1. 1.
    +132 -16
    ailem ateist olduğu için beni de muhafazakar ateist yetiştirdiler. üniversiteyi kazandığımda da bu durum değişmedi, hemen beni bir ateist evine yazdırdılar. ulan hiç istemiyordum ama yok ilim öğrenirsin yok bilmem ne diyerek tüm sülale kafamı gibti. yok dikkatim dağılmazmış ateist evinde, yok herkes ateist olduğu için zararlı görüşlerden etkilenmezmişim. bu arada da adamlar sürekli eve telefon ediyorlar, " kesinlikle evimize bekliyoruz, bir gelsin görsün en azından. " diye. iyi amk dedik bi gidelim.

    değerli katkılarından dolayı vaftiz babasi'na teşekkürü bir borç bilirim. dün teşekkür etmeyi unutmuşum panpa, malum insanoğlu çiğ süt emmiş. kimse de demiyor ki aga şunu pişirelim de öyle içsin bebe.

    sadece hikayeyi okumak için: http://ccc.incisozluk.cc/...tuluyor-yeter-ya/@takarca
    ···
  2. 2.
    +54 -1
    sabah duşun sesine uyandım. hemen yataklara bi kegib attım, hande yok. melis'in de zütü başı açılmış hep örttüm üstünü çarşafıyla berksan iti sulanmasın diye. usulca hande'nin duştan çıkacağı anı bekledim. ve kapı açıldı.

    yoğun bir buhar eşliğinde burnuma vuran pahalı şampuan kokusu... ve buharların arasından o çıkageldi. hande. göğüslerinden dizlerine kadar inen vücut havlusu ve saçlarına doladığı pembe havlusuyla.

    - günaydın aykut.
    - günaydın, yalnız takarca dersen sevinirim sözlğüe yazıyorum.
    - oh tamam. geç istersen ben çıktım.
    - eh peki.

    geçtim tokatladım çavuşu. hemen 5 dakkada aldım duşumu hazırlandım tam yurttan çıkıp okula gidecektim ki yurt abisi tuttu kolumdan.
    ···
  3. 3.
    +53 -1
    derken elimi kaldırdım.

    - hocam merhaba yine ben. ateist olmasanız ne olmak isterdiniz?
    - yine ateist olmak isterdim.
    - siz baya baya bu yola başkoymuşsunuz öyle mi?
    - ateizm boş bir tuvaldir resim yapmasını bilene.
    - bu bildiğimiz ateizm değil mi?

    yurt abisi öne atıldı o sırada.

    - evet arkadaşlar bu kadar soru yeter. hocamızı da çok yormayalım. isteyen olursa hoca'nın yeni çıkan kahpe isimli kitabını alabilir, malum o kitabı satın alacak mallara ihtiyacımız var.
    ···
  4. 4.
    +50
    ve sorular başladı. berksan muallaksi dikkat çekmek için elini kaldırdı hemen.

    - hocam allah varsa neden afrika'da çocuklar ölüyor?
    - evladım, biz allah yok diyoruz sen çok yanlış geldin galiba.

    aahhaha amk evladı ya herifin tüm kan gibte toplanınca sonuç bu oluyor. başka bi bin elini kaldırdı.

    - hocam ateizmin yurt sathındaki durumu nasıl?
    - evladım devletin çoğu kurumu ateizme sempati duyar halde. son yıllarda özellikle aydınlanmanın ışığında ateizm büyük güç kazandı. gerek hocaefendinin emekleri gerekse de aziz milletimizin gayretleri sonucu bugün ateizm çok güzel yerlerde.

    hocaefendi kimdi la?

    - hocam bildiğiniz ateist fıkrası var mı?
    - bir gün bir ateist bir de müslüman iki arkadaş uçağa binmiş. bir zaman sonra uçak düşmeye başlamış. müslüman her şeyi bırakıp ateistin dua edip etmeyeceğini gözlemlemeye koyulmuş. ateist de usulca gidip paraşütü almış ve uçaktan atlamış

    ulan amk evladı düşen uçakta nasıl " usulca " hareket edersin? ha?

    bin.
    ···
  5. 5.
    +53 -3
    oradan çıktık şehrin ateizm müzesine gittik. dawkins sponsorluğunda açılmış. girdim içeri amk merak da ettim ateizm müzesinde ne olabilir deyu? etrafı camla kaplanmış bir taş karşıladı beni ilk olarak. altta da ingilizce açıklaması var. ulan ben ingilizceyi simple past'ta bırakmış adamım. çağırdım abiyi anlat dedim.

