ateist ve dinine mantık olarak baglı olanlar

Sevgili panpalar .

Merak edenler okusun amk .

Bu yazıda 'tanrıyı' değil, sadece Allah'ın varlığı konusunu ele almaya karar verdim. Çünkü, Allah'ın varlığı konusu sanki 'şüphe zütürmez bir kesinlikmiş' gibi insanlara anlatılıyor. Ve yaşadığımız ülke gereği 'tanrı' kelimesinden ziyade, insanların Allah kelimesine olan yakınlığı nedeniyle de sadece Allah'ın varlığı konusunu ele almaya karar verdim. Bu yanlış anlaşılmasın ve sanılmasın ki dinsizler sadece Allah'ı yok sayıyor ve eleştiriyor. Hayır dinsizler - ki deistler de dahil - tanrıyı da eleştiriyor ve varlığı konusunda kafa patlatıyor. Müslümanlığın ağırlıkta olduğu bu ülkede tutup da hinduizmin tanrısını eleştirmek pek de mantıklı olmadığı için önümüzde iki seçenek var: birincisi, ya genel olarak tanrının varlığını ele alacağız, ya da(ikincisi) yaşadığımız coğrafada yaygın olan tanrıyı ele alacağız. Genel olarak tanrıyı ele alan bir sürü döküman, yazı ve kitap mevcuttur. Bu nedenle sadece Allah üzerinde yoğunlaşmak istedim.

Müslümanların Allah'ın valığı konusunda öne sürdükleri bazı 'kanıtlar(!)' vardır. Bunlardan bir kısmını ve çok fazla bilinenlerini/öne sürülenleri maddeler halinde sıralayacağım ve sonrasında tek tek ele alacağım. Pek uzun olmamasına da elimden geldiğince çalışacağım.

1- Bu düzen kendi kendine/tesafüden olamaz, o halde Allah vardır.

2- Kur'an mucizevi bir kitaptır, o yüzden Allah vardır.

3- Bir saat kendi kendine nasıl oluşamıyorsa, bu düzende kendi kendine oluşamaz; bu yüzden Allah vardır.(Bir iğne bile ustasız olmazken, bu kainat nasıl yaratıcısız/ustasız olur örneği)

Bunun gibi çok sayıda misal verilebilir, ama en yaygın ve onlarca en güçlü sayılan bu argümanları yazdım. Bu argümanların ne kadar usdışı(akıldışı) olduklarını ve mantıksal olaak geçerliliklerinin olmadıklarını gelin hep beraber görelim.

1. Argüman: Bu düzen kendi kendine/tesadüfen olamaz, o yüzden Allah vardır.

Evrende bir düzen olup olmadığına ne'ye göre karar vereceğiz, öncelikle?

- Güneşdeki lekeler, patlamalar, Dünya'nın yalpalaması, canlılardaki anormallikler(mutasyonlar v.s.) bunların hepsi düzensizliğe de kanıt olarak sunulabilir. Sadece düzen vadır demek ve bunu kanıtlamak için örnekler ileri sürmek, at gözlüğü takmaktır. Evrende düzensizlikte vardır. Yani, her ikisi bir aradadır diyebiliriz. (Ayrıca bilimsel olarak bakınız: entropi, düzensizliğin matematiksel ifadesi/termodinamik biliminden)

- Düzeni Allah yarattı dersek, peki düzensizliği kim yarattı? Onu da mı tanrı yarattı? Ama düzensizlik bir 'aklın' ölçeği olmadığına göre, onu Allah'ın yarattığını da söyleyemezsiniz. Ama düzensizlikten düzenin oluştuğu da ayrıca bir tartışma konusudur.

