1. 76.
    0
    @47 yapma be panpacığım.bu akılalmaz düzen nasıl tesadüfler sonucu oluşur aklım almıyor bir türlü.
    ···
  2. 77.
    0
    @66 düzen diye birşey yok evrende tam bir kaos ortamı var her an bşr göktaşı gelip dünyayı yok edebilir yada köpekbalığnını 100 binlerde yumurta yapıp 2-3 tanesini yavru olması yada sakat doğan insanlar hayvanlar... bunların neresi müthiş düzen
    ···
  3. 78.
    0
    @66 insan gözüyle değil tanrı gözüyle bakmalısın.
    evren çok büyük, şaka değil ha,hayal edebildiğin en büyük boşluktan milyarlarca kat büyük.

    düzen dediğin kelimeden dünyadaki yaşamı anladım ben, çünkü asteroid düşüp duran o ıssız gezegenleri kastetmediğini sanıyorum.

    evrenin büyüklüğüne baktığımızda bu kaosun içinde yaşam için uygun koşullarda gezegenlerin oluşması çok çok normal.

    bir adam düşün, kumar oynuyor. kazanma ihtimali 10 milyonda 1.
    yüzlerce kez oynasa bile kazanması imkansız gibi.

    ama dünyadaki tüm insanlara aynı anda aynı kumarı oynat.
    sonuç ne olurdu biliyor musun,her saat başı bir yerlerde birilerinin milyoner olduğu haberini alırdık.

    yani bu koca evrende, insanı evriltecek yaşama uygun bir gezegen, düşündüğün gibi imkansız değil.
    ···
  4. 79.
    +1
    @32 real karnasyon cin carpmasidir araştırırsan görürsün
    ···
  5. 80.
    0
    @69 hahaha panpa şukunu kaptın :D
    ···
  6. 81.
    +2
    panpa proteini, aminoasiti v.s biliyorsun o yüzden direk soru:

    100 amino asitten oluşan bir protein yapmak istiyoruz diyelim. bu da en kısa protein. çoğu bunun 3 katı. aminoasitler birbirlerine aynadaki görüntüleri gibi benzeyen L ve D izomerleri denilen iki formda bulunur. Bu iki form prebiyotik ortamı simule eden pc lerde iki eşit sayıda ortaya çıkar. 1 bölü 2. fakat doğadaki proteinlerin çoğu L FORMUNDA...

    hani dedik ya 100 dizili diye? böyle olunca 12 üzeri 100 ihtimaldir bu dizinin tesadüfen yanyana gelmesi doğru mu? bunu anlamlı bir cümleye benzetsek hani? o da 10 üzeri 30 eder mi?

    ikinci aşamada aminoasitler birbirine anlamlı bağlanacak ki yaşam oluşsun. peptit bağ lazım. bu da 1 bölü 2 ihtimal. yine böyle 100 dizili bağı elde etme olasılığı 10 üzeri 30 bu yüzden tesadüfen peptit bağlı 100 l asit elde etme olasılığı 10 üzeri 60 da bir.

    diyorsun ki 10 üzeri 60 da 1 ihtimal tuttu ve canlılık ortaya çıktı.

    10 üzeri 60 matematiğin imkansız kabul ettiği bir sayı amk. 10 üzeri bilmem kaçtan sonra -60 dan düşük- imkansız diye kabul ediliyor.

    ayrıca dünya 4,5 milyar yıl önce oluşmuş, yaşam 1 milyar yıl sonra başlamış. bu ihtimallerin denenmesi için neredeyse yok hükmünde bir zaman.

    kendiliğinden küçük bir polipeptit zincirinin meydana gelmesi için zincirin evren büyüklüğünde bir sıvıya sahip olması gerektiğini söyleyen makaleler var.

    özet: anlamlı bir cümle diyebileceğimiz aminoasit zincirinin kendiliğinden oluşması 10 üzeri 60 ihtimal ki simule edilmiş deney sonucudur. bu da imkansıza tekabül ediyor matematiksel olarak.

    bu konu hakkında ne diyorsun? tesadüf işte deyip geçme ama.

    edit: bilgiler benim değil. prof un birinin: john l lennox. oxfordun sitesine bakın.
    ···
  7. 82.
    0
    @71 panpa hiç saçmaşamayım bu konu hakkında biyolojik hiçbir bilgim yok eğer olan varsa cevaplar ama söyle diyebilirim dünyadaki bize imkansız gelen şeyler yüzünden allaha inanmak çok saçma olur evet dediğin çok büyük bir olay tesadüf gibi olamaz ama kuranda bunca çelişki varken ben bu olaya tesadüf der ve geçerim ama bilen biri açıklar tabi ki
    ···
  8. 83.
    0
    @72: panpa aminoasiti 100 harflik bir cümle gibi düşün. bu harflerin yanyana gelme olasılığı 10 yanına 60 tane sıfır işte. buna göre yanıt istiyorum.
    ···
  9. 84.
    0
    @73 adam diyor ki: "imkansıza yakın bir şeyin varlığı beni tannrının varlığına değil tesadüfün mucizesine zütürüyor. tanrı bence hala yok."
    ···
  10. 85.
    0
    sosyal hayatında kimse ateistliğini giblememiiş gelmiş burada benim gözzevkimi bozuyosun dalyannan bana ne ateistsen
    ···
  11. 86.
    0
    @74: panpa felsefeye giriyor işte. 10 üzeri 60 da 1 ihtimal mi daha sağlam? geri kalan mı? imkansıza yakında bir şeyin varlığı bu işe açıkça birisinin müdahale ettiğini gösterir fizik kanunlarına göre değil mi? aforizma değil sorunun cevabı panpa. birileri açıklar işte... bana açıklayıcı gelmedi.
    ···
  12. 87.
    0
    (bkz: büyük ılımlı evrim teorisi) bu konu hakkında ne düşünüyon panpa
    ···
  13. 88.
    0
    @76 olabilir ben demiyorum adam diyo hacı
    ···
  14. 89.
    0
    tribal yannan panpama bir soru: olasılıksız adlı kitabın giriş kısmını okumuşsundun. kitap huur oldu zati.

