ateist piçlere çok ilginç bi sorum var bakınbi

@14 bak güzel kardeşim

-aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur; yasamda/realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. örneğin, absolute 0 (-460 derece f) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir der ve devam eder,
- profesör, karanlık var mıdır?
profesör;
-tabiî ki vardır.
öğrenci cevaplar;
-korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. çünkü karanlık ta yoktur. yasamda/realitede karanlık ışığın yokluğudur. biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. gerçekte, biz newton’un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. ama karanlığı ölçemeyiz. bir basit ışık ışını karanlık bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. siz belli bir mekânın/uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? işığın miktarını ölçersiniz! bu doğrudur değil mi? karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekân için kullanılan bir kelimedir.
son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
-efendim şeytan var mıdır?
bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte cevaplar;
-tabiî ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz. şeytan/kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. o, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir. der.
öğrenci devam eder;
-şeytan yoktur efendim. yani o kendi başına yoktur. şeytan basit olarak tanrının yokluğudur. o aynen karanlık ve soğuk ta olduğu gibi insanin tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. tanrı şeytanı yaratmadı. şeytan/kötülük insanin tanrısal sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. o aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.
profesör yerine oturur.
genç öğrencinin adı albert einstein’dır.

@22 anştayn inançlıydı ama direk tanrıya inanmıyordu. kuantum işine girdiğinden beri çok bozulmuştu. incilden dinden sapmıştı. ama ve lakin kuantum olayında ilerledikten sonra tanrı varsa ancak böyle birşey olabilir demiş kendisi. yani varsa bir bütündür daha da yanisi tanrı bu evrendir.

benim dinim de bunun üzerine kurulu. budizm hinduizm taoizm bunun üzerine kurulu. yeni piyasa yapan bilimle bağlantılı dinler bunun üzerine kurulu. ve de assolist olarak islam bunun üzerine kurulu. ve gerçekten birşeylerin mantığını oturttuğumdan beri atayizler için aşırı tehdit altında (internet ve sözlü) olmadığım sürece din savaşı vermiyorum panpam.

neyse fazla seviye yükseltmeyek.

@32 de bi bakıma aynı şeyleri yazmışız en azından temel konularda kesişiyor.