1. 26.
    0
    2)
    Hazret-i Eyyub, yedi yıl dert ve belâ içinde kaldı. Hâlinden hiç şikâyet etmedi. Şeytan, bu defâ insan sûretinde Rahîme Hâtunun karşısına çıkıp onu Eyyub aleyhisselamın hizmetinden alıkoymaya çalıştı. Ona; “Kendine yazık ediyorsun. Hastalığı sana geçer.” dedi. Rahîme Hatun ise, şeytana; “Onun üzerimdeki hakkı çoktur, ödeyemem. Nîmet ve râhat vaktinde onunla yaşadım. Bu hastalık hâlinde onu bırakamam.” dedi. Dönüşte, olanları hazret-i Eyyub’a anlattı. Eyyub aleyhisselam da onun iblîs yâni şeytan olduğunu ve onun vesvesesinden sakınmasını söyledi. Şeytan daha sonra da Rahîme Hâtunun karşısına çıkarak, vesvese vermeye çalıştıysa da aldırış etmedi.

    Hazret-i Eyyub’un hastalığı gittikçe şiddetlendi. Onun bu hâli beden, kalp ve lisânıyla yaptığı kulluk ve peygamberlik vazîfelerini iyice zorlaştırdı. (allahın ismini dahi söyleyemeyecek kadar ağzı yara olmuş) O zaman Allahü teâlâya dua ve niyazda bulundu: “Bana gerçekten hastalık isâbet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.” dedi. Allahü teâlâ onun dua ve niyâzını kabûl etti.

    Birgün Eyyub aleyhisselamın hanımı Rahîme Hatun yiyecek aramaya çıkmıştı. ikindi vakti Allahü teâlânın lütuf ve müjdesi ulaştı. Cebrâil aleyhisselam gelerek Allahü teâlâdan; “Ey Eyyub! Belâ verdim sabrettin. Şimdi ben sıhhat ve nîmet vereceğim.” haberini getirdi. Allahü teâlâ; “(Ey Eyyub!) Ayağını yere vur. Çıkan sudan gusleyle ve soğuğundan iç.” (Sâd sûresi: 42) buyurdu. Bu emr-i ilâhî üzerine Eyyub aleyhisselam ayağını yere vurdu. Biri sıcak, biri soğuk, iki pınar fışkırdı. Sıcak sudan gusl edince bedenindeki, soğuk sudan içince içindeki hastalıklardan kurtuldu ve sıhhate kavuştu. Kuvveti geri geldi. Tâze bir genç oldu. Elinden alınmış olan mallarını Allahü teâlâ geri iâde etti. Çok sayıda evlâd ihsân etti veya bir rivâyette ölmüş olan oğullarını diriltti. Yüz çeviren dostları kendisine muhabbetle yöneldiler.

    Eyyub aleyhisselamın hastalığı âfiyet hâline dönüşünce, o gece seher vaktinde bir âh eyledi. Sebebini sorduklarında; “Her gece seher vaktinde «Ey bizim hastamız nasılsın?» diye ses duyardım. Şimdi o vakit geldi; «Ey sıhhatli kulumuz nasılsın?» sesini duyamadım. Onun için ağlıyorum.” buyurdu.
    ···
  2. 27.
    0
    okumayacağınızı biliyorum ama;
    1)
    Hz .Eyyub Aleyhisselam, israiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hazret-i ishak’ın oğlu Iys’ın neslindendir. Kendisine yedi kişi îmân etti. Yüz kırk sene yaşadı. Sabrı ile insanlık târihinde darbımeselle anılan Eyyub aleyhisselam, Kur’ân-ı kerîmde zikredilmiştir.

    Eyyub aleyhisselamın çok mal ve serveti ile on oğlu vardı. Sürü sürü hayvanları, bağları ve bahçeleri bulunuyordu. Şam civârında Beseniyye mevkıindeki çiftliklerinde binlerce insan çalışırdı. Fakat servetinin çokluğu onu Allah yolundan alıkoymadı. Eyyub aleyhisselam Şam civârında yaşayan insanlara peygamber olarak gönderildi. Onları Allahü teâlâya îmân ve ibâdet etmeye çağırdı. Bu uğurda pekçok zahmet çekti. Sonra malı, evlâdı ve bedeni ile imtihân edildi. Eyyub aleyhisselam çok büyük sıkıntılara göğüs gerdi. Sabrı, kullukta kusûr etmeyip şikâyette bulunmayışı ve başka güzel vasıfları ile ibâdet ehline ve akıl sâhiplerine örnek oldu.

    Allahü teâlâ hazret-i Eyyub’u imtihân etmeyi murâd etti. Onun mallarını çeşitli vesîlelerle elinden aldı. Koyunları sel, ekinleri ise rüzgâr ile telef oldu. Şeytan çoban sûretinde ağlayarak Eyyub aleyhisselamın yanına geldi. O sırada insanlara vaaz ve nasîhatte bulunan Eyyub aleyhisselama mallarının ve servetinin telef olduğunu söyledi. Hazret-i Eyyub bu haber karşısında hiç şikâyette bulunmayarak Allahü teâlâya hamd ve şükürde bulundu ve “Üzülme! O malı mülkü bana Rabbim vermişti. Şimdi de aldı. Çünkü sâhibi O’dur.” dedi. Bu sözleri ve hareketi karşısında şeytan perişan olup, geri gitti.

