FAVORi ŞARKILARIM

Lhasa - Bells

Scout Niblett - Wet Road

Broods - Sleep Baby Sleep

Ray LaMontagne - Can I Stay

Red House Painters - Katy Song

Liza Anne - I'm Tired, You're Lonely

Of Rust & Bone - Next to You

Roland Faunte - Lake

Matt Maeson - Mr. Rattlebone

Matthew Perryman Jones - Only You

Mazzy Star - Look On Down From The Bridge
______________________________________________

Billur Yapıcı - Papatyanın Yeri

Hande Mehan - Sen Beni Güzel Hatırla

Lara Di Lara - Üzgünüm

Sedef Sebüktekin - Kayboluyorum

INSERT CREDIT

tıkt
`

Press Start to Continue

`

tık

bu günlüğü okumayın, çünkü aptal bir herifin hayatından parçalar içerir.

`
ne kadar salakça bi giriş oldu la bu.
neyse...

nerde kalmıştık lan?

senden nefret edememekten nefret ediyorum.

22.05.2017 tarihinde Çisem gittiğinde yazdığım bi şiir.

sevgi yağmurunda şemsiyesiz kalmak

karlar yağmurlar
bugün varlar yarın yoklar

çiçekler
bugün soldu
yarın tekrar açarlar

güneş doğdu
ay kayboldu

güneş miydi ay'ı gönderen
yoksa dünya mı

dursaydı dünya
hiç gitmeseydi ay
olmasaydı sabahlar
açabilir miydi çiçekler

yırtılsaydı tüm şemsiyeler
yağsaydı bütün gün yağmurlar
kim severdi kara bulutları
hangimiz özlemezdi
yağmur sonrası gökkuşağını

taktan bi gün olacak gibi.

bütün sevdiklerim uzak ve yakın
dumanına benziyorlar sigaramın

Bütün dargın çiçek isimleri gibi adın

Sen yaşamak adına tek bi' fotoğraf çekinmenin büyüsü kadın

işaretledin kendini gövdeme batan yıldızlardan inip

Ötesi son yolcu kadın öyle büyüdün göz çukurumda dinip

Bende bir yorgunluk hâli

Yıldız sayıp umutlandığım mı

Hayatın heybesinde bir şiir olup kanıtlandığım mı

Yaşamanın da sızısını biçimsiz bulup ayıplandığım mı

çok düşündüm bugün. her şeyi düşündüm. geçmişi ve geleceği.

insanları, zamanı, gerçekliği, gerçekten beklentimi...

hani dedim ya rüyalarla mutluyum ben. artık orada da rahat yok.

bırakmam gerek bazı şeyleri. boşa beklemekten yoruldum. göremem artık öyle bi gökkuşağını.

bırakıcam her şeyi. sigarayı bıraktım, alkolü bıraktım; buraya bile yazamayacağım çoğu alışkanlığımı terkettim.

ama bu sefer farklı işte. tutunduğum son şeyi de bırakıcam. düşücem sonsuz boşluğa.

gerçekten boşa gitmesin istedim. denedim. kendimi feda ettim. olacak gibi değil. son bi kez daha çıkmayı deniycem bu kuyudan, son kez..

sonrası yok artık benim için. gitmem gerek.

bugün tüm gün aynı müziği dinledim. sözlerini ezberleyene kadar devam ettim dinlemeye.

çok ilginç bi şey yaşamadım. aklıma gelen kişi hep aynı. geçen zaman bana ait.

deniyorum hala..

ama son kez.

yedim..

hiç de müthüş falan olmamış.

hayalini kurduğum her şey böyle sonlanıyor zaten.

duygularımı neden öldürdüğümü hatırladım.

thank you, sweet jesus!

taktan bi gün oldu.

neden hâlâ kötü hissediyorum? kötü de değil aslında, ekgib. sanki bi parçam beni geçmişte bırakmış ve bana yardım etmiyor. e iyiydim 2 güne kadar. yok hâlâ iyiyim de.. garip işte ne bileyim. bilmiyorum hiçbi şey. mallığımın kaynağını da buldum. genelde acıkınca oluyodu da bu sefer farklı. neyse, iyi böyle işte. en kötü masum suratımın arkasına sığınırım.

kimse yoktu cidden.
kimse bilmiyodu.
kimse denememişti bile.

ben neden çaba göstereyim ki?
kendimi yoruyorum sadece.

azerice film fragmanları izlemek çok keyifli.

bilirim aynanın içinde yüzüm
gündüzüm gecedir, gecem gündüzüm

gerekmedik ne çok şey varsa yapar oldum. gittikçe kötüleşiyor düşlerim. düştüğüm bu dibi gözükmeyen çukurda tutunacak bir çıkıntım olsun isterdim.

burası çok depresifigib şeylernen dolu.

Cevdet bini yüzünden hep.

neyse.. hastalandım lan. salya sümük dolanıyorum ortalıkta. bitki çayı yaptım, şimdi onu içiyorum.

bu günlük bu kadar yeter o zaman. fazla hırpalanmadan kapatalım.