1) Tanrı, varlığını senin istediği gibi apaçık gösterseydi herkes iman ederdi. O zaman sınavın amacı kalmazdı.

2) islam'dan dönen bir kişi zaten islamın i'sini bile anlayamamış demektir. Çünkü biraz anlasa, insan ve toplum için herşeyi düşünen bir dinden vazgeçmez. Vazgeçen de maldır yani. Bahsettiğin kuralın bence sakıncası yok.

3) Arapların yaptıklarından dolayı islama leke atmak yanlış olur. Ben de sevmem zaten arapları... Peygamber efendimizden önce kızları falan gömüyolardı şerefsizler. bilirsiniz.

4) Din adamı olayı islamda yok zaten. Diyanet işleri başkanı diye bişey geçmiyo kuranda. Halifelik de yok bildiğim kadarıyla. Yani bu tarz şeyleri dinin kendisine mâl etmeyin lütfen. Ben de halifeciliğe vs. karşıyım.

5) Kadınlara eşyaymış gibi davranan Din değildir. Kendini dindar sanan yobazlardır. islam anlayışında kadınlar özeldir. "Cennet, annelerin ayakları altındadır." Üstelik kız çocukların diri diri gömülmesi olayı da islam sayesinde ortadan kalkmıştır. Üstelik zina ile ilgili birçok ayet var diye biliyorum.

6) islama en çok zarar verenler de müslümanlardır zaten. inanmayan kişilere karşı tutarsız ve saçma cevaplar verirler ve o kişileri islam'dan daha da uzaklaştırırlar.
Varlığımızın amacı olmayabilir, senin dediğin gibi. Neden olmasın? Belki de öyledir. Ölünce yok olacağız belki de... Ama işte durum böyle belirsizlikten ibaret değil. Bir kitap var (kuran-ı kerim). Bu kitabın koyduğu kurallar tamamen insan ve toplum yararına. Mesela: namaz kılarsan vücudun egzersiz yapar, sabah namazı için erken kalkarsan tembellikten ve uykuculuktan uzaklaşırsın, günde 5 kez abdest alırsan elin yüzün tertemiz olur - ayakların kokmaz - ağzın kokmaz, ayet ezberlersen ezberin gelişir, kurban kesersen zekat verirsen sadaka verirsen fakirleri mutlu edersin. üstelik bu kitap: yalan söylememeyi, hırsızlık yapmamayı, çocuklara iyi davranmayı, büyüklere saygı göstermeyi, yardıma ihtiyacı olanlara yardımı öneriyor. Tüm bunları ve daha fazlasını söylüyor bu kitap. Bence çok güzel birşey. Üstelik bir yaratıcının varlığını öne sürüyor. Açıkçası ben sonbaharda yapraklarını döküp kupkuru bir odun haline gelen ağaçların baharda rengarenk çiçek ve meyve verdiklerini görünce bile bir tanrının varlığından emin oluyorum. Toprağa yan yana 3 ayrı küçücük tohum ekip, o kahverengi topraktan farklı lezzet ve çekillerde bitkiler çıktığını görmek benim için mucizevi birşey. Ve tüm bunların bilimsel olarak açıklanabilecek kadar sistematik ve düzenli olduğunu görmek de beni bir kez daha Tanrı'ya hayran bırakıyor. Üstelik yaratılışımıza bakacak olursak, madde olarak var olmamız materyalist bakış açısıyla açıklanabilir. Ancak akıl ve düşünme yeteneğinin oluşması, bir yaratıcı olmadan imkansız. Çünkü soyut birşey. Aşk gibi, merhamet duygusu gibi, utanmak gibi şeyler nasıl olabilir? Üstelik fizik kanunları ve birçok bilimsel teori de evrenin bir gün çöküşe geçeceğini söylüyorlar. Yani evren sonsuza kadar var olmayacak. Sonsuza kadar var olamayacak birşey de sonsuzdan beri var olamaz. Yani ya sonsuzdan gelip sonsuza gidecek, yada bir başlangıcı ve sonu olacak. Zaten big bang ile evrenin bir başlangıcının olduğu biliniyor. Tüm bunlar da kurandaki evren ve zaman anlatımıyla da örtüşüyor. Yani aslında kurandaki birçok şeyin, günümüz bilimiyle ancak anlaşılan şeyler olduğunu gördükçe kuranın özel birşey olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Zaten edebî yapı olarak da, döneminin çok üstünde bir anlatıma sahip olduğunu biliyoruz. Üstelik hz. muhafazid'in de okur-yazar olmadığını o dönemden yüzlerce kaynaktan biliyoruz. Yani düşünmek güzel şey... At gözlüklerini çıkarıpta bakmak gerekiyor dünyaya.

7) Dünyadaki tüm sapık katliamların din adına yapılmasıyla dini suçlamak bana göre yanlış. Bir hristiyan adam çıkıp "Beni isa görevlendirdi" deyip 100 kişiyi öldürse bundan dolayı Hristiyanlığı suçlamam. Veyahut ben müslüman biriyim ve canım sıkılıp 70 kişinin kafasını kessem, bundan islam dininin suçu ne? Yani alakasız bi düşünce tarzı bence...

8) Bu konu için, 6. maddede yazdığım dinin güzel yanlarını tekrar okuyabilirsin. Üstelik birşeyi normal bir insanın söylemesiyle kutsal kabul edilen birşeyin söylemesi arasında fark olur elbet... Mesela bir söz vardır ya "Allahtan kork bari!" şeklinde bir söz vardır. Onun gibi birşey.

9) Bütün o dinci kardeşlerimiz diyerek yaptığın genellemeye katılmıyorum. Dubstep dinlemeyen, ferre izlemeyen, sövmeyen birsürü dinci kardeş tanıyorum. Yani çok genelleme yapıyorsun.

9.5 (ek bilgi) Aslında başından beri genelleme yapıyorsun...

10) Mademki islam gerçek, sınav var, o halde insanlar neden acı çekiyor? Soru özet olarak bu sanırım... islamın gerçek olduğunu varsayınca, ahiret hayatının da gerçek olduğunu varsaymış oluyoruz. Çünkü eğer gerçekten sınava tabiysek, islam gerçektir. islam gerçekse ahiret hayatı gerçektir. Ahiret hayatı gerçekse, bu dünya sadece bir rüyadır... Yani "madem sınava tabiyiz, o halde tanrının yüzüne tüküreyim" derken, tanrıyı, dini ve dine ait tüm kavramları var kabul ederek düşünmen gerek. O zaman da dünyada çekilen acıların ne kadar boş olduğunu kabul etmiş oluyorsun. istemesen de..

11) "Bazı şeyleri sorgulamamak gerek, biz anlayamayız bunları" diyen gerizekalıları takma kafana. Sorsan neye inandığını bile açıklayamayabilir çoğu.. Halbuki islam tam tersini sölüyor. Araştır diyor. Oku diyor... Sorgula diyor... Zaten sorguladıkça, araştırdıkça herşeyin ne kadar muazzam olduğunu anlıyorsun ve taşlar bir bir yerine oturuyor. Birçok ayette "hiç düşünmez misiniz?" "Düşünenler için deliller vardır... " şeklinde ifadeler var.. Yani sen yine müslümanlara bakıp islamı yargılıyorsun.. Hep önyargı...

12) insanları gözlemleyerek islamı yargılamaktan vazgeçmek, düşünmek için iyi bir başlangıç olabilir...