1. 51.
    +22
    - takarca, selam.
    - aykut de istersen artık, bir kez ifşa olunca pek bir anlamı kalmıyor.
    - al şu telsizi, yarışma boyunca sana yardım edeceğim.

    vay amk, kız dediğin böyle olur aga. telsizi alıp ufaktan masama yerleştim ben, millet de yerini almıştı. jüri olarak yurt abisi, yurt ablası ve yurt eşcinseli vardı ahaha olsa iyi olurdu belki ama ne yazık ki yoktu, jüri iki kişilikti.

    - evet arkadaşlar hazırsanız ilk sorumuzla başlayalım. konumuz evrim.

    olmasa şaşardım amk.

    - mutasyonların yüzde kaçı yararlıdır?

    ulan benim bildiğim kadarıyla mutasyonların %99'u zararlı %1'i de etkisizdi. o sırada telsizden hızır gibi yetişti melis.

    - böyle bir soru olamaz, mutasyonlarlar rastgeledir, zarar veya yarar gözetmezler. dolayısıyla belirsizdir.

    ateistlerden de bu beklenir amk zaten. adam gibi soru sormuyorlar da cevabı belirsiz olan bir soru soruyorlar. her neyse aynen yapıştırdım cevabı. ulan bir de millet çakozlamasın diye, kendimden baya emin bir ton takındım. bizim yurt iyice coştu benden gazı alınca. tezahüratlar gırla gidiyor.
    ···
  2. 52.
    +23 -1
    gel zaman git zaman, ben eşyalarımı topladım artık yurda taşınma zamanı gelmişti. yurdun kapısına vardığımda bir sürü kirli sakallı eleman gördüm ben yaşlarda. hepsine naber, iyi abi senden naber dedikten sonra odama doğru yola koyuldum. 2 kız 2 erkek kalıyordu odamda, biri ben olmak üzere. kapıyı açtım, içerde bir kız mini şortuyla " tanrı yanılgısı " isimli kitabı okuyordu. aha dedim tam yerine geldim.

    - selam
    - ...

    görmemiştim kulağındaki kulaklıkları. görüş alanına gireyim de iki muhabbet edek diye gereksiz yere önünden geçtim.

    - aa hoşgeldin.
    - hoşbuldum, takarca ben.
    - ben de melis, memnun oldum.
    - şey altın boş mu?
    - tabi tabi geçebilirsin.

    iyi amk umarım öteki kız bundan çirkindir de pişman olmayız. olaylar başlasın.
    ···
  3. 53.
    +21
    yannan gibi geçen bir ilk günden sonra tekrar yurda döndüm. kapıdan içeri girer girmez abi seslendi.

    - takarca getirdin mi kimseyi?
    - abi söyledim düşüneceklermiş.

    bi gibtir git dıbına kodumun kirli sakallısı. odaya geçtim, melis oje sürüyordu ayaklarına.

    - kolay gelsin.
    - sağ ol canım nasıl geçti ilk günün?
    - iyi ya nasıl olsun, şey diyecektim bir şey yapıyor musun bu akşam?
    - evet berksan'la takılacağız biraz.
    - ?!

    senin dıbına koymak farz oldu amk iti.
    ···
  4. 54.
    +21
    melis geldi. hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. böyle basma bir etek dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bir bluz, saçlar maçlar… pırlanta anlayacağın. şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle yok pardon lan bu başka bi şeydi.

    - kusura bakmayın ya viskileri taşırmışım. hiç beceremiyorum zaten.
    - gel kızım olsun otur.
    - hüüüüp.

    viskiyi höpürdetti herif. herif viskiyi höpürdetti. viskiyi herif höpürdetti.

    babam girdi o sıra lafa.

