1. 1.
    0
    Sadece benim yazdıklarım:

    http://ccc.incisozluk.cc/...ğilim/@yaban%20kedisi/1/

    Hiç düşündünüz mü neden tanrının varlığını reddedenler için bir tabir var ama mesela " burçların varlığını reddedenler " için bir tabir yok.

    Neden bu " bir taraf olmayan bertaraf olur " veya " ya bizimlesindir yada bize karşı " benzeri bir politika ile inançlara yaklaşıyoruz? Konu inançlar olunca bu kadar mı düşmanız birbirimize?
    ···
  2. 2.
    0
    Ateizmin bütün dinleri değil ama tanrıyı yada genel anlamda bütün " metafizik " öğelerini koşulsuz reddettiğini herkes bilebilir.

    Ama metafizik sadece büyü veya ruhlardan ibaret değildir. Felsefenin bir dalıdır. Varlığımızın oluşumu, sebebi ve benzeri normal fizik ve bilim ile açıklanamayacak sorulara cevap arar ve teoriler üretir.
    ···
  3. 3.
    0
    Ama ateizm dinlerin felsefesini reddetmez. Budizm gibi tanrı inancı olmayan dinler de varolduğu için " ateizm " ve " dinsizlik " kavramları örtüşmez.

    Sen belki bir yaratıcıya inanmıyorsun ama bizim bildiğimiz 3 boyutlu evrende veya evrenin ötesinde fizikötesi öğelerin varlığına inanıyorsan sen ateist değilsin.
    ···
  4. 4.
    0
    Enerji aslında şu an insanın kavrayabildiğinden çok daha geniş bir kavram olabilir.

    Ruhları, veya kümeyi birazcık daha küçültmek gerekirse " hayaletleri " ele alalım.

    Hayaletler genelde insanlar öldükten sonra dünyada kalan ruhları olarak tanımlanmış ve hemen her dinde kendilerine yer bulmuşlardır. Her din belki onları birazcık farklı tasvir eder, onlarla iletişim veya onları uzaklaştırmak için birbirlerinden birazcık farklı yöntemler betimler.

    Peki nasıl oluyorda bu hayaletler hemen her inançta kendilerine yer buluyorlar?
    ···
  5. 5.
    0
    Bu kadar insan bu kadar zaman boyunca bunları uydurdu mu? Bunlar cin miydiler? Yoksa şeytanın elçileri filan mıydılar?

    Peki ya aslında evrimin bir parçasıysalar?

    Bir düşünün. Evrim fiziksel olduğu kadar zihinsel de olan bir gelişimdir. Uzuvlarımız işlevselleştikçe beynimiz de gelişmiş, aklımız ve zekamız da keskinleşmiştir.

    Beynimizin ile hala tam olarak neler yapabileceğimiz bilinmiyor. Ama her zaman teoriler, daha da önemlisi bazıları tarafından yok sayılırken bazıları tarafından kabul edilen örnekler mevcuttur.
    ···
  6. 6.
    0
    Bu örnekler telekinesis, pyrokinesis ve benzerlerinden psişik iyileştirmeye kadar sayısız parapgibolojik öğeye uzanır.

    Bu aktiviteler bazı insanların daha gelişmiş, diğer bir deyişle daha " evrimleşmiş " olan beyinlerinin evrendeki varolan atom, molekül ve benzeri parçacıkları hatta belki evrendeki enerjiyi manipule etmesi olarak açıklanır.
    ···
  7. 7.
    0
    Evrim hala devam eden bir süreçtir ve parapgibolojik öğleler bu adımın bi sonraki evresidir. Çünkü insan fiziksel evrimini hemen hemen tamamlamış, bütün uzuvlarını neredeyse mükemmelleştirmiştir. Suyun altında yaşamak için solungaç çıkarmayaya veya uçmak için kanatlara ihtiyacı yoktur. Bunların hepsini kendi uzuvları ile yarattıkları yapay adaptasyonlar ile sağlayabilirler.

    Parapgiboloji metafiziğin felsefi değil ama fiziki tarafının bir alt dalı olarak düşünülebilir.

    Yani bu fizikötesi yada paranormal diye açıklanan öğelerin çoğu evrimin bir parçası olarak ta yorumlanabilir.

    Ruhlar bilinç ve benliğin bir şekilde fizikötesi bir hale geçmesi ama yinede dünyada iştigal etmesi şeklinde düşünelim. (Ruhlar kesinlikle vardır ve aslında açıklaması budur demiyorum, bu yanlızca bir düşünce.) Belki aslında bizim bilmediğimiz bu bilinç enerjisinin gittiği başka bir boyut yoktur. Bu yüzden bu fizikötesi seviyeye geçebilen bazı bilinçler yine bu boyutta kalıyorlardır. Belki de başka bir boyut olduğu halde her bilinç henüz bu seviyeye geçemiyordur.

