+3
Bu yazdıklarım size örümcek kafalı yobazlar,
Atatürk'ün dini inancı hakkında onun söylemiş olduğu özdeyişler ile yaşamındaki sosyal ve politik uygulamalar esas alınarak farklı görüşler ortaya atılmaktadır. Kimi araştırmacılar bu durumun dönemsel olduğunu vurgulamakta ve Atatürk'ün din ile ilgili olumlu görüşlerinin 1920'lerin başlarıyla kısıtlı olduğunu belirtmektedirler.
Bir sözünde dini "lüzumlu bir müessese" olarak gördüğünü ifade eden Atatürk, başka sözlerinde de islam için "bizim dinimiz" ve "büyük dinimiz" gibi ifadeler kullanmıştır. Ayrıca Kur'an için "şanı büyük" ve "en ekgibsiz kitap", muhafazid için "peygamberimiz efendimiz hazretleri" ve "Allah'ın birinci ve en büyük kulu" demiştir. 1922 ve 1923'te yaptığı iki konuşmada "Allah birdir, büyüktür." demiştir. 1923 yılında kendisine armağan olarak Kur'an gönderilmesine "Bence kıymetini takdire imkân olmayan bu hediyeyi, en derin ve hürmetkâr din duygularımla muhafaza edeceğim." sözüyle teşekkür etmiştir. Kur'an'ın anlaşılarak okunmasına verdiği önemden ötürü Türkçeye çevrilmesi emrini vermiştir. Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe, onun savaşa giderken ellerini açıp "Allah'ım sen Türk milletini hiçbir zaman esir etme." diye dua ettiğini belirtmiştir.