1. 1.
    +132 -16
    ailem ateist olduğu için beni de muhafazakar ateist yetiştirdiler. üniversiteyi kazandığımda da bu durum değişmedi, hemen beni bir ateist evine yazdırdılar. ulan hiç istemiyordum ama yok ilim öğrenirsin yok bilmem ne diyerek tüm sülale kafamı gibti. yok dikkatim dağılmazmış ateist evinde, yok herkes ateist olduğu için zararlı görüşlerden etkilenmezmişim. bu arada da adamlar sürekli eve telefon ediyorlar, " kesinlikle evimize bekliyoruz, bir gelsin görsün en azından. " diye. iyi amk dedik bi gidelim.

    değerli katkılarından dolayı vaftiz babasi'na teşekkürü bir borç bilirim. dün teşekkür etmeyi unutmuşum panpa, malum insanoğlu çiğ süt emmiş. kimse de demiyor ki aga şunu pişirelim de öyle içsin bebe.

    sadece hikayeyi okumak için: http://ccc.incisozluk.cc/...tuluyor-yeter-ya/@takarca
    ···
  2. 2.
    +33 -5
    neyse gittik eve, derin göğüs dekolteli bir kadın karşıladı kapıda bizi. ev dediysem yurt gibi anlayın, lobi gibi bir yere zütürdü kadın bizi. 2 dakika sonra kirli sakallı saç baş incin kot pantolonlu siyah tişörtlü bir adam geldi. hepimizle yumuşakça tokalaştıktan sonra ne içmek istediğimizi sordu. biz su istediysek de ille viski içmemiz için tutturdu herif. iyi amk dedik içelim. viskiler geldikten sonra bu konuşmaya başladı.
    ···
  3. 3.
    +48 -4
    yurdumuza ateizm haricinde bir görüşe mensup kimseyi almıyoruz. kızlar ve erkekler aynı ranzada üst ve alt yatağı paylaşmak zorundalar, prensip gereği. yurdumuz kesinlikle ezan sesi geçirmez, buna bilhassa dikkat ettik. ramazan aylarında özellikle +1 öğün ekliyoruz yemeklerimize. takarca'dan hiçbir şey istemiyoruz, tek isteğimiz kendi ayakları üstünde durduktan sonra onun da kendi gibi ateist öğrencilere yardım etmesi.
    ···
  4. 4.
    +30 -1
    iyi valla kafama yatmıştı. her şey iyiydi de ben ateist değildim amk. hiç kafa yormamıştım bu tip konulara. pek de umrumda değildi açıkçası ama müslüman olduğumu düşünürdüm. ailemin beni zorla ateist yapmaya çalışması, müslümanlığa sempati duymamı sağlamıştı. bu durumun başıma açacağı olayları bilsem eminim yurda girmeyi kabul etmezdim.

    her neyse, yurt abisi benim düşüncelere daldığımı görünce, koluma girip biraz uzağa çekti. kulağıma eğilip fısıldamaya başladı.

    " bak burada senin gibi bir sürü adam var. halı saha maçları yaparız birlikte, pes oynarız. bunların yanında ilim de öğreniriz. sen başka yerde kalıp ne yapacaksın hem? it kopuk mu olacaksın yaban ellerde? gel bak beğenmezsen çıkarsın hemen, ben bizzat çıkaracağım seni. "

    " iyi abi tamam geleyim o zaman."
    ···
  5. 5.
    +23 -1
    gel zaman git zaman, ben eşyalarımı topladım artık yurda taşınma zamanı gelmişti. yurdun kapısına vardığımda bir sürü kirli sakallı eleman gördüm ben yaşlarda. hepsine naber, iyi abi senden naber dedikten sonra odama doğru yola koyuldum. 2 kız 2 erkek kalıyordu odamda, biri ben olmak üzere. kapıyı açtım, içerde bir kız mini şortuyla " tanrı yanılgısı " isimli kitabı okuyordu. aha dedim tam yerine geldim.