    Belki de evrim öyle bir hal alacak ki artık bir herkes sadece bizim bildiğimiz fiziğin ötesinde bir bilinç ve benlik hüzmesi olacak. Bedenlerinden arınmış olarak.
    ···
  8. 8.
    0
    Ateist bile olmamamın bir nedeni onun henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamış bir kavramı kesin bir şekilde reddetmesinden öte ateizm kavrdıbının aslında evrimi, evrimin geleceğini reddetmesidir.

    Yine tekrar edeyim, hiçbir şekilde kesin olarak konuşmuyorum. Bunlar yanlızca bir düşünce.

    Belki bazı dinlerde yer alan bazı metafizik öğeler aslında uydurmadır ama metafiziği bir bütün olarak reddetmek evrimi de reddetmek demektir.

    Çünkü daha önce de dediğim gibi, ruhlar ve hayaletler kesinlikle varolmasa veya varoldukları halde sebepleri evrimin geleceği olmasa bile, şu an ki bildiklerimiz ile mantık yürütmeye çalıştığımız zaman telekinesis ve benzeri parapgibolojik öğelerin insanın evrimleşmekte olan beyninin bir sonraki evresi olabileceği kabul edilebilecek bir düşüncedir.

    Bütün metafizik öğeler için henüz bir açıklamamız yok. Ama evrim bunların bir kısmı için cevap olabilir.

    Hatta bu yüzden evrime inanan her ateist kendi ile çelişir. Çünkü metafiziksel öğelerin bazıları evrimin bir parçası, evrimin geleceği olarak düşünülebilir.

    Çünkü şu an elimizdeki bilimsel verileri ve aklımızı kullandığımız zaman hala daha devam eden bir süreç olan evrimin ileride insanları zütüreceği noktanın, herhangi bi şekilde fiziksel bir bedee bağlı olmayan bir bilinç ve benlik olma fikri henü biraz uçuk gelse de, gelişmekte olan beyin aktivitelerimiz ile yapabileceklerimizin evrimin geleceği olabileceği o kadar da saçma bir fikir değildir.

    Diğer sebeplerden biri ise bu tanrı inancı meselesinin " iki ucu taklu değnek " şeklinde bir duruma dönüştürülmesidir ki ona biraz sonra değineceğim.
    ···
  9. 9.
    0
    Ateizm aslında farkında olmadan evrimi reddeder. Evrimi kabul ettiğini söylese bile.

    Ama benim neden ateist bile olmadığımla ilgili diğer bir nokta toplumun bu kavramı görüşü ve anlayışı.

    Ateizm tanrının gücünü değil, onun varlığını reddeder. " tanrıtanımazcılık " tabiri bile ateistler tarafından kabul edilmez. Çünkü bu kelime sanki olan bir şeyin reddedilmesi şeklinde yorumlanabilir.

    Ben inançların özellikle tanrının bu kadar tabulaştırılmasından dolayı insanların tanrıyı reddedenleri ötekileştirmesine, hatta bazen ateistlerin kendilerini ötekileşirmesine karşıyım.
    ···
  10. 10.
    0
    insanları sınıflandırmakta ve yaftalamakta kullanılan bu sıfatlar zamanla bir sembol haline geliyor.

    insanların anlam yükleyerek bir sembole dönüştürdüğü bu sıfatlar giderek güçleniyor, daha çok anlam kazanıyor.

    Tabii ki bu kavramlar, bu sıfatlar günlük ihtiyaçlarımız. Tabii ki de kapitalist birisine " kapitalist ", komünist birisine " komünist " diyeceğiz.
    ···
  11. 11.
    0
    Toplumun görüşü ile ilgili konuşmaya devam etmeden önce evrim ile ilgili bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum.

    Dediğim gibi telekinesis ve insan beyni ile ilişkilendirebilecek benzeri parapgibolojik öğeler evrimin bir sonraki adımıdır.

    Ama evrim bundan da ileriye gidebilir. Artık beynimizin yanında bilincimiz, varlığımız da o kadar gelişir ki artık varolabilmek için bedenlere ihtiyaç duymayabiliriz. Bilinci ve benliği duran bir enerji oluruz. Belki ruhlar bu seviyeye erken geçen insanlardır.

    Tabi bunların ne kadar zaman alacağı, hatta gerçekten olabileceği bile şu anda kestirilemez. Şimdilik evrimin bir sonraki adımına, yani parapgibolojiye odaklanmalıyız.

    Ama evrimin geleceği ile ilgili mantık yürütmeye çalışınca bir canlının evrimleşebileceği en yüksek seviyenin bilinci ve benliği olan bir enerji olabileceği sonucuna varılabilir.

