-
15.
0Manevi Kızı Anlatıyor: Atatürk Dindardı ve Namazını Kılardı ama Yobaz Değildi
https://www.youtube.com/watch?v=cZN5cjmD9-s -
14.
0Rezervasyon
-
13.
0Atam be..
-
12.
0adam her kelimesinde haklıymış valla
dincilerin ülkede ne yaptıklarını gördük ve görüyoruz -
11.
+1 -1Orada Osmanli Türkçe'sine ait kelimeler vardir, anlamlarini bilmeden bir halt demeyin. Atatürk senden benden dindar bir şahsiyetti
-
-
1.
0Panpa resimlere altlarındaki yazılar arasında KESiNLiKLE bir fark yok, sırf o yüzden koydum resimleri. Bi bak, ondan sonra yaz ne yazacaksan. Dini senden benden daha iyi bildiği için bunları yazdı adam. Tehlikeyi 100 yıl önceden görmüştü.
-
-
1.
-2hala atatürk'ü gerçek manada anlayamamışsınız. atatürk siyasi işlerinde ve devlet işlerinde dinin olmaması gerektiğini açık bir şekilde beyan etmişti zaten. atatürk dinin vicdanlarda olması gerektiğini de çok iyi bilirdi. burada yazmış olduğu metinler dinin türk milletinde nasıl bir etki yarattığını yöneliktir . atatürk tek gerçeğin bilim olduğunu zaten defalarca söyledi. dinin geçerli bir kanıtının olmadığını sen benden çok daha iyi biliyordu. o yüzden atam ne ateisttir ne de deist. vicdani anlamda allah'a sığındığını hepimiz biliyoruz. ama hiçbir zaman yaptığı işlerde vicdanını yani bi bakımdan dinini açık seçik ortaya koymadı. sadece türk milleti için çalıştı. durağı uçmağ olsun
edit:kitap okumadığınız belli oluyor zaten. evet araştırmayı seviyorsun ama o işler çalışmadan okumadan olmaz. kopyala yapıştırla bir yere varamassın. ben atatürk'ü anlamak için kaç kitap bitirdim ki hala da tam olarak anlayabilmiş değilim. koskoca tarihçiler bile zekasını anlayamıyor. bizim yapmamız gerek atatürk'ün açtığı yolda elimizden geldiğince çalışmak, ülkemizi bizzat atatürk'ün gayesi olan muassır medeniyetler seviyesine çıkarmak. sonuçta o da insan ondan daha iyisi olmak için elimizden geleni yapmamız gerekir.
saygılar...
-
1.
-
2.
0Aynen oyle panpa
-
1.
-
10.
+1bu nası bi başlık oç nevrim döndü. tokyoya cami kuranı çevirmeye teşvik en güzel din islamdır muhabbeti ne o zaman? aydınlatılmayı bekliyorum
-
-
1.
0"Rusya'daki Bolşevik ihtilali’nden kaçan Kazan Tatarları'nın bir kısmının Japonya'nın başkenti Tokyo'ya yerleşmiş; Mançurya’ya sığınanların da Japonya’ya gelmesi ile 1920’lerde Müslüman Türk nüfusu artmıştı. Tokyo'nun ilk camisinin inşaatı bu topluluk tarafından 1932'de başlatıldı ve 1938'de hizmete girdi. Cami binası 1986’da yıkılınca arazisi, cami yapılması şartı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hibe edildi"Tümünü Göster
(Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Tokyo_Camii )
Panpa Atamız halkın desteğini arkasına almak için 1920'li dönemlerde Müslümanları ve islam'ı destekliyor gibi görünüyordu, ancak ülkenin gelişimi için, laiklik şarttı ona göre. Bu sebeple yavaş yavaş (eğitimden başlayarak) gerçek düşüncelerini ortaya koydu. Örneğin:
-…Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. M. Kemal (Kaynak: Söylev ve demeçler, cilt 1, s 389. (1 Kasım 1938′deki son meclis konuşması)
-Kralların ve padişahların istibdadına (baskılı yönetim), dinler mesnet olmuştur. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, s 30.)
