-
26.
0Evet yarın tamam diyor muyuz!
-
27.
0Uzun ama haklı
-
28.
0CUMHURiYETi OKTAV’A BIRAKMAMAKTümünü Göster
Yer: Yalova
Tarih: Ağustos 1930
Atatürk tarihe bakıp geleceği görürcesine konuşuyor: Roma'da “imparator Ogüst” diye bilinen Oktav'ın (Augustus; Octavianus Sezar), 500 yıldır devam eden Roma Cumhuriyeti'ni “sessiz sedasız, yavaş yavaş mutlak bir hükümdarlığa döndürdüğünü” belirtiyor. “Oktav daima Senato'ya dikkat ve hürmet ederdi. Görünüşü kurtarmaya çalışırdı. Hürriyet taraftarlarını hoşnutsuzluğa sevk etmezdi” diyor.
Ne o! Roma'da Oktav'ın bu “görünüşü kurtarma” siyaseti, size bugün Türkiye'de sürekli “milli irade” diyerek “görünüşü kurtarmaya çalışan” birilerini mi hatırlattı?
Atatürk, Oktav\'ın ölene kadar konsüllüğü reddettiğini, diktatörlüğü kabul etmediğini, herkesin iyiliğine çalıştığını, kamuoyunun kendisiyle beraber olduğunu, Senato\'nun sevgisini kazandığını, ne zaman iktidardan çekilmek istediyse Senato\'nun ricasıyla iktidarını sürdürdüğünü ve sonunda Senato\'nun kendisine-o güne kadar yalnız mabutlara verilen- “Ogüst” unvanı verdiğini ve Oktav\'ın böylece bir tür kutsallık kazandığını belirtiyor. “Oktav sonunda bütün askeri ve sivil yetkileri kendinde topladı. 44 yıl süren Ogüst devri cumhuriyetin unutulmasına yetti” diyor. Böylece Ogüst\'ten sonra Roma\'da cumhuriyetin imparatorluğa dönüştüğünü hatırlatıyor. (ABE, C. 24, s. 16,17, inan, s. 68-70).
Atatürk, tarihten aldığı dersle bizleri uyarıyor… Biz ise o uyarılara hep kulak tıkadık.
Özetlersek; Atatürk Ağustos 1930\'da Yalova\'da şöyle diyor?
1. Gelecekte benim yerime geçecek bir partili başkan ve onun partisinin kurduğu hükümet, meclisten aldıkları yetkileri eleştirisiz, denetimsiz kullanmaya alışabilirler.
2. O başkan güçlü ve faal olup, kendi şahsına muhabbet kazandıracak işler yapar ve Cumhuriyete bağlı görünürse, tüm gücü eline geçirebilir.
3. Gücü eline geçiren o başkan Roma\'da Oktav\'ın yaptığı gibi sessiz sedasız devletin gerçek şeklini (rejimi) değiştirebilir. “Bu yeni şeklin yeni ismini takınması zaman meselesi olur.”
4. Şahsi yetkilere dayanan şahsi hareketleri önlemenin ve Cumhuriyeti korumanın yolu çok partili gerçek demokrasiyi kurmaktır.
Türkiye\'de maalesef gerçek demokrasi hiç kurulamadı. Evet, Türkiye 1946\'da çok partili hayata 1950\'de serbest seçimlerle demokrasiye geçti. Ancak bu “özde” değil “sözde” demokrasi, sandık demokrasisi oldu. Eğer Türkiye\'de gerçek demokrasi kurulabilseydi her on yılda bir darbe olur muydu? 80 yıl sonra demokrasi kültürümüz bu düzeyde mi kalırdı?
Atatürk\'e kulak ver: Yalova\'dan yükselen sesi dinle!
24 Haziran\'da Cumhuriyeti, Oktav\'a teslim etme! -
29.
0Rezervasyon
-
30.
0Oku4rruruuufurmm
-
31.
0Okuyacagim
-
32.
0Ekgib olan yerler olmuştu düzelttim
-
33.
0Rezervuar
-
34.
