1. 101.
    +1
    @75 haaaaah, geldi bir beyinsiz daha.

    1 - önceliğe kim karar veriyor. neden kızlar, yada anne öncelikli değil de, karı öncelikli? kim söylemiş bunu? böyle bir ayet de yok. hadis de yok. yok oğlu yok? islam dediğin, kuran, hadis, icma, kıyastır. hiçbirinden de böyle bir saçmalık çıkmamış, bundan sonra da çıkmaz.
    2 - söylediğin gibi dağıttık diyelim. artan 9,33'ü ne yapacağız? pamuk niyetine dürüp ölünün zütüne mi sokacağız?
    ···
  2. 102.
    0
    @1 şuku

    not:agnostiğim
    ···
  3. 103.
    0
    @81 hepsini okucaksan yazıyom uzun yazcam biraz
    ···
  4. 104.
    +1
    @79 ben senin ne yazacağını senden önce biliyorum, boşuna uğraşma uzun uzun, narin beynin yorulur. ben sana cevabını vereyim.

    hayır, gerizekalısın, benzer argümanlar diğer dinlerin doğruluğu için de kullanılabilir, ki o dinlere inananlar da bunları kullanıyorlar. git biraz hristiyan dincilerinin, budistlerin yazılarını oku, konuşmalarını dinle.
    ···
  5. 105.
    0
    yemek yiyecem şimdi. yarım saat sonra falan gelirim. ama mutlaka gelirim.
    ···
  6. 106.
    +2
    bana mı sordun müslüman olurken ? eleştiri kaldıramayan dinini değiştirsin.

    Bak bakıyım kuran'da kölelik ve cariyelik ayetleri yerinde duruyor mu ? Duruyorsa 2 cariye ver bir daha dinini eleştirmem. *
    ···
  7. 107.
    0
    @85 şimdi kitapları karıştırdım. bu konuyla ilgili ayet-hadis ve bunların yorumlarını okudum. önce ayetleri sonra bazı hadisleri koyup şöyle yazıyor.

    ---Burdan itibaren kitaptaki ifadeyi yazıyorum---
    Bazı ayetler:

    "Deki: “Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın... ”(Al-i imran suresi 31. ayet)

    "de ki: “Allah’a ve Rasule itaat edin; eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz allah kafirleri sevmez.” (Al-i imran suresi 32.ayet)

    “Allah’a ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız.” (Al-i imran suresi 132. ayet)

    “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin... ” (Nisa suresi 59.ayet)

    “Her kim o Peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa suresi 80.ayet)

    “Ey iman edenler! Allah’a ve Rasulüne itaat ediniz... ” (Enfal suresi 20.ayet)

    “Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin... ” (Enfal suresi 46.ayet)

    “Oysa aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Peygamberine davet olunan mü’minlerin sözü ise, “işittik ve itaat ettik” demeleridir... ” (Nur suresi 51.ayet)

    “Kim, Allah’a ve Peygamberine itaat eder ve O’ndan korkar, sakınırsa, işte kurtuluşa erenler de bunlardır.” (Nur suresi 52.ayet)

    “(Ey müslümanlar!) Namazı dosdoğru kılın; zekatı verin ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız.” (Nur suresi 56.ayet)

    “Allah ve Rasulu bir işte hükümlerini verdikleri zaman inanmış erkek ya da inanmış kadın için başka bir yolu tercih hakkı yoktur” (Ahzab suresi 36.ayet)

    “... kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.” (Ahzab suresi 71.ayet)

    “... Peygamber size neyi verirse, onu alın; neden sizi nehyederse, ondan da sakının... ” (Haşr suresi 7.ayet)

    Bu ayetler ortadayken biz kur an a bakarak çözemediğimiz, ilmimizin yetmediği bazı meseleleri çözmek için hadislere başvururuz

