1. 26.
    0
    ülkü adatepe, atatürk’le aynı çatı altında tam 5 yıl yaşamıştı. kendisiyle yapılan bir röportajda manevi babasıyla ilgili olarak çok özel açıklamalarda bulundu.

    atatürk’ün manevi kızı ülkü adatepe’yle yapılmış olan röportaj


    ata’nın fikriye ile ilişkisi gerçek bir aşktı. bunu da herkes biliyordu, latife hanım çok hırçın ve sinir hastasıydı. zübeyde hanım da atatürk’ün yakın çevresi de latife hanım’ı hiç sevmemişti…
    • annenizin-babanızın kızı olmaktan çok atatürk’ün kızı mıydınız?

    kendimi bildiğimde atatürk’le aynı evdeydim. çok ilgi görüyordum. şefkat ve sevgi seli içindeydim. atatürk’e atatürkçüğüm diye hitap ederdim. ne yazık ki anılarım çok silik. onun çalışma odasına doğru koşuşum, kucağına alıp nasihatte bulunması, eve gelen konuklar…

    • nasıl izler kaldı o günlerden size?

    onunla olunca kendimi sağlam bir kayaya yaslanmış hissederdim. anne-baba sevgisinin ötesinde olduğunu da itiraf etmeliyim.

    • anneniz zübeyde hanım’ın komşusuymuş. bu yüzden mi atatürk’ün manevi kızı oldunuz?

    dedesi annemi atatürk’ün annesi zübeyde hanım’a emanet etmiş. annemi zübeyde hanım büyütmüş. annem küçük bir kız çocuğu olarak atatürk’ün başını kaşırmış. zübeyde hanım’ın ölümünden sonra annem bir süre ata’nın kardeşi makbule hanım’la kalmış. atatürk annemi gazi orman çiftliği’nde istasyon şefliği yapan fransızca bilen çerkez babamla evlendirmiş. annemin hamile olduğunu duyunca da haber göndermiş.

    • evlat mı edinmek istemiş sizi?

    hayır, yalnızca şöyle demiş: “kız ya da erkek fark etmez bu çocuğun adı ülkü olacak.” ben doğduğumda kendisi başkanydı. 40 günlükken beni kucağını alıp sevmiş. ben 9 aylıkken ziyarete geldiğinde çiftlikte beni görmüş. elime saatini tutuşturmuş. ben saati kulağıma zütürüp dinlemişim. meraklı halim onu çok etkilemiş ve benden ayrılmak istememiş. herhalde babalık duyguları hissetti. döndükten hemen sonra gece eve araba gönderip bizi çankaya köşkü’ne aldırmış.

    • neler yaşadınız atatürk’ün ölümünden sonra?

    onun koruması, onun verdiği güç her zaman benimle birlikteydi ama çok zorluk çektim. çünkü birden bir ilgi boşluğu oldu. annemin, babamın dolduramayacağı bir boşluğun içine düştüm. üsküdar amerikan lisesi’ne gönderdi ailem beni, ata’nın istediği gibi bir eğitim almak için. ancak ben bunalıma girdim. i̇smet paşa da dahil olmak üzere hiç kimse ilgilenmedi benimle. unutuldum uzun bir süre. bu yüzden de liseyi bitirmeden evlendim fethi doğançay’la. bu bakımdan zor bir hayatım oldu, ata’nın eğitim bakımından beklediklerini gerçekleştiremedim. kendime geldiğimde, ata’yı anlatmayı kendime misyon olarak üstlendim. bunu yapmalıydım. uzun süre kişilik bunalımı yaşadım.

    • atatürk’ün aşkları da gündemde… zsa zsa gabor bile geldi diye yazanlar oldu…

    öyle. zsa zsa gabor doğru değil. birilerinin eşlerini beğenirmiş gibi sözler de söyleniyor, onlar da doğru değil. ama sonuçta atatürk de bir insandır, çapkın olabilir, zaten bekardı.

