ateistler gelin düşünelim

beyninizin ne kadar gelişmiş olduğunu düşündünüz mü? bilinçaltınız, bilinçüstünüz ne kadar karmaşık. kemik çıkıntılarınızın hep birbirinizin aynı yerinde olduğunu biliyor muydunuz? binlerce kemik çıkıntısından bahsediyorum, milyarlarca aynı yapıdaki insandan bahsediyorum. ve bunların hiçbiri aynı zamanda tamamen aynı değil. çıkıntılar aynı, isimleri aynı ama yapıları farklı. milyarlarca farklı kemik çıkıntıları. trilyonlarca farklı hücre. farklı dokular, kendi içlerinde bir bütünler ama. hücreler kendi başlarına mı karar verdi biz doku olalım diye? binlerce yılda böyle mi oldu dersiniz?
allah nasıl kendinden oldu diye sorarsınız ama büyük patlama' dan öncesini sormazsınız. hep sonrası hakkında teoriler üretirsiniz.
kendinizi çok güçlü zannedersiniz ama birincisi ölümlüsünüz, ikincisi güçsüz. evren karşısında nokta bile değilsiniz, sıfırsınız. evrenin ne kadar geniş olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? şu an bunu okurken trilyonlarca desibel ses var dünyada. uzayın sesi. siz bunu duymuyorsunuz, çünkü kulağınız belli desibelin yukarısını duymuyor. dünya uzaydan ayrılmış bir bölme. o kadar yapı düşüyor ama atmosferde eriyor. gece gündüz birbirini takip ediyor her gün, zaman diye bi kavram var. anlayabiliyor muyuz zamanı? görebiliyor muyuz? ama var. hücrelerimiz, dokularımız, kemiklerimiz, kaslarımız yaşlanıyor. biz hala kendimizi güçlü sayıyoruz, hala tanrı yoktur evrendeki en güçlü varlık biziz diyoruz. hepsi yanılgı aslında. dünyaya her bir bakışında, baktığın gözde bile tanrının nakışını görebilirsin, onun mükemmelliği bile yeter her şeye. sen bunlar tesadüfen oldu karbon oksijenin üzerine geldi sonra doku organ oldu, milyonlarca canlı türü oldu diye kendini kandıradur. sadece evrene bakmak bile tanrının varlığını anlamak, sezinlemektir.

edit: liseliler ateist olunca marjinal olucam, havalı olucam zannediyor. öyle değil ama. sadece aklınızı kullanın. aklımı kullandım ama tanrı fikri yine de doğru gelmedi derseniz de saygı duyarım.

edit: peki kuranın ahzab süresinin 42. ayetinde şu yazıyor demeyin bana şimdi. sadece aklınızı kullanın diyorum.

upupupupu

ben şu an ateizm-teizm ekseninde yazıyorum.
ben sadece düşünün diyorum, evrendeki en güçlü canlı bizler miyiz? yoksa bizi yaratanın nakışlarını görüyor muyuz? ben bundan bahsediyorum sadece.
geri kalanı size kalmış. ben müslümanım. iyi bi müslüman değilim ama mantığımla allah' a inanıyorum hepsi bu. bunu anlatmaya çalıştım.

dünyayı gök tanrının yada yehova nın yada odin in yada wotan ın yada manitu nun yaratmadığını nerden biliyosun yaraaam

panpa çöp falan değil. allah aşkına sadece hormonlar beyindeki faaliyetler olduğunu mu düşünüyorsun? bilim nerede şu an? kansere deva bulabildik mi, ölümsüzlük var mı, daha evrenin nasıl oluştuğunu bilmiyoruz bu \"teknoloji\"de. ve hiç de bulamıycaz bunları. ne tak yersek yiyelim ölümlüyüz ve aciziz. bu şaşırmak değil, beynini kullanmak. ve beyninle her şeyin sırrına eremediğini görmek. ipuçları bunlar, sen ipuçlarını takip ederek genele varıyorsun. ve ateizme değil teizme yöneliyorsun.
veya bunlar çöp deyip ateizme yöneliyorsun. iki gruba da saygım var ama ben bir teistim. teist olmamın da nedenini açıkladım. bizim hem muhteşem yaratılmamız hem de aciz olmamız. geri kalanı sezgilerimizde.