    - buu, dedi. tanrı'nın kaldıramayacağı bir taş.
    - nası oluyo yani?
    - ya şimdi tanrı yok ya, dolayısıyla hiçbir taşı kaldıramaz. bu da sıradan bir taş bunu da kaldıramaz.

    vay dedim sizin aklınızı gibeyim, yapacağınız işin dıbına koyayım.
    ···
  6. 6.
    +50
    - elbette ne olup olmadığın beni değil yurt yönetimini ilgilendirir. dolayısıyla benden yana güvendesin.

    her şeye rağmen sesi biraz durgunlaşmış gibiydi. ulan ateist değiliz dediysek biz de insanız amk ne bu fakir edebiyatı?

    - içeri geçelim istersen.

    hiç konuşmadan uyuduk. berksan'la hande'nin gülüşmeleri duşun kapalı kapısını geçip odaya süzülüyordu. şeytan diyordu ki aç duşun kapısını daya malafatı berksan'ın o ılık zütünde hande de seni izlesin. hande atayızı.
    ···
  7. 7.
    +44
    birkaç hafta geçti.. zaman çabuk akıyordu vesselam. melis'le o geceki gibi hiç konuşmadık o ara. o sabah kalktığımda berksan'la hande muhabbet ediyordu.

    - çok bilgiliymiş dediler.
    - 124.000 kişiyi dinden döndürmüş.
    - bir o kadarını agnostik yapmış.
    - vay be.

    noluyor lan?

    - noluyor?
    - çok bilgili bir hoca gelecekmiş bugün yurda, abi söyledi.
    - feyizli mi?
    - ne?
    - iyi gelsin bakalım

    gelsin bakalım lavuk ne anlatacak.
    ···
  8. 8.
    +48 -4
    yurdumuza ateizm haricinde bir görüşe mensup kimseyi almıyoruz. kızlar ve erkekler aynı ranzada üst ve alt yatağı paylaşmak zorundalar, prensip gereği. yurdumuz kesinlikle ezan sesi geçirmez, buna bilhassa dikkat ettik. ramazan aylarında özellikle +1 öğün ekliyoruz yemeklerimize. takarca'dan hiçbir şey istemiyoruz, tek isteğimiz kendi ayakları üstünde durduktan sonra onun da kendi gibi ateist öğrencilere yardım etmesi.
    ···
  9. 9.
    +43 -1
    - sizin isimler neydi?
    - ben berksan, senin adın neydi güzelim?
    - hande ben de.

    mübarek, bir tane de abdurrahman isimli bir ateist bulsam biat edeceğim. zaten yaşlı ateist olmaz muhabbetini daha sonra işleyeceğiz.

    - memnun oldum ben takarca. asıl adım takarca değil tabi sözlüğe yazdığım için takarca diyorum.
    - iyi.
    - saat 6 oldu inelim mi aşağı?
    - ok, let's go.
    - ulan ateistsin anladık da şimdi bu ingilizce nedir dıbına koyayım?, demedim tabi ilk günden dikkatleri üzerimize çekmeyelim. indik aşağı usulca.
    ···
  10. 10.
    +43 -2
    acı acına kalktık amk sofrasından. berksanı gördüm odaya çıkarken, gel kanka bi sigara içelim dedi. iyi dedim amk iştahı keser en azından. çıktık yurdun önüne. kızlı erkekli bir grup üşüşmüş oraya muhabbetin dıbına koyuyor. aralarında yer açtılar bize de. berksan iti hepsiyle kanka olmuş zaten, beni de tanıştırdı. laf lafı açtı neyse konu kaçınılmaz olarak ateizme geldi.

    - ee millet nası doğru yolu buldunuz anlatın bakalım.
    - ben, tanrı kaldıramayacağı ağırlıkta taş yaratabilir mi sorunsalından yola çıktım.
    - kutsal kitapların özetini okudum ben, 2şer sayfa halinde öyle.
    - ben tanrı'ya varsan beni çarp dedim çarpmadı. demek ki yokmuş.

    bunlar yurdun mal kesimiydi, belli oldu. köşede sessizce sigarasını tüttüren adamlara yanaştım, iki karı kız muhabbeti ettikten sonra odaya çıkıp yattım.
    ···
  11. 11.
    +39 -1
    o sırada odaya saçı 3 numaraya traşlı bir kız girdi.

    - arkadaşlar bugün saat 18'de yurt abisi ve ablası bize yurdu tanıtacak ve kuralları anlatacak. lütfen yemekhanede olun.

    der demez kayboldu. iyi amk ineriz aşağı problem değil milletle kaynaşırız hem. melis'i tanımak için muhabbet edeyim dedim biraz.

    - melis nerelisin sen?
    - ben dünya vatandaşıyım.
    - yok yani doğum yerin neresi?
    - dünya.
    - baban nereli onu söyle.
    - o da dünyalı.

    tamam melis, tamam yavrucum. etrafımızda paso bu tipler olacaksa, sıkıntı vardı.
    ···
  12. 12.
    +38 -1
    ateist evine de hediye olarak ne alınırdı ki? neyse ki annem bu konuda tecrübeliydi. gitti bir dükkandan insanın evrimi şeklinde imal edilmiş bir çikolata pakedi yaptırdı. hazırlıklar tamamdı.