    - burada bulunma amacımız belli. gençler birbirlerini görmüşler beğenmişler. siz de haliyle kız tarafı olarak bizi görmek istediniz. bize de davetinize icabet etmek düşer.
    - efendim hoşgeldiniz tekrar. biz de sizi gördük beğendik. delikanlı da sağlam gözüküyor.

    ulan ne dönüyor burada, bir ateist neden bu lafları eder?
    ···
  5. 55.
    +21
    - bugün burada ateizm sanatının ne kadar yüce olduğunu kanıtlamak amacıyla toplandık. fakat sizlere bahsetmek istediğim bir şey daha var. malumunuz vatan hasreti acı verir. biz artık kimsenin acı çekmesini istemiyoruz ve ateizm üstadını ülkemize çağırıyoruz.

    o anda arkadaki dev ekranda üstad belirdi. ağlıyordu yazık.

    - dönmek isterdim ama ne yazık ki dönemem. sen benimkini görseydin, taşşaklı bey, böyle konuşmaz böyle düşünmezdin. kimseyi zor durumda bırakmak istemiyorum. sağlıcakla kalın.

    ortamdaki o coşku birdenbire sönüverdi. benim bile kalp telimi titretmişti üstad, yalan yok. o sırada sahneye fırlayan stephen dawkins, ateizm şarkılarıyla milletin durgunlaşan bünyesini sarstı. ulan her şey iyiydi de stephen neden ateizme geçince adını değişirmişti? aynı isimle kalsa ateist olamıyor muydu?

    bazı şeyleri anlamak gerçekten çok zor...
    ···
  6. 56.
    +21
    odada bulunan demirbaşların listesini çıkarmam kısa sürdü. bir masa bir sandalye bir yatak. evet her şey gösterişten uzaktı. o sırada huşu içinde bir sesle irkildik.

    - hoşgeldiniz ben de sizleri bekliyordum.

    zaten hep beklersiniz, herkes kahin bu edebiyat dünyasında.

    - hoşbulduk üstadım, dedi abi. en seçkin öğrencilerimizi getirdim sizlere.
    - evet yaklaşın bakalım bana.

    hani romanlarda geçer ya, herifin bakışları içimize işliyordu diye. aynen o hesap, herif birimize bakıyor ne tak olduğunu anlıyor diğerine geçiyor. sıra bana geldi. bendeyken kaşları çatıldı.

    - hepiniz çıkın, sen kal.
    ···
  7. 57.
    +21
    abi odaya girdi, çıktığında yüzünden bir şey anlaşılmıyordu.

    - yurda dönüyoruz artık. dedi, beni yanına çekti.

    - ne dedin sen hocaya?
    - bir şey demedim, sadece sorduğu sorulara cevap verdim.
    - hocada büyük değişikliklere sebep olmuşsun.

    ben ne yaptığımı sorduysam da cevap vermedi, yurda gidene kadar ağzını açmadı. velhasıl kelam uçak yolculuğu kısa sürdü, sonunda vatanımıza kavuştuk. yurt o sırada ateizm olimpiyatları dedikodusuyla çalkalanıyordu. tüm ülkelerden ateistlerin geleceği olimpiyatlarda ateizm şiirleri okunacaktı, çeşitli yarışmalar düzenlenecekti.
    ···
  8. 58.
    +22 -1
    hoca da geldi geçti yurttan işte böyle. gel zaman git zaman ramazan geldi çattı. elbette müslüman alemine geldi ramazan, bizim hayırsızlara değil. velhasıl kelam ramazan gelmeden birkaç gün önce yurdun panosuna bir yazı asıldı.

    " suruç tutmak isteyen ateistlerin danışmaya isimlerini vermesi rica olunur. "

    suruç ne dıbına koyayım? olayın taku çıkmış gibi. gittim vardım danışmaya.

    - pardon suruç nedir?
    - aa bilmiyor musun? suruç 1 ay boyunca günde en az 5 öğün yemek yemektir.
    - niye?
    - bilmem biz ateistler böyle yaparız.
    - mantığı ne yani?
    - bilmiyorum böyle söylendi bize, hocalara sor istersen.

    vay dıbına koyayım işin iyice suyu çıktı. ucu bize dokunmasa bari.
    ···
  9. 59.
    +20
    melis ağlıyordu köşede.

