1. 1.
    +3
    @1 aahahah arap bininin zoruna gitmiş. arapça kelimelerin türkçe den çıkarılması. atatürk türk milliyetçsidr ve sadece türkçe'Yi özümsememizi istiyordu. türk dil kurumu ve türk tarih kurumu zütüne girsin.

    ccc ne mutlu türk olana ccc

    ccc türkiye türklerindir ccc
    ···
  2. 2.
    +2
    @2 ağır kürt
    ···
  3. 3.
    +2
    Ataturk yasasaydi simdiki meclisin tamamini giberdi bence
    ···
  4. 4.
    +1
    @1 atatürkün türkçeye sağladığı destek ve korumayı, baban kendi yannanı için sağlasaydı bu yazıları görmeyecektik. dıbına kodum akapelisi.
    ···
  5. 5.
    +1
    cumhuriyet döneminde öğretilen "TÜRKÇE" ürünleri buyrun dıbını gibtimin cahilleri

    Türkçe’de 5 bin Fransızca kelime var

    “Günümüz Türkçesinde 5 bin civarında Fransızca kelime var. Dahası şimdi halkımız bu kelimelerin Fransızca olduğunu bile bilmiyor. Bunlar sanki “Öztürkçe” gibi gösterildi çünkü. Meselâ matematik, geometri, problem, obje, objektif, baskül, küp, silindir, piramit, rasyonel, reel, kopya, eleman, gaz, motor, paralel, limit, grafik, paragraf, prensip, sistem, teori, gibi. Bütün bu Fransızca ıstılâhlar ve ayrıca yüzlerce uydurma kelime, ders kitaplarına girmek üzere tespit edilmiş ve bütün mekteplere öğretilmek üzere gönderilmişti. Resmî dilin kapıları ardına kadar Fransızca ve uydurma kelimelere açıldı. Hatta, 1920’lerde umûmî lügatlerde 600 civârında olan Fransızca kelimelerin sayısı, günümüzde, yine umûmî dilde 5 bin civârına yükseldi. Bu çok acı vericidir.”

    ERKAM EMRE
    ···
  6. 6.
    +1
    atatürk'e en yanlış yerden saldırdınız.

    Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. (1929)

    Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. (1938)

    Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. (1929)

    Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. (1928)

    Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. (1930)

    Gaye, bugünkü ve yarınki Türk’ün medeniyetini kucaklayacak en güzel ve en ahenkli Türkçe’dir. (1932)

    Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir.

    Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. (1924)

    Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin.

    Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.

    Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. (1930)

    Türk dilinin kendi benliğine, aslında güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz. (1932)

    Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz. (1938)

    Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. (1931)

    Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.

    Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında egemen ve esas kalacaktır. (1933)
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +1
    ulan cahıllıgın bu kadarı olmaz arkadas olum hıc gunes dıl teorısı veya muu kıtası dıye bısey duymadınız mı amk dopamın manyakları
    ···
  8. 8.
    +1
    @51 avrupanın kullandığı alfabeye geçmek mi dili korumak?
    ···
  9. 9.
    0
    biraz daha içerdi, ya nolacağdı?
    ayrıca dil değiştirmenin bilimle ilgisi yok. mal mısınız lan? çinliler öne geçince çin alfebesi, yahudiler öne geçince de ibranice mi kullanacağız? beyni gibik armutlar.
    ···
  10. 10.
    0
    olum dilini savun nedir bu ingilice özentiliği. hiç yurt dışına çıktın mı? almanlara ingilizce soru sor, ingilizce bilse dahi zorda kalmadıkca almanca cevap verir. kimse kullanmaz ingilizceyi. az milliyetçi olun kendi değerlerinize sahip çıkın. avrupa özentisi olmayın.
    ···
  11. 11.
    0
    @42 peki bu bilerek yapılan şeyin o tarihten daha geri gitmediğinden eminmisin?
    ···
  12. 12.
    0
    @41 bunlar da yeni çıktı amk. türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının hepsi türktür. türklük bir kültürdür ister kabul et ister etme. cebinde o kimlik varsa türk'sün. istersen kenya'dan gelmiş ol. bu ırkçılık değildir. ırkçılık olsaydı ne mutlu türk'üm diyene değil. ne mutlu türk olana derdi.

