ateistleri bu başlıkta müslüman yapıyorum

istediğinizi sorabilirsiniz ama mantıklı cevap verirsem müslüman olacaksınız.
sorusu olan varsa sorsun

@2
tanrı yaratılamaz çünkü yer ve zaman kavrdıbının dışında olması gerekir.he ne zaman yer ve zaman kavrdıbının içine girmiştir.yer ve zamanı yarattığında. bunun içindeki bir kavram veya nesne dışını tasvir ettiğinde tanrı yer ve zaman içinde olur. insan ve makine hatta evrendeki herşey 1 ve 0 lar üzerine kurulmuştur bu rakamlar birleşerek diğer her şeyi oluşturabilir sonsuzluk ise bu sayılardan çıkamaz yanı tanrı insan mantığına terstir peki insan oğlu sonsuzu nasıl buldu cevap 0 bölüm 0 in tanımsızlığıdır bu tanımsızlık insana zaman mekanın dışını verir yokluktaki yokluk sayısı sonsuzluk fikri işe bu dünyadan gelmez insan hep alt sayıyı kullanarak üst sayıyı bulur sonsuzluğu kullanarak yeni sayılar bulamaz tanrıyı bu yüzden anlayamaz sadece emirlerine uyar. yanı insan tanrı kavrdıbını en iyi anlatan hipotez budur. peki insan tanrıyı matematiksel olarak nasıl anlardıbu şöyle olurdu 0 ı biliyoruz ve ondan bir dazla olan sayıyı yani 1 i biliyoruz bunlarla zeka düzeyimize göre daha farklı nesneler elde ediyoruz ve birdaa ki nesneyi üretmek için başatan 1 ve 0 ı kullanmıyoruz nesnelerle nesneler üretiyoruz yazılım yapanlar bilir tanrıyı hesaplamak için ise sonsuzdan bir önceki sayıyı insanın bilmesi lazım o sayı olmadan bu konuda fikir yürütemeyiz. yürütenler sadece salaktır.bu durumda tanrıyı anlayan insan değil ruhtur. peki ruh fiziksel bir şey midir.her şey bilimle açıklanabileceğinden ruh aslında fiziksel ve somut bir varlıktır yani düşünsel 0 bölü 0 hesaplayıcısı veya sonsuza giden sistem.

@4
bu dünyada her şey eşit ve gözümüzdeki perde göremesede her şeyde bir adalet olmasıdır bunu görememizin sebebi i dünyasındaki gerçekleri gözümüzde zaman ve mekan perdesi olması yüzünden görememiz.her varlık eksilerince artılara sahiptir taşın zevkleri yoktur ama insanın zevkleri olduğu gibi bu zevkleri yani nefsi yenecek bir hakkaniyete sahiptir bunları seçmek o varlığı kendi elindedir ki bu allaha olan kullukladır.

@7 burası bir imtihan dünya ve müslüman olmayanlar allahı görselerdi bile ona kulluk edecek değillerdi bu dünyada gördükleri i dünyasının bir yansımasıdır.

@9
Kamer Suresi'nde şöyle bildirilir:
"Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı
Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler ve: "(Bu,) Süregelen bir büyüdür" derler.
Yalanladılar ve kendi heva (istek ve tutku)larına uydular; oysa her iş 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır'" (Kamer Suresi, 1?3)
Ayette geçen "inşikak-ı kamer" terimi inşikak ve kamer kelimelerinden meydana gelen bir tamlamadır.
inşikak'ın türediği Arapçadaki kök fiilinin kelime anlamı "yarmak, dişin eti; bitkinin, toprağı yarıp çıkması" gibi anlamlara gelmektedir inşikak ise "yarılmak, parçalanmak, bölünmek" manalarına gelir.
Siret Angiblopedisi'nde Ay'ın yarılması mucizesiyle ilgili bütün hadislerin toplamından çıkarılan bir özet şu şekilde aktarılmaktadır:
"Medine'ye hicretin beş yıl öncesinde, Kameri ayın 14 gününde bir akşam vaktiydi Ve tam o zamanda yeni doğan ay birdenbire ikiye bölündü Bir parçası karşıdaki tepenin bir tarafına, ikinci parçası da öteki tarafına gitti...
Bu bir saniyelik bir hadiseydi.
Sonra ayın iki parçası birleşiverdi Hz Peygamber (sav) o sırada Mina'da bulunuyordu.
Hz Peygamber (sav) orada hazır bulunanlara hitap ederek, "bakın ve şahit olun!" dedi.
Kâfirler, Hz muhafazid (sav)'in kendilerini büyülediğini öne sürdüler, bu sebepten gözlerinin iyi görmediğini söylediler.
Orada bulunan diğer kimseler, "muhafazid (sav) bizi büyüleyebilirdi, ama burada olmayanları değil. Biraz bekleyin, bu tarafa gelmekte olanlara soralım Acaba onlar bu hadiseyi görmüşler midir?"
Dışarıdan gelenler bu olaya şahit olduklarını kabul ettiler"(alıntı)

