-
1.
+37 -9inönü, Rusya seyahati dönüşü, Bulgaristan elçiliğimizde mahsur kaldı.
Bulgar çeteciler inönü’yü öldürmek için elçiliğimizi kuşatmışlardı.
Bulgaristan’a ihtar verildi ama hükümeti umursamadı.
Ankara’daki bazı kafalar çareler düşündüler. işin içinden çıkamadılar.
Atatürk’e sordular. O, “Sizler ne düşünüyorsunuz?”, diye sordu.
“Bulgaristan’a ekonomik baskı uygulayalım …”, dediler.
Atatürk, güldü: “Telefonu verin bana”, dedi.
Donanmaya emir verdi.
Ertesi sabah, Yavuz zırhlısı izmit’ten Varna’ya gitti.
Limanda havaya yüz bir pare top atışı yaptı. Topların gürültüsünden evlerin camları kırıldı. …
Gemi amirali Bulgar yetkililere, “ismet Paşa’yı almaya geldim”, dedi.
Bulgar hükümeti, ismet Paşa’yı Sofya’dan Varna’ya zırhlı bir trenle derhal getirdi.
Oradan da bando ve merasimle Yavuz’a uğurladı.
Amiralimiz, kırılan camların parasını ödedi.
ismet Paşa’yı yurda getirdi.
işte Güçlü Ordu, işte Güçlü Devlet, işte Gerçek Lider.
Kaynak: her yönüyle Atatürk -avni Altıner
Edit: alın beyler http://www.osmanakbasak.c...ten/inonu_Bulgaristan.htm bu caps için one amk nickli yazara teşekkür ederim. @70'de
-
2.
+1 -16okumadım
- 3.
-
4.
+4 -38ahahahhaahhahahahha
yav he ya he amk
ahahahaha -
5.
+2ccc güçlü ordu güçlü türkiye ccc
-
6.
+5 -3@4 huur çocuğu.
-
7.
+2 -3pek inanmadım gerçi ama buna benzer çok icraati vardır atamızın
-
8.
+2 -10ZKiM KALKTI
-
9.
-2Up up up
-
10.
+1 -10@1 sktir lan ordan züt yalanını al zütüne sok
yok bir de kırılan camların parasını ödemişmiş töbe töbe bi bitmediniz inekler -
11.
+3 -4@4 @8 sizin ananızı şeyh saitmi gibti?
-
12.
+3 -5@10 inanmıyorsan gibtir git züt kılı
-
13.
+4 -7ahahahahaa yalanına sokuyum bin. ankarada deniz yok ki
ayrıca ismet inönü trene binmez çünkü demirden korkardı, hatta onun kullandığı silahlar tahtadandı.
ayrıca varna savaşı 1444'te oldu. atatürk o zaman teyzesinin çiftliğinde karga kovalıyordu.
inanmıyorsan aç oku beyinsiz cahil. http://www.atatürkünbulgarlaraverdiğiayar.com -
14.
+24 -3(... )
atatürk' ü ağlarken tarih çok ender tespit etmiştir. 25 yıllık
araştırmacıyım, 7 tespitim oldu. ilki çanakkale'de topçu atışımız
başladığı sırada döktüğü gözyaşıdır, bir diğeri ise hepimizin bildiği bir hikâye ama ben yine de anlatacağım. o günün ankara'sı kurak, çorak bir köy. çankaya'dan meclise gelirken yol üzerinde sadece ama sadece bir tek iğde ağacı varmış. atatürk o iğde ağacının önünden geçişlerinde arabasını durdururmuş, inermiş ve o iğde ağacına selam verirmiş. "aman demişler paşam ne yapıyorsunuz böyle?", " e, o demiş yediğim meyvenin, sığındığım gölgenin, soluduğum havanın bir neferi. en az diğer neferler kadar bunun da selama hakkı var ". yani "niye şaşırıyorsunuz?" der gibiymiş. ve bir gün yanında bulunan arkadaşına "işte bu benim... " derken bide bakıyor ağaç yok ortada hemen iniyor " ne yaptınız bu ağaca" diyor. "paşam" diyorlar "yolu genişletmek için mecburduk kestik o ağacı". "yahu diyor bitek bana soraydınız bu ağacı kurtaracak bir yolu mutlaka bulurdum " diyor. daha fazla dayanamıyor, arabasına biniyor, şoförünün ve arkadaşının gözü önünde hüngür, hüngür ağlamaya başlıyor. bir tek iğde ağacı için mi dersiniz? hayır. çok zor şartlarda kurtardığı bu topraklarda yetişen bir canlıdır ve lideri olduğu için de bu toprakların da o iğde ağacının da sorumluluğu mustafa kemal'in omuzlarındadır da onun için.
kaynak: araştırmacı yazar prof. ilknur güntürkün kalıpçı / "bize anlatılmayan atatürk" adlı yazısından. -
15.
+1 -2@15 şukunu verdim panpa
-
16.
-1Up up up
-
17.
+1 -2@14 varna savaşı diye bişey yazmışmı @1 ??
-
18.
-2e ebenin amı.
-
19.
+1sonunu okudum
-
20.
0@15 yaraladı beni