    - din den dön.

    hayır kapı böyle çalmadı tabi ki. bu kadar taktan bir espri anlayışı olamazdı evleneceğim kızın, ve ailesinin.

    - zırrrr.

    - oo hoşgeldiniz efendim, nasılsınız buyrun buyrun vs. vs.
    ···
  13. 13.
    +39 -2
    serkan muallaksinin cevabından sonra karnımın acıktığını hissettim ve doğruca açık büfe tarafına yollandım. ulan hani kurtlar vadisinde çakır'ın hamsili bi fıkrası vardı, herifler o temayı alıp domuza uygulamış. domuz rostosu, domuz tatlısı, domuzlu kek, domuzlu domuz, domuz kelle paça, domuz kavurma, üç küçük domuzcuk vs vs. büfenin sonlarına doğru kuru pasta neym vardı gittim onlardan atıştırdım. o sırada omzumu bir el kavradı.

    - evrimin selamı üzerine olsun aykut.

    ateizm üstadıydı bu.

    - oo üstad sağ ol. gel kuru pasta al.
    - yok domuz yağı dokunuyor bana almayayım.

    ulan dıbınıza koyayım be..

    - ee çoluk çocuk nasıl iyi mi?
    - yahu sorma, bizim ufak torun küçük bir zararlı mutasyon geçirdi. sağ olsun hemen evrim profesörü bir arkadaşı aradım geldi. şimdi iyi adapte oldu evrim sağ olsun. bak ben sana ne diyeceğim.
    - he ne dicen?
    - yurtlara yeni bir düzenleme yapılıyor. artık kimsenin görüşüne karışmayacağız, herkes dilediği gibi kalacak. doğal seleksiyon zaten kendisi eleyeceğini eler.

    benim şiir etkili olmuş heralde herifin üstünde.

    - iyi olmuş üstad.
    - senden ufak bir isteğim olacak. yurt hayatı boyunca yaşadığın olayları herkese anlat lütfen. isteyen istediği mesajı alır yaşadıklarından. maksat şeffaf olalım, güneri hgoğlu misali. dışarda seni bir arkadaşım bekliyor, o sana bu işi nasıl yapacağını gösterecek.
    - peki üstad, sağlıcakla kal. evrimli günler.

    dışarı çıktım, spor bir araba bekliyordu beni. şoförün kim olduğuna bakmak için yaklaştım ki o da ne? şoför nebahat'tı. daha doğrusu gizemli kadındı bu, adı da nebahat'mış. nebahat pek gizemli kadın ismi değil ama espri gereği idare edin.

    - atla bakalım. şimdi benim eve gidiyoruz.

    yolculuk boyunca hiç konuşmadık. lüks bir villanın önüne park etti. zaten gizemliler hep zengin olur ya. içeri girdik bilgisayarın başına oturmamı söyledi. inci sözlük isimli siteyi açtı ve bir cümle söyledi.

    - işini bitirdikten sonra yatak odasına gel.

    • **

    evet beyler benim hikayem buydu. kadın 2 gündür yatak odasında bekliyor, açlıktan öldü büyük ihtimalle ama yine de gidip şansımı deneyeceğim. hepinizi öpüyorum, sağ olun okuduğunuz için.
    ···
  14. 14.
    +36
    - abi ne diyorsun sen ne oluyor burada?

    ulan abi dediğim adam kaşla göz arasında sade donla kalmıştı.

    - hadi geç aksatma grubunu ilk günden. der demez donu da sıyırdı. balıklama atlar gibi çıplak insan havuzuna atladı ve yurt ablasını inletmeye başladı.

    yok aga bu kadarı fazlaydı. tamam biz de karı gibmek isteriz elbette ama böyle bir sapkınlığı tarih yazmadı dıbına koyayım. o sırada kulağıma bir müzik sesi geldi, baktım köşede piyano herifin gözleri bağlı. iyice kubrick havasına girmiş muallakler. bi sigara yakıp tercihimi yapmak üzere dışarı çıktım.
    ···
  15. 15.
    +36 -1
    devam ettik biraz daha. camlanmış bir sakal gözüme çarptı. açıklamaya baktım, darwin marwin diyo tamam dedim. herifler kendilerine has bir sakal-ı şerif imal etmişler.

    biraz daha ilerledik, 2-3 tane maymunumsu-insanımsı fosil çıktı karşımıza. bir baktım yurt abisi ağlamaya başladı. noldu abi iyi misin derken bu açıklamaya koyuldu.