    Bazı hadis-i şerifler

    "Benden sonra, benim sünnetimden ve raşid halîfelerimin yolundan ayrılmayın." (Ebû Dâvûd, Sünnet, 5; Tirmizî, ilim, 16; ibn Mâce, Mukaddime, 6; Dârimî, Mukaddime, 16) Hadis sahihtir

    (Cebrail geldi, "Ömer’in müslüman olmasından dolayı gökteki melekler birbirine müjde verip, bayram ediyorlar" dedi.) [Hakim, Ebu Nuaym] Hadis sahihtir

    (Benden sonra hak, her zaman Ömer iledir.) [Hakim, Taberani, ibni Asakir] hadis sahihtir

    (Şeytan Ömer’in gölgesinden kaçar.) [Buhari, Müslim, Begavi, ibni Asakir, ibni Adiy] hadis sahihtir

    (Gökte hiç bir melek yoktur ki Ömer’i sevip hürmet etmesin. Yer yüzünde de hiç bir şeytan yok ki ondan kaçmasın.) [ibni Asakir, ibni Adiy, ibni Cevzi] hadis hasendir.

    Bu hadislere göre de Kur'an da açıklayamadığımız yerlerde Hz.Ömer (ra) in görüşünü almamız uygundur.

    Hz. Ömer in (ra) avl görüşü
    Mesela, karısı ve ana ve iki kız kardeş ve anadan iki kız kardeş bulunduğu zaman, mîrâs on ikiye taksîm edilip, zevceye üç hisse, anaya iki hisse, iki kız kardeşe sekiz hisse [her birine dört hisse], ana bir kız kardeşe dört hisse [her birine ikişer hisse] verilir ki, hisseler mecmû’u 17 oluyor. Şu hâlde, meselenin aslı on yediye (Avl) etti denir ve mîrâs on yediye taksîm edilir.

    Mesela, zevc ve beş kız kardeş bulunduğu zaman, meselenin aslı altıdan ise de, hisselerin toplamı yediye avl ediyor [yani hisselerin toplamı yedi oluyor] ve beş kız kardeşe, dört hisse düşüyor. Dört hisse, beş kız kardeşe bölünemeyeceği için, meselenin aslı, 5 x 7 = 35 olur. Beş kıza, [4 x 5 = 20] yirmi hisse verilir. Zevc, [3 x 5 = 15] on beş hisse alır.

    meyyitenin zevci, kız kardeşi ve babadan kız kardeşi olsa, zevc yarısını ve kız kardeş de yarısını, babadan kız kardeş altıda birini alıp, meselenin aslı, altıdan yediye avl eder. Babadan erkek kardeş de bulunsaydı, babadan kız kardeşi, farz hissesinden düşürüp asabe yapardı. Zevcden ve kız kardeşten geriye bir şey kalmadığı için, babadan kız kardeş, hiçbir şey alamazdı.

    Avl: Meyyitin oğlu yoksa, zevc ve zevce, kız ve kardeşler olursa, avl durumu gündeme gelmekte ve hisse sayısı otomatik yükselmektedir. Bununla ilgili örnekler:

    1 zevc 3/7, 2 tane kız kardeş - her biri 2/7 Ortak payda 6 idi, fakat avl ederek 7 oldu. Ortak payda = 6, Toplam 7 hisse. Meselenin aslı 6 dan ise de hisselerin toplamı 7 ye avl ediyor. Yani hisselerin toplamı 7 oluyor.

    1 zevce 3/17, 2 tane kız kardeş - her biri 4/17, 2 tane anadan kardeş - her biri 2/17
    1 ana 2/17 Ortak payda 12 idi, fakat avl ederek 17 oldu. Ortak payda = 12 toplam 17
    1 zevc 9/21, 6 kız kardeş - her biri 2/21, Ortak payda 18 idi, ama avl ederek 21 oldu.
    1 zevc 21/49, 7 kız kardeş - her biri 4/49, Ortak payda 42 idi, fakat avl ederek 49 oldu.