    - selam
    - ...

    görmemiştim kulağındaki kulaklıkları. görüş alanına gireyim de iki muhabbet edek diye gereksiz yere önünden geçtim.

    - aa hoşgeldin.
    - hoşbuldum, takarca ben.
    - ben de melis, memnun oldum.
    - şey altın boş mu?
    - tabi tabi geçebilirsin.

    iyi amk umarım öteki kız bundan çirkindir de pişman olmayız. olaylar başlasın.
    ···
  6. 6.
    +39 -1
    o sırada odaya saçı 3 numaraya traşlı bir kız girdi.

    - arkadaşlar bugün saat 18'de yurt abisi ve ablası bize yurdu tanıtacak ve kuralları anlatacak. lütfen yemekhanede olun.

    der demez kayboldu. iyi amk ineriz aşağı problem değil milletle kaynaşırız hem. melis'i tanımak için muhabbet edeyim dedim biraz.

    - melis nerelisin sen?
    - ben dünya vatandaşıyım.
    - yok yani doğum yerin neresi?
    - dünya.
    - baban nereli onu söyle.
    - o da dünyalı.

    tamam melis, tamam yavrucum. etrafımızda paso bu tipler olacaksa, sıkıntı vardı.
    ···
  7. 7.
    +34
    valizleri boşaltmak lazım, bir dolu eşya var. melis de hiç kılını kıpırdatmıyor. ulan kız elinle bir derleyip toplasan ya.. yok. iş başa düştü. tişörtleri gelişigüzel şekilde dolaba yerleştirmeye başladım. işimi bitirdiğimde, odanın kapısında öpüşmekte olan bir çift belirdi karşımda.

    - selam millet.
    - selam kimsiniz?
    - odanın diğer sakinleriyiz.
    - tanışıyorsunuz herhalde önceden?
    - yoo kapıda karşılaştık.
    - mezhep biraz geniş herhalde?
    - ne?
    - hoşgeldin kardeş geç şu yatak boş.

    vay be. ulan ayaküstü zütürdü kızı bin. iyi melis de bize kaldı.
    ···
  8. 8.
    +43 -1
    - sizin isimler neydi?
    - ben berksan, senin adın neydi güzelim?
    - hande ben de.

    mübarek, bir tane de abdurrahman isimli bir ateist bulsam biat edeceğim. zaten yaşlı ateist olmaz muhabbetini daha sonra işleyeceğiz.

    - memnun oldum ben takarca. asıl adım takarca değil tabi sözlüğe yazdığım için takarca diyorum.
    - iyi.
    - saat 6 oldu inelim mi aşağı?
    - ok, let's go.
    - ulan ateistsin anladık da şimdi bu ingilizce nedir dıbına koyayım?, demedim tabi ilk günden dikkatleri üzerimize çekmeyelim. indik aşağı usulca.
    ···
  9. 9.
    +27
    oo 72 miletten insan toplanmış sanki. duvarlar da full kitap raflarıyla kaplanmış. her türden ateistin kitabı var. fakat dikkat ettim, hiçbir kutsal kitap ve dini metin yoktu aralarında. bu ilginçti, daha sonra nedenini anlayacaktım. her neyse, yurt abisi kadehini vurup susturdu herkesi. o sırada önünde duran eski şapka dikkatimi çekti. lan yoksa?
    ···
  10. 10.
    +28 -1
    yurdumuza hoş geldiniz arkadaşlar. öncelikle şunu belirteyeyim, sizler bu yurdu seçerek diğerlerinden farklı olduğunuzu bir kez daha kanıtladınız. sizler gelecek nesilin seçilmiş ateistleri olacaksınız. sözü çok fazla uzatmak istemiyorum. yurt ablamızın da söyleyeceği bir şey yoksa, yemeklerinizi yiyebilirisiniz.