@11
evrenin varlığı ve nizamı: insan öğrendikçe bilgisi arttıkça farklı şeyler görüyor ve bu şeyleri anlamaya çalıştığında ne kadar ince detayları olduğunu ne kadar üstün bir yaratılış üzere olduğunu anlıyor. alyuvarlardan göz hücrelerine dokulara protistalara bile bakınca samanyolundan tut en küçük atomlara bakıncaya kadar evrendeki en küçük şeyin bile ne kadar üstün bir nizam üzere olduğu anlaşılıyor. hatta dünyayı veya uzaydaki herhangi bir gezegeni normal yerinden 1 metre oynatsanız sistemin dengesi büyük oranda bozuluyor allah bu dünyadaki nimetleri o kadar güzel yartmışki bunları bir insanın bir hayvanın yapması ne kadar saçmadır.

@11
"göklerde ve yerde allah'ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren nice deliller vardır ki,insanlar yanından geçip gittikleri halde yüzlerini çevirdiklerinden farkına varmazlar." (yusuf suresi 105)

"rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmiştir. artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de hakkı görmeyip batılı seçerse kendi aleyhinedir. (sen de ki:) 'ben sizin üzerinizde bekçi değilim.'" (en'am suresi 104)

"göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün sürelerinin değişmesinde, insanlara fayda sağlamak üzere denizlerde gemilerin süzülüşünde, allah'ın gökten indirip kendisiyle ölmüş yeri canlandırdığı yağmurda ve yeryüzünde hayat verip yaydığı canlılarda, rüzgarların yönlerini değiştirip durmasında, gökle yer arasında emre hazır bulutların duruşunda, elbette aklını çalıştıran kimseler için allah'ın varlığına ve birliğine nice deliller vardır." (bakara suresi 164)

"gerçeği bilmeyenler dediler ki: "allah bizimle konuşmalı veya bize mûcize gösterilmeli değil miydi?" onlardan öncekiler de buna benzer sözler söylemişlerdi. kalpleri nasıl da birbirine benziyor! gerçekleri iyice bilmek isteyenler için delilleri apaçık gösterdik." (bakara suresi 118)

"eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu halde mürekkep olsa, yine de allah'ın kelimeleri yazmakla tükenmez. şüphesiz ki allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (lokman suresi 27)

"allah öyle bir allah'tır ki; gökleri ve yeri yarattı, gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkardı; emri gereğince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, ırmakları da emrinize verdi. sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi. o, kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! doğrusu insan çok zalim, çok nankördür." (ibrahim suresi 32-33-34)

@17
allah zaman ve mekanı kendi yaratmıştır sen onların içinde düşünüyorsun ve allah ın da kendi yrartığı bir şeyin içinde kaldığını sanıyorsun oysa allah zamandan ve mekandan münezzehtir. allah şu an seni sınamıyor sen kendinin sınandığını biliyorsun ama herşey olmuş ve bitmiş ya nefsine tapmışsın ya allah a.

@21 25 . entry senin soruna da cevap veriyor.

@27 25. entry senin soruna da cevap veriyor. kader dediğimiz şey allahın her şeyi önceden bilmesi değil öncenin yada sonranın olmamasıdır.

@29 her şey senin kalbinle ilgili ya allah a kul olmuşsundur ya da nefsine sadece bunlar senin önüne o gün konulacak delillerdir.

@31 nuh kavminden önce yaşayanlar hariç kutsal kitaptakiler hariç tam bir bilgi yok ama nuh kavminden sonra sürekli aynı soya ibrahimin ishaktan olan çocuklarına yani israilden olanlara geliyo hz muhafazid ve ise ismail soyundan yani peygamberler tek soy.