    ---Kitaptaki yazı burada bitti--- [Kitap ibn Abidin el-Mülteka]

    Yani kısacası miras ile ilgili işlerde sıkıntı çıkarsa, hisseler dar gelirse avliye olur yani hisseler yükseltilir, paydalar ayarlanır dağıtım sonra yapılır
    Tümünü Göster
    ···
  8. 108.
    0
    Tabi millette zaten miras anlaşmazlıklarını koşa koşa gidip imamlarla çözüyor. *
    ···
  9. 109.
    0
    "deki: “allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın... ”(al-i imran suresi 31. ayet)

    neye benzediğini bile bilmiyorum görmediğim bir şeyi nasıl seveceğim ? *
    ···
  10. 110.
    0
    @87 abiciğim, yaza yaza bunu mu yazdın?

    burada yanlış olan, sorun ortaya çıktığında, ömer'e danışılması değil ki. burada yanlış olan, ayetin ta kendisi. bu sorunun varlığı, muhafazid ölmeden önce ortaya çıkmış olsaydı da, muhafazid kalkıp avliyeyi icat etmiş olsaydı, benim söylediğim şey yine değişmeyecekti.

    şöyle düşün. diyelim ki ben sana, elindeki pizzanın yarısını bana ver, yarısını fakire ver, yarısını da kendin al dedim. baktın ki yapamıyosun, babana sordun, nası yapayım diye. baban da herkese 1/3 ver dedi; bunun adı avliye. ama ben sana 1/2 ver dedim, niye daha azını, 1/3'ünü verdin?

    burada hata herkese 1/3 ver diyen babanda değil, burada hata sende de değil. burada hata, 3 kişiye yarımşar ver diyen bende.

    yani kuran'ın her şeyi bilen bir varlığın değil de, bir insanın eseri olduğunu, buradaki durum kanıtlamıyorsa, ne kanıtlayabilir? hani kuran'da birçok yerde, aklı olan inanır, akılsızlar inanmıyor deniyor ya, o bakımdan. hani islam'ın doğru tebliğ edildiğinde, akıl sahibi insanlar tarafından kabul edileceğini düşünüyorsunuz ya, o bakımdan. ben, her şeyi bilen bir varlığın, pizzanın yarısını annene, yarısını çocuklarına, yarısını da karına ver diyebileceğini kabul edemiyorum. böyle bir hatayı, ancak bir insanın yapabileceğini düşünüyorum.

    dediğim gibi, kuran'ın insan yapısı olduğunu bu kanıtlamıyorsa, ne kanıtlayabilir? demek ki burada hata görmeyen adam, kuran'da 2+2=5 yazsaydı, ona da benzer bir kulp bulacaktı.

    abiciğim, ben sana anlatayım. sağlıklı değerlendirme, muhakeme yapmanın, belli yöntemleri vardır.

    doğruluğu ve yanlışlığı hakkında kesin bilgi sahibi olamadığımız bir şeyin, baştan doğruluğunu kabul edip, sonra onu incelemeye kalkarsak, yanlış değerlendirmeler, sağlıksız bir muhakeme yaparız. şöyle örnek vereyim. astroloji denen bir saçmalık var. gezegenlerin ve yıldızların konumlarının, hareketlerinin, bizim günlük yaşantımızı, hareketlerimizi, duygularımızı, başımıza gelenleri yönettiğini; doğduğumuz ayın, bizim tüm karakterimizi, yaşantımızı belirlediğini öne süren bir saçmalık. şimdi, bunun doğru olduğuna baştan inanıp, etrafına, içinde yaşadığın dünyaya o gözle bakarsan, etrafında gördüğün her şey, sana astrolojinin doğru olduğunu gösterecektir. bak, şu adam şöyle şöyle yaptı, çünkü akrep burcu, bak bugün şöyle şöyle bir şey başıma geldi, çünkü venüs zütümün hizasında vs. doğruluğu baştan kabul edip, sonra incelediğinde, hem aksi örnekleri beynin görmezden geliyor, hem de iddiaların çok büyük çoğunluğu subjektif şeyler olduğu için, uymayanların bir çoğunu uydurabiliyorsun. bu astroloji için söylediklerim, islam için de geçerli, hristiyanlık için de, budizm için de, hatta marksizm için de.

