1. 37.
    0
    nedir bu saçma sapan anlayış? birisi gelir g.tünüzü kurtarır müslümanlığından şüphe ediyorsunuz diye yuhalarsınız, bizisi gelir g.tünüzü ziker sırf müslüman gibi davranıyor diye baş tacı edersiniz. sizin ben amunuza koyayım

    bkz. günümüz Türkiyesi
    ···
  2. 36.
    0
    Bunlarda ailesi hakkında bilgi diğer akrabaları Hatay"da oturuyor. Hatta Atatürk saat filan bırakmış akrabalarına.

    Mustafa Kemal Atatürk'ün baba soyu, Konya/Karaman'dan gelerek Manastır Vilayeti'nin Debre-i Balâ Sancağı'na bağlı Kocacık'a yerleşmişlerdir. Kocacık, bugünkü Makedonya Cumhuriyeti'nde Arnavutluk sınırına yakın olan Debre şehrine bağlı bir nahiyedir. Aile sonradan (muhtemelen 1830'larda) Selanik'e göç etmiş; Ali Rıza Efendi de muhtemelen 1839'da Selanik'te dünyaya gelmiştir. Dedesi Ahmet ve dedesinin kardeşi Hafız Mehmet Emin'in taşıdığı “Kızıl” lâkabı ve yerleştikleri nahiyenin adı olan “Kocacık”ın da gösterdiği üzere, Mustafa Kemal'in baba tarafından soyu Anadolu'nun da Türkleşmesinde önemli roller oynayan “Kızıl-Oğuz” yahut “Kocacık Yörükleri, Türkmenleri”nden gelmektedir.

    Mustafa Kemal Atatürk'ün anne soyu da, Konya/Karaman'dan gelerek Selanik ile Manastır'ın arasında bulunan Vodina Sancağı'na bağlı “Sarıgöl” de denilen “Kayalar” Nahiyesine yerleştiler. Aile, sonradan Selanik yakınlarında bugün de kaplıcaları ile meşhur olan Lankaza'ya yerleşmiştir. Dedesi Feyzullah Efendi'in taşıdığı “Sofu-zade” (Sofular) lâkabı, yerleştikleri Sarıgöl bölgesindeki yer adları ve ailedeki hatıraların gösterdiği üzere, Atatürk'ün anne soyu Konya/Karaman'dan Rumeli'ye gelen ve bundan dolayı da “Konyarlar” olarak Rumeli'de anılan Yürük, Türkmenlerdendir. Zübeyde Hanım, 1857'de Lankaza'da dünyaya gelmiştir.
    ···
  3. 35.
    -1
    Sanami gunahi yaziliyo aminakodum yobazi
    ···
  4. 34.
    0
    @35 ettiğim küfüre takılma, entrylerimi oku ve ctrl+v yapmadan cevap yaz.
    ···
  5. 33.
    0
    @32 Yobazlığın alemi yazdıklarım doğru züt oldun kaybol şimdi
    ···
  6. 32.
    0
    @33 sen önce o yayık ağzını topla bak benim entrylere küfür filan var mı.
    ···
  7. 31.
    0
    @32 ufak ayrıntıya takılma. hepsini oku hepsine birşey yaz.
    ···
  8. 30.
    -1
    @31 la bi gibtir git. ctrl+v ile adam bana tarih öğretiyor.
    ···
  9. 29.
    0
    yunanistan ve bulgaristanın alınması nedir amk, gerizekalı mısın nesin, nasıl bir hayal dünyanız var
    istanbul işgal altındaydı, adamın gözü hala bulgaristanda, hala kanuni ile ilgili ıslak rüyalar göreüyor olabilirsin ama mustafa kemal gerçekçi bir adamdı
    ···
  10. 28.
    0
    @29 1954 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devletinin borçlarını ödüyor. Borçlar ödenirken 15 yılda kurulan fabrikalar. Gerçekten inanılmaz biri Atatürk

