ateistler gelin düşünelim

hepinize aynı entry de cevap verecem.
@31 klagib argüman olması yanlış olduğu anldıbına gelmez. bir paragraf okuyup yazdıklarımı genellemişsin. düşünseydin bunların hepsinde üstün gücü görürdün.

@32 yazdıklarımızı tekrar okursan benim başından beri ateist-teist eksende yazmak istediğimi görürdün. ben sadece düşünelim diyorum. ama öyle bişey soruyosun ki ben onu bu eksende cevaplandıramam. benim bu başlıkta sorguladığım şey "tanrı var mı, yok mu". ama sen konuyu cennete cehenneme çektiğinde dinler giriyor işin içine, o zaman da islam yönünden yazmak zorunda kalıyorum ki bu konuda yetkili mercii falan değilim. o kadar bilmiyorum. ama sen sürekli cennet cehennem hastalık tanrı kötüdür falan diyorsun. bu da benim görüşüme uymadığı için islam' a kaymak zorunda kalıyorum. ama benim tek istediğim düşündürmek, vaaz vermek değil.

sen maymuna aynı şeyi yüzlerce kez denettirirsen elbette bunu yapabilir. bu öğrenmedir zaten. hayvanların öğrenmeleri sınırlıdır. bişey yapmayı öğretirsen yaparlar. ama mesela futbol oyununu icat edip oynayamazlar. onlara bir insan öğretirse oynarlar. dediğim yaratıcı düşünme böyle bir şey. bir insanda defalarca denese maymundan hızlı yapabilir bunu, mucize falan yok. bunun zekayla alakası da yok. en azından şuurlu bir zekadan bahsedemeyiz.

evet mucize olarak bakıyorum. eğer sen doğumundan öncesini ve ölümünden sonrasını hiç bilemeyeceğin, sadece tahminlerle ilerleyebileceğin, aciz olduğun sonsuz evrene mucize olarak bakmıyorsan bu da senin tercihin olur. bebeğe tecavüz eden insan da vardır, bebeği için ölen anne-baba da vardır. ama sen tecavüz eden neden ediyor dersin, cevabı tanrının insanları serbest bırakmasıdır. istediğin taku yiyip karşılığını alıyorsun. bunu ancak din ekseninden yazabiliyorum gene. her şey döngünün bir parçasıdır. her şeyin zıtlığı da vardır. merhametin zıttı nefstir. insanlar nefs taşır ve bu takları ondan yer.

@33 en azından okusaydın keşke. ben burda kurandan bahsetmiyorum. teizm den bahsediyorum.

@34 cevap basit. tanrı insanları özgür bırakmıştır. ve ne tak yersen ahirette ödül-ceza ekseninde karşılığını göreceksin. ne olacağını özgür iradenle seçeceksin. o zaman tanrı iyidir- o zaman böyledir falan filanları bi geç. sağdan soldan, google dan rahatça bulabileceğin şeylere göre düşünüyorsun. ben sana diyorum ki sadece çevrene bak. o olumsuz gördüğün şeylerde bile bir döngü var. ne biliyim hayvanlara bak, sürü halinde yaşıyorlar. kabuğundan çıkan ördek yüzmeye başlıyor. binlerce çeşit hayvan var. hiçbiri de ben hepsini öldüreyim dememiş. biri birini yerken diğeri onu yiyor. o ölüyor. kemosentetik bakteriler onları tekrar bitkilerin alabileceği forma dönüştürüyor. hep bir döngü var. bunda bile tanrının mucizesi var. neredeyse ölüm varsa tanrı olamaz diyeceksiniz. ölüm de döngünün bir parçası değil mi? sınırlı aklınızla sonsuz akıl hakkında hüküm verebiliyorsunuz.