    bir şeyin doğru olup olmadığına baştan karar verilmez. bir iddia, bu din de olsa, bilimsel bir tez de olsa, siyasi bir analiz de olsa, önce kendi içinde tutarlı mı, buna bakılır. daha sonra, sahip olduğu iddialar, doğru mu, sistematik gözlemlerimizle uyuşuyor mu buna bakılır. daha sonra doğru olup olmadığına dair bir sonuca varılır.

    bir şeyin doğruluğuna baştan karar verip, sonra incelemeye kalkarsan, yanılırsın.

    türkiye'de doğup büyüdüğün için, islam'ın baştan doğru olduğu bize öğretilmiş. sen de islam doğru gözüyle etrafını incelediğin için, her şey sana islam'ın doğru olduğunu gösteriyor sanıyorsun. brezilya'da doğup büyüseydin, hristiyanlığın baştan doğru olduğu sana öğretilecekti. sen de hristiyanlık doğru gözüyle etrafını inceleyeceğinden, her şey sana hristiyanlığon doğru olduğunu gösteriyor sanacaktın. dinin işleyiş biçimi budur, sen daha sağlıklı değerlendirme kabiliyetine sahip değilken, sana bir şeyin doğru olduğu aşılanır, sen de o gözle baktığın için, onun doğru olmayabileceğini aklına bile getirmezsin.

    fiziksel sınırlar arasında, bu denli bir farklılık olmasının sebebi de bu. edirne'den 40 km batıya gittiğinde, %90'dan fazlası hristiyan. edirne'ye bak. %90'dan fazlası müslüman. eğer islam doğruysa, zütümüzün dibindeki bu kadar insan gerizekalı mı da, yanlış şeye inanıyor, tüm hayatını adıyor, tüm hayatını buna göre şekillendiriyor? eğer hristiyanlık doğruysa, bu kadar yakınında, bizim ülkemizdeki insanlar bu kadar gerizekalı mı da, yanlış şeye inanıyor, yanlış şey için bir ay boyunca aç kalıyor, tüm hayatını buna göre şekillendiriyor? hristiyan memleketlerde, insanların beyni yıkanmış; çocukluktan itibaren hristiyanlığın doğru, islam'ın yanlış olduğu anlatılmış; onlara islam düzgün tebliğ edilmemiş; islam kadını ezen, şiddet yanlısı, ilkel bir din olarak tanıtılmış; muhafazid savaş çıkaran, insanları kılıçtan geçiren biri olarak tanıtılmış diyorsan eğer, bu doğru, tam olarak öyle yapılıyor. ama burada da, çocukluktan itibaren sana islam'ın doğru, hristiyanlığın yanlış olduğu anlatılmış; hristiyanların ahlaksız olduğu anlatılmış; hristiyanların, isa'nın tanrının oğlu olduğuna, isa'nın tanrı olduğuna inandığı anlatılmış; hristiyan haçlıların, müslümanları kılıçtan geçirdiği anlatılmış; incilin değiştirildiği, birden fazla incil olduğu anlatılmış. şu halde, senin söylediğinin doğru, hristiyanların söylediğinin yanlış olduğuna inanmamız için; yahut tam tersine inanmamız için geçerli bir sebep var mı? burada ilginç olan ne biliyor musun? hem tarihsel, hem de antropolojik olarak baktığımızda, hristiyanların islam hakkında, müslümanların da hristiyanlık hakkında söyledikleri bu şeylerin çok büyük bir çoğunluğunun doğru olduğunu görüyoruz.

    hristiyanlık ve islam. ikisinin de iddiaları, kanıtları, argümanları aynı seviyede. en az bir tanesi yanlış. tabii bu, bir tanesinin doğru olduğu anldıbına gelmiyor.