    - ee iyi de yemekler tabaklarımızda yok?
    - ah bir saniye, dedi bölge abisi ve elindeki ince sopayı salladı. lan acaba derken, sopanın hareketini gören yemekhane görevlileri yemekleri tabaklarımıza dağıtmaya başladı.

    o başka hikayeydi zaten, değil mi?
    ···
  11. 11.
    +29
    yemekte domuz rostosu ve rakı vardı. kültür sentezi yapmış muallakler. her ne kadar kendimi müslüman olarak tanımlasam da alkol alırdım fakat domuz? yo dostum yo buna hazır değildim. karnım da aç. salatadan otlanmaya başladım, rakıyla eziyorum midemi de.

    - sen neden yemiyorsun takarca?
    - midem biraz bozuk ya..
    - alışık değil misin domuza?

    huur evladı aklınca muhbirlik yapacak.

    - yoo alışığım hatta dedemin domuz çiftliği var. uzun yol geldim ya motor bozuldu.
    - hmm peki.
    ···
  12. 12.
    +43 -2
    acı acına kalktık amk sofrasından. berksanı gördüm odaya çıkarken, gel kanka bi sigara içelim dedi. iyi dedim amk iştahı keser en azından. çıktık yurdun önüne. kızlı erkekli bir grup üşüşmüş oraya muhabbetin dıbına koyuyor. aralarında yer açtılar bize de. berksan iti hepsiyle kanka olmuş zaten, beni de tanıştırdı. laf lafı açtı neyse konu kaçınılmaz olarak ateizme geldi.

    - ee millet nası doğru yolu buldunuz anlatın bakalım.
    - ben, tanrı kaldıramayacağı ağırlıkta taş yaratabilir mi sorunsalından yola çıktım.
    - kutsal kitapların özetini okudum ben, 2şer sayfa halinde öyle.
    - ben tanrı'ya varsan beni çarp dedim çarpmadı. demek ki yokmuş.

    bunlar yurdun mal kesimiydi, belli oldu. köşede sessizce sigarasını tüttüren adamlara yanaştım, iki karı kız muhabbeti ettikten sonra odaya çıkıp yattım.
    ···
  13. 13.
    +54 -1
    sabah duşun sesine uyandım. hemen yataklara bi kegib attım, hande yok. melis'in de zütü başı açılmış hep örttüm üstünü çarşafıyla berksan iti sulanmasın diye. usulca hande'nin duştan çıkacağı anı bekledim. ve kapı açıldı.

    yoğun bir buhar eşliğinde burnuma vuran pahalı şampuan kokusu... ve buharların arasından o çıkageldi. hande. göğüslerinden dizlerine kadar inen vücut havlusu ve saçlarına doladığı pembe havlusuyla.

    - günaydın aykut.
    - günaydın, yalnız takarca dersen sevinirim sözlğüe yazıyorum.
    - oh tamam. geç istersen ben çıktım.
    - eh peki.

    geçtim tokatladım çavuşu. hemen 5 dakkada aldım duşumu hazırlandım tam yurttan çıkıp okula gidecektim ki yurt abisi tuttu kolumdan.
    ···
  14. 14.
    +26 -1
    - takarca okula mı gidiyorsun?
    - evet abi.
    - heh bak sana ne diyeceğim şimdi senin ev arayan arkadaşların vardır malum ilk günler. sıkıntıda olan varsa çağır biz yardımcı oluruz. maksat hayır işleyelim. öhm yani hayırdan kastım doğaya bi faydamız dokunsun. onlar da bir organizma sonuçta.
    - tabi abi çağırırm.
    - hadi zihnin açık olsun.

    zihnin açık olsun ne amk? amma zorlamışsın be abi ateist olmak için. neyse okul yolu düz gider. olmazsa birkaç gerizekalıyı yurda getirelim de itibarımız artsın.
    ···
  15. 15.
    +21
    yannan gibi geçen bir ilk günden sonra tekrar yurda döndüm. kapıdan içeri girer girmez abi seslendi.

    - takarca getirdin mi kimseyi?
    - abi söyledim düşüneceklermiş.

    bi gibtir git dıbına kodumun kirli sakallısı. odaya geçtim, melis oje sürüyordu ayaklarına.

