- Bu temellendirmeler düşünceye göre değişebiliyorsa ve sadece din ile yapılmak zorunda değilse ateist de kendine göre mantıksal bir temellendirme yapabilir.
    6- Bir ateist tanrıya atıf yapmadan mutlak bir amaca sahip olabilir.

    Bir ateist mutlak bir amaca sahip olabilir. Bu “ateist mutlak bir amaca sahip olmak zorundadır” ile aynı şey değil, dikkatinizi çekerim. Bu amaca sahip olabilir de olmayabilir de. Örneğin bir ateist siyasi bir görüşü mutlak amaç olarak görebilir. Bir epikürcü “hayatın mutlak amacı, hazdır, zevk almak ve mutlu olmaktır” deyip aynı zamanda ateist olabilir. Bilimle ilgilenen bir ateist “Evrenle ilgilenmek amacımdır” derken aynı zamanda bunun tüm insanlığın amacı olduğuna inanabilir.

    Açıkça söylemek gerekirse mutlak amacın olduğunu düşünen biri değilim. insanlar istedikleri şeyleri amaç olarak seçsinler. Birilerini rahatsız etmediği sürece istediğiniz şeyi amaç olarak edinebilirsiniz. Aynı zamanda bu değişken amacınız sizin geleceğinizi de şekillendirecektir. Ama siz, siz olun hayatın amacının olması için tanrıya atıf yapılmalıdır görüşünü savunmayın.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 8.
    +1
    ateisti kuranı bilmemekle suçlamak ne kadar mantıklı ?

    zaten inanmadığı bir varlığın göndermiş olduğu bir kitaptan örneklerle dini tartışmak ne alaka ?

    adam zaten senin kanıt olarak yola çıktığın kitabın gönderenine inanmıyor , sen ona o kitaptan örneklerle karşılık veriyorsun , nasıl desem mal mısın amk ?
    ···