    - ağlama melis.
    - yok ağlamıyorum ya. noldu niye geldin?
    - içerde mahşer günü provası var da pek ilgimi çekmedi.

    güldü, gözleri yaşlarla doluyken bir kızı güldürmek sanırım dünyanın en güzel şeyi. en güzel olmasa bile ilk 3e girer. dereceyi zorlar.

    - noldu kim üzdü seni?
    - berksan'la takılacağız demiştim ya, ekti beni.
    - ve sen buna ağlıyorsun. ismi berksan olan birisi seni ekti ve sen buna ağlıyorsun ha?

    yine güldü. allah'ım aşık oldum.
    ···
  10. 60.
    +20
    artık olimpiyat kasırgası tüm yurdu kavurmaya başlamıştı. lobideki panoya bi program asmıştı abi, olimpiyat günü öğle saati ateizm bilgi yarışması gece ise devlet erkanının da katılacağı, tüm dünyadan gelen ateistlerin şiirler okuyacağı bir program hazırlanmıştı. iyiydi amk güzel bir değişiklik olacaktı. okumaya devam ettim, ateizm bilgi yarışmasında dereceye girenler, gelecek sene yurda kayıtsız şartsız alınacakmış. ulan ne şart var ki?

    - abi pardon, seneye yurda yazılamıyor muyuz?
    - yok takarca, ateizmin belli bir seviyeye gelmemişse seni alamıyoruz. bunu öğrenmek için de sene sonu ufak bir sınava tabi tutuluyorsunuz.

    vay dıbına koyayım sene sonu tekmeyi yiyorduk demek. ulan işin kötüsü bu aralar melis'le tekrar yakınlaşmıştık, ailesi benim ailemi evine davet etmişti. kız hemen benden bahsetmiş amk ailesine. bu ateislerde usül böyleymiş beyler, bunun nedenini sonra anlayacaktım.

    - yaz abi beni bilgi yarışmasına.
    - yurttan bir tek sen katılıyorsun yarışmaya takarca, bizi utandırma.

    nasıl olsa 3 yanlış 1 doğruyu zütürmüyor, meydan boş.
    ···
  11. 61.
    +20
    ulan hani her şey o kadar güzel gider ki artık bir çapanoğlu beklemeye başlarsınız, böyle bir duygu vardır. işte o duyguyu tam yaşamaya başlamıştım ki telsiz kesildi.. mına koyayım bir işimiz de hayırlı gitse kolumu kesicem.

    - evet takarca, allah kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi? cevap veriyor musun?

    bi gibtir git dıbına koyayım ya sorduğu soruya bak.

    - pas.
    - takarca pas diyor. takarca ile ateistcan aynı puanda ve liderler. son soruya geldik artık.

    yannanı yedik. o sırada yurt abisinin hızla dışarı çıktığını gördüm. melis'le olan küçük oyunumuzu çakozladıysa bir de ona hesap vermek vardı..

    8 yaşındaysanız ve aşıksanız hayat gerçekten çok zor.
    ···
  12. 62.
    +20 -1
    rafet el roman boşuna şarkı yapmamış amerika'ya arkadaşlar. gittik gördüm onayladım, güzel memleket. eğitim döneminde olduğumuz için zamanımız kısıtlıydı, bir an önce ateist üstadının ikametgahına vardık. kapıdaki siyah gözlüklü matrix terk adamlar bize kırmızılı mavili bir bileklik taktılar. içeriye izinsiz girişleri kontrol ediyorlarmış bu şekilde. ona da tamam deyip girdik.

    açık konuşmak gerekirse üstadın mekanı baya taşşaklıydı. lüksün içerisinde sadeliği keşfetmek, bu şekilde tanımlayabilirim mekanı. türlü türlü kapılardan geçerek üstadın kabul odasına varacakatık. abi sonradan açıkladı, geçtiğimiz her kapıda bulunan ateistlerin derecesi farklıymış. üstada yakın olanlar ateizme kendisine en çok adayanlarmış.

    artık odaların haşmeti giderek artıyordu. son odada altından avizeler, mücevherli şamdanlar vardı. o odadaki kapıyı açtığımızda üstadın odasına varacaktık. abi kapıyı açtı ve.
    ···
  13. 63.
    +19
    eh kalkma vakti gelmişti artık. yoksa niçe tanrı'yı tek başına nasıl öldürdüğünü anlatacaktı, malum 3 kadeh viskiyi yuvarlamıştı.