evrenin büyük olması, çok fazla sayıda hücremizin olması, çok fazla sayıda galaksi olması tanrı hakkında bir kanıt olamaz, çünkü azlık çokluk kavramları izafidir.
yani senin yaptığın şey şu: maddelere bakıyorsun ve şaşırıyorsun. şaşırdığın için de bir tanrının olduğunu düşünüyorsun. ama zaten senin şaşırmanı sağlayan duygular da maddelerin eserleri. (hormonlar, beynindeki faaliyetler vs)
bu yüzden bu dediklerinin hepsi çöp.

son paragrafı okuyun bari beyler

bu kadar düşünme yeter bu gecelik, isterseniz yarın devam ederiz.

albert einstein düşündüklerimi özetlemiş aslında.
"ben bir ateist değilim. kendime bir panteist diyebileceğimi düşünmüyorum. ilgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. nasıl yazıldıklarını bilmez. yazıldıkları dilleri anlamaz. çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz."

herangi bir kitabi dine inanmanın saflık, "üstün varlık" inancına sahip olmamanın insan doğasına aykırı olduğunu düşünüyorum.

bir ateistken deist oldum. iç huzuru sağladım diyebilirim.

dünyaya her bir bakışında, baktığın gözde bile tanrının nakışını görebilirsin, onun mükemmelliği bile yeter her şeye. sen bunlar tesadüfen oldu karbon oksijenin üzerine geldi sonra doku organ oldu, milyonlarca canlı türü oldu diye kendini kandıradur. sadece evrene bakmak bile tanrının varlığını anlamak, sezinlemektir.

klagib argüman. değiştir.

@25 anlamıyorum lan seni. islamdan bahsetmeden sadece tanrı kavramıyla ilgili bi şey söylüyorum, sen diyorsun ki tartışma ateist-teist eksende olsun. sonra islamdan bahsediyorum, bu sefer de islamdan bahsetmeyelim diyorsun.
şu yukarıdaki verdiğim videoya da içgüdü dersen ben de insanların yaptığı her şeye içgüdü diyebilirim amk. maymun orada 1 sn içinde 1 den 10 a kadar sayıları görüyor ve doğru sıralamayla tuşluyor. bu insanın bile yapamayacağı bir şey. kaldı ki bir şey öğrenebilen bir canlının zekası var demektir zaten. sen gidip hayvanlar bina yapamıyor, bilim yapamıyor falan diye zekaları yok dersen çok saçmalamış olursun. ben seninle daha ne tartışacağım amk?
ayrıca sen her şeye mucize olarak bakıyorsun ama bunun hiçbir değerinin olmadığını açıkladım. çünkü bu öznel bir yargı. bana göre mucizevi bir evrende tecavüz edilen bebekler olmaz. artık geçin şu "evrene bakın ya muhteşem bi şey layyn" ayaklarını. inançsız bir insana böyle şeyler fasa fiso gelir.

okumadim. Yine ne kuranda yaziyormus

Hadi tanrı ve kötülük olayına kısaca bir göz atalım. bakalım şakirtler nasıl cevap verecek...
Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor?
Öyleyse o güçsüzdür.
Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
Öyleyse o iyi niyetli değildir.
Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?

Problem değişik versiyonlarla defalarca tekrarlanmıştır.
Tanrı vardır.
Tanrı mutlak iyidir.
Tanrı herşeye kadirdir.
Kötülük vardır.