    1-ankara fişek fabrikası (1924)
    2-gölcük tersanesi (1924)
    3- şakir zümre fabrikası (1925)
    4-eskişehir hava tamirhanesi (1925)
    5-alpullu şeker fabrikası (1926)
    7-uşak şeker fabrikası(1926)
    8-kırıkkale mühimmat fabrikası (1926)
    9-bünyan dokuma fabrikası (1927)
    10-eskişehir kiremit fabrikası (1927)
    11-kırıkkale elektrik santrali ve çelik fabrikası (1928)
    12- ankara çimento fabrikası (1928)
    13-ankara havagazı fabrikası (1929)
    14-istanbul otomobil montaj fabrikası (1929)
    15-kayaş kapsül fabrikası (1930)
    16-nuri killigil tabanca, havan ve mühimmat fabrikası (1930)
    17-kırıkkale elektrik santrali ve çelik fabrikası (1931- genişletildi)
    18-eskişehir şeker fabrikası (1934)
    19-turhal şeker fabrikaları (1934)
    20-konya ereğli bez fabrikası(1934)
    21-bakırköy bez fabrikası (1934)
    22-bursa süt fabrikası (1934)
    23-izmit paşabahçe şişe ve cam fabrikası (1934 temel atma)
    24-zonguldak antrasit fabrikası (1934 temel atma)
    25-zonguldak kömür yıkama fabrikası (1934)
    26-keçiborlu kükürt fabrikası (1934)
    27-ısparta gülyağı fabrikası (1934)
    28-ankara, konya, eskişehir ve sivas buğday siloları (1934)
    29-paşabahçe şişe ve cam fabrikası (1935 - tamamlandı)

    30-kayseri bez fabrikası (1934 temel atma)
    31-nazilli basma fabrikası (1935- temel atma)
    32-bursa merinos fabrikası (1935 temel atma)
    33-gemlik suni ipek fabrikası (1935 temel atma)
    34-keçiborlu kükürt fabrikası (1935)
    35- ankara çubuk barajı (1936)
    36-zonguldak taş kömür fabrikası (1935)
    37-barut, tüfek ve top fabrikası (1936)
    38-nuri demirağ uçak fabrikası (1936- ilk türk uçağı nud-36 üretildi)
    39-malatya sigara fabrikası (1936)
    40-bitlis sigara fabrikası (1936)
    41-malatya bez fabrikası (1937 temel atma- bu fabrika hariç bütün bez ve dokuma fabrikaları atatürk'ün sağlığında açılmıştır.)
    42-izmit kağıt ve karton fabrikası (1934- temel atma)
    43-karabük demir çelik fabrikası (1937- temel atma)
    44-divriği demir ocakları (1938)
    45-izmir klor fabrikası (1938- temel atma)
    46-sivas çimento fabrikası (1938-temel atma)

    not: bu fabrikalar sayesinde 1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimi %152 artarken toplam sanayi üretimi %80 artmıştır. kömürde %100, kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olurken demir üretimi 0'dan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmıştır. 1926'da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5162 tondan 95.192 tona çıkmıştır. tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının %80'ini karşılar duruma gelmiştir. tekstil ürünleri ithalatı 1927'de 51.000.000 türk lirası iken bu rakam 1939'da 11.900.000 türk lirasına düşmüştür. 1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 27.
    +1
    @26 evet bu söylediklerin doğrudur. hatta buna benzer birçok şey daha var atatürkle ilgili. ama hepsi 1924'den önce, yani ipleri tam olarak ele geçirmeden, halkın tam desteğine ihtiyaç duyduğu dönemler. 1924'den sonra gerçek yüzünü gösterdi zaten.
    ···
  12. 26.
    +1
    isterse dünyanın en dindar adamı olsun, kazım karabekirin asılması kararı, elde ordu varken yunanistan-bulgaristan almak yerine antlaşma yapılması, millete zorla şapka taktırması (bakın şapka getirdiğine kızmıyorum zorla taktırmasına kızıyorum. getirsin kendi taksın halka örnek olsun isteysen taksın isteyen takmasın) ve takmak istemeyenleri gerici ilan etmesi, hatta bazılarına göre astırması kestirmesi, tbmm de kendisiyle eş rütbeli 4-5 komutan varken bi tek kendi adının duyulmasını sağlaması atatürkü sevmemek için yeterli nedenler. atatürk olmasaydı baban belli olmazdı adın josef olurdu vs. demeden önce son yazdığım nedeni bidaha okuyun ve isterseniz araştırın. adamın inancı beni ilgilendirmez, icraatleri ilgilendirir.
    ···
  13. 25.
    -2
    zamanının ötesinde bir lider olduğunu gösteriyor bu sözler. bir kez daha sevdim.
    aynı adam okuyup anlayın diye kuranı da türkçeye çevirtti.
    ···
  14. 24.
    0
    böyle yalan bilgileri nerden buluyorsunuz. atatürk gayet dinine inanan ve dinle ilgili söylediği sözler vardır. bu tür konuları tartışmaya bile gerek yok
    ···
  15. 23.
    0
    1. Allah'ın yardımıyla 23 Nisan Cuma günü, Cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.