    adam diyor ki: dünyada insanoğlu gözükmeye başladığından beri dünyaya her yıl bir göktaşı çarpma ihtimali milyonda 1.

    bunu günümüze kadar muhasebe edersen böyle bir taşın şimdiye kadar çarpma ihtimali yüzde 700 ediyor.

    yüzde 700 ve hala bir taş çarpmadı...

    birileri müdahale ediyor olamaz mı acaba?
    ···
  15. 90.
    0
    @71 mesajların hiçbirini okumadım sadece aminoasit tesadüflüğünü açıklayacağım.

    bilinen veriler ışığında güneş sistemi ve dünyamız yaklaşık 5 milyar yaşında. ilk canlının ortaya çıkışı 4 milyar yıl önce. bu ilk canlı bir kaç yüz aminoasit dizisinde oluşan şimdiki bakterilerin yanında çok daha ilkel bir canlıydı. şimdi canlının oluşabilmesi için elde 1 milyar yıl var. canlıyı oluşturmak için organik bileşikler su ve enerji gerekiyor. ve bunun milyonda bir olasılıkla düzgün bir sırada olması gerekiyor. bir milyar yılda dünyanın bir çok noktasında, kuyruklu yıldızlardan gelen su, organik bileşikler yıldırımların açığa çıkardığı enerji katrilyonlarca işe yaramaz organik bileşiği bir araya getirmiş olabilir. bu süre zarfında tek bir noktada meydana gelecek tesadüf canlının oluşumuna yetecektir.

    yaratılışçıların savunduğu bu mükemmel düzen kendi kendine oluşmuş olamaz safsatasının artık bitmesi gerekiyor. kaldı ki savunulan mükemmellik, evrein hiçbir noktasında mevcut değil.

    Örnekle, dindarlar güneşin dünyaya 1 cm uzak veya yakın olması sonucu dünyanın dengesenin değişeceğini bu dengeyi allahın koruduğunu söyler. ama bilmedikleri şey yaz ve kış aylarındaki dünyanın güneşe uzaklığını hesaplayıp aradaki farkı çıkaracak olursak milyonlarca kilometrelik bir fark oluyor.

    Her neyse konudan konuya atladım. demek istediğim umarım anlaşılmıştır
    ···
  16. 91.
    0
    Panpacığım en basitinden dna replikasyonu bile akılalmaz bir olay. mrna,trna, rrna sanki görevleri daha önceden öğretilmiş gibi hepsi replikasyonda görev alıyorlar sıra sıra ve hepsi birbiriyle işbirliği içinde çalışıyor. yani bunların görevlerini, görev sıralarını karıştırmamalarıda mı tesadüf.
    ···
  17. 92.
    0
    @80 tesadüf kardeşim ama bu 1 kerde böyle olmadı olana dek milyar yıl geçti trilyonlarca kez olamadığı için yok oldu ama en sonunda biz olduk işte bak
    ···
  18. 93.
    0
    @80 hadi dindarlar bunu da açıklayın:)

    ökaryot hücrelerin içinde mitokondriyi inceleyelim. morfolojik ve işlevsel açıdan bir bakteriyle mitokondrinin benzerliği inanılmaz boyutta. allah çok zekiydi hani, neden bir bakterinin ökaryot hücre içine girip onun enerji santralinı oluşturmasına izin vermiş? kendi daha farklı bir sistem yaratabilirdi.
    ···
  19. 94.
    0
    @83 yarram biliyorum ay takviminde 365 gün olmadığını. entry i bir oku.
    ···
  20. 95.
    0
    @Dominik dikoko:

    panpa dediğin iddia oparin diye bir admaın iddiası. yıldırımların enerjisi iddiası... iddianın da sebebi şu: ilk atmosferin ciddi miktarda amonyak metan v ehidrojen içerdiği ve bunun yıldırımlarla etkileşime girdiği v.s düşünülüyordu.

    fakat sonradan atmosferin nitrojen, karbondioksit ve su buharı içerdiği anlaşıldı. hatta yüksek miktarda serbest oksijen. ama ojsijenin bu kadar fazla olması biyo-molekülleri ortaya çıkarmaz, hatta ayrıştırır. yani ilk atmosfer bırak canlı nın ortaya çıkmasını, aminoasitlerin oluşmasını engelleyen bir ortama sahipti. yıldırım mıldırım hikaye...
    ···