    • ya fikriye hanım…

    ona aşıktı. hatırlamıyorum ama annem ve sabiha hanım anlatırdı. fikriye hanım, ata’nın çevresindekilerin de beğenisini alan güzel bir kadınmış. herkes hayranmış.

    • latife hanım ‘first leydi’liğe daha mı uygun bulunmuş?

    şöyle anlatılmıştı bana. zübeyde hanım hastalandığında ata’ya bir mektup yazarak, evlenmesini istemiş. o sırada latife hanım yetiştiriliş tarzı, ailesi bakımından beğenilmiş. ancak görünen gibi olmamış.

    • yurtdışında okuyan latife hanım’ın neyi uymamış ata’ya?

    bir kere zübeyde hanım bu mektubu yazdıktan kısa bir süre sonra fikir değiştirmiş. ata’nın yaveriyle haber gönderip, “sakın evlenme” demiş. ancak o sırada ata’nın çevresindekiler de evlilik için bastırınca evlilik gerçekleşmiş. bana anlatılanlar latife hanım’ın hırçın, hırslı ve şımarık olduğu. aileden gelen bir sinir hastalığı da varmış. ata’nın yakın çevresindekiler onu sevmemiş. sonuçta ata öldükten sonra da kendini odaya kapattı. kimseyle görüşmedi.

    • ya fikriye hanım’ın ölümü?

    çok acıklı. onunla ilgili anlatılanlardan çok etkilenirim. fikriye hanım döndüğünde eve alınmamış. bu ata’nın onun gelişinden habersizliğinden kaynaklanıyor. fikriye hanım buna çok içerlemiş. latife hanım’ın, atatürk’ün fikriye hanım’la ilişkisini kesmesinde büyük etkisi var. bana kalırsa, anlatılanlardan bildiğim fikriye ve ata’nın ilişkisi gerçek bir aşktı. fikriye’nin hastalandığı da doğrudur. paris’te tedavi görmüş. keşke fikriye hanım’la evlenseydi.

    • safiye ayla’nın köşk’e gelişini hatırlıyor musunuz?

    safiye ayla’yı özel olarak çağırırdı. erken yattığımda, uyandırırdı beni ata, “safiye hanım geldi” derdi. o söylerdi, ben de dans ederdim.

    • safiye ayla’nın yüzünü sakladığı, kapının, perdelerin arkasından şarkı söylediği doğru mu?

    öyle bir şey olmadı. hatta bu dedikodu çok yayılmıştı ve safiye ayla, rahmetli ölmeden önce bana “ülkücüğüm halk beni galiba gerçekten çok çirkin buluyor. atatürk’ün bana bakamadığını düşünüyorlar” demişti.

    • çok içer miydi?

    annemin anlattıklarından biliyorum, harp zamanında içermiş. sonuçta ülkeyi yönetiyor, devrimler yapıyor, çok özel bir insan ata.

    • bu konular yeni yeni konuşuluyor. i̇çkisi, sigarası… rahatsız oluyor musunuz?

    okullarda savaşları okutuyorlar ama bilmedikleri atatürk’ün insan yönü. her şeyden evvel insan o. bu yüzden de rahatsızlık duymuyorum. çok büyük bir asker, çok büyük bir devlet adamı, çok büyük bir devrimci. atatürk’ün rakısından bahsediliyor. stresini atmak için içiyormuş, muazzam sofraları filan anlatıyorlar. onları hatırlıyorum o sofralar imtihan sofrasıydı. fikir alışverişi yapılırdı.

    • kimler davet edilirdi, siz hatırlamasanız bile mutlaka anlatılmıştır…

    annem, sabiha gökçen, afet hanım anlatırdı bana. gazeteciler, yakın arkadaşları gelirdi.

    • atatürk yaşasaydı ne olurdu, ne yapardı?

    atatürk şimdi olsaydı zaten böyle olmazdı. ata’nın15 yılda yaptıklarını yıllardır yapamadılar.