    önemli olan kültür genleridir. (oktay sinanoğlu )
    ···
  13. 13.
    0
    bir de gerçekten bilgili akıllı kişiler verdikleri cevaplarla kendilerini belli ediyor diğerlerinin de tek yapabildiği küfür edebilmek napsınlar başka bir bilgileri yok ki
    ···
  14. 14.
    0
    @33 tdk 1947'den beri abd'nin elindedir. abd'ye teslim edilmiştir. bunlar bilerek yapılıyor.
    ···
  15. 15.
    0
    ne mutlu türküm diyene sözü de ayrı bir olay biz her nekadar türk olduğumuz için bu söz hoşumuza gitse de aslında çok fazla ırkçılık içeren bir söz neden ne mutlu türküm diyene alman olmak ingiliz olmak veya başka bir milletten olmak 2.sınıf insan olmak mı demek yani o zaman aynı şeyi her millet kendi için söyler
    ···
  16. 16.
    0
    @3 anan öyle demiyodu
    ···
  17. 17.
    0
    @1 huur evladı seni. sen gibtir git zaten.
    ···
  18. 18.
    0
    @3 gibik beyenmiyorsan gibtir git arabistana
    ···
  19. 19.
    0
    Atatürk'ün kendisi Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları inceleyerek, dönemindeki bilginleri Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk yazılı metinlerin ilk iki cildi onun sağlığında yayımlanmış; 1940'larda yayın hayatına çıkabilen Divanü Lügati't-Türk, Kutadgu Bilig gibi yapıtlar üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır. Daha sonra birçok cilt hâlinde ortaya çıkacak olan Tarama ve Derleme Sözlüğü'yle ilgili çalışmalar da Atatürk'ün sağlığında başlamıştır. Tarama Sözlüğü, 13. yüzyılda başlayan Batı Türkçesinin eski eserlerinin taranmasıyla; Derleme Sözlüğü, Anadolu ağızlarında kullanılan kelimelerin derlenmesiyle oluşturulmuş büyük sözlüklerdir. Çağdaş Türkçenin dilbilgisi, sözlüğü, yazımı ve terimleriyle ilgili çalışmalar da Atatürk tarafından ilgiyle izlenmiştir.

    atatürk bizzat kendi yazdığı geometri kitabıyla geometri terimlerine türkçe karşılıklar vermiştir ve bunlar hala kullanılmaktadır.

    1940'larda türkçe'nin yabancı kelimerden arındırılarak öztürkçe'ye dönüş çalışmaları başlatılmış, tıp, fen ve hukuk terimleri için türkçe karşılıklar bulunması için çalışmalar yapılmıştır. hukuk fakültelerinden gelen kanunlarda kullanılan dilin öztürkçe olmadığı cevabıyla teşkilat-ı esasiye kanununun türkçeleştirilmesi çalışması yapılmıştır.

    Türk Dil Kurumu'nun kuruluşuyla birlikte çağdaş Türkçe'de Atatürk'ün öncülüğünde özleştirme akımı başlamıştır. Atatürk'ün ölümünden sonra öz Türkçe akımı Türk aydınları arasında sürekli tartışılan bir konu olmuştur. Türk Dil Kurumu bu akımın öncülüğünü yapmayı 1983'e dek sürdürmüştür.

    Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile malvarlığının bir bölümünü Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na bırakmıştır. Fakat Atatürk'ün vasiyetnamesi 1983'te bu kurumlar devletleştirilerek çiğnenmiştir.

    bu tarihten sonra da türkçe'ye yabancı dillerden giren kelimelerin sayısında büyük artış olmuştur.
    ···
  20. 20.
    0
    hayır yani türkçemizde bir sorun mu vardı insanlar konuşamıyomuydu yazamıyomuydu da bir inkılap yapma gereği duyuldu yoksa birilerine benzemek onlar gibi olmak mı istendi!
    ···