    miras konusuna dönersek tekrar. apaçık şekilde, allah, matematiksel olarak uygulanması imkânsız bir emir vermiş. şimdi burada, inanıyor olmanın mantıklı sebepleri olduğunu iddia etmeye devam edecek misin, yoksa ben ne olursa olsun inanıyorum, vardır bir hikmeti diyebilecek misin?
    Tümünü Göster
    ···
  11. 111.
    0
    @7 oha aynı benim düşüncelerim
    ···
  12. 112.
    0
    @89 esas, ne kadar iyi olursa olsun, kendisine inanmayan herkesi, sonsuza kadar işkence yapmakla tehdit eden birini nasıl seveceğiz?

    ben bunu anlayamıyorum esas. düşünüyorum düşünüyorum, insanların sonsuz işkence fikrini nasıl kabul edebildiklerini, bundan nasıl haz duyabildiklerini, ilahi adalet diye, bunu nasıl görebildiklerini, bu fikre ilahi bir şey olarak nasıl tapabildiklerini anlayamıyorum. birisi bana yapılabilecek tüm kötülükleri yapsa, büyük olasılıkla onu öldürürüm, belki işkence de yaparım. ama ben insanım. çok da iyi yürekli biri değilim. benim duygularım var, pgibolojim var, şiddete meyilli genlerim, testosteronum, amigdalam, hipotalamusum var. ama bir insan olarak ben bile, o işkence yapıp öldürdüğüm insanın, diriltilip diriltilip sonsuza kadar dayanılmaz işkencelere maruz kalmasını kabul edemem. bunu bir adalet olarak göremem. bunu ben insanın yapabileceği bir şey olarak bile göremem. kaldı ki, her şeyi yaratan, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, merhametlilerin en merhametlisi, adaletlilerin en adili bir varlığın bunu yapabileceğini kabul edeyim.

    düşünsene lan, einstein, tesla, edison, madam curie, bill gates, dennis ritchie, heisenberg, maxwell, darwin, dirac, bolyai, boole, watt, newton ve daha on binlercesi, cehennem ateşinde sonsuza kadar yanacak. hiç kaçarı yok. neden? çünkü allah'ın varlığını ve birliğini, muhafazid'in onun kulu ve elçisi olduğunu kabul etmediler.
    ···
  13. 113.
    0
    @1-2-3-... -92 inanmazsanız inanmayın amk gibtirin gidin ölünce görceniz nasıl olsa ne diye yoruyosam kendimi. "benim dinim bana, senin dinin sana"
    ···
  14. 114.
    0
    @1 krem peynire verdim şukunu
    ···
  15. 115.
    +1
    ateistim, ve istediğimi yazarım güzel kardeşim.
    hoşgorü yü taban tabana zıt algılıyo bu müslümanlar. müslümanlara göre hoşgörü, herkes bana hoşgörü göstersin ve dinime hiç laf etmesin demek.
    asıl olması gereken hoşgörü ise ateistlerin laflarna hoşgörü göstermeleri, hatta sallamamaları.
    olması gereken şey, ateistlerin müslümanlarla, müslümanların ateistlerle özgürce dalga geçebilmeleri ve kimsenin gocunmaması. inancına gerçekten inanan da gocunmaz zaten. ifade özgürlüğü budur.
    ···
  16. 116.
    0
    enam suresi 108 ayet bkz: şu din mevzusunu bi kapatalım amk kim neye inanmak isterse inansın yeter lan... demişsin. enam süresinde şu din mevzusunu bi kapatalım amk kim neye inanmak isterse inansın yeter lan mı yazıyor?
    ···
  17. 117.
    0
    sünger boba tapıorm amk millet dalga gecio 'patrick de peygamber mi ? ' die
    ···
  18. 118.
    0
    @6 adamı linç ederler amk
    ···
  19. 119.
    0
    @93 ben cevabımı aldım, teşekkür ederim.
    ···
  20. 120.
    0
    şukunu verdim
    ···