-muhafazid’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir. (Kaynak: Atatürkün emriyle liselerde okutulan tarih kitabı (1938), 2. cilt)
-Gerçekte dinleri konusunda halkın hiçbir fikri yoktur, din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka birşey değildir. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, Afet inan)
-Tarih bize öğretir ki, bütün dinler, milletlerin cehaletlerinin yardımıyla utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, Afet inan)
-Natür (Tabiat) insanları üretti, onları kendisine taptırdı da… M. Kemal (Kaynak: Atatürkten Düşünceler, Derleyen: Prof. Enver Ziya)
-Ali Kılıç (istiklal mahkemeleri savcısı)anlatıyor: “Meclise geldik. Bir de müezzin geldi. Müezzin ezan okudu. Meclis kapısından içeri girdiğimiz zaman atatürkün önüne sırmalı elbiseler giyinmiş bir imam dikildi. Atatürk ne istediğini sordu. imam ellerini kaldırarak: “Dua etmeden girilmez!” dedi. Atatürk, “Bu yurt askerin süngüsü ile kurtarıldı ve bu meclis onun gayretiyle kuruldu. Yoksa senin duanla değil! Çekil oradan!” dedi ve imamı eliyle iterek meclise girdi.” (Kaynak: Kemal Arıburnu, Atatürkten Anekdotlar-Anılar)
Panpa daha birsürü var bu ve benzeri gibi. insanların bilinçlenmesi ancak okumakla olur.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir".
Edit: Yazım hatası -
-
1.
0vay be. çomarlar haklıymış demek hiç araştırmamıştım. olsun panpa o yine de onun vatan sevdalısı ülkesi için canını ortaya koyan dahi bir lider olduğu gerçeğini değiştirmez. aydınlatma için çok sağol
-
2.
0Ne demek panpa
-
1.
-
1.
-
9.
+3 -2Atam yine doğrulari yazmis muhafazidin dini
-
8.
0Kap şukunu
-
7.
+1kimse dindar demiyoki aksine din düşmanı diyolla başbuğumuza
-
6.
+1gel anlat şimdi bunu çomarlara
-
5.
0Resimler yok panpa onu düzelt
-
-
1.
0Düzelttim panpa
-
1.
-
4.
+5 -4Bu adama kafir diyen yob*zlar utansın
-
-
1.
0kardes sen yazıyı okudun mu?
-
1.
-
3.
0resimler nerde amk?
-
-
1.
0Düzelttim panpa
-
1.
-
2.
+1Herkese ve her şeye inat, NE MUTLU TÜRK'ÜM DiYENE!
-
-
1.
-1Taman şimdi sıktır git
-
1.
-
1.
+15 -1okumadan, adamcağıza dindar diye iftira atmayın.Tümünü Göster
9- Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk Milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.
Türk’ler Arap’ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk’lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi.. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü muhafazid’in kurduğu dinin gayesi, bütün
milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu. muhafazid’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah’a kendi lisanında değil Allah’ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyyet karşısında Türk Milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin
manasını bilmediği halde Kuran’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince , karışık cahil hocalar ağzıyla, ateş ve arayı ile müthiş bir muamma halinde kalan, dini, hırs ve siyasetlerine alet ittihar ettiler. Bir taraftan araplar zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan avrupada, Allah kelimesinin ilahi parolası altında, hristiyan milletlerin idareleri altına geçtiler. Fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmetleri yaptılar
ne onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar. Mısırda belirsiz bir adamı halifedir diye yok ettiler. Hırkasıdır diye yalan bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular halife oldular. Gah şarka, cenuba, gah garba veya her tarafa saldıra saldıra Türk Milletini Allah için, peygamber için, topraklarını, menfaatlerini benliğini unutturacak, Allah’a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler, his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadetin öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaat ve temin eden dini akide
ve dini his millet uyandığı zaman onun şu acı hakikatı görmesine mani olmadı. Bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden din hissi, dünyanın acısı duyuların tokatıyla, derhal Türk Milleti’nin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti..
Türk vicdani umumisi, derhal yüzlerce asırlık kudret ve küşayişle, büyük heyecanlarla çarpıyordu. Ne oldu..? Türk’ün milli hissi, artık ocağında ateşlenmişti, artık Türk cenneti değil, eski hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının...
diye devam eder. (Kaynak:https://onturk.org/2011/05/22/medeni-bilgiler-ve-mustafa-kemal-ataturkun-el-yazilari/)
Özet isteyenler olacaktır (Tamamen yukarıdan alıntılıyorum):
-Türk’ler Arap’ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi.
-muhafazid’in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu. muhafazid’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular.
-Hırkasıdır diye yalan bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular halife oldular.
-Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler, his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadetin öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaat ve temin eden dini akide ve dini his millet uyandığı zaman onun şu acı hakikatı görmesine mani olmadı.
ATAM'A DiNDAR DiYEN ŞEREFSiZLERiN KULAĞINI ÇEKERiM.
edit: fotolar çıkmadı düzelttim.
başlık yok! burası bom boş!