    • atatürk manevi kızlarının siyasete girmemesini vasiyet etmiş. ata neden böyle olmasını istedi?

    i̇sminden yararlanılmasını istememiş olabilir. çok çıkarcı olabilirdik. ata her şeyi milletine bıraktı. 1933′te doğduğumda kanun çıkarmış, oysa her şey kız kardeşine kalabilirdi
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    atatürk’ün i̇lkeleri

    “atatürk’ün i̇lkeleri”, türkiye cumhuriyetinin temel prensipleridir. atatürk'ün dünya görüşünü yansıtan ve 6 ok olarak da nitelendirilen bu ilkeler bir bütündür, birbirinden ayrı düşünülemez. atatürk ülke yönetimindeki temel prensipleri bu 6 ilke altında toplanmıştır. kuşkusuz atatürk’ün ilkeleri çok daha iyi bir türkiye cumhuriyeti içindir.

    cumhuriyetçilik:

    çok uluslu bir imparatorluğun savaşla yıkılmasından sonra, bir milletin ayakta kalabilmesi için varını yoğunu vererek çalışmış ve savaşmış olan atatürk, ulus devlete geçiş sürecinde türkiye'nin ulusal kimliğini oluşturdu. bu kimliği oluştururken, tüm vatandaşların kendi iradesiyle ülke yönetiminde etkisi olmasını gerekli gördü, halkın iradesini temel aldı. hiç kuşkusuz bir ülkenin vatandaşları yönetimde etkin olmalıydı, sesini duyurmalıydı, kul nitelikli bir yapıda değil de yurttaş-birey olarak görülmeliydi. atatürk bu ülkeye cumhuriyet’i hediye ederken, sadece halkını ve vatanını düşünmüştü.

    halkçılık:

    atatürk, cumhuriyet ilkesiyle birlikte, sosyal hayatın içinde bireylerin kendilerini özgürce ifade edebilmeleri, haklarını arayabilmeleri için kadın-erkek, genç-yaşlı tüm halka değer veren bir düşünce doğrultusunda halkçılık ilkesine işaret etti. halkçılık ilkesi sınıf ayrıcalıklarına ve sınıf farklılıklarına karşı olmak ve hiçbir sınıfın diğerlerinin daha üzerinde olmasını kabul etmemek demekti. birlik fikrinin yücelten halkçılık ilkesiyle türkiye cumhuriyeti ulusal bir kimlik kazandı. 1934 yılında kabul edilen bir kanun ile kadınlar seçme ve seçilme hakkını aldılar, statülerinde köklü değişiklikler oldu. kadınları ikinci sınıf insan gören zihniyet tamamen ortadan kalktı, kadınlar sosyal hayatta yer almaya başladı. atatürk çeşitli ortamlarda, türkiye'nin gerçek yöneticilerinin köylüler olduğunu söylemiş ve bunu şu şekilde ifade etmişti:


    köylü yurdun efendisidir.
    laiklik:

    i̇mparatorluk döneminde yobazlar ve radikal dinciler oldukça tehlikeli bir hal almışlar, bazı gruplar düşmanla işbirliği içine girmeye bile çalışmıştı. din gibi sadece allah ve kul arasında kalması gereken ruhani bir olguyu, devlet yönetiminde kullanmak, onu araç etmek ve küçük düşürmek demekti. oldukça dindar bir anne tarafından yetiştirilmiş olan atatürk, laiklik ilkesiyle, yobazların ülke yönetiminde dini kullanmasına izin vermemiş, dini korumuştu. bu amaçla laiklik ilkesini benimsemişti. din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıyla dini çirkin amaçlarına alet eden grupların etkisi azaldı.

    milliyetçilik:

    vatan sevgisini her şeyin üstünde tutup, vatanı için cesurca savaşmış olan atatürk’ün milliyetçiliği ırkçı bir yapıda değil, yurtseverlikle doluydu. bugün bir bayrak altında bağımsız olarak yaşamamız, milyon askeri komuta ederek, cephelerde kahramanca savaşarak cumhuriyet’i kuran atatürk sayesindedir. atatürk’ün milliyetçiliği tüm diğer ulusların bağımsızlık haklarına saygılı ve sosyal içeriklidir. yalnızca anti - emperyalist olmayıp aynı zamanda herhangi bir sınıfın türk toplumunu yönetmesine de karşıdır. türk devletinin vatanı ve halkı ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesine dayanmaktadır.