0Okumadím ama haklısın heralde
-
35.
0Yer: Yalova
Tarih: Ağustos 1930
Atatürk masadakilerin gözlerinin içine bakarak konuşuyor: “Tek partili düzenin devamında düşünülen ve görülen önemli sakıncalar vardır” diyerek o sakıncaları sıralamaya başlıyor. “ilk söylenebilecek sakınca, meclis yalnız bir partiden olunca, o partinin iktidarda tuttuğu hükümetin icraatının yeteri derecede tartışılmamış ve eleştirilmemiş olmasıdır” diyor. Bu “eksiğin” iki nedenden kaynaklanabileceğini söylüyor: “Birincisi, meclisin, kendi partisinden olan başkanna ve onun seçtiği başbakana ve arkadaşlarına çok güvenerek meclisten geçen, geçmeyen işleri uzun uzadıya incelemeyebileceğini” belirtiyor. ikincisi, aynı parti arkadaşlığının “lüzumsuz ve zararlı bir hassasiyet uyandırabileceğini” söylüyor. “Eleştiri ve itiraz ile birbirlerini gücendirmemek gibi bir kuruntuya kapılabilirler” diyor.
Atatürk, eleştirilmeyen bir hükümetin ve başkannın zamanla Cumhuriyet için bir tehdit haline gelebileceğini ifade ediyor: “Yavaş yavaş hükümet ve onun seçtiği başkan, meclisten aldıkları ve bazı önemli, heyecan verici olaylar nedeniyle alabilecekleri yetkileri eleştirisiz uygulamaya alışırlar. Bu durum adet derecesinde kökleşebilir” diyor. -
36.
-1Ne sessiz sedasız aq herkes biliyordu rejim değişikliğinin olacağını
-
-
1.
+2Vay be okadar yazıyı çürüttün bir cümleyle he helal olsun tarihe geçecek bu.
-
2.
+1Amacımın yazıyı çürütmek olduğunu söyleyen kim gerizekâlı. Ben yazıyı okumadım bile, her zaman detaylara dikkat ederim ve adam burda ağır saçmalamış. Yazıyı çürütmeye gerek yok burdaki saçmalığa bile bakılarak yazıyı yazana güvenmemek gerektiği anlaşılabilir. gibtir git şimdi.
-
3.
+3"Yazıyı okumadım"
"Yazar burda saçmalamış"
...
...
...
Bu sözler senden çıktı.
Tamam ben tartışmak istemiyorun hadi by -
-
1.
0Aptal mısın sen gerizekâlı. Yazarın saçmaladığını söylemek için yazıyı okumama gerek mi var? Saçmalıktan kastımın o cümleyi içerdiğini anlamayacak kadar beyinsiz bir çomar mısın? Yazıdaki bir cümlenin saçmalık olduğunu söylüyorum, bu da demek oluyor ki bu kısmı okumuşum. Yazıyı okumadım demek hiçbir kısmını okumadım demek değil. Ayrıca daha basit detayları abartıp saçmalayan bir yazarın yazdığı yazıya da güvenmem. Bir de yazdıklarımı analiz etmeye çalışıp laf sokmaya çalışmış gerizekâlı. Boş yapma gibtir git.
-
1.
-
4.
0Aptal çomara bak hele koyunların hiç biri neden evet dediğini bilmiyor
-
-
1.
0Ulan anasının leşini gibtiğim ben burda AKP'yi mi desteklemişim, Atatürk'ü mü yermişim de çomar diyorsun anasını gibtiğim Anadolu çomarı seni. Neden evet dediğimi biliyorum, bu geçen seçimde Tayyip'in yaptığı gibi hükümet kurmamak gibi zaaflık olmayacak yeni sistemde. Kaybol şimdi gibmeyeyim ananı gibik.
-
2.
0Hele pice bak nasılda anne katıyor sıkışınca . gibtimin çomarlari hiçbiri neden evet dediğini bilmiyor tayip dedi diye bastılar
diğerleri 0 -
1.
diğerleri 2 -
1.