- Düzen varsa, orada bir akıl olmalıdır. O halde o akıl da kesinlikel Allah'dır demek bir safsatadır(mantıksal saçmalıktır) Düzenin oluşması için bir yaratıcının gerektiğini mantıksal olarak ispatlayamazsınız. işte bu nedenle müslümanlar bunlara örnek verirler(Argüman 3'de ki gibi) Bu örnek, bir olgunun üzerinden gider ve yaratıcıya ulaşır. Şöyle ki, insan yapımı bir şeyi, mesela bir kalemi örnek olarak gösterirler. Bu kendi kendine oluşamaz derler, bunu bir insan yapmıştır derler. O halde evreni de bir zeka sahibinin yaptığına sizi ikna etmeye çalışırlar. Ama siz zeki ve bilgili biriyseniz buna kanmazsınız.

Şöyle ki, burada müslümanların yaptıkları temel şey 'zeka' üzerinden yaratıcıya varmaktır. insan zeka sahibi bir hayvandır, daha doğrusu zekası gelişmiş bir hayvandır. Zekası sayesinde doğayı taklit ederek bir şeyler yapar. Ve bu yaptıklarını kullanır. Yani, zeka bir şeyi oluşturmak/yapmak için bir önceliktir. Bir düzen ya da yapı varsa orada zekayı aramalısınız; tabii insana ait olan yapılarda. Müslümanlar bu düşünceden yola çıkarak evreni de 'zeka sahibi bir varlık' tarafından yapıldığını/yaratıldığını söylerler.

Öncelikle, bu bir ispat değil, benzetmedir. Bir örnekten yola çıkarak benzetme yaparlar ve Allah'a vardırlar. Dolayısıyla, bu bi kanıt ya da ispat olamaz. Ayırca, bu mantıksal bir safsata ve yaratıcıyı insana benztemedir. insandaki bi özelliği(zeka) evreni yaratan bir varlığı varsayıp ona yüklemektir. Bu nedenledir ki, Allah'ın varlığı sadece benzetmelerle sınırlı kalır, ispatlanamaz.

2. Argüman: Kur'an mucizevi bir kitaptır, o yüzden Allah vardır.

Kur'an mucizevi bir kitap değildir, aksine kendi içerisinde çelişkiler, bilimsel anlamda yanlışlar olan bir kitaptır. Ayrıca, edebi anlamda da 'çok basit ve kötü cümleler' bulunan bir kitaptır. Bunu anlamanın en kolay yolu evinizdeki Kur'an mealini açmak olacaktır. Kur'an mealini okuduğunuzda onun yüce ve bilge bir yaratıcı tarafından söylenmiş olan sözler olduğuna inanıyorsanız, sizin daha önce hiç kitap okumadığınızı anlarım ya da zeka sorunlarınız olduğunu anlarım.

Mucize bir kitap olarak gösterilen Kur'an, aslına bakılırsa mucizeden ziyade yanlış bilgiler mevcuttur. Mesela, iki denizin karışması hikayesi, dağların yürümesi hikayesi v.s. hepsi de bilimsel mucizeler değil, Kur'an'ın bilimsel yanlışlarıdır. iki denizin karışmadığını ve dağların hareket etmediğini az çok ortaokul bilgisi olan herkes anlar.

Bu konulardaki(mucize iddaları) daha fazla bilgiye: http://www.mucizeyalanlari.com/ 'dan ulaşabilirsiniz. Araştırın ve gerçeği görün. Kandırıldınız!

3. Argüman: Bir saat kendi kendine nasıl oluşamıyorsa, bu düzende kendi kendine oluşamaz; bu yüzden Allah vardır.(Bir iğne bile ustasız olmazken, bu kainat nasıl yaratıcısız/ustasız olur örneği)

Bu argümana yanıt olarak 1. argümanda bayağı geniş açıklamalar yaptım. 1. argümanı tekrardan okursanız, ne demek istediğimi anlarsınız. Ama yine de biraz daha üzerinde durmakta fayda görüyorum.

Bir bilgisayarı düşünün, bu kendi kendine olamaz değil mi? Çünkü onu insan yaptı. Bilgisiyle ve zekasıyla. Bir müslüman buradan yola çıkarak şunu size söyler: Bu bilgisayar nasıl kendi kendine olmuyorsa, insanda, evrende kendi kendine olmadı, onu Allah yarattı der.