    devrimcilik:

    atatürk'ün ortaya koyduğu önemli ilkelerden birisi olan devrimcilik, işlevi kalmamış, çağın gerisindeki kavramlar ve anlayışlar yerine değişen dünyaya uygun, akılcı kavramların benimsenmesi demektir. bu anlamda atatürk, geleneksel kuruluşlar yerine modern kuruluşlar inşa etmiş, ülkenin geleceği için yeni yapılanmalara gitmiştir.

    devletçilik:

    atatürk, türkiye'nin bir bütün olarak modernizasyonunun ekonomik ve teknolojik gelişmeye önemli ölçüde bağlı olduğunu ifade etmiştir. devletçilik ilkesini, devletin, ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi şeklinde yorumlamış, özel sektörün girmek istemediği, yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesi konularına da değinmiştir. devletçilik ilkesinin uygulanmasında, devlet yalnızca ekonomik faaliyetlerin temel kaynağını teşkil etmemiş, aynı zamanda ülkenin büyük sanayi kuruluşlarının da sahibi olmuştur
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    0
    atatürk’ün i̇nkılâpları

    atatürk askeri bir dahi ve karizmatik bir lider olduğu gibi, aynı zamanda büyük bir reformcuydu. türkiye cumhuriyetinin çağdaş bir ülke olması için eğitim, adalet, sosyal hayat ve ekonomi gibi bir ülkenin gelişmesinde oldukça büyük önemi olan yapıtaşlarını tümden değiştirmişti. atatürk ülkemizin ihtiyaçlarını bilmenin yanında genç cumhuriyetin geleceğini de düşünüyordu. dünya değişiyordu ve ilerlemenin yolu da değişmekten geçiyordu. bu yüzden 1924 ile 1938 yılları arasında, insanlarının kurtuluşu ve hayatta kalabilmesi için yaşamsal öneme sahip olan inkılâpları hayata geçirdi. bu inkılâplar, türk halkı tarafından büyük bir coşku ile karşılandı. yaptığı değişiklikler köklü oluşları ve eski sistemi düzenlemektense yerine yenisini getirmeleri nedeniyle devrim olarak da nitelendirildi. ancak, devrim, ihtilal kavrdıbının eş anlamlısıydı ve kanla gerçekleşen bir eylemdi. dolayısıyla atatürk yaptığı değişiklikler için negatif bir kavram yerine değişim anldıbına gelen inkılâp kavrdıbını seçti.

    atatürk’ün gerçekleştirdiği inkılâplar beş ana başlık altında şu şekildeydi;

    siyasal alandaki i̇nkılapları

    •saltanatın kaldırılması (1 kasım 1922)

    •cumhuriyetin i̇lanı (29 ekim 1923)

    •halifeliğin kaldırılması ( mart 1924)

    toplumsal alandaki inkılâpları

    •kadınlara ve erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)

    •şapka ve kıyafet devrimi (25 kasım 1925)

    •tekkelerin, zâviyelerin ve türbelerin kapatılması (30 kasım 1925)

    •soyadı kanunu (21 haziran 1934)

    •lâkapların ve unvanların kaldırılması (26 kasım 1934)

    •uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerinin kabulü (1925-1931)

    hukuk alanındaki inkılapları

    •mecellenin kaldırılması (1924-1937)

    eğitim ve kültür alanındaki inkılapları

    •öğretimin birleştirilmesi yasası (tevhid-i tedrisat kanunu) (3 mart 1924)

    •yeni türk harflerinin kabulü (1 kasım 1928)

    •türk dil ve tarih kurumlarının kurulması (1931-1932)

    •üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 mayıs 1933)