-
37.
-2Değişen rejim değil sistem yalnız
-
-
1.
+2Kardeşim yasama Yürütme yargı birleştiriliyor tek adamda toplanıyor lan ne sistem değişmesi?
Sistem adı altında rejim değiştirilmeye çalışılıyor.
Yani çoğunu da başardılar, sadece pazar günündeki seçim kaldı onu da geçerlerse..
-
1.
-
38.
-3bu gibimtirik rejimle 80 yıldır bi tak olduğu yok değişecek tabi
-
-
1.
+3gibimtirik rejim dediğin şey cumhuriyet yalnız.
-
-
1.
+1 -1cumhuriyet iyi de
demokrasi saçmalik.
atatürk ismet inönüden çoklu partiye geçilmesini istemeyecekti amk 1950 den sonra adnan bini gibti ülkeyi.
demokrasiyi gibeyim millet cahil oldugu zaman çoğunluk cahil kesimse işe yaramaz bir parti geliyor.
chp de ancak elitlere hitap etsin %25 lerde kalsin. -
2.
0Kardeşim tamam da Atatürk illa bir gün ölecekti, ondan sonra ne yapacaktık biz?
Demokrasi ve cumhuriyet anlayışını millete iyice aşılamak gerekirdi ve hala gerekir.
Yani öyle bir anlayışa sahip olacaktı ki millet, demokrasi ve Cumhuriyet damarlarımıza işleyecekti. Başka bit yönetim biçimini teklif dahi etmeyen insanlar olacaktı. Ama günümüze baktığınız zaman hiç de öyle değil. Millet tek adamlığı, adam kendi desteklediği partiden olduğu için savunuyor. "O ne derse doğrudur" anlayışı hakim.
-
1.
-
2.
0cumhuriyetin adı vardı sadece sen 80 yıldır halkın kendi kendini yönetiğine inanıyormusun
-
-
1.
+1boş laf yapıyorsun
içi boş -
2.
0sırf annem kapalı diye asker olamadım ben bu sadece bir tanesi
-
3.
0Başörtüsü yasağı diye bir şey 1980 darbe hukukuyla geldi.
Zaten hala o darbe hukuku ortadan kaldırılmadı. Örneğin seçimde baraj olayı vs.
1980de bozuldu kabul edelim tamam, 1980den bu yana 38 yıl geçmiş. Ama sen demişsin ki 80 yıldır böyleyiz vs. Yani aslında 80 diyerek tek partili döneme atıf yaptığını sezdim ama, dediğin başörtüsü yasağı veya onun gibi şeyler darbeden sonra geldi.
Ayrıca o 1980 darbesinde chp kapatıldı ve 9 yıl kapalı durdu.
diğerleri 1 -
1.
-
3.
+1Bak bak cumhuriyeti başı kapalıya nasıl çevirdi
-
-
1.
0gibik cumhuriyet ne demek önce onu öğren
-
2.
0Cumhuriyet sayesinde akp başta
diğerleri 0 -
1.
diğerleri 1 -
1.
-
39.
+1 -14Millet iradesini yok sayıp Atatürk ün keyfine göre mi hareket edelim
-
-
1.
+5gibtir git lan bu ulkeden aminakodugum
-
2.
+1irademi ? Tayip evet dediği için evet dediler bir akpli bile nedem evet dendiğini bilmez
-
1.
-
40.
+8 -32Bunu okuyacak olsam zaten akpye oy vermem aq gibtir git
ALT İNCİ KURALLARI GENEL OLARAK BUNLAR
1. Şahıslara, T.C devleti yöneticilerine küfür hakaret yasaktır.
2. İnançlara, dinlere hakaret yasaktır.
3. Bu altincide çıplaklık ve pornografi içeren başlıklar yasaktır.
4.Kurumlar, yetkililer eleştirilirken bu eleştiriler asla küfür veya hakaret boyutuna ulaştırılmamalı.
5. Görüşlerimizi yasalara ve sözlük kurallarına uygun olarak seviyeli ve özgürce ifade edelim.