atatürk'ün dindar bir insan olup olmadığı konusunda görüş bildirmeden önce, toplumların din ile ilişkisini irdelemek gerektiğini düşünüyorum.

insan; beden ve ruhtan oluşur. insanın tam anlamıyla sağlıklı olabilmesi için, bedensel ve manevi ihtiyaçlarının dengeli ve birbirine uyumlu olarak karşılanması gerekir. manevi ihtiyaçlarını dinden veya inançtan karşılamayan bir insan, huzur içerisinde bir hayat sürdüremez. tarihte de insanlığın hep manevi huzura erişmeye çabaladığını görürüz.

din; toplumların ahlaki değerleriyle bütünleşir. insanın yapısında, kutsallık inancı ve iyilik değerleri vardır. ahlaki değer yargıları da böyle oluşur. ahlakın iyi gördüğü bir şey, dini açıdan da olumlu kabul edilir. en basitinden; insanlara hoşgörülü davranmak, çevreyi temiz tutmak, insanların iyiliği için uğraşmak; aileye, yakınlara, ihtiyacı olanlara yardım etmek hem dinde hem de genel ahlak kuralları içinde vardır. bu dini ve ahlaki kuralları bilen ve hayatında uygulayabilen kişiler de mutlu ve huzurlu bir toplum oluştururlar. maddi ve manevi açıdan mutlu bir toplum yaratmak da, atatürk'ün hedefidir. atatürk'ün üzerinde düşünülmesi gereken sözleri, insanları büyük, erdemli ve kutsal hedeflere ulaşmaları için teşvik eder. çünkü atatürk, bahsettiğim insan yapısını çok iyi bilmekteydi.

- atatürk dindardır. hatta atatürk'ün dindar olmayı öğütleyen sözleri de vardır.
"türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. dinime bizzat, gerçeğe nasıl inanıyorsam, ona da öyle inanıyorum."

- atatürk'ün kur'anı kerim'i tercüme ve tefsir edebilir seviyede arapça bilgisi olduğu da bilinmektedir. dolayısıyla atatürk'ün; islamiyeti, hem yaşadığı dönemde hem de günümüzdeki çoğu kişiden daha iyi bilen bir insan olduğunu da söylemek zor değil.

- atatürk, inanç ve özgürlüğünü benimsemiştir. dini istismara engel olabilmek için gerçek din bilginlerinin yetiştirilmesinin ve her insanın dinini öğrenmesinin önemini her fırsatta dile getirmiştir.
" biz de ruhbanlık yoktur, hepimiz müsaviyiz ve dinimizin ahkdıbını mütesaviyen öğrenmeye mecburuz. her ferd, dinini diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. orası da mekteptir"
atatürk; bu sözüyle, dinin okullarda öğretilmesini isterken, öğretmenlerden de hepimizin bildiği; "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek" ricasında bulunmuştur.

sonuç olarak, dinin bir toplum için gerekli olduğunu atatürk benimsemiştir. ama hepimizin bildiği gibi, atatürk'ün nice sözü, birçok yerde yanlış anlamlarında kullanılıp, istismar edilir. inançlı görünüp aslında inançsız davranan bağnaz insanlar tarafından kasıtlı ve art niyetli propagandalar yürütülmüştür. üzülerek söylüyorum ki, hala da yürütülmektedir. bu art niyetle yürütülen çalışmalara güvenmemek gerekir. çünkü gerçekler ortadadır.