@35 tanrı diyorsun ama düpedüz islamdan bahsediyorsun. sürekli bu eksene çekiyorsunuz. güzel kardeşim allah her seferinde farklı din yollamadı. tüm peygamberler müslümandı. ama insanlar bu dinleri bozdular. hz. ibrahim de müslümandı, hz. adem de. önce bunu bi araştır. sürekli kuramlarla geliyorsun, ama bunlar hep ön kabul. bunların tersi de geçerli olan insanlar vardır. bana ön kabullerle gelip ispat yapmaya çalışıyorsun. tanrı insanları özgür iradesine bırakmıştır. bu kadar şeyi düşünüyorsun da tanrı insana neden nefs verdi, neden herkese müslüman ol demedi demeyi düşünmüyorsun öyle mi? çok basit düşünüyorsun. daha tam okumamışsın belli ki. bikaç yerden okuduklarını beyninden copy-past yapıyorsun adeta, böyle yapma. dediklerinin bi hükmü yok ki cevap verilecek yönü olsun. binlerce kez cevaplanmıştır bunlar. nasıl araştırma yaptığını anlamadım. google' da ara cevaplarını, eminim orda vardır.

@36 haha diyorum sadece, evet örümceğin o ağları örmesi içgüdü değil, zekasını kullanıyor hayvan. beyin taşımayan protistalar şu kontraktil kofulumu çalıştırayım da patlamıyım diyor zaten. kardeşim sen bi güzel araştırmanı yap. dediğin hiçbir şeyin elle tutulur yanı yok. araştırmışsın ama kitaplardan kopyala-yapıştır yapıyosun başka bişey yaptığın yok. ha bir de hayvanlarda kafa yoktur. kafa dediğimiz şey aslında böbrekmiş. hadi buna da inan da kullanırsın güzel kardeşim.

@38 emin ol senin hayatın kadar biyoloji fizik görmüşümdür.
çok ezbere konuşmuşsun be kardeşim sen de. bigbang öncesi bulunmadı ama bulunmayacak diye bişey yok demişin. daha bigbangin olduğunu bile tam olarak bilmiyorsun. hadi oldu, bu büyük kütleler nerden oluştu. bunlara hiçbir zaman cevap bulunamayacak. çünkü insanın aklını aşıyor. ne kadar uğraşırsan uğraş, sonsuzu ve hiçliği anlayamazsın. kaç bin yıllık insan yaşamında kimse anlayamadı. bundan sonra sezgiler geliyor. sadece sezebiliyorsun gerisini. einstein de böyle diyor. tanrının olduğunu düşünmen hayatını dolu dolu yaşamana engel değil. ama tanrıdan kaçarsan iç huzuru sağlayamazsın. çünkü kendini kandırdığını bilirsin. eminim zamanla benim gördüklerimi sen de göreceksin. ezbere konuşanları dinleme, doğayı gözle ve daha çok bilgi öğrenmeye çalış. öğrendiğin her bilgide ipuçları yakalayacaksın.

@42 Ses kaynakları tarafından üretilen seslerin duyulup duyulmaması, gürültü oluşturup oluşturmadığı veya işitme sağlığına zarar verip vermediği, ses şiddetinin miktarına yani ses düzeyine bakılarak belirlenir.
Ses düzeyi fazla olan bir sesin frekansı küçük ya da büyük olabilir. (Gök gürültüsünün frekansı 50 Hz, arının çıkardığı sesin frekansı 1000 Hz dir). Sesin şiddeti, sesin frekansına göre değil, ses dalgalarının genliğine yani ses düzeyine göre belirlenir.
Ses düzeyi birimi desibeldir Desibel ölçeği, ses düzeyini gösteren bir ölçü birimidir. Desibel ölçeğinde 0 noktası, normal bir insanın duyabileceği en düşük ses düzeyini gösterir. Bir insanın duyabileceği en düşük ses düzeyine işitme eşiği denir.

sen yine olayın olumsuz yerine odaklanmışsın. düşünmüyorsunuz dediğim gibi, desibelle frekansı değiştirebilirdin kendin. ama sen cehalet akıyor demekle yetindin. kendince haklı çıktın ve yine düşünmedin. tek yapabildiğiniz bu zaten. ben size düşünün diyorum siz benim yazdıklarımda açık arıyorsunuz. oysa onu kendin kapatıp desibel yerine frekans olarak düşünüp de aynı yere varabilirdin. ben her şeyi bilemem elbette ya da karıştırabilirim. yapmak istediğim sizi düşündürmek. her şeyi ben biliyorum demek değil.