    - evladım unutmadan sen bize bir sağlık raporu, bir de sabıka kaydı getir.
    - ikametgah da getireyim mi beyamca?
    - yok ona gerek yok. senin sağlıklı olduğundan emin olmalıyız o kadar sadece.
    - tamam amca neyse hadi iyi geceler. melisçim senle de yurtta görüşürüz.
    - güle güle.

    yurda doğru yürümeye başladık.

    - bak kızı çok beğendim, edep biliyor belli. ailesi de nasıl genlerine sahip çıkıyor gördün mü, sen hala bunların değerini bilme. oğlum yavrucum bak ilk çocuğunuz babana benzerse, bir tane daha yap tamam mı? bana benzeyen bir tane olsun mutlaka. hakkımı helal etmem bak. sütümü helal etmem.

    ne helali amk? ateist anneye bak hele.
    ···
  14. 64.
    +18
    kafayı dağıtmak için lobide oturdum biraz. kendimi abuk subuk şeylere çok kaptırmıştım, biraz da gündemi takip etmek lazımdı. lobide, cam sehpanın üstünde duran mirve* gazetesini aldım. zaten koca yurtta başka gazete yoktu mına koyayım. neyse açtık manşette " kerfenefon " adlı örgütten bahsediyor. ateist liderlere darbe girişimi sebebiyle kurulan bir örgüt imiş bu. baya baya adam toplamışlar bu örgüte mensup olma suçundan. vay dıbına koyayım neler dönüyor memlekette.

    çevirdim biraz sayfaları, ateizm ışığı adlı bir dernek tanıtılmış. işte dünya çapında ateizme katkısı olan bir dernekmiş falan filan, bağış yapmak lazımmış.

    spor sayfasına geçtim hemen. imansızlar, darwinistleri 2-1 mağlup etmiş. iyi amk şike olayından sonra iyi toparlandı bu imansızlar.

    kapattım gazeteyi amk başım ağrıyor uzun yazı okurken. gittim yattım.

    • gazetenin imtiyaz sahibi tezek isimli yazardır.
    ···
  15. 65.
    +19 -1
    ettim kahvaltımı, mirve gazetesine göz atmak üzere lobiye çıktım tekrar. manşette ateizmdeki mezhep kavgalarından bahsediyordu. adamların mezhep anlayışı çok ilginç, neyin tanrı sayılıp reddedileceğinde karar veremiyorlar. misal birisi hindu tanrısı şiva tanrıdır ve gerçekte yoktur diyor, diğer mezhep ise hayır o tanrı değildir diyor ve dolayısıyla reddedilmesi gereksizdir.

    ulan dedim, sizin düşünmenizi sağlayan mutasyonu gibeyim. insanlar bölünmek için hep en saçma nedeni mi seçmek zorunda yahu? gazeteye devam ettim klagib haberler vardı, adamın biri ateistim size faydalı mutasyon getireceğim diyerek milleti kandırmış ve paralarını ütmüştü. öteki darwin'i yaşatma ve yüceltme derneği diyerek bir şey uydurmuş almanya'daki gurbetçilerimizin paralarını iç etmişti. bir diğeri doğal seleksiyonla nasıl barışık yaşarız diye bir kitap yazmış, bestseller olmuş.

    aynı taklar amk. abinin çağırmasıyla bıraktım gazeteyi.
    ···
  16. 66.
    +19
    evet ateizm olimpiyatları 2 hafta sonra başlıyordu, diğer ülkelerden katılacak olan bazı ateist arkadaşlar da konaklamak için bizim yurda gelmişlerdi. dıbına koyayım çoğu da fakir tipli zencilerdi. yarım yamalak türkçeleriyle taktan taktan şiirleri okuyorlardı. amma şunu da söylemek gerekir, yurtdışındaki okullarımızda sağlam ateizm eğitimi almışlar. Australopithecus'tan homo sapiens'e olan gelişimimizi ezbere sayıyordu mübarekler.