@35 allah her ırka bir peygamber gönderdiğini söylüyor islam öncesi türk yaşdıbına bak yada dünyanın her bir trafındaki değişik dinlere bak hepsinde islamdan esintiler var nuh tufanından öncesini bilemem ama hepimiz hz adem soyundan geldik zaten.

neden sonuç ilişkisi:insan doğduğundan beri farketmesede bir düşünce sistemi içinde düşünmektedir. buda neden sonuç ilişkisidir ne yaparsanız yapın bu düşüncenin dışına çıkamazsınız. insan herhangi bir günde bile kendi kendine bir sürü neden kurar ve bu nedenlere uygun sonuçlar vererek yaşdıbını idame ettirir bu neden sonuç ilişkisi aslında varlığını bilenler için en büyük nimettir. peki gene bu neden sonuç ilişkisini kendisi ile sorgularsak ortaya neden neden sonuç ilişkisi diye bir sonuç çıkıyor. buda bizi yaratanın bize bir neden verdiğini ve bizden bir sonuç çıkarmamızı istiyor demektir ve bunu anlamakta beyinden değil kalpten geçiyor yani herşeyi neden sonuç ilişkisi içinde çözebilen insan
neden sonucu sende var edebileni ise sadece kalbi ile anlayabiliyor.ve allah kendisini sadece temiz kalpli insanların kalbinde var ediyor.

"göklerde ve yerde allah'ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren nice deliller vardır ki,insanlar yanından geçip gittikleri halde yüzlerini çevirdiklerinden farkına varmazlar." (yusuf suresi 105)

"rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmiştir. artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de hakkı görmeyip batılı seçerse kendi aleyhinedir. (sen de ki:) 'ben sizin üzerinizde bekçi değilim.'" (en'am suresi 104)

"göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün sürelerinin değişmesinde, insanlara fayda sağlamak üzere denizlerde gemilerin süzülüşünde, allah'ın gökten indirip kendisiyle ölmüş yeri canlandırdığı yağmurda ve yeryüzünde hayat verip yaydığı canlılarda, rüzgarların yönlerini değiştirip durmasında, gökle yer arasında emre hazır bulutların duruşunda, elbette aklını çalıştıran kimseler için allah'ın varlığına ve birliğine nice deliller vardır." (bakara suresi 164)

"gerçeği bilmeyenler dediler ki: "allah bizimle konuşmalı veya bize mûcize gösterilmeli değil miydi?" onlardan öncekiler de buna benzer sözler söylemişlerdi. kalpleri nasıl da birbirine benziyor! gerçekleri iyice bilmek isteyenler için delilleri apaçık gösterdik." (bakara suresi 118)

"eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu halde mürekkep olsa, yine de allah'ın kelimeleri yazmakla tükenmez. şüphesiz ki allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (lokman suresi 27)

"allah öyle bir allah'tır ki; gökleri ve yeri yarattı, gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkardı; emri gereğince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, ırmakları da emrinize verdi. sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi. o, kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! doğrusu insan çok zalim, çok nankördür." (ibrahim suresi 32-33-34)

tüm evrende onun varlığının kanıtı olmayan hiç bir şey yoktur. sadece onları gören gözler ve görmeyen gözler vardır.

@47 hacı inciciyi sonuçta troll başlık açtık diye ne olmuş.

yavaş gelin lan on parmağım var sonuçta.

@22 allah tan başka hiçbir şey sonsuz değildir. ezeli ve ebedi olan yalnız odur.

@55 çünkü insan nefsi arzularla yaratılmış bir varlıktır her neden bir sonucu doğurur bu nefsi arzular sana bir taşın durumundan daha fazlasını katmıştır o arzulara sahip olduğunda o taştan üstün olmadığında daha alçak gibisindir allah seni o arzulara her daim sahip yaratsa idi taş ile aranda bir adalet olmazdı ama bu dünyada her şeyin üstünde allahın adaleti vardır. şimdi taş 0 ise sana mesala +10 veriliyorsa - 10 da verilir ki adalet olsun şeytan da zaman ve mekanın içindedir ve o da bizim gibidir + ları daha büyük (ilim) - leri ise kibirdir dünyada bize her şey neden sonuç ilişkisi içinde gösterilir şeytan da bu neden sonuçunbir parçası ve sadece araçtır. ona göre ise biz sadece aracız. olacaktı ve oldu.