    2. Vatanın bağımsızlığı... ve kurtarılması gibi çok önemli vazifeleri olan Meclisin açılış gününü, Cumaya tesadüf ettirmekten maksat, o günün kutsallığından faydalanmak ve açılmadan önce sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılmak, Kuran ve namazın nurlarından faydalanmaktır...

    3. O günün kutsallığını güçlendirmek için bugünden başlayarak valiliklerde, vali beyefendinin düzenlemesiyle hatim indirilecek, muhayiri şerif okunacaktır. Hatmin son kısımları Cuma namazından sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır...
    ···
  16. 22.
    0
    Atatürk'ün din konusundaki samimiyetini ve dinine olan bağlılığını ortaya koyan diğer bir tarihi delil de, onun çıktığı bir yurt gezisi sırasında Balıkesir'de 7 Şubat 1923 tarihinde Zağanos Paşa Camii'nde bizzat vermiş olduğu hutbedir. Atatürk, Allahın birliği ve büyüklüğünden, Peygamberimiz Allah tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve Resul oluşundan bahsettikten sonra: Efendiler! Hutbe demek halka hitap, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur. Hutbe denildiği zaman bundan birtakım manalar ve mefhumlar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi irad eden hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber zamanında hutbeyi kendileri verirlerdi. Gerek Peygamber Efendimiz gerekse Hulefay-ı Raşidin'in hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, söyledikler şeyler, o günün meseleleridir. O günün askeri, idari, mali, siyasi ve içtimai konularıdır. Bu tarzın devam edebilmesi için bir şart lazımdır. O da milletin reisi olan zatın halka doğruları söylemesi ve halkı aydınlatması, halkı umumi ahvalden haberdar etmesi son derece ehemmiyetlidir. Çünkü herşey açık söylendiği zaman halkın dimağı faaliyet halinde bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek, şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir...
    ···
  17. 21.
    +1
    Haydi bakalım

    "Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum." (1924)

    "Camilerin mukaddes minberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." (Atatürk´ün Söylev ve Demeçleri, c. 1, s. 225)

    "Allah birdir, şanı büyüktür. Allah´ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran´daki anlamı açık olan ayetlerdir. insanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk´ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)

    "Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... islam´ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)

    "Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah´ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. islam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir." (Atatürk´ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)

    "Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki Türkiye istiklalini veren bu Asya milleti içinde daha karışık, sun´i, batıl inanışlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır. Eğer ışığa yaklaşamazlarsa kendilerini mahv ve mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız." (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet işleri Başkanlığı Yayınları, s.32)

    "Atatürk´ün kız kardeşi Makbule Hanım´la uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atatürk kız kardeşine; "Makbule, Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi." (Din Toplum ve Kemal Atatürk, Ercüment Demirer, s.10)

    "Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır." buyururlardı. Atatürk, şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi." (Atatürk ve Din Eğitimi - Ahmet Gürtaş - Diyanet işleri Bakanları Yayınları s.12)
    Tümünü Göster
    ···
  18. 20.
    -1
    eee adam zekiymiş işte senin gibi küçük kızları giben kafa kesen tayfadan olsaydı sen tapardın belki ama biz sevmezdik
    ···
  19. 19.
    +1
    beyni yıkanmış saf huur evlatları sadece yanlış bilinen bir şeyin doğrusunu açıklamaya çalışıyorum yıllarca atatürk müslüman dendi bunun yanlış oluşunu göstermeye çalışıyoruz yoksa gibimde mi ulan
    ···
  20. 18.
    0
    adamın icraatlerine bakın amk size inancından
    ···