atamızdan ibretlik ders

laiklik nedir biliyorum merak etme ayrıca atatürk şeriata karşıydı dine değil her zaman din özgürlüğü vb şeyler hakkında konuşmuş bunu bende biliyorum benim demek istediğim atatürk harici telaffuz edilmemesi yani atatürkün tanrılaştırılmasını kastettim ben büyük bi önder ve lider diyorum o kurtardı demiyorum ve atatürk olmasa ananı rumlar gibecekti zırvaları da saçma ayrıca hiç mi askeri veya siyasi hatası olmamış bi araştır ama onca başarının arasında bunların lafı edilmiyor işte

@28 kimsenin atatürkü ilahlaştırdığı yok amk biz insani yönlerine bakarak atatürkü diğer türk milleti için savaşanlardan şehit düşenlerden üstün tutmayız ama zekası devrimlerindeki cesareti ve liderlik vasfıyla tabi ki üstün tutarız. zaten üstün olmasaydı koskoca türk milletinin lideri olarak görülmezdi. @18 de yazdığın şeyse tamamen saçmalık atatürk bazı ordan burdan duyanların dediği gibi dinsiz değil aksine allaha peygambere kitaba bağlılığını her seferinde dile getiren bi insan bu kayıtlarda alenen görülüyo bazı yobazların çarpıttığı şey atatürkün dinin devlet yönetiminden arındırılması gerektiğini savunması ki bu atatürkün dini yok saydığını değil aksine yücelttiğini gösterir.

helal lan rezerved

Günlerden birgün italyan Büyükelçisi, Atatürk ile görüsmek ister ve huzura kabul edilir. O zamanin muhtelif ekonomik-siyasi konulari hakkinda konusulduktan sonra, Büyükelçi : -Ekselans, dün Roma ile yapmis oldugum bir görüsmede hükümetimizin Hatay’i almak istedigi kararini size iletmem söylendi” der. Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakikaliginina odadan ayrilir. Döndügünde ayaginda çizmeleri, üzerinde maresal üniformasi, belinde tabancasi vardir. Dogruca masasina gider, manyetolu telefondan Maresal Fevzi Çakmak’ın baglanmasini ister ve Çakmak’ a: – Pasa, italyan dostlarimiz Hatay’a gelmek istiyorlarmis. Hazir miyiz? Fevzi Çakmak durumu anlar ve “biz haziriz Pasam” diye yanitlar… Ata, Büyükelçiye döner ve: “Biz hazirmisiz. Hükümetinize söyleyin, ne zaman isterlerse gelip Hatay’i alabilirler” der…

Kral Edvard istanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayına yanaştı.
Atatürk rıhtımda onu bekliyordu. Deniz dalgalıydı. Kralın bindiği motor, inip çıkıyordu.
imparator rıhtıma çıkmak istediği bir sırada, eli yere değerek tozlandı.
O sırada Atatürk elini uzatmış bulunuyordu.
Bunu gören Kral bir mendille elini silmek istediği zaman Atatürk:
-Yurdumun toprağı temizdir, o elinizi kirletmez, diyerek Kralı elinden tutup rıhtıma çıkardı.

(bkz: Kafa giben kemalist zırvaları)

@28 eğer ilahlaştırmak diye bir deyim varsa kullanılacak ilk kişidir atatürk

@26 şüphesiz öyle lakin ben ilahlaştırıp doğaüstü bi güçle tek başına sanki onca şehit verilmemiş gibi anlatılmasına karşıyım evet çok büyük bi önder ve komutan ona lafım yok zaten belirttim onu sadece onca şeyi tek başına yapmış halkın ve askerleri hesaba katmadan telaffuz edilmesi bence yanlış dedim zaten bence dedim yani öyledir demedim sizin de fikrinize saygı duyuyorm aynı şeyi de sizden beklemiştim

reserve

@18 entry nikin bu kadarınada pes doğrusu atatürk deist olabilir ama bunu sana kim anlattıysa seni atatürkten soğutma amacıyla anlatmış ayrıca elbette bu vatanı atatürk tek başına kurtarmadı ama unutma başında büyük, zeki bir komutan olmadıktan sonra dünyanın en güçlü ordusu olsa yenilmeye mahkümdur elindeki fetullah gülen kitaplarını birakta tarih kitabı oku biraz

@18 sana tarih öğretenin beynine attırayım.

Atatürk bir akşam, Çankaya'da arkadaşlarına sordu
+ Dünyanın en büyük insanı kimdir?
- Timur'dur Paşam!
+ Değil.
- Fatih'tir.
+ Değil.
- Yavuz Sultan Selim.
+ Değil.
- Alpaslan.
+ Değil.
- Napolyon.
- iskender.
+ Değil.
Nafile!.. Ne derlerse Atatürk "değil" diyordu. Dalkavuklardan biri dayanamadı:
- Sizsiniz Paşam., dedi.
Atatürk, bu zatı tersledikten sonra, sualinin cevabını kendisi verdi:
+ Dünyanın en büyük insanı Hz. muhafazid'dir. Ölümünden bu yana bin üç yüz sene geçtiği halde, günde beş vakit, Cenab-ı Allahtan sonra adı söylenen Hz. muhafazid'dir.

şuku bin helal

okumadan bastım şukunu

adam koyu atatürkçü beyler

ulan uplayın da oç şakirtler okusun amk

bir anı da benden geliyor. reserved yazacam şimdi

türkiye'nin rusya büyükelçisi(ismini bilmiyorum) türkiye'ye gelip gazi paşa ile konuşmak ister. gazi paşa ile büyükelçi

konuşurlar. büyükelçi anlatır;

-"paşam, stalin'in doğu sınırımızla ilgili bazı planları varmış. ordayı işgale gelecekmiş sanırım" der.

gazi paşa, sinirlenir. hiddetlenir. bağırarak der ki;

-"söyle o stalin midir kalin midir denen koca herife! biz türkler asırlardır moskova'nın göbeğinde rakı içmiş bir

milletiz! yine gelir, yine içmesini çok iyi biliriz!" der ve konuyu kapatır.

işte bizim böyle bir liderimiz vardı. onu sevmeyenler, umarım bir gün onun kıymetini anlar.

mustafa kemal büyük bir önderdir kabul ama dinle alakası yok zütünüzden hikaye uydurmayın varsada 1923 den önce vardır oda çok küçük ihtimal örneğin meclisin açılışında kurban kesmek isteyenleri kovdurmuş meydandan ve meclis kapısında dua eden imama sormuş ne yapıyorsun be adam imam da dua ediyorum allaha vatanımızı milletimizi kurtardığı için demiş atatürk bunun üzerine hiddetlenmiş ve imama çıkışmış ve bağırmaya başlamış cahil adam akılsız adam bu vatan senin allahınla mı kurtuldu onca şehit boşunamıydı diyerek imamı bi dövmediği kalmış diğer paşalar ve yaverlerin ağzı açık kalmış velhasıl kelam adam önder ona lafım yok ama şunada karşıyım bu vatanı atatürk kurtardı bu yanlış atatürk tek başınamı kurtardı o zaman binlerce şehit ne için canlarını verdi atatürk bile kendisine atatürk denmesinden hoşlanmazmış atatürkü ilahlaştırmayın lütfen..

edit : bu başlıktaki kimseye sataşmadan fikir çürütme amacında olmadan yazdım bunları ve herkesin fikrine saygı gösterdim aynı şeyi sizden de bekliyorum ayrıca bu balışlıktaki kimseyi eksilemedim

cidden gozlerim doldu lan.

bastım sukunu pampa

şuku panpa hepsine