    Beynimizle enerjiyi kontrol edebilmemiz yakındır. Sırada enerjinin bir parçası, hatta belki de kendisi olmak var.
    ···
  12. 12.
    0
    kaldığım yerden devam ediyorum.

    Zamanla bir sembole dönüşen bu sıfatlar artık insanlar için bir şeyler ifade etmeye başlıyor. Ve maalesef bu sembollerin ifade ettiği şey hemen her zaman nefret.

    Irkçıkığa benzer, idealist bir ayrımcılık ortaya çıkıyor. Tabii ki insanları birbirinden uzaklaştıran nefret sürekli kendini besliyor. insanlar birbirlerinden uzaklaştıkça nefret ediyor, nefret ettikçe uzaklaşıyor.

    Herkes olmasa da çoğunluk birbirine karşı oluyor. Müslüman ateiste kendi inancını empoze etmeye çalışırken ateistler de bilimsel ve akılsal mantığın yorumu ile müslümanları inançlarından vazgeçirmeye çalışıyor.
    ···
  13. 13.
    0
    Ama bu idealist çatışmalar sadece müslümanlar ve atesitler arasında olmuyor. Çoğu dinin ve düşünce akımının bir çok destekçisi birbirlerine karşı cephe alıyor, kendi savunduklarının en doğrusu olduğunu idda ediyor.

    Tabi bir dine yada düşünce akımına sıcak baktığım halde sırf onun destekçilerinin çoğunun tavırlarını yanlış bulduğum için o dinden yada düşünce akımından soğumam yanlış olur.

    Ama zamanla bu çoğunluğun tavırları, bazen de toplumunbu kavrama yüzeysel bakışı, bu kavrama birer sembol yüklüyor. Toplumun geri kalanı tarafından yadsımayacak bir anlam.

    Ateistlik toplumun çoğunluğu tarafından " dinsizlik " veya " tanrıyı reddetme " olarak tanımlanıyor. Ama ben ateizmin ne olduğunu en başta açıklamıştım.
    ···
  14. 14.
    0
    Ama bu semboller ve anlamları benim problem olarak gördüğüm konunun sadece yüzeysel kısmı.

    Ben ateist kavrdıbının varlığında sıkıntı yaşıyorum.

    Neden tanrıyı reddedenler için bir tabir var ama burçları reddedenler için bir tabir yok? Yada başka bir düşünsel kavramı. Neden tanrı? Neden sadece tanrı?

    Bu kavramın varlığı kapitalist " yada " komünist " gibi betimle amaçlı değil, bir grup insanın kendini toplumdan ötekileştirmesi amaçlı, hatta toplumun onları ötekileştirmeleri amaçlıdır.

    Bu aynen ırkçılık gibidir, ama idealist bir ayrımcılıktır.
    ···
  15. 15.
    0
    insanları ideallerine göre ayırmaya kişisel olarak karşıyım. Ayrıca siz de bana katılırsınız ki bu şekilde bir tavırın hiç kimseye yardım ve yararı olmayacaktır.

    Kavramlar her zaman betimleme amaçlı olarak kullanılabilir. Bu bizim günlük iletişimimiz ve anlaşabilmemiz için gereklidir. Ama bir kavramın oluşum sebebi bir sembol teşkil etmek ise, veya bir kavram zamanla toplum tarafından bir fikir ve bir düşünceden çok bir sembol haline getirildiyse ve bu sembol insanları birbirinden uzaklaştırıyorsa ben bu kavramdan Uzak durmayı tercih ederim.

    Dünyada herkesin farklı fikirleri, kendi kişisel iyileri, kötüleri, doğruları ve yanlışları olabilir.

    Ama bunlar sadece ve sadece kişiseldir. Bütün anlaşmazlıklarında kaynağı aslında budur. insan bir kavramı evrensel bir şekilde iyi, kötü, doğru veya yanlış diye yaftalama yetkisini kendinde bulur. Yani br nevi kendini tanrısallaştırır.
    ···
  16. 16.
    0
    Sen kendi doğrunu evrensel doğru kabul edip başkalarına empoze etmeye çalışırsan tabii ki de bir problem çıkması muhtemeldir.

    Bunların hepsi aslında insanlar sevgi ve anlayış sahibi olamadıkları için oluyor. Çevredeki insanların doğruları kendi doğrularından farklı olduğu için birey rahatsız oluyor. Onlara ve kendi doğrularına anlayış gösteremiyor.

    Aynen radikal bir müslümanın diğer bütün din ve düşüncelere soğuk bakıp onlara karşı tavır alması gibi atesit birey de kendi bildiği yolla, " akıl ve mantığı kullanarak " kendi fikirlerini din mensuplarına empoze etmeye çalışıyor.

    Tek fark biri onları yok saymayı, hatta yok etmeyi seçerken, diğeri onlara kendi doğrularını bilimsel bir şekilde açıklamayı seçiyor.

