Sekizinci Edward'ın Türkiyeye geleceği söylenmesi üzerine vardıyalı görev çıkmıştı akşama Dolmabahçe sarayında kapı görevlisiydim ki 3-5 nöbeti yapmoş olmama rağmen paşamızın emriyle tekrar görevdeydim

Edward geldiğinde herkesi bir merak sarmış bütün nöbetçi askerler benimle yer değiştirmek ister hale gelmişti. Çünkü Atatürk'ün konuşma yapacağı odanın kapısında ben vardım.

Edward ve Atatürk içeri girmiş konuşuyorlardı. Bir kulağım kapıda bir kulağım dışardan gelebilecek tehlikelerdeydi. içerden değişik homurtular gelmekteydi ve çok geçmeden paşa beni çağırdı.

Elindeki silahı verdi ve "çek vur oğlum kendini" demişti. Bir bildiği vardır ne bileyim şarjör boştur herhalde demiştim ve "ya allah bismillah" deyip çektim tetiği.

zütü taklu Edward için deydimi be paşam : (

Not: trenddeki başlığa itafen ironik bir mizahtır. Yanlış anlaşılmasın.