    - bunlar hepimizin atası olan yüce varlıklar, duygulandım biraz.
    - e bu kemikler plastikten.
    - gerçek değil tabi ki bunlar, esinlenerek yapılmış.
    - e sen niye ağladın o zaman?
    - üstüme gelme takarca durgunum bu aralar.

    herkes ayrı manyak.
    ···
  16. 16.
    +34
    valizleri boşaltmak lazım, bir dolu eşya var. melis de hiç kılını kıpırdatmıyor. ulan kız elinle bir derleyip toplasan ya.. yok. iş başa düştü. tişörtleri gelişigüzel şekilde dolaba yerleştirmeye başladım. işimi bitirdiğimde, odanın kapısında öpüşmekte olan bir çift belirdi karşımda.

    - selam millet.
    - selam kimsiniz?
    - odanın diğer sakinleriyiz.
    - tanışıyorsunuz herhalde önceden?
    - yoo kapıda karşılaştık.
    - mezhep biraz geniş herhalde?
    - ne?
    - hoşgeldin kardeş geç şu yatak boş.

    vay be. ulan ayaküstü zütürdü kızı bin. iyi melis de bize kaldı.
    ···
  17. 17.
    +34
    aha dedim sakso zamanı. bu piskoposların falan oğlancılıklarını izledik zamanında. bu da o ayak çıkmasın.

    - evladım sen neden inanmıyorsun ateizme?
    - bana çok saçma geliyor hocam.
    - sence bütün bu evreni bir yaratıcı yaratmış olabilir mi?
    - ...

    sıçtık dıbına koyayım.

    - senin bu yaptığına, atefıklık derler.
    - ne?
    - ateist olmadığın halde ateist gibi davranıyorsun.
    - hocam iyi ama siz de başka çare bırakmadınız. yurtlarınızda kendinizden olmayanı olduğu gibi kabul ederek barındırmıyorsunuz. yok nafile grubuymuş yok suruçmuş. isteyen istediğine inanır size mi kaldı bunu test etmek? sizin görüşünüze göre doğal seleksiyona şirk koşmak değil mi bu? o istediğini eler dıbına koyayım size ne?

    küfretmiştim.. artık geri dönüş yoktu.
    ···
  18. 18.
    +34 -1
    yurtta baya baya bayram telaşı var. küçükler büyüklerin ellerini öpüyor, büyükler küçüklere türlerin kökeni armağan ediyor. baya neşeliyiz. o anda abi lobiye fırladı ve on beş dakika içinde herifin geleceğini söyledi. iyi amk dedik geçti herkes yemekhaneye. bekliyoruz gavatı. bi 10 dakika sonra geldi bu. amk hoca hoca dediler herif 21 yaşında. yaşlı ateist olmaz sözüne bir kez daha güvendim. herifin posterine de yalçın abinin yaşlandırma tekniğini uygulamışlar, yaşını çakozlayamamıştım ordan.

    neyse geldi kuruldu bu sandalyesine başladı konuşmaya.
    ···
  19. 19.
    +33
    her yeri bi suruç telaşı sardı amk. millet evlerinden getirdiği yemekleri seferberlik ilan edilmişçesine depo ediyordu. ulan suruç tutmasak bi dert, foyamız meydana çıkacak. tutsak da bi dert, ben günde 2 öğünle doyan insandım. her öğün azar azar yerim amk diyerek niyet ettim, suruç dönemi böyle başlamış oldu.

    ilk gün, 10 saat boyunca yemekhanede takılmak zorunluydu. kapılar kilitlendi, sofralar tıka basa donatıldı. paso açık büfe ye yiyebildiğin kadar. mahalle esnafını da ateist yapmış bu binler paso onlardan yardım gelmiş yurda. her yeri ele geçirmiş sanki dıbına kodumun ateistleri. neyse yedik yemeğimizi tıka basa. yemek bitti derken herkesin önüne yığınla güllaç getirildi. bir de onu kaşıkla.
    ···
  20. 20.
    +32
    çok fazla bir şey yapmadan uykuya daldım o gece. berksan'a olan kinim develeri kıskandırır boyutlardaydı. rüyamda bir deve omzumu yalamaktaydı ki dürtüldüğümü hissettim.

    - takarca kalk.
    - kimsin dıbına koyayım?
    - hşş saygılı ol benim abi.
    - abi noldu biri mi öldü?
    - yok hadi kalk nafile grubu var.
    - ne grubu abi noluyor saat 2 bi git ya.
    - kalk gel hadi.

    dıbına koyayım gözlerimin çapağını silmeden beni yemekhaneye indirdi. o da ne? yemekhanede masalar kalkmış, yerlere spor salonu gibi minderler serilmiş. buraya kadar normal. ilginç olan yurttaki tüm mahlukatın çıplak şekilde bu ortamda bulunup yakaladığını gibmesi. tam bir mahşer yeri.

    - hadi geç sen de takarca.

    dilim tutulmuştu.
    ···