Yukardaki maddelerden herhangi üçünü kabul eden kişi, dördüncüsünü reddediyor olmalıdır. Yani:

Eğer Tanrı varsa (madde 1) ve mutlak iyiliği (madde 2) istiyorsa ve istediği herşeyi yapabilecek kadar güçlüyse (madde 3) , o zaman kötülük olmamalıdır.
Eğer Tanrı varsa (madde 1) ve sadece iyiliği istiyorsa (madde 2), fakat dünyada kötülük varsa (madde 4) o zaman Tanrı istediğini yapamıyor demektir, böylece Tanrı herşeye kadir değil demektir.
Eğer Tanrı varsa (madde 1) ve herşeye kadirse (madde 3) ve kötülükte varsa (madde 4), o zaman Tanrı kötülüğü yaratmıştır, o zaman Tanrı mutlak iyi değildir.
Son olarak, eğer Tanrı aynı zamanda mutlak iyi (madde 2) ve herşeye kadir (madde 3) ise ve buna rağmen kötülük varlığını sürdürüyorsa (madde 4), o zaman böyle bir Tanrı varolamaz.

Bu arada basit bir kuram vardır. insan anlayamadığı şeyden korkar, Korktuğu ve yine de anlayamadığı şeye tapar. Bu durum insanlığın varlığından bu yana vardır. Tanrı var ve dinleri oluşturduysa neden her defasında farklı bir din getirdi. Madem islam ve diğer dinlere göre "Kun fe ye Kun" (arapça/ibranice yani dinlerin pek çoğundaki ortak kelime) yani "biz ol dedik oldu" mantığı var öyleyse tanrı beceriksiz mi ki defalarca dinleri değişik değişik gönderdi. Tanrı dinleri değişik olarak göndermedi de insanlar değiştirdiyse tanrı bu kadar dirayetsiz mi ki gönderdiği dinin değiştirilmesini engelleyemedi. gönderdiği ve temsilcim dediği insanların öldürülmesine engel olamadı.
yoksa tanrı çok kıskanç ve oyuncu mu ki yaşanan bunca şeye rağmen köşesinde oturup olanları izledi ve izliyor.
şayet tanrının kendisi kıskanç ise insanlara neden kıskanç olmayı yasaklamış...
bir sürü gelebilir bunlardan. ben bütün dinleri tahmin edeceğinizden çok incelemiş birisiyim. pek çok dinin ilahiyatçısı da benim pek çok söylediğime cevap veremedi... buyurun siz düşünün şimdi...

son not hayvanlarda içgüdü yoktur. Zaka vardır ve ispatlanmıştır. Eğitim vardır ve ispatlanmıştır. Yalnız zekaları insan kadar gelişmiş değildir. iç güdü hayvanlarda zeka olabileceğine inanmayan dinciler tarafından (ki katolik papazlardır bunu ilk iddia edenler) uydurulmuş bir safsatadır. Bu gün müslümanım (dinciler ve cemaatçilerden bahsediyorum) diye geçinenlerin çoğunun uyduğu kurallar (örtünme şekline kadar) hristiyan (isevi) katolikler tarafından uydurulmuş ve ortaya atılmış kurallardır.

ulan herkesin parmak izi bile farklı bu nasıl bir hikmettir

@1 hocam 1 gibtir git biyoloji öğren hocam 2 gibtir git fizik öğren

en azından uğraşan bilim adamı/kadını bilmiyoruz diyor(bulana kadar) ki stephen reyiz modern fiziğin dıbına koydu belki şuan bigang öncesi bilinmiyor ama bulanmayacak diye birşey yok ve bana sorarsan insanların tanrıyada ihtiyacı yok

özet:insan sadece baş parmağıyla ilgili genler sayesinde zekası çok çabuk gelişmiş bir hayvandır! o kadar acizdir ölümlüdür bu yüzden tanrıya gerek yoktur tek hayatımızı dolu dolu yaşamalıyız

(bkz: ateist panpalar bi gelinde konuşalım biraz)

Hiç birini okumadım hepinizin zütüne koyayım kısa ve öz yazın