- Öncelikle, birisinin yarattığını varsayalım, bunun Allah olduğunu nereden biliyoruz? Kur'an'dan diyecekler. Peki Kur'an'ın gerçek olduğunu nereden biliyoruz? muhafazid öyle dedi diyecekler. Peki muhafazid'in gerçek dediğini nereden biliyoruz? Kur'an öyle diyor diyecekler... Ve bu kısırdöngü sürüp gidecek. En üstteki resme bakınız(Bilgehanbengi'ye aittir.)

Bunu x tanrısı da yaratmış olabilir pekala, bir deisttin tanrısı da. Neden illaki Allah olmak zorunda ki? Değil.

- ikincisi, insana ait bir özellikten yola çıkılarak, bunu evrenüstündeki bir varlığa(yaratıcıya) yüklemek. insanın zekası vardır ve tanrının da zekası var denilmek isteniyor. Doğal olayları yerine, doğal olayların kendi kendine değil de Allah tarafından yapıldığını söylüyorlar.

Mesela, yağmurun yağması, Dünya'nın dönmesi, Güneş'in ışık göndermesi, insanın yaşlanması v.s. bunların hepsi Allah'ın kontrolüyle oluyor demek istiyorlar. Yoksa yağmur kendi kendine nasıl yağabilir ki öyle değil mi? Bulutların bir araya gelmesi, aralarında elektriklenme olması v.s. bunların hepsi saçmalık(!), aslında yağmuru Allah yağdırıyor. Sizlere derslerinizde bunları mı öğrettiler? O zaman bilime ne gerek var ki? Bilim saçmalığın kendisi olmuş oluyor. Nedenlerin, doğal süreçlerin bir şeyi meydana getirmesi tesadüf ve akıldışı, Allah'ın kontrolü daha bilimsel gösteirlmek isteniyor. Efendim, siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?

- Doğal olaylar 'kendiliğindendir' Bir zekaya gerek yoktur. Allah doğmamış ve doğurulmamış demek bir hayal ve iddia, evren kendi kendisini 'devindiriyor' demekse bir olgudur/gerçektir. Biz evrenin kendi kendisini devindirdiğine şahit oluyoruz hergün, dışarıdan bir müdahelenin olağandışı bir durumun olduğunu görmüyoruz. Dolayısıyla, Allah'ın evrne müdahele etmesi ya da onu yarattığı iddası saçmalıktır ve mantıksal olarak bir iddia dahi olamaz. Sadece bir masaldır.

Evet, güneş kendi kendine yanıyor ve dünya kendi kendine dönüyor. Bu kendi kendine dönme de ve yanma da belli nedenler ve süreçler vardır. Bu nedenle 'kendi kendinedir' Bir taşı yere attığınızda kendikendine düşer, tesadüf değildir. Ya da dünyanın kendi kendine dönmesi tesadüf değildir, Dünya'ya etki eden kuvvetler/nedneler neticesinde Dünya dönmek zorunda olduğu için dönüyordur. Dünya insanların yaşaması için özellikle seçilmiş bir yer değildir. Dünya'da ki ortam ve şartlar canlıların gelişmesine olanak verdiği için bizler Dünya'dayız. Yoksa, Mars'da da olabilirdik ya da başka bir galakside ki bir gezegende de olabilirdik. Var olanların insan için yaratıldığı düşüncesi şizofrenliktir, efendim.

Umarım yazdıklarımı anlamıştırsınız. Daha iyi anlamak için araştırmanız için bir kaç anahtar kelime veriyorum: Determinizm, indeterminizm, kendinde olan bir özelliği başka bir varlığa(tanrıya) yükleme- misal, zeka gibi(Yani, bakınız: Antropomorfik)

Yazan, düşünen, araştıran... : Adamın Biri.(Ya da, Çok dindar olan ve sonradan dinden çıkan birisi diyelim.)