    o sırada hande artık sıradanlaşan evrim sohbetlerine çağırdı beni. ulan buna da gitsen bi dert gitmesen bi dert, her türlü kafan gibiliyor. neyse vardık abinin yanına. açmış yine bol yabancı terimli bir evrim kitabı oku babam oku. kime okuyorsun birader sen? aç da türlerin kökenini oku önce bi onu öğrenek ak. yannan kürek kitap açmış onu akıyor.
    ···
  17. 67.
    +18
    - ateistcan cevabın nedir?
    - şey böyle bir soru sorulamaz zira bu sözü birden fazla kişi söylemiş olabilir.

    hahaha dıbına koyduğumun çakalı.

    - takarca, cevabın var mı?
    - c serkan hoca kenan bey. son kararım.
    - yarışmamızda şık yok?
    - şey pardon televizyon açık yanda, ordan kafa karıştı.
    - tebrikler takarca, kazandın.

    coştu bizim tribünler bir anda. melis'le abi belirdi kapıda, birbirimize sarıldık ağladık ve ağladık. bu kadar taktan bir yarışma için böyle duygusallaşmak ne kadar saçmaydı değil mi? o an fark edemedik.
    ···
  18. 68.
    +17
    yurda vardık, gecenin yorgunluğuyla yattık hemen. sabah kahvaltı etmek için yemekhaneye inerken baktım lobide abi telefonla konuşuyor önünde de bir liste. dur dedim ne oluyor. bitirdi bu konuşmasını.

    - abi noluyor?
    - ya hiç lise son öğrencileri arıyorum, seneye gelsinler diye.
    - niye arıyorsun abi, gelen gelir zaten.
    - ya olur mu, biz yine de çağıralım görevimizi yapalım. yanlış yollara sapmasınlar.
    - abi ne içtiysen aynısından istiyorum.
    - şarap içiyorum doldurayım sana da.
    - lütfen.

    şarap güzeldi, muallakler içkiden iyi anlıyor. bi içkiden bi de evrimden anlıyorlar.
    ···
  19. 69.
    +17
    şimdi önümde iki seçenek uzanıyordu, ya ateist olmadığımı söyleyip kendimi riske atacaktım - ifşa olursam yurttan atılırdım - ve yurttan atılma ihtimalim doğacaktı ya da melis'e güvenip samimi bir şekilde kendimi anlatacaktım. birinci seçenekte ifşacım melis olduğu için problem yoktu. eğer beni o ifşa ederse zaten yurtta devam etmem için bir sebep kalmıyordu.

    - ben ateist değilim.
    - nasıl?
    - değilim işte. evet belki kendimi gerçek müslüman olarak tanımlayamam ama ateist olmadığımdan eminim.
    - bu yurtta kalmaman gerekiyor biliyorsun değil mi?

    evet biliyorum melis. ben kumarımı oynadım. zarlar sende.
    ···
  20. 70.
    +16
    yarışmanın etkisi hemen geçti, herkes geceki olimpiyatlar için hazırlanıyordu. odama çıktım, kapıyı açmamla tanıdık bir yüz karşıma çıktı. bizim yurdun önünde saat satan zenciydi bu.

    - lan okinawu napıyorsun burda?
    - ben açtı. şimdi tok.
    - vay muallak seni. şiir mi okuyacaksın gecede?
    - evet okuyacak.

    heh heh hadi bakalım. olimpiyatların asıl bombası önceden dinine bağlı olan fakat sonradan ateizme geçen ve ismini değiştiren ünlü şarkıcı stephen dawkins'ti. ateist genç kızların sevgilisi stephen, şarkılarını tüm ateistler için söyleyecekti bu gece.

    yavaştan takımımı giydim, ve olimpiyatların yapılacağı mekana yollandım.
    ···