    Tabi bu herkesin yaptığı bir şey değil, ama toplum içinde azımsanamayacak şekilde yoğun olan bir durum.
    ···
  17. 17.
    0
    Birbirimize sevgi ven anlayış gösteremediğimiz için sürekli kendi doğrumuzu bir şekilde üste çıkarmaya çalışıyoruz.

    Basit bir soru sorayım.

    " bir insan bir kavramı sırf mantıksal, akılsal veya bilimsel olarak kabul edilebilir ama sizin gözünüzde kesin olduğu için doğru saymak zorunda mıdır? "

    Eğer cevabınız " evet " ise maalesef siz hoşgörülü ve anlayışlı bir insan değilsiniz.
    ···
  18. 18.
    0
    Ateizm kavramında da, islam felsefesinde de hoşuma giden güzel noktalar, tabirler ve düşünceler vardır.

    Ama ben ne müslüman ne de ateistim.

    Çünkü ateizm kavrdıbının toplum tarafından bir düşünce akımının yanında bir sembol haline de geldiğini düşünüyorum. Tamam ateizm kavramı akılsal, bilimsel ve mantıksal düşünceleri sonuna kadar destekliyor. Ama yine de bir sembol haline gelmiş bir kavram insanlarda artık bir nefret duygusu uyandırıyor. Bunun kaynağı ateistler mi yoksa toplumun geri kalanı mı tartışmaycağım. Ama ateizm kavramı artık bir şeyleri betimlemekten daha fazlası.

    islam ise temelde olsa bile anlayış ve hoşgörü üzerine olduğu söylenebilir. Ama kurandaki kavramların bir çoğunun günümüze uyarlanması bazı durumlarda insan haklarına ters düşebileceği için kuran kısmen geçerliliğini yitirmiştir. En basitinden eşcinseller ve kadınlarla ilgili anlatımlarından dolayı. Ama bütüne ve temele bakıldığında islamın ateizmden daha hoşgörülü ve anlayışlı olduğu söylenebilir.

    Çünkü islam özellikle dinde zorlama olmadığını belirtir. Ateizm bir din değil düşünce olduğu için temelinde hoşgörü yoktur. " zorlayın " demez ama " zorlamayın " da demez.

    insanların çoğu da kendi doğrularını evrenselleştirdiklerinden dolayı bu doğruları başklarına empoze etmekte bir sakınca görmez.

    ateizm kavrdıbının kaynağında hoşgörü ve anlayış olmadığı için ateistler kendi doğrularınınben doğru olduklarına inanarak kendi düşüncelerini başkalarına empoze etme hakkını kendilerinde bulur.
    ···
  19. 19.
    0
    Bu sevgisizlik ve anlayışsızlık insanları birbirinden uzaklaştırıyor, aralarında nefreti doğuruyor.

    Bu da ateizmi bir düşünce olduğu kadar bir sembol haline de getiriyor. insanları birbirinden uzaklaştıran bir sembol.

    Yani ateizmin kaynağında sevgi ve hoşgörü olmadığı için ateizm zamanla insanları birbirinden uzaklaştırdı ve insanlarda çoğunlukla nefret ve öfkeyi çağrıştıran bir sembole dönüştü. Bu biraz ateizm kavrdıbının kendisinden biraz da ateistlerin toplumdaki diğer insanlara kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışam temel insani eğilimlerinden oldu.

    Çünkü ateizm kavramı aslında varlığıyla bile insanları betimlemekle beraber birbirinden ayırıyor da.

    Çünkü hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik insanın doğasında var. Daha doğrusu bencillik.

    insan diğer insanların doğrularının kendisinkinden farklı olmasına katlanamadığı için onları kendini memnun edecek şekilde değiştirmeye meyilli. Kendi memnuniyeti için. Bencilce.
    ···
  20. 20.
    0
    Yada belki insan kendi doğrularının diğer insanların işine gelebileceğini, onlar için iyi olabileceğini düşündüğünden dolayı da yapıyor olabilir. Hemen bencilliğe yormamak lazım.

    Ama gerçekten karşıdaki diğer insanın aslında ne istediğinden emin olmak gerek. Onun istekleri senin isteklerinden farklı olabileceği için onun doğruları da seninkinden farklı olabilir.

    insanların çoğu basit canlılardır. Herkes her şeyi sizin kavradığınız şekilde kavrayamayabilir. O yüzden siz kendi doğrunuzun onların işine gelebileceğine emin olduğunuz halde sizi anlamaz ve sizi reddederlerse onlara karşı anlayışlı ve hoşgörülü olun.

    Çünkü insanların çoğu basit canlılardır. Siz bazılarınız gibi daha akılsal, mantıksal ve bilimsel düşünemeyebilirler. Ama unutmayın, onlar çoğunluk.
    ···