(bkz:
ıyy bu salak mı beni seviyormuş) başlığındaki @2'nin gerçek hikayesidir.
Bugün otobüste, 32-35 yaşlarında, 100 kilonun üzerinde, ayakta yolculuk eden, kulağında kulaklık olan, vıcık vıcık her tarafı yağ kaplamış ha bire terleyen bir bin vardı. Elinde uzunlamasına, poşetlerle sarılmış birşey taşıyordu. Sanki bu sarılı poşetlerin içinde tüfek vardı. Tüm otobüs burnuna mendil tıkamış gıcık gıcık bu bine bakıyordu. Bu eleman kafası boynununun içine kaçmış sanki hep yukarı bakan tiplerden biriydi. Elamanda tip sıfırdı anlayacağınız. derken bu elemanın telefonu çaldı. etrafa trip atan gözlerle bakan bu eleman telefona "alo" dedikten sonra süt dökmüş kediye döndü ve "tamam anne" "geliyorum anne" "kaybolmadım anne" "berkecanlardan flaş diskimi almaya gidiyordum anne" deyip durdu. Bu böyle konuşurken otobüs birden fren yaptı bizim 100-120 kilo civarında olan elaman, otobüsün orta yerinden ön tarafa doğru agario'da köşeye sıkışmış top gibi dalgalanan vıcık vıcık vucudu ile yuvarlanmaya başladı. dıbına koyim herif öyle bir yuvarlandı ki sonra otobüsün ön konsoluna belgesellerde suyun içine giren camışlar gibi COFFŞŞŞ diye çarptı. Otobüsün ön konsolu darmadağın oldu. Herifin göbeği baştan sona yarıldı. Vıcık vıcık ne idiğü belirsiz, insan vucunda hiç bulunmayan bir sürü iğrenç madde dışarı boşaldı. Zaten millet buna gıcık olmuştu otobüsü kokuttuğundan dolayı, kimse yardımına koşmadı. Bu yerde iniltili ve cılız bir şekilde "anne" "anne" diye inliyordu ki otobüs şoförü kırılan konsolun öfkesiyle buna "ne annesi dıbına kodumun evladı ANAN ANAN" diye bağırmaya başladı. Yerde göbeği yarılmış ve "anne anne" diye iniltiler çıkaran elamanı tekmelemeye başladı. Sonra yere düşmüş o poşet sarmalını açtı. içinden pompalı tüfek çıktı. otobüsteki herkes, tüfeği görünce; "falım" reklamındaki amcalar gibi kocaman bir "huooo" çektiler. ve şoför o muhteşem sesi çıkardı. "şak şak" pompalının ağzına fişeği sürdü. Hep birlikte bir "huooo" daha çektik sonra şoför dombilinin zütüne doğru bir el ateş etti. züte doğru saçılan şorvettin saçamaları dombilinin böööğğğhh diye inlemesiyle tamamlandı derken şoför ard arda "şak şak" buuum diye sıraladı saçamları dombilinin zütü delik deşik oldu. Otobüs şoförü çıldırmıştı, otobüsün kolidoruna doğru ilerleyip elindeki tüfeği yukarı kaldırarak bir nara saldı ortalığa... Otobüscek alkışladık a.q. kendimizden geçmiştik ıslıklar, bravo, yürü be kaptan tezahüratları arasında şoför naralarını artırdıkça artırdı. hep bir ağızdan bağırıyorduk "vıcık vıcık dombili, saçmaları zütten yedi" "vıcık vıcık dombili, saçmaları zütten yedi" "vıcık vıcık dombili, saçmaları zütten yedi"... Sonra şoför 3'lü çektirdi. "oley, oley, oleyy"... Derken biri meşale yaktı ve otobüsten indik. Bir otobüs kalabalık "anan dombili anan" "anan dombili anan" sloganlarıyla ilerlemeye başladı. şarkılar, besteler, alkışlar havalarda uçuyordu... nasıl oldu bilmiyorum kent meydanına kadar yürüdük yolda eklenen kalabalıklarla birlikte 100 bin kişiyi geçmiştik çılgın kalabalık kent meydanında bankalara saldırmaya başladı. sprey boyalarla duvarlara "dombili anan" "dombili annen arıyor açsana" gibi yazılamalar yapıyordu... Ben hayatımda böyle çılgınlık görmemiştim hala sesim kısık ammına k-o-y-a-y-ı-m !