    - kolay gelsin.
    - sağ ol canım nasıl geçti ilk günün?
    - iyi ya nasıl olsun, şey diyecektim bir şey yapıyor musun bu akşam?
    - evet berksan'la takılacağız biraz.
    - ?!

    senin dıbına koymak farz oldu amk iti.
    ···
  16. 16.
    +32
    çok fazla bir şey yapmadan uykuya daldım o gece. berksan'a olan kinim develeri kıskandırır boyutlardaydı. rüyamda bir deve omzumu yalamaktaydı ki dürtüldüğümü hissettim.

    - takarca kalk.
    - kimsin dıbına koyayım?
    - hşş saygılı ol benim abi.
    - abi noldu biri mi öldü?
    - yok hadi kalk nafile grubu var.
    - ne grubu abi noluyor saat 2 bi git ya.
    - kalk gel hadi.

    dıbına koyayım gözlerimin çapağını silmeden beni yemekhaneye indirdi. o da ne? yemekhanede masalar kalkmış, yerlere spor salonu gibi minderler serilmiş. buraya kadar normal. ilginç olan yurttaki tüm mahlukatın çıplak şekilde bu ortamda bulunup yakaladığını gibmesi. tam bir mahşer yeri.

    - hadi geç sen de takarca.

    dilim tutulmuştu.
    ···
  17. 17.
    +36
    - abi ne diyorsun sen ne oluyor burada?

    ulan abi dediğim adam kaşla göz arasında sade donla kalmıştı.

    - hadi geç aksatma grubunu ilk günden. der demez donu da sıyırdı. balıklama atlar gibi çıplak insan havuzuna atladı ve yurt ablasını inletmeye başladı.

    yok aga bu kadarı fazlaydı. tamam biz de karı gibmek isteriz elbette ama böyle bir sapkınlığı tarih yazmadı dıbına koyayım. o sırada kulağıma bir müzik sesi geldi, baktım köşede piyano herifin gözleri bağlı. iyice kubrick havasına girmiş muallakler. bi sigara yakıp tercihimi yapmak üzere dışarı çıktım.
    ···
  18. 18.
    +32 -1
    @53 hepsi gerçek gram yalan yok
    ···
  19. 19.
    +20
    melis ağlıyordu köşede.

    - ağlama melis.
    - yok ağlamıyorum ya. noldu niye geldin?
    - içerde mahşer günü provası var da pek ilgimi çekmedi.

    güldü, gözleri yaşlarla doluyken bir kızı güldürmek sanırım dünyanın en güzel şeyi. en güzel olmasa bile ilk 3e girer. dereceyi zorlar.

    - noldu kim üzdü seni?
    - berksan'la takılacağız demiştim ya, ekti beni.
    - ve sen buna ağlıyorsun. ismi berksan olan birisi seni ekti ve sen buna ağlıyorsun ha?

    yine güldü. allah'ım aşık oldum.
    ···
  20. 20.
    +25
    kıza aşık olduğumu hissedince laflar kendini ağırdan satmaya başlamıştı. yok dıbına koyayım, laf gelmiyordu ağzıma. o anda gözüme yurdun tabelası ilişti. darwin portresi yanında " ateizm yuvası " yazılı ucuz bir tabelaydı. eh ateizmden konuşak bari diyerekten lafa girdim.

    - ee sen nasıl ateist oldun?
    - kutsal kitapları okudum. dinlerin gerçek olamayacağını düşündüm. fakat hayatımın anlamı olan dini reddedeceksem bunun yerini bir şey almalıydı. ve gerçeği bilimde keşfettim.
    - klagib hikaye ha?
    - evet. senin nasıl oldu?

    beyler burada bir parantez açayım, alttan alta kesinlikle dini veya ateizmi öven mesajlar vermiyorum. yani bir ateistle konuşsanız size gerçekten bu şekilde cevap verecektir, öyleyse benim bunları yazmam bir şeyi değiştirmez. bunun bilincinde okursak sıkıntı olmaz sanırım.
    ···