    Sonra Allahü teâlâ Eyyub aleyhisselamın, hocaları ile ders okuyan çocuklarının da zelzeleyle ruhlarını aldı. Bu defâ hoca şekline giren şeytan feryâd ve figân ederek Eyyub aleyhisselamın yanına geldi; “Ey Eyyub! Allahü teâlâ evini zelzele ile yıktı. Çocukların öldü. Her biri parça parça oldular.” dedi. Çocuklarına olan şefkatinden dolayı gözlerinden yaşlar gelen Eyyub aleyhisselam sabır ve tevekkül ederek, Allahü teâlâya teslimiyetini bildirdi. Şeytana da: “Ey mel’ûn! Sen iblissin. Beni Rabbime isyâna teşvik etmek istiyorsun. Şunu bil ki, evlâdım bir emânet idi. Rabbime niçin incineyim. Rabbime hamd ederim.” buyurdu. Bundan sonra Allahü teâlâ Eyyub aleyhisselamın vücuduna hastalık verdi.

    Hazret-i Eyyub’un hastalığı gün geçtikçe şiddetlendi. Akrabâları, komşuları ve başkaları yanına uğramaz oldu. Yalnız hanımı Rahîme Hatun onu terk etmedi. Ona hizmetine devâm edip, ihtiyâç için neyi varsa sarf etti. Hazret-i Eyyub bu hastalık hâlinde de şikâyet ve feryâdda bulunmayıp, hamd etti ve sabır gösterdi. Bu defâ şeytan Eyyub aleyhisselamın bulunduğu şehir halkına vesvese vererek; “Onun hastalığı size geçer, onu şehrinizden çıkarın.” dedi. Şehir halkı Eyyub aleyhisselamı ve hanımı Rahîme’yi şehirden dışarı çıkardılar. Rahîme Hatun şehrin dışında bir yerde hazret-i Eyyub’a hizmete devâm etti.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    0
    @40 yarım doktor candan, yarım hoca da imandan edermiş. senin soruna gelirsek. ortada bir suç kesinlikle yok. ölmek suç değildir. islam inancında küçük yaşta ölen bebekler cennete giderler. ölen sadece bedendir, ama ruh devam eder. diğer sorun olan sakat doğmak. allah zaten "sizi dünyaya güllük gülistanlık yaşayın" diye gönderdim demiyor. "size bazı müsibetler vereceğim, ne kadar salih kul olduğunuzu kanıtlayın" diyor. yani bu sakatlık mevzu da aslında bir test. ömrünün sonuna kadar sakat olduğu için allaha isyan edebilir bir kişi ama aynı zamanda bir deneme ortamında olduğunu bilip, sakatlığının ancak ömrü kadar süreceğinin farkına varıp bu durumuna sabır da gösterbilir. 60 yıllık bir ömür mü daha iyi yoksa sonsuz cennette kalmak mı?.
    ···
  4. 29.
    0
    https://fbcdn-sphotos-a-a...25883370_1983531958_n.jpg
    ···
  5. 30.
    0
    anaya babaya ibretlik olsun diye ...
    ···
  6. 31.
    0
    sen ateist olma pic imana gel sen
    ···
  7. 32.
    0
    tanrı değil allah
    ···
  8. 33.
    0
    o bebeklerin ölümü anne babasının imtahanı ve kendi kurtuluşları olabilir. islam dini ahirete önem verir.bu dünyada sakatsa oda onun imtahanıdır. çok zengin olmakta bir imtahandır. birçok insan zengin olduktan sonra çevresine dehşet saçıp değişmiştir. para , parasızlık , sağlık , hastalık hepsi farklı imtahanlar.o bebekler günahsız ölüyor ve şanslı sayılabilirler.
    ···
  9. 34.
    0
    @7 çelişik zütveren
    ···
  10. 35.
    0
    @5 gibi doğarken beyin ölümü gerçekleşip bitkisel hayatta devam edenler var bi de onları da açıklaynı eliniz değmişken
    ···
  11. 36.
    0
    @6 dıbına kodugumun takıla takıla onamı takıldın dıbına kodugumun liselisi
    ···
  12. 37.
    0
    sen nasıl bi çelişki abidesisin hem ateistim diyosun hem tanrı bebekleri yaratıyor falan diyosun aq ben senin liseli bin ateist olunca karizma falan olmuyosun yalan o, hadi şimdi gibtirgit
    ···
  13. 38.
    0
    kader huur çocu kader allahın kararını sorgulamak bize mi düşer amk aç kuranı oku
    ···
  14. 39.
    0
    up up up up
    ···
  15. 40.
    0
    Açıklasana bin hafiften laf sokma
    ···
  16. 41.
    0
    ölemedin diye mi bütün bunlar?
    ···
  17. 42.
    0
    çümküm o bebeleri allah çok seviyo panpa hemen yanına alıyo annadın mı ? şimdi gibtir git !
    ···
  18. 43.
    0
    @2 ince ince
    ···
  19. 44.
    0
    o değilde tanrınızın nerde adaleti kör var sağır var dilsiz var ki onlar o kadar insan ki kendimden utanıyorum karşılarında neymiş allahları test ediyomuş neyse sövdüklerimi yazmıcam çünkü silik yeme ihtimali var
    not:vücudumda hiçbir fizii sorun yok sizin liseli beyniniz anlamaz başkası yerine koymayı insanın kendini ben hümanistim benim için bi insanın derdi benimde derdimdir ama siz bunu anlamazsınız huur çocukları
    ···
  20. 45.
    0
    Evlat acısı nasıl birşeydir ailesine bu çileyi neden çektiriyor ?
    ···