    •güzel sanatlarda yenilikler

    ekonomi alanındaki inkilapları

    •aşar vergisinin kaldırılması

    •çiftçinin özendirilmesi

    •örnek çiftliklerin kurulması (atatürk orman çiftliği gibi)

    •sanayiyi teşvik kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması

    •i. ve ii. 5 yıllık kalkınma planları'nın (1933-1938) uygulamaya konulması

    •anadolu'nun yeni yollarla donatılmas
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    0
    dünyada atatürk

    atatürk, türkiye için çok büyük bir kahraman, eşsiz bir siyasi dehaydı. ülkeyi gerçek anlamda kurtarmış, bağımsızlığını kazandırmış, bayrağı olan özgür bir ülke olması için hayatı pahasına savaşmıştır. ancak atatürk’ün büyüklüğü sadece türkiye’de değil, tüm dünyada kabul edilmiştir. dünyanın en önemli liderleri onun dehası hakkında açıklamalarda bulunmuş, dünya basını da atatürk’e geniş vermiştir. tüm dünyanın birleştiği nokta ise atatürk gibi insanların dünyaya çok zor geldiği yönündedir. i̇lkeleri, inkılâpları, insani yönleri, kahraman askerliği, entelektüelliği, zekası, sınır tanımayan bilgisi ve görgüsüyle atatürk, bizim atatürkümüz olması dışında tüm dünyaya da mal olmuş, sayısız lidere ilham vermiştir. hakkında sayısız kitap yazılmış, konferanslar ve seminerler düzenlenmiştir.

    bugüne kadar atatürk hakkında yazılmış en kapsamlı biyografi kahire'deki i̇ngiliz büyükelçiliğinde uzun süre görev yapmış olan i̇ngiliz yazar ve gazeteci lord kinross tarafından kaleme alınmış olan, “atatürk, the rebiryth of a nation” (ataturk, bir milletin yeniden doğuşu)’dur. kitabı hazırlamak için uzun süre türkiye’de kalan ve çalışmalarını 5 yılda tamamlayan kinross, eseri 2 cilt halinde hazırlamıştı.

    time of the gypsies dergisi atatürk’le ilgili sayısız makale yayınlamış, ayrıca 24 mart 1923 ve 21 şubat 1927 tarihlerinde atatürk’ü kapak yapmıştır.

    atatürk bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınmayı gerçekleştiren ilk devlet başkanı olmuştur. yaşasaydı kuşkusuz dünya bambaşka bir yer olacaktı. ancak o, arkasında çok daha iyi bir türkiye bırakarak hayata gözlerini yummuş, ülkemizi, bayrağımızı bize armağan edip aramızdan ayrılmıştır.


    atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür türkiye'nin doğması, yeni türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, atatürk' ün türk halkının işidir. şüphesiz ki, türkiye' de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek daha yoktur.
    john f. kennedy - a.b.d başkanı


    cihanı hayran bırakan bu türk, türkler'in göğsünü türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
    general charles sherrill, amerika'nın eski ankara büyük elçisi


    marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası mudanya'da, batı ile doğu karşı karşıya geldiler. i̇smet paşa ile görüşecek müttefik generallerini taşıyan i̇ngiliz sancak gemisi "i̇ron duke"nin kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte etmeye değil... bu görüşmeler, avrupa'nın asya üzerindeki egemenliğinin sonucunu gösteriyor. çünkü mustafa kemal, herkesin bildiği gibi, yunanlıları silip süpürmüştü.
    ernest hemingway, amerikalı romancı - yazar, 1922


    atatürk, şecaat ve kabiliyetin en büyük sembolüydü. o, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.
    kopenhag-nasyonal tidende


    dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
    chicago tribune

    dünya liderlerinin ve dünya medyasının atatürk hakkındaki görüşleri (tam
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    0
    atatürk’ün özdeyişleri


    ne mutlu türküm diyene!

    özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.

    yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? yorulmamak olur mu? elbette yorulacaksınız. benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. sizler, yani yeni türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz.

    çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.

    hiç bir zafer gâye değildir. zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vasıtadır. gâye, fikirdir.

    zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). o, boş bir gayrettir.

    her büyük meydan muhare-besinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.

    dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir fendir.

    din bir vicdan meselesidir. herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. biz dine saygı gösteririz. düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.

    biz kimsenin düşmanı değiliz. yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.

    i̇ki mustafa kemal vardır: biri ben, et ve kemik, geçici mustafa kemal... i̇kinci mustafa kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! o, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. ben, onların rüyasını temsil ediyorum. benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. o mustafa kemal sizsiniz, hepinizsiniz. geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken mustafa kemal odur!

    benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

    yurtta sulh, cihanda sulh.

    memleketin efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür.

    doğruyu söylemekten korkmayınız.

    beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.

    türkiye cumhuriyeti mutlu, zengin ve muzaffer olacaktır.

    sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.

    türkiye cumhuriyetinin temeli kültürdür.

    süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.

    zafer, "zafer benimdir" diyebilenindir. başarı ise, "başaracağım" diye başlayarak sonunda "başardım" diyebilenindir.

    egemenlik verilmez, alınır.

    milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.

    öğretmenler: yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır.

    türk milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı var olmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

    biz türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.

    milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.

    ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.

    milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar.

    cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

    egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.

    gerçi bize milliyetçi derler. ama biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.

    bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.

    milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

    türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

    milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. türk dili, dillerin en zenginlerindendir. yeter ki, bu dil şuurla işlensin. ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

    bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.

    her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.

    türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.

    medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkûmdurlar.

    büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. asıl küfür onların bu zannıdır. bu yanlış tefsiri yapanların maksadı i̇slâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.

    arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

    medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.

    biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.

    bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

    milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. büyük türk milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.

    i̇nsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?

    ey kahraman türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

    anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.

    ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, türk milletine canımı vereceğim.

    gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.

    yüksek türk! senin için yüksekliğin hududu yoktur. i̇şte parola budur.

    benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. fakat türkiye cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.

    sizler, yani yeni türkiye'nin genç evlatları! yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

    biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

    müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.

    mualimler! yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.

    milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet ndıbını almak istidadını keşfetmemiştir.

    dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.

    okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, türk milleti, türk sanatı, türk iktisadiyatı, türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

    türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. o halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. onun için, türkiye büyük millet meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.

    ekonomik kalkınma, türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı türkiye idealinin belkemiği
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    0
    atatürk’ün vasiyeti

    atatürk'ün 5 eylül 1938 günü dolmabahçe'de düzenlediği ve i̇stanbul 6. noteri i̇smail kunter'e teslim ettiği vasiyetnamesi şu şekildeydi;

    malik bulunduğum bütün nukut ve hisse senetleriyle çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi cumhuriyet halk partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:

    1 - nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, i̇ş bankası tarafından nemalandırılacaktır.

    2 - her seneki nemadan, bana nisbetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, makbule'ye ayda bin, afet'e 800, sabiha gökçen'e 600, ülkü'ye 200 lira ve rukiye ile nebile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir.

    3 - sabiha gökçen'e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.

    4 - makbule'nin yaşadığı müddetçe çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.

    5 - i̇smet i̇nönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.

    6 - her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, türk tarih ve dil kurumları'na tahsis edilecektir.

    atatürk’ün aldığı nişan, madalya ve madalyonlar

    nişan ve madalyalar

    sıra no nişan ve madalyanın adı i̇hdas eden madeni çapı verildiği tarih

    1 5. rütbeden mecidi niş. padişah abdülmecid gümüş 55 25.12.1906

    2 2. rütbeden mescidi niş. padişah abdülmecid ortası altın 65 12.12.1916

    3 1. rütbeden mescidi niş. padişah abdülmecid ortası altın 65 16.12.1917

    4 4. rütbeden osmani niş. padişah abdülaziz gümüş - 06.11.1912

    5 3. rütbeden osmani niş. padişah abdülaziz gümüş - 01.02.1915

    6 2. rütbeden osmani niş. padişah abdülaziz gümüş - 01.02.1916

    7 i̇mtiyaz madalyası 2. abdülhamid gümüş - 30.04.1915 8 i̇mtiyaz madalyası 2. abdülhamid altın - 23.09.1917 9 harp madalyası 5. mehmed reşad fakfon - 11.05.1918 10 liyakat madalyası 2. abdülhamid gümüş 25 01.09.1915 11 liyakat madalyası 2. abdülhamid altın 25 17.01.1916 12 i̇stiklal madalyası t.b.m.m prinç 35x40 21.11.1923 madalyonlar sıra no adı ve veriliş nedeni tarihi 1 1. ordu manevra hatırası 20.08.1937 2 2. ordu manevra hatırası 13.10.1937 3 ankara'ya gelişinin 18.yıl hatırası 27.12.1937 4 müttefik ajanslar 4. kongresi 1929 5 t.b.m.m. rozeti - 6 abide-i zafer hatırası 1927 7 i̇ran şahı'nın türkiye'yi ziyaretleri hatırası 1934

    atatürk’ün yazdığı kitaplar

    •tâbiye meselesinin halli ve emirlerin sureti tahririne dair nesayih

    •takımın muharebe talimi (almanca'dan çeviri - 1908)

    •cumalı ordugâhı - süvari: bölük, alay, liva talim ve manevraları (1909)

    •tâbiye ve tatbikat seyahati (1911)

    •bölüğün muharebe talimi (almanca'dan çeviri - 1912)

    •zabit ve kumandan ile hasbihal (1918)

    •nutuk (1927)

    •vatandaş i̇çin medeni bilgiler (1930)

    •geomet
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    atatürk’ün kurduğu kurumlar

    anadolu ajansı

    ankara hukuk fakültesi

    ankara orman çiftliği

    bursa merinos halı fabrikası

    çocuk esirgeme kurumu

    demiryolları ve limanlar genel müdürlüğü

    devlet hava yolları

    devlet i̇statistik enstitüsü

    elektrik i̇şleri etüt i̇daresi

    etibank

    halkevleri

    i̇şbankası

    maden tetkik arama enstitüsü (mta)

    merkez bankası

    merkez hıfzısıha enstitüsü

    sağlık ve sosyal yardım bakanlığı

    sanayi ve maadin bankası

    sümerbank

    türk dil kurumu

    türk kuşu

    türk tarih kurumu

    türkiye cumuriyeti ziraat bankası

    türkiye şeker fabrikaları

    uluslararası i̇zmir fuarı

    ziraat okulları ve yüksek ziraat enstitüsü http://www.ataturk.net/kronoloji/1881.html http://www.ataturk.com/content/view/24/43/ http://www.mkutup.gov.tr/ata-tur.html http://tr.wikipedia.org/wiki/atat%c3%bcrk http://www.ataturkiye.com/icindekiler.html http://www.meb.gov.tr/belirligunler/ataturk/ata.html http://www.devletim.com/mustafa_kemal_ataturk.asp http://www.mkemalataturk.com/tr/dogdu.html http://www.ataturksitesi.com/default2.asp http://www.onderataturk.com/olumu.html http://www.tekadamdevrimi.com/ http://www.kemalist.org/ emre kongar, “devrim tarihi ve toplumbilim açısından atatürk” prof. dr. abdurrahman çaycı, “ milli bağımsızlık ve çağdaşlaşma önderi gazi mustafa ke
    ···
  9. 34.
    0
    (bkz: atatürke küfür eden huur çocuğunu gibiyoruz/#8773574)
    ···
  10. 35.
    0
    up up up
    ···
  11. 36.
    0
    (bkz: atatürke küfür eden huur çocuğunu gibiyoruz/#8773574)
    ···
  12. 37.
    0
    up up up
    ···
  13. 38.
    0
    up up up
    ···
  14. 